Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/625 E. 2022/258 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/625 Esas
KARAR NO : 2022/258

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/11/2020
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili …Şti.’nin işyerinde 24.08.2017 tarihinde yaşanan hırsızlık vakası esnasında çalınan çeklere ilişkin zayi nedeniyle çek iptali davası açıldığı ve davaya ilişkin yargılamanın … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, çalınan çeklere ilişkin yapılan şikayet üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … numaralı soruşturma dosyasının açıldığını, zayii davasına ilişkin yargılama sürecinde çalınan bütün çekler için ödeme yasağı kararı alındığını dava konusu …bank … şubesine ait … tic. Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 16/11/2017 tarihli 32.957,00-TL bedelli … seri numaralı çekin … Tic. Ltd. Şti. tarafından… Bankası’na ibraz edildiği ortaya çıktığını, Dava konusu, …bank … şubesine ait … Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 16/11/2017 tarihli, 32.957,00-TL bedelli, … seri numaralı çekin davalının elinde ve müvekkilinin zilyetliğinden rızası sonucu çıkmış olup kötü niyetli olarak iktisap edildiğini ifade ederek …bank … şubesine ait …Tic. Ltd. Şti. Tarafından düzenlenen 16/11/2017 tarihli 32.957,00-TL bedelli … seri numaralı çekin istirdadına ve müvekkiline iadesine,yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, ceza ve hukuk dosyaları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TTK 792. maddesine dayalı çek istirdadı istemine ilişkindir.
Mahkememizin 06/07/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız dava konusu çekin taraf defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, çek istidatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarında rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 16/09/2021 tarihli raporda özetle;
“1- Davacı şirketin ticari defter kayıtlarında dava dışı … arasında cari hesap benzeri bir ticari münasebetin bulunduğu ve bu ticari ilişki kapsamında dava dışı …’ın davacıya 10.08.2017 tarihinde 16.11.2017 vadeli, … çek seri numaralı, 32.957,44 TL Tutarlı çeki fatura karlığında vermiş olduğunun davacıya ait yevmiye defterinde kayıtlı olduğu,
2- Davalı …Tic.Ltd. Şti’nin davaya cevap vermediği ve savunma yapmadığı, ticari defterlerini inceleme günü bilirkişiye sunmadığı,
Davacı kayıtlarında davalı şirket ile herhangi bir ticari ilişkiye rastlanmadığı,
3- Davaya konu olan 16.11.2017 vade, … seri numaralı 32.957,44 TL bedelli çekin okunaklı bir fotokopisinin dosyada bulunmadığından, çekteki ciro silsilesine dair inceleme yapılamadığından, davalının TTK m.792 uyarınca çek iktisaplarında ağır kusurlu olduğuna dair takdirin mahkemeye ait olduğu” yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalıya HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmesine rağmen rapora karşı beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili …Şti.’nin işyerinde 24/08/2017 tarihinde hırsızlık nedeni ile dava konusu çekin de içerisinde bulunduğu çeklerin çalındığını ve çeklerle ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından… numaralı soruşturma dosyasının açıldığını beyan etmiştir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …numaralı soruşturma dosyasının uyap kayıtları incelendiğinde, yapılan soruşturma neticesinde daimi arama kararı verildiği anlaşılmıştır.
TTK’nın 792.maddesinde belirtildiği üzere “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Anılan hükme göre, istirdat davası açılabilmesi için çekin rıza dışı elden çıkmış olması, çeki ele geçiren kişinin bilinmesi ve çeki ele geçiren kimsenin kötü niyetli veya ağır kusurlu olması gerekmektedir. İstirdat davasında davalı taraf, çeki kötü niyetli olarak veya ağır kusurlu olarak iktisap eden kimsedir. Davacı ise çeki rızası dışında elinden çıkmış hamildir. Bu davada davacının, meşru hamilin kendisi olduğunun yanı sıra senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran kimsenin kötü niyetli veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu ispat yükü altındadır.
Aynı yönde tespitler içeren Yargıtay 11. HD’nin 23/12/2014 tarihli, 2014/10768 Esas ve 2014/20288 Karar sayılı ilamı, “Dava, 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Çek üzerindeki ciro silsilesi tam olup, davalının yetkili hamil olduğu anlaşılmaktadır. Anılan yasa maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı,  ister  ciro yoluyla devredilebilen  bir çek  söz konusu  olup da  hamil  hakkını  790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtilmektedir. Bu madde hükmüne göre, davalının çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü yoktur. Davalının çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi veya bilebilecek durumda olması gerekir. Çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükü, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elinden çıktığını ileri süren davacıya ait olup, davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerekmektedir. Mahkemece davacının çekin yetkili hamili olduğu belirlenemediği gibi, davalının sunmuş olduğu deliller hatalı değerlendirilerek davalının çeki elinde bulundurmakta haksız olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının dava konusu çeki davacıya yönelik soygun eyleminden sonra iktisap etmiş olması ve defter kaydının bulunmaması davalının cirantası ile ticari ilişkisi bulunmadığını ve davalının çeki iktisapta ağır kusurlu olduğunu göstermemektedir. Bu nedenlerle ve davalının yürütülen ceza davasında sanık olmadığı da gözetilerek davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.” şeklindedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında eldeki davada, dava konusu çek incelendiğinde çekin ciro silsilesinde herhangi bir kopukluk olmadığı, davalı şirketin şekli anlamda meşru ciro silsilesine dayanarak çeki iktisap ettiği görüldüğünden davalı şirketin iyi niyetli hamil olduğunun kabulünün gerektiği, ispat yükü üzerinde bulunan davacı tarafça, çekin davalı tarafından davacı aleyhine kötü niyetle iktisap edildiği ya da iktisapta ağır kusurlu bulunduğu hususunun kesin ve inandırıcı delillerle ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 562,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 482,13 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 29/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)