Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/586 E. 2022/534 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/586 Esas
KARAR NO : 2022/534

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/10/2020
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davalı borçlu şirket arasında 15.04.2019 tarihinde eser sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin 12 ay süre ile akdedilmiş olduğunu, müvekkili şirketin davalı şirkete vereceği hizmetin aylık net 10.000-TL (+KDV) üzerinden faturalandırılacağı hususunda tarafların anlaşmaya vardıklarını, müvekkili şirketin iş bu sözleşme kapsamında hizmet verdiklerini, 2019 yılının Eylül ayına istinaden de 2019 yılı Aralık ayında fatura düzenlendiğini ve davalı borçlu şirkete tebliğ edildiğini, davalı şirketin bu makbuza ilişkin halihazırda ödeme yapmamış olması sebebiyle … 33. İcra Müdürlüğü nezdinde … esas sayılı dosya ile icra takibi başlatıldığını, borçlu davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini, davanın açılması gereğinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle davalı borçlunun itirazının iptali, itiraz nedeniyle %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlu tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket bünyesinde televizyon yayıncılığı hizmeti veren … televizyon kanalı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşme ile müvekkili şirkete ait … markası için reklam kampanyası tasarımları, sosyal medya tasarımları ve metin yazımı, internet sitesi tasarımı, sosyal medya reklam tasarımları ve kurumsal belgelerin hazırlanması hizmetlerinin karşılığında aylık 10.000-TL +KDV ödeme yapılması hususunda anlaştıklarını, müvekkili şirketin davacının sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine… tarihinde … 35. Noterliği kanalıyla gönderdiği ihtarname ile davacı ile akdettiği sözleşmeyi derhal feshettiğini bildirdiğini, davacının, müvekkili şirkete göndermiş olduğu fesih ihtarnamesinin kendisine tebliğ edildiği tarihten yaklaşık 2 ay geçtikten sonra … 31. Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı işlemi ile müvekkili şirketin davacıya iade etmiş olduğu faturanın kesinleştiğinin bildirildiğini, … 33. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası kapsamında bu dava konusu icra takibinin başlatıldığını, müvekkili şirketin 20.12.2019 tarihinde düzenlenen faturayı davacıya iade etmiş olması sebebiyle bu dava konusu icra takibine itiraz edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, vergi kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturadan kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imzalanan 15/04/2019 tarihli sözleşme uyarınca tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği, davacının … 33. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 33 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 11.800,00- TL asıl alacak, 77,59-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 11.877,59 TL’lik takip talebinde bulunduğu, ödeme emrinin borçluya 15/02/2020 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 20/02/2020 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 23/11/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 17/01/2022 tarihli raporda özetle;
“Yapılan işlemler sonucunda davacı yanın incelenen 2019-2020-2021 yılına ait kendi ticari defter kayıtlarında ve muavin defter dökümünde, davalı yanın davacı yana 20.12.2019 tarihi itibariyle 17.700,00 TL borçlu olduğu görülmüştür.
Yapılan işlemler sonucunda davalı yanın incelencn 2019-2020-2021 yılına ait kendi icari nda ve muavin defter dökümünde, davacı yanın davalı yandan itibariyle 5.900.00TL alacaklı olduğu görülmüştür.
Buna göre taraflar arasında 17.700,00 (-) 5.900,00 =11.800,00 TL fark çıkmaktadır.
Taraflar arasındaki bu fark; davacı tarafından davalı tarafa düzenlenen … tarih, … numaralı, 9. ay hizmet bedeli açıklamalı, 11.800,00 TL bedelli faturadan kaynaklanmaktadır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davacı taraf davalı tarafa 15.04.2019 başlangıç tarihi ile davalının fesih ihtarı tarihi arasında 8 adet fatura tanzim edilmiştir. Ancak 2019 Eylül ayında sözleşme gereği tanzim edilmesi gereken 11.800,00 TL bedelli fatura fesih tarihi olan 14.11.2019 sonra 20.12.2019 tarihinde tanzim edilmiştir. Taraflar arasındaki hesap bakiyesi de bu faturadan kaynaklanmaktadır.
Sonuç olarak, sözleşmenin geçerli olduğu dönemde verilen hizmet karşılığında daha sonra düzenlenen faturadan davalı şirketin sorumlu olduğu, davalının o dönem faturaya konu hizmetin alınmadığı veya ayıplı olduğu yönünde bir itirazının bulunmadığı, bu sebeple davalı borçlunun itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmaktadır.” sonuç ve kanaatine varıldığı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun, denetime ve hüküm kurmaya elverişli şekilde düzenlendiği anlaşılmakla mahkememizce yeterli görülüp itibar edilebilir bulunmuştur.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada da taraflar arasında, 15/04/2019 tarihli sözleşmenin imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamakta, davalı tarafça davacı şirketin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, bu kapsamda davanın reddine karar verilmesi savunulduğundan 15/03/2022 tarihli celsede hazır bulunan davalı vekiline, davacı tarafça hangi sözleşmesel yükümlülüklerin yerine getirilmediği hususunda beyanlarını somutlaştırması için kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde somut herhangi bir beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Bu doğrultuda yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; tarafların lehe delil vasfını haiz ticari defter ve kayıtlarına göre, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereği davacı tarafça davalı tarafa 15/04/2019 başlangıç tarihi ile davalının fesih ihtarı tarihi arasında 8 adet fatura tanzim edildiği, ancak 2019 Eylül ayında sözleşme gereği tanzim edilmesi gereken 11.800,00 TL bedelli fatura fesih tarihi olan 14/11/2019 sonra 20/12/2019 tarihinde tanzim edildiği, taraflar arasındaki hesap bakiyesinin bu faturadan kaynaklandığı, taraflar arasındaki sözleşmenin geçerli olduğu dönemde verilen hizmet karşılığında daha sonra düzenlenen faturadan davalı şirketin sorumlu olmasının gerektiği, davalının verilen hizmete ilişkin iddialarını ispata elverişli somut herhangi bir bilgi ya da belge ibraz etmemiş olduğu, iddialarının ispata muhtaç kaldığı, davacının ise davaya konu taleplerini ispatladığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile davalının … 33. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.800,00 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, alacak miktarı likit ve belirlenebilir olduğundan asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 33. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 11.800,00-TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 806,06 TL harçtan peşin alınan 143,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 662,61‬ TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 2.149,65 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 20/09/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı