Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/578 E. 2023/677 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/578 Esas
KARAR NO : 2023/677

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2015
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince verilen 01/10/2015 tarih ve 2015/59 Esas 2015/1765 sayılı kararı Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 27/09/2018 tarih ve 2016/47615 Esas 2018/5795 Karar sayılı ilamıyla Bozulmakla, İstanbul 2. Tüketici Mahkemesince verilen 13/06/2019 tarih 2018/678 Esas 2019/348 Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verildiği, dosyanın Mahkememize tevzi edilerek esas sırasına kaydı yapıldığı ve dosyanın Mahkememizce yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 13/01/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; 05/01/2005 tarihinde 330,00 TL ipotek tesis ücreti, 05/01/2005 tarihinde 540,89 TL kredi komisyon tahsilatı, 07/09/2010 tarihinde 3.125 TL kredi komisyon tahsilatı,19/07/2011 tarihinde 825,00 TL komisyon tahsilatı, 21/07/2011 tarihinde 300 TL ipotek tesis masrafı, 18/12/2012 tarihinde 600 TL kredi komisyon tahsilatı adı altında ücretler alındığını beyanla; haksız olarak alınan 5.720,89 TL tahsil edilen masrafların geri iadesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 27/04/2015 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacının 05/01/2005 tarihinde tahsil edilen 330,00 TL ipotek tesis ve 540,89 TL komisyon ücreti için iade talebinde bulunduğunu, davanın açılış tarihi olan 13/01/2015 tarihi itibariyle davacının bu alacaklarının zamanaşımına uğradığını, davacıdan tahsil edilen tutarların yasaya uygun olduğunu beyanla; usul, yasa ve taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı davanın reddini, yarglama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi, Bilirkişi raporu, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
04/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusu, davacının davalı bankadan kullandığı kredilerden tüm dosya kapsamından; 21.07.2011 tarihinde 300 TL 19.07.2011 tarihinde tahsil edilen 825 TL 18.12.2012 tarihinde tahsil edilen 600.00TL ve 07.09.2010 tarihli dekontla tahsil edilen 3125 TL ile 05,01,2015 tarihinde tahsil edilen 540.89+330=870.89 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.720.89 TL nin davalı bankadan tahsili talebi oluşturmaktadır. Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, sunulmadığı, davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, TCMB’na bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, tüm dosya kapsamından; Davalı banka tarafından davacıya kullandırılan krediye ilişkin olarak kredinin kullandırımı sırasında davalı bankaca davacıdan 21.07.2011 tarihinde 300 TL 19.07.2011 tarihinde tahsil edilen 825 TL 18.12.2012 tarihinde tahsil edilen 600.00TL ve 07.09.2010 tarihli dekontla tahsil edilen 3125 TL ile 05,01,2015 tarihinde tahsil edilen 540.89+330=870.89 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.720.89 TL nin davalı bankadan tahsil edildiği, Yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı bankanın müşteriden alınacak kredi komisyonunu TCMB na bildirimde bulunmadığı,ancak ödeme planlarında alınacak masrafların yazılı olması nedeniyle davacının iş bu masrafların alınacağını önceden bildiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu komisyon oranlarının makul seviyede olduğu, 05.01.2005 tarihinde 330.00 TL ve 540.89 TL ile ilgli dayanak belge sunulmadığından değerlendirme yapılamacağı,ayrıca dava tarihinin 13.01.2015 olması nedeniyle zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, diğer bankaların uygulamış oldukları komisyon oranlarına ilişkin dosya içeriğinde herhangi bir belge bulunmadığından karşılaştırılma yapılamadığı, keyfiyeti, 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve HUMK 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın yargı makamına ait olduğu” şeklinde sonuç ve kanaate varıldığını bildirmiştir.
16/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davacı vekilince, rapor içerisinde ve dava dilekçelerinde yer alan aşağıdaki tutarlarla ilgili olarak, Bankacılık yönetmelik, mevzuat, kural ve sözleşmeler çerçevesince incelendiğinde, davacı tarafından koşullar bilinerek sözleşmelerin imzalandığı ve kredi kullanılarak edinim sağladığı bu nedenle talebin reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı vekilince aşağıda belirtilen masraf ve ücretlere istinaden isnat edilen zamanaşımı itirazı hususunda takdir yüce mahkemenindir.” şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalı banka tarafından haksız olarak tahsil edildiği ileri sürülen kesinti, komisyonların iadesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir.
TTK’nın 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesi mümkün olup Bankalar Kanununun 144. maddesi çerçevesinde kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatler ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ile sınırları serbestçe belirlenebilir.
Bu tür sözleşmelerden kaynaklanan davalar mülga Borçlar Kanununun 125. maddesi (6098 Sayılı TBK m.146) uyarınca on yıllık zaman aşımına tabi olup, BK.125 maddesinde yer alan 10 yıllık zamanaşımı süresi kesintinin yapıldığı tarihten başlamaktadır. Davacının ipotek tesis ücreti ve kredi komisyonu talebi açısından davacının da kesintinin yapıldığını belirttiği 05/01/2005 tarihinden davanın açıldığı 13/01/2015 tarihine kadar on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla bu talepler yönünden zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerekmiştir.
Davacının diğer talepleri yönünden dava dosyamızda hazırlanan 2 farklı bilirkişi raporunda; 21.07.2011 tarihinde 300 TL 19.07.2011 tarihinde tahsil edilen 825 TL 18.12.2012 tarihinde tahsil edilen 600.00TL ve 07.09.2010 tarihli dekontla tahsil edilen 3125 TL ile 05,01,2015 tarihinde tahsil edilen 540.89+330=870.89 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.720.89 TL nin davalı bankadan tahsili talebi oluşturmaktadır. Davalı bankanın davacıdan masraf ve komisyon alabilmesi için taraflar arasında imzalanan sözleşmede masraf ve komisyon alınacağının kararlaştırılmış olması gerektiği Yargıtay içtihatlarında vurgulandığı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, sunulmadığı, davalı banka tarafından kredi işlemlerinde sağlanacak faiz dışındaki diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların, TCMB’na bildirdiğine ilişkin herhangi bir belge sunulmadığı, tüm dosya kapsamından; davalı banka tarafından davacıya kullandırılan krediye ilişkin olarak kredinin kullandırımı sırasında davalı bankaca davacıdan 21.07.2011 tarihinde 300 TL 19.07.2011 tarihinde tahsil edilen 825 TL 18.12.2012 tarihinde tahsil edilen 600.00TL ve 07.09.2010 tarihli dekontla tahsil edilen 3125 TL ile 05,01,2015 tarihinde tahsil edilen 540.89+330=870.89 TL ekspertiz ücreti olmak üzere toplam 5.720.89 TL nin davalı bankadan tahsil edildiği, Yasa ve Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalı bankanın müşteriden alınacak kredi komisyonunu TCMB na bildirimde bulunmadığı,ancak ödeme planlarında alınacak masrafların yazılı olması nedeniyle davacının iş bu masrafların alınacağını önceden bildiği sonucu ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla davalı bankanın almış olduğu komisyon oranlarının makul seviyede olduğu, 05.01.2005 tarihinde 330.00 TL ve 540.89 TL ile ilgli dayanak belge sunulmadığından değerlendirme yapılamacağı,ayrıca dava tarihinin 13.01.2015 olması nedeniyle zaman aşımı itirazının değerlendirilmesi sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, belirtilmiştir.
Bilirkişi raporuna itiraz üzerine hazırlanan yeni raporda da, dava dilekçelerinde yer alan aşağıdaki tutarlarla ilgili olarak, Bankacılık yönetmelik, mevzuat, kural ve sözleşmeler çerçevesince incelendiğinde, davacı tarafından koşullar bilinerek sözleşmelerin imzalandığı ve kredi kullanılarak edinim sağladığı bu nedenle talebin reddedilmesi gerektiği kanaati, bildirilmiştir.
TTK’nın 20. maddesi uyarınca tacir olan bankanın verdiği hizmet karşılığında ücret talep etmesinin mümkün ve Bankalar Kanununun 144. maddesi çerçevesinde kredilere uygulanacak faiz oranları ile faiz dışında sağlanacak diğer menfaatlerin ve tahsil olunacak masrafların nitelikleri ve sınırlarının serbestçe belirlenebilir.
Taraflar arasındaki sözleşmenin Komisyon, Ücret, Vergi, Fon ve Masraflar başlıklı maddesinde de bankanın her türlü komisyon masraf ve giderleri, ipotek ve rehin fek ücretlerini, ekspertiz ücretlerini, hesap işletim ücretlerini sigorta ücret ve primlerini ve bunlarla sınırlı olmamak üzere kredi ve bankacılık işlemlerinden kaynaklanan tüm masraf ve ücretleri vs giderleri müşterinin cari hesabına borç yazabileceğinin kararlaştırıldığı düzenlenmiş ise de, sözleşmenin bu hükmü bankanın davacı hesabından keyfi olarak tahsilatlar yapabileceği anlamına gelmez. Bilirkişi raporu ile, bankanın kredi tahsis ve değerlendirme ücreti bankacılık uygulamalarına göre ortalama % 2 oranının makul tutarlara karşılık geldiği, ipotek tesis ücreti ve kredi komisyon ücretleri adı altında tahsil ettiği tutarların davalı bankanın ücret tarifesine uygun olduğu ve tarafların tacir olarak bu hususlardaki iradelerinin baştan sözleşmeye uygun olduğu görülmekle davacının bu talepler yönünden de davasının reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın 05/01/2005 tarihli alacak kalemleri yönünden 10 yıllık zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davacının diğer alacak kalemleri yönünden taleplerinin sözleşmede kararlaştırılmış olduğundan ayrı ayrı REDDİNE,
3-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcının mahsubu ile eksik alınan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davalı vekilleri lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.720,89 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulünce anlatıldı.20/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır