Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/560 E. 2021/560 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/560 Esas
KARAR NO : 2021/560

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/10/2020
KARAR TARİHİ : 14/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine … 14. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, ancak davalının itirazları üzerine takibin durdurulduğunu beyanla neticeten itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20’sinden az olmamak kaydı ile davalının icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; müvekkili şirketin davacı şirketten gıda maddeleri almış olduğunu, buna karşılık makbuz karşılığında tüm ödemelerini yaptığını, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını beyanla davanın reddine, %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliler toplanmış, icra doyası, vergi kayıtları, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, gıda alım-satımından kaynaklı ticari ilişki çerçevesinde davacının … 14.İcra Müdürlüğünün …esas sayılı icra dosyasında davalıdan alacaklı olup olmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/06/2020 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 23.801,63 TL cari hesap alacağı, 798,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 24.599,64 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya tebliğ olduğu,davalı borçlu 26/06/2020 havale tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 16/03/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 18/05/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“a.) Davacının ticari defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 23.801,64.-TL ALACAKLI durumda olduğu, davalının ticari defterlerinde ise takip tarihi itibariyle davacıdan 5.81.-TL ALACAKLI durumda olduğu,
b.) Davacının düzenlemiş olduğu takibe konu cari hesap bakiyesini oluşturan tüm faturaların davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalıya ait BA Formlarında da faturaların tamamının kayıtlı olduğu,
c.) Taraflar arasındaki farkın (23.801,64.-TL + 5,81.-TL =) 23.807,45.-TL olduğu, bu farkın davalının yapmış olduğu 6 adette toplam 23.810.-TL lik ödemenin davalı ticari defterlerinde kayıtlı davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı,
d.) Bu ödemelerin tamamının NAKİT olarak yapılmış olduğu, makbuzların Tahsil Eden kısımlarında bir adet imzanın mevcut olduğu, ödemelerin tamamının takip tarihi olan 18/06/2020 tarihinden önce yapılmış olduğu,
e.) Bu Tahsilat Makbuzlarındaki imzalarla ilgili olarak, imza inkarı olmaması halinde, bu makbuzlardaki tutarların da davacı talebinden düşülmesi gerektiği, Sayın Mahkemece bu değerlendirmeye katılınması halinde davalının davacıdan 5,81.-TL ALACAKLI duruma geçeceği ve bu durumda davanın konusunun kalmayacağı, aksi halde ise davacının davalıdan 23.801,73.-TL talep edebileceği” yönünde tespitlerde bulunulduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görülmüştür. Bu doğrultuda dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek davacı vekilinin yeniden rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Kural olarak itirazın iptali davalarında ispat yükü, alacaklı olduğunu iddia eden davacı taraf üzerinde ise de ileri sürülen savunmaya göre ispat yükünün yer değiştirmesi söz konusu olabilmektedir. Eldeki davada da davacının iddia ettiği alacağa ilişkin malın davalıya teslim edildiği ve alacağın varlığına ilişkin ispat yükü davacı üzerinde ise de davalı tarafça, tüm ödemelerin yapıldığı, herhangi bir borcun kalmadığı iddia edildiğinden ispat yükü yer değiştirmiş, davalı taraf iddiasını ispatla mükellef duruma gelmiştir.
Yapılan açıklamalar ışığında, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı taraf, cari hesap ilişkisine dayalı olarak davalının borçlu olduğundan bahisle başlatılan takibe yapılan itirazın iptalini talep ve dava etmiş, davalı taraf ise tüm ödemelerin yapıldığını, bakiye borcun kalmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Tarafların defterleri incelendiğinde, takibe konu cari hesap bakiyesini oluşturan faturaların tamamının hem davacı hem de davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, kayıtlar arasında ortaya çıkan farkın davalı defterlerinde kayıtlı 6 adet ödemenin davacı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Buna göre taraflar arasında fatura konusu malların davalı tarafından alındığı hususunda ihtilaf bulunmamakta, uyuşmazlık davalı tarafın ödeme savunmasının yerinde olup olmadığı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf savunması doğrultusunda ödemeye ilişkin makbuzlarını delil olarak sunmuş ise de makbuzların bir kısmında firma isimlerinin farklı olması nedeniyle hesaplamaya dahil edilmesi mümkün olmamış, diğer makbuzlar üzerinde ise yalnızca imza bulunduğu, isim ve soy isim yazmadığı, davacı tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde, ödeme makbuzları üzerindeki imzaların davacı şirketi yetkilisine ait olmadığının beyan edildiği ve davalının cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmadığı anlaşılmakla davalının bu şekilde yaptığı ödemeler bulunduğu kabul edilse bile davacı şirket adına temsil ve ödeme almaya yetkisi olan kişiye ödeme yapıldığının ispat edilemediği, kötü ödeyenin tekrar ödemek zorunda kalacağı, usulüne uygun yapılmış ödeme makbuzu kabulünün mümkün olmadığı, davalı tacirin TTK’nın 18. maddesi uyarınca basiretli davranma yükümlülüğü altında olduğu, bu şekildeki ödemelerin davalının davacıya karşı sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı, davacının davasının kabulü gerektiği kanaatine varılarak takibe konu asıl alacak miktarı ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve kısa kararda “davanın sehven kısmen kabul kısmen reddi” şeklinde hüküm kurulmuş ise de asıl alacak miktarına ilişkin talebin tamamının kabul edildiği göz önünde bulundurularak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davalının … 14. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 23.801,63 TL asıl alacak üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Asıl alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 1.625,88 TL harçtan peşin alınan 283,48 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.342,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yapmış olduğu toplam 1.284,38 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/09/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
337,88 TL Harç Masrafı
900,00 TL Bilirkişi Ücreti
46,50 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.284,38 TL