Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/549 E. 2022/548 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/549 Esas
KARAR NO : 2022/548

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının tahsili amacıyla … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, borçlunun süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek itiraz ettiğini, takibin durduğunu, müvekkili ile borçlu arasında pay devir sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereği kendisine düşen edimi yerine getirdiğini ve bununla birlikte borçlu tarafın hesabına 04/09/2017 tarihinde … A.Ş.’ de bulunan 205185 nolu hesabından 120.000,00 TL’ nin yatırılması için talimat verdiğini ve talimat verdiği şirketin müvekkilinin talimatı gereği karşı tarafın hesabına 120.000,00 TL’ yi müvekkili adına açıklama kısmına sermaye artırımında kullanılmak üzere hesaba aktarılmıştır ibaresini ekleyerek gönderdiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği karşı tarafın yükümlülüklerini yerine getirmemesi üzerine müvekkil adına … 40. Noterliğinden … tarihinde gönderilmiş olan … yevmiye nolu ihtarname ile davalının üzerine düşen edimleri yerine getirmediğinden ötürü sözleşmeyi haklı olarak fesih ettiklerini ve müvekkilinin muaccel alacağı olan 120.000,00 TL’ nin sözleşme tarihinden itibaren yasal faizi ile kendilerine ödenmesinin karşı tarafa gönderilen ihtarname ile bildirildiğini, karşı tarafın sözleşme gereği ifa etmesi gereken edimi yerine getirmediğini, müvekkili tarafından imzalanan Sermaye Piyasası Kurulu Başkanlığına gönderilen yazıda da müvekkilinin 120.000,00 TL bedel karşılığında sermaye artırımına katılacağını beyan ettiğini, ayrıca davalı şirketin yönetim kurulu kararının yayınlandığı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde 29/03/2018 tarihli 9547 sayılı yayınının 533. ve 534. Sayfasında da sermaye artırımına ilişkin müvekkilinin ödemiş olduğu 120.000,00 TL karşılığında sermaye artırımına katılımına ilişkin yönetim kurulu kararını yayınladığını, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan yönetim kurulu kararından da anlaşılacağı üzere müvekkilinin taraflar arasında imzalanan pay devir sözleşmesinden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalının müvekkilinin ticari hayatında 120.000,00 TL gibi yüksek bir parayı kullanmasına engel olduğunu, bu nedenlerden dolayı borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının alacağın tahsiline engel olmak adına mal varlığını kaçırıyor olması sebebi ile öncelikle teminatsız ihtiyati haciz kararı verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise teminatlı şekilde ihtiyati haciz kararı verilmesini, davalının %20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın dosyaya cevap dilekçesi sunmadığı, 07/12/2020 tarihli beyan dilekçesi sunduğu anlaşılmıştır.
… 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih… esas 2020/98 karar sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına kararı verildiği; davacı vekilinin bu kararı istinaf ettiği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 22/09/2020 tarih 2020/1003 dosya no 2020/868 karar no ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü edildiği … 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/02/2020 tarih … esas … karar sayılı hükmün kaldırılarak dosyanın tekrar mahkemeye gönderildiği ve mahkememizin 2020/549 esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER: 08/04/2022 tarihli bilirkişi raporu, … 33. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya aslı, SPK yazı cevabı, İto kayıtları, … 40. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ve tebliğ mazbatalarının fotokopileri dosya arasında delil olarak mevcuttur.
08/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; İcra takibinden dolayı davacının, davalıdan alacaklı olup olmadığı; davacı …’nun davalı …Ş.’den 06/09/2017 tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş 120.000,00 TL nakit alacağının bulunduğu, bu alacağına karşılık boçlu şirketin yapacağı sermaye artışı ile çıkarılacak hisse senetlerinden verilmesi sözleşmeyle kararlaştırıldığı halde davalı şirket tarafından 2017 yılından 2022 yılına kadar geçen sürede ilgili mevzuatın gerekleri yerine getirilemediğinden sermaye artış işlemlerinin sonuçlandırılamadığı, alacağın likit olup olmadığı; davacının, davalı taraftan olan alacağının 120.000,00 TL tutarında muaccel hale gelmiş likit alacağa dayanmakta olduğu, davalı şirketin davacıya olan borcuna karşılık olarak sermaye artışı ile çıkaracağını hisse senetlerini teslim edeceğini taahhüt ettiği, davacı ile davalı arasında 06/09/2017 tarihinde imzalanmış olan Pay Devir Sözleşmesi gereğince davacı taraf sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği halde, davalı tarafın tamamen kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı sermaye artışı için gerekli izinleri alamadığı ve sözleşmeden doğan edimini (bir diğer deyişle sermaye artışını yaparak alacaklıya olan hisse senedini teslim borcunu) yerine getiremediği, diğer yandan davalı şirketin dava konusu 120.000,00 TL’yi ticari faaliyetlerinin finansmanı için kullanmaya devam ettiği, davalı şirket yönetiminin 29/11/2017 ve 07/12/2017 tarihlerinde arttıracağı sermaye tutarını iki defa değiştirerek sermaye artışını ertelediği, akabinde yapılan başvurunun bu defa 22/02/2018 tarihinde SPK tarafından reddedildiği, davalı şirketin edimini yerine getiremeyeceğinin anlaşılması üzerine davacı vekili tarafından 12/06/2018 tarihinde davalı şirkete ihtarname göndermek suretiyle davacı ile davalı arasında imzalanmış olan sözleşmeyi fesih etmesinin ve muaccel olan alacağını işlemiş ticari faiziyle birlikte borçlu şirketten talep etmesinin haklı gerekçeye dayanmakla ticari hayatın olağan akışına uygun olduğu, davalının İtirazlarında Haklı Olup Olmadığı; davacının, davalı şirketten olan 120.000,00 TL tutarındaki muaccel alacağı karşılığında davalı sirket tarafından kendisine teslim edileceği sözleşmeye bağlanan hisse senetlerinin teslim edilmemiş olduğu şirket kayıtlarından rahatlıkla tespit edilebileceği ve yapılacak ödeme karşılığında ileride davalıya tahsis edilecek olan hamiline çıkarılacak hisselerin şirkete devrine yönelik bir taahhütname/sözleşme imzalanması ile uyuşmazlığın iyiniyet kuralları çerçevesinde çözülebilecekken, davalı tarafın önce şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiği, dava aşamasında ise bu defa davacıya ödeme yapılması halinde ayrıca yapılacak hisse senedi devri ile davacının sebepsiz zenginleşeceğini iddia ederek davanın reddini talep ettiği dikkate alındığında davalı tarafın ödeme yapmak yerine davacı ile aralarında imzalanan sözleşmenin yürürlükte olduğu gerekçesiyle kayıtlı muaccel borcunu ödemekten kaçındığı, bu durumda davacı taraf açısından sözleşmeyi haklı gerekçeyle tek taraflı olarak fesih hakkının bulunup bulunmadığı hususundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, diğer yandan, davalı şirketin tahsisli sermaye arttırımına ilişkin 05.04.2021 tarih ve 2021/10 sayılı yönetim kurulu kararında şirketten olan muaccel alacaklarına, karşılığında hisse senedi tahsis edilecek kişiler arasında davacı …’nun ismi mevcut iken, söz konusu yönetim kurulu kararını revize eden 27.05.2021 tarih ve 2021/16 sayılı kararında davacının hisse senedi verilecekler listesinden çıkarıldığının görüldüğü kanaatine varıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davadır.
Davacı … ile Davalı …Ş. arasında pay devir
sözleşmesi imzalandığı, davacının devredilecek paya ilişkin sözleşmeden kaynaklanan edimleri
yerine getirdiği, ödemelerini banka üzerinden davalı …Ş. ne ödediği, davalının sözleşme edimlerini yerine getirmemesi üzerine … 33. İcra Müdürlüğü nezdinde yasal takibat başlattığı fakat kötü niyetli olarak davalının itiraz ettiğini, itirazın iptali
ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı yan süresinde cevap dilekçesi sunmamış ise de, sundukları beyan dilekçesinde, davacı açısından haklı nedenle fesih sebeplerinin gerçekleşmediği, müvekkil şirket sözleşmeden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini yerine getirerek SPK’ya başvuruda bulunmuş, başvurusunun reddedilmesine rağmen ikinci kez başvuruda bulunarak sözleşmeden kaynaklanan edimi yerine getirme yönündeki arzusunu açıkça ortaya koymuş olduğu, savunmasında bulunmuştur.
Taraf iddia ve savunmalarında davaya konu edilen 120.000,00 TL’nin davacı tarafından davalı yana ödendiği hususunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın taraflar arasında imzalanan sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı ve sözleşme kapsamında hisse devrinin davalı yanca haklı bir neden olmaksızın devredilip devredilmediği noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Tarafların imzaladıkları sözleşme ile 120.000,00 TL karşılığında davalı şirketin yapacağı sermaye artışı ile çıkarılacak hisse senetlerinden verilmesi kararlaştırıldığı halde davalı şirket tarafından 2017 yılından 2022 yılına kadar geçen sürede ilgili mevzuatın gerekleri yerine getirilemediğinden sermaye artış işlemlerinin sonuçlandırılamadığı ve SPK tarafından davalı şirketin başvurularının reddedildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşme kapsamında davalı şirketin davacıya olan borcuna karşılık olarak sermaye artışı ile çıkaracağını hisse senetlerini teslim edeceğini taahhüt ettiği, davacı ile davalı arasında 06/09/2017 tarihinde imzalanmış olan Pay Devir Sözleşmesi gereğince davacı taraf sözleşmeden doğan edimini yerine getirdiği halde, davalı tarafın tamamen kendisinden kaynaklanan sebeplerden dolayı sermaye artışı için gerekli izinleri alamadığı ve sözleşmeden doğan edimini (bir diğer deyişle sermaye artışını yaparak alacaklıya olan hisse senedini teslim borcunu) yerine getiremediği, diğer yandan davalı şirketin dava konusu 120.000,00 TL’yi ticari faaliyetlerinin finansmanı için kullanmaya devam ettiği, davalı şirket yönetiminin 29/11/2017 ve 07/12/2017 tarihlerinde arttıracağı sermaye tutarını iki defa değiştirerek sermaye artışını ertelediği, akabinde yapılan başvurunun bu defa 22/02/2018 tarihinde SPK tarafından reddedildiği, bu kapsamda davalı yanın sözleşmeyi gereği gibi ifa etmediği ve sözleşmeden beklenen menfaat davacı yanca alınmadığından haklı nedenle fesh edildiği anlaşılmaktadır.
08/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile de belirtildiği üzere; davacının, davalı şirketten olan 120.000,00 TL tutarındaki muaccel alacağı karşılığında davalı sirket tarafından kendisine teslim edileceği sözleşmeye bağlanan hisse senetlerinin teslim edilmemiş olduğu şirket kayıtlarından rahatlıkla tespit edilebileceği ve yapılacak ödeme karşılığında ileride davalıya tahsis edilecek olan hamiline çıkarılacak hisselerin şirkete devrine yönelik bir taahhütname/sözleşme imzalanması ile uyuşmazlığın iyiniyet kuralları çerçevesinde çözülebilecekken, davalı tarafın önce şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz ettiği, dava aşamasında ise bu defa davacıya ödeme yapılması halinde ayrıca yapılacak hisse senedi devri ile davacının sebepsiz zenginleşeceğini iddia ederek davanın reddini talep ettiği dikkate alındığında davalı tarafın ödeme yapmak yerine davacı ile aralarında imzalanan sözleşmenin yürürlükte olduğu gerekçesiyle kayıtlı muaccel borcunu ödemekten kaçındığı, bu durumda davacı taraf açısından sözleşmeyi haklı gerekçeyle tek taraflı olarak fesih hakkının bulunup bulunmadığı hususundaki hukuki değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğu, diğer yandan, davalı şirketin tahsisli sermaye arttırımına ilişkin 05.04.2021 tarih ve 2021/10 sayılı yönetim kurulu kararında şirketten olan muaccel alacaklarına, karşılığında hisse senedi tahsis edilecek kişiler arasında davacı …’nun ismi mevcut iken, söz konusu yönetim kurulu kararını revize eden 27.05.2021 tarih ve 2021/16 sayılı kararında davacının hisse senedi verilecekler listesinden çıkarıldığının görüldüğünün, tespiti kapsamında davacı yanca açılan davanın kabulü gerekmiştir.
Davacı yan ödeme tarihinden itibaren faiz talep etmiş ise de, sözleşmede bu hususta düzenleme bulunmadığından, temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilerek, fazlaya ilişkin faiz talebi reddedilmiştir.
Davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunmaları ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının (İİK md.67/2) davalıdan tahsilde tekerrür olmamak üzere alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla KISMEN KABULÜNE,
Davalının … 33.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 120.000,00 TL asıl alacak ile bu alacağa temerrüt tarihi olan 22.06.2018 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek ticari avans faizi uygulanarak devamına, fazlaya ilişkin faiz talebinin REDDİNE,
2-İİK mad. 67/2 uyarınca alacak likit ve itiraz haksız olduğundan 120.000,00 TL alacağın %20’si olan 24.000,00 TL icra inkâr tazminatının tahsilde tekerrür olmamak üzere davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihi itibarıyla alınması gereken. 8.197,20 TL harçtan peşin alınan 1.561,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.636,01 TL harcın ve arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 19.000,00TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 1.561,19 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı, 6.000,00 TL bilirkişi ücreti, 209,30 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam ‭6.250,40 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 5.802,45 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır