Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/504 E. 2021/663 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/504 Esas
KARAR NO : 2021/663

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 18/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kendisine ait … plakalı aracıyla davalının sigortalısı dava dışı … vatandaşı sürücü …yönetimindeki … plakalı aracın karıştığı 14.08.2019 tarihli kazanın oldulğunu, davalı şirket tarafından sigortalı, dava dışı sürücü yönetimindeki araçla seyir halindeyken davacının tali yoldan anayola çıkmak amacıyla ilerlerken ve tali yoldan anayola tam olarak çıktıktan sonra davalı şirket tarafından aracın davacının aracının sol arka tarafından çarptığını, kazanın meydana geliş şeklinin, kaza tutanağı ile kaza yerinde çekilen fotoğraflar ile de sabit olduğunu, dava dışı sürücünün olayda asli ve tam kusurlu olduğunu, bu nedenle davacının zararından davalı şirketin sorumlu olduğunu, dava dışı sürücünün anayol ile tali yolun birleştiği yerden hemen sonra, davacı aracıyla anayola tam olarak çıktıktan sonra gerekli dikkat ve özeni göstermeksizin trafik güvenliğini tehlikeye attığını ve davacı aracına sol arkadan çarptığını, 2918 sayılı KTKya göre dava dışı sürücünün kusurlu olduğunu, buna rağmen davalı şirket tarafından davacının kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğunu belirterek davacının zararının tazmini başvurusunu reddettiğini, davacının aracının yabancı plakalı olması nedeniyle seçimlik hakları olduğunu, ancak davacının iyi niyetle aracını … Ltd. Şti.nde tamir ettirdiğini, bu şekilde zararı azaltmaya çalıştığını, ekspertiz raporuna göre davacının onarım bedelinin 19.497,14 TL olduğunu, ayrıca 240,15 TL ekspertiz ücreti ödediğini, davalı şirkete başvurduğunu ancak başvurunun reddedildiğini, davalı kurumun zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, dava şartlarının yerine getirildiğini, arabuluculuk tutanağının ekli olduğunu belirtmiş ve şimdilik 100,00 TL zararın avans faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı büronun yabancı ülke yeşil kart büroları ile yaptığı iç sözleşmeler çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiyede karıştıkları kazalarda şayet geçerli Yeşil Kart sigortaları varsa sigortacıları adına kusur esasına göre zarar gören 3. Şahısların hasarlarını Türk mevzuatına göre tedvir ettiğini, 14.08.2019 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı iki yabancı araç arasında meydana gelen kazada kusur oranlarının tespitinin gerektiğini, … plakalı araç sürücüsü kusurlu bulunursa limitin 39.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, ayrıca … plakalı aracın kasko sigorta poliçesinin olup olmadığının soruşturulması ve bu şirketten tazminat alıp almadığının araştırılması gerektiğini, ekspertiz ücretinin makul gider olması için iyi niyetli olarak yapılmış olması gerektiğini, ancak davacının davalı kuruma başvurusundan önce kendisinin doğrudan eksper atadığın, bu nedenle iyi niyetle yapılmayan ekspertiz incelemesi sonucu ücret talebinin reddinin gerektiğini belirtmiş ve davacı taleplerinin tamamının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, hasar dosyası, trafik kayıtları, kusur raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli ve ekspertiz ücreti istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyumazlık, 14/08/2019 tarihli kaza nedeni ile kazanın taraflarının kusur durumu, davacının davalıdan hasar bedeli ve ekspertiz ücreti talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise miktarı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 09/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız kazanın meydana gelmesinde kazanın taraflarının kusur durumunun tespiti için rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/03/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“Dava konusu olayda davacı sürücü … tali bağlantı yolundan bölünmüş yola katılmadan önce kendi şeridini koruması, anayola katılıma izin verilen kesikli çizgi bölgesinde anayola katılması gerekirken bu kurallara uymamış, sürekli çizgi ile bölünen yolda bölünmüş yoldan gelen aracın şeridine tecavüz ederek bölünmüş yolda seyreden davalı taraf aracının seyir güvenliğini tehlikeye sokmuş ve aracının sağ yan kısımlarıyla bölünmüş yolda seyreden davalı taraf aracına sağ ön yan basamak ve tekerlek kısımlarından çarpmıştır. Bu nedenle davacı sürücü … şeride tecavüz ettiğinden ve kavşaklarda geçiş önceliğine uymadığından % 100 oranında tamamen kusurludur.
Davalı taraf araç sürücüsü ise, kendi şeridinde normal süratle seyrederken sağındaki bağlantı yolundan dikkatsizce ve süratle gelip sürekli çizgi ihlali yaparak şeridine tecavüz eden ve aracına yandan çarpan davacı sürücüye karşı kazayı önlemek bakımından kaza noktasında fren yapıp durduğundan ve kazayı önlemek bakımından alabileceği başka ek bir tedbir olmadığından olayda kusursuzdur.” şeklinde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur. Alınan raporun dosyada bulunan ve araçların kazadan sonra duruş halini ve kazada hasar gören kısımlarını gösteren fotoğrafların da incelenmesi suretiyle yeterli, açık ve denetime elverişli şekilde düzenlendiği anlaşıldığından, davacı vekilinin yeniden rapor alınması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir. İşleten ve sigorta şirketi de zarar görene karşı müteselsilen sorumludur.
Bu kapsamda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; eldeki davada 14/08/2019 tarihli kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı dava dışı sürücünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacı sürücünün ise % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, elde edilen kusur tespitleri nazara alındığında davacının davalı sigorta şirketinden hasar bedeli ve ekspertiz ücreti talebinde bulunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin ( e duruşma ) yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 12/10/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)