Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/50 E. 2020/15 K. 21.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/50 Esas
KARAR NO : 2020/15

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 20/01/2020
KARAR TARİHİ : 21/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin danışmanılık hizmeti karşılığında …’dan …Şubesine ait … numaralı 18.12.2019 keşide tarihli 35.000,00.-TL değerinde çeki aldığını, müvekkilinin uhdesinde olan ve ileri keşide tarihi gelmediği için işlem yapılamayan hamili olduğu çekin müvekkilinin bilgisi dışında kaybolduğunu, müvekkili tarafından çekin vadesi gelmeden durum fark edilmiş olup herhangi bir mağduriyete sebebiyete sebep olmaması adına söz konusu çekin müvekkilinin rızası dışında elinden çıkması sebebiyle ödeme yasağı talepli olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası ile hasımsız olarak çek zayi davası açıldığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi … E sayılı dosyasına gönderilmesi üzerine mahkeme 16.01.2020 tarihli celsesinde “…Muhatap banka tarafından ibraz edildiği bildirilen … numaralı çeke ilişkin çeki elinde bulunduran kişiler hakkında ilgili mahkemede çek istirdatı davası açmak üzere davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilmesine, verilen süre içinde ara karar gereğinin yapılmaması halinde ilgili çeke ilişkin verilen ödemeden men kararının kaldırılacağının ihtarına…” şeklinde karar verildiğini,… Şubesine ait … numaralı 18.12.2019 keşide tarihli 35.000,00.-TL bedelli çekin davalıdan istirdatına müvekkilin haklı hamil olduğunun tespitine ve çekin müvekkile teslimini, müvekkili açısından davanın devamı süresince ödeme yasağı kararının devamına ve ileride cebri icra yoluna başvurması halinde cebri icra dosyasının İhtyadi Tedbir yolu ile duruldurulmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
GEREKÇE;
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve 03/01/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen cümle ile
“Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinin incelenmesi neticesinde; davanın 7155 sayılı Kanunun 26. Maddesinde belirtilen yürürlük tarihi olan 01.01.2019 tarihinden sonra açıldığı, davanın istirdat davası olduğundan zorunlu arabuluculuk durumunun söz konusu olduğu ve davacının arabuluculuğa başvurmadan doğrudan dava açtığı anlaşılmakla 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun m.l8/A-f.2 hükmü gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM; Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-Karar tarihine göre alınması gereken 54,40 TL harcın peşin alınan 597,72 TL harçtan mahsubu ile bakiye 543,32 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kalan kısımlarının davacıya iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 21/01/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

(e-imza) (e-imza)