Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/492 E. 2021/409 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/492 Esas
KARAR NO : 2021/409

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/11/2013
KARAR TARİHİ : 16/06/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında … 3.İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında davalı tarafından icra takibi yapıldığını, icra takibine konu çekin 20/12/2012 olan keşide tarihinin 20/10/2013 olarak değiştirildiğini, ancak değiştirme yazısı ve altındaki parafın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin dava konusu çeki hatır çeki olarak verdiğini, bu nedenle … 3. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takibe konan çek nedeni ile müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu çekin dava dışı …. Ltd. Şti’ne hatır çeki olarak verildiği iddiasını müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, çekin bir ödeme aracı olduğunu ve kural olarak bir borcun ödenmesi amacı ile verildiğinin kabulü gerektiğini, çekte yapılan değişikliklerin keşideci tarafından imza veya paraf edilmesi halinde geçerli olduğunu, dava konusu çekin keşide tarihinin altında paraf bulunduğunu, çekin keşide tarihinin altında bulunan paraf ile keşideci imzasının benzer nitelikte olduğunu, bu nedenle müvekkilinin kötü niyetli olduğunun da ileri sürülemeyeceğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 3. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyası, dava konusu çek üzerine yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, … 3. İcra Müdürlüğünün … e sayılı icra dosyasında takibe konan … Bankası … Şubesine ait hesaptan keşide edilen ve keşidecisi … olan … çek numaralı 60.000 TL bedelli çek nedeni ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin menfi tespit davasıdır.
Mahkememizin2013/339 Esas, 2014/403 K. sayılı dosyası ile 08/12/2014 tarihinde “Davacının davasının kabulü ile davacının … 3. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyasında takibe konu … Bankası … şubesinde bulunan hesaptan davacı … tarafından keşide edilen çek nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine” ilişkin verilen karar Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/3845 E – 2020/754 K. sayılı 02/06/2020 tarihli kararı ile ” Mahkemece, dava konusu çeke ilişkin alınan bilirkişi raporu ile keşide tarihinde değişiklik yapıldığının ve buna ilişkin atılan parafın davacı eli ürünü olmadığının tespit edildiği, keşide tarihindeki tahrifat nedeniyle davacının bu çekle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı, değişiklik öncesi keşide tarihi ile bankaya ibraz tarihi arasında yaklaşık 1 yıl süre geçtiği, kambiyo hukukundan kaynaklanan hakların da kaybedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Dava konusu çekin keşide tarihinin 20.12.2012 iken 20.10.2013 olarak değiştirildiği, değişikliğe ilişkin parafın ise davacı keşideci eli ürünü olmadığı dosya kapsamı ile sabittir. Keşide tarihinde tahrifat yapılmış, ancak diğer unsurları tamam olan çek nedeniyle, ibraz süresi geçirildiğinden, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde alacaklının böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp, alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Temel ilişki bulunmaması halinde ise, 6762 sayılı TTK.nun 730. maddesi yollamasıyla 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak talebinde bulunulabilir. Davacının hatır çeki iddiası da şahsi def’i olup iyiniyetli hamile karşı ileri sürülemeyecektir. Olayların açıklanması taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime ait bir görevdir. Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince; hamiline düzenlenmiş olan dava konusu çekin arkasında ilk cironun dava dışı … şirketine, sonraki cironun ise hamil olan davalı bankaya ait olduğu, davacıyla davalı arasında doğrudan bir hukuki ilişki bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı keşideci 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 732. maddesi) uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu olgular ve kanuni düzenleme gözetilerek davacı keşideciye sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama imkanı tanınarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına Bozulmasına ” ifadelerine yer vererek bozulmuş, mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda davacı keşideciye sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlama imkanı tanınmış, davacı vekili, aranan kriterlerde delil bildirmek üzere süre talep etmiştir.
Delillerin bildirilmesi ve toplanması aşaması tamamlanmış olduğundan yeniden delil bildirilmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Dava konusu çekin keşide tarihinin 20.12.2012 iken 20.10.2013 olarak değiştirildiği, değişikliğe ilişkin parafın ise davacı keşidecinin eli ürünü olmadığı dosya kapsamı ile sabittir ancak çekin keşide tarihindeki parafın davacıya ait olmadığı sabit olsa da davacının çekle ilgili sorumluluğu ortadan kalkmaz.
Keşide tarihinde tahrifat yapılmış, ancak diğer unsurları tamam olan çek nedeniyle, ibraz süresi geçirildiğinden, kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilir ise de taraflar arasında temel ilişki bulunması halinde alacaklının böyle bir çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanıp, alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Temel ilişki bulunmaması halinde ise, 6762 sayılı TTK.nun 730. maddesi yollamasıyla 644.maddesi uyarınca sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak talebinde bulunulabilir.
Somut olayda, dava konusu çek hamiline düzenlenmiş olup çekteki ilk cironun dava dışı … şirketine, sonraki cironun ise hamil olan davalı bankaya ait olduğu, davacıyla davalı arasında temel ilişki bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı keşideci, 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesi (6102 sayılı TTK’nun 732. maddesi) uyarınca sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı, dava konusu çeki hatır çeki olarak verdiğini ileri sürmektedir ancak hatır çeki iddiası şahsi def’i olup iyiniyetli hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülemeyeceğinden davacının sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının peşin yatırılan 1.084,50 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılmış olan 1.025,20 harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 9.055,40 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davalı tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır