Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/489 E. 2021/312 K. 21.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/489 Esas
KARAR NO : 2021/312 Karar

DAVA : Tazminat (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2020
KARAR TARİHİ : 21/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Emanet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı banka nezdinde … IBAN Numaralı altın hesabı, … IBAN Nolu ve … IBAN Nolu vadesiz hesaplarının mevcut olduğunu, müvekkilinin … Numaralı cep telefonuna 20/06/2018 tarihi saat 01.00 gibi davalı tarafından toplu olarak …bank … Nolu hesabından 115 Gr altının 22.042,05-TL karşılığında satış işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 610,00-TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 4,900,00-TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 4,900,00-TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 1,600,00-TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 4,900,00-TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 4,900 TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 4,900 TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine, …bank … Nolu hesabından 1,500 TL tutarında hesaba havale işlemi gerçekleştirildiğine dair bilgilendirme mesajlarının geldiğini, müvekkilinin bu mesajları görmesi üzerine müşteri hizmetlerini aradığını ve rızası dışında yapıldığını derhal gerekli işlemlerin yapılarak önlemlerin alınmasını talep ettiğini, davalı banka görevlisi tarafından hesaplara bloke konulduğunu, bu durumun bankanın yetkili birimine bildirildiğinin ifade edildiğini, bilgisayar korsanlığı yoluyla bilgisi ve rızası dışında hesaplarının boşaltıldığını ve bu nedenle savcılığa şikayette bulunduğunu, soruşturma başlatıldığını, fazlaya ve faize ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının işlem güvenliği yönünden özen yükümlülüğüne aykırı, kusurlu hizmeti nedeniyle müvekkilinin meydana gelen 92,37 gram altın zararının aynen tazmin etmesine, aynen tazminin mümkün olmaması halinde altın zararının tazmin etme zamanındaki fiili değerine göre para olarak tazmin etmesine, devamla yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu olayda davacının ağır kusurlu davranışının olduğunu, bankacılık işlemlerinde müşteriye özel olan şifre bilgilerinin 3. Şahıslara hiçbir surette verilmeyeceğini, güvenli olmayan siteler aracılığıyla işlem yapılmayacağının makul ve mantıklı tüm kişilerce bilinmek zorunda olduğunu, bu tür olayla karşı karşıya kalındığında mağduriyet yaşanmaması açısından müşterinin sanal ortamda işlem yaparken dikkatli olmasının, kart ve şifre bilgilerini koruması, sanal ortamdaki tehlikelere dair tedbirli davranmasının büyük önem taşıdığını, bir kişinin kendi kusuru ile zarara sebebiyet vermesi halinde zarara o kişinin kendisinin katlanmasının gerektiğini, hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağının genel hukuk ilkelerinden birisi olduğunu, bu kapsamda dava konusu olay ile ilgili olarak müvekkilinin bankaya atfedilecek bir kusurunun bulunmadığını, davanın husumet yönünden reddine, haksız ve kanuni dayanaktan yoksun davanın banka yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; … CBS Bilişim Suçları Bürosu … Sorş Sayılı Dosyası, Ticaret Sicil Kayıtları, Müzekkere cevapları,
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … tarihli ve … sayılı yazısı yazısında; Davacı …’ın gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı, sicil kayıtlarına göre ortağı olduğu Kollektif, Komandit ve Limited Şirket kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacının dava dilekçesinde belirlemiş olduğu işlemlerden dolayı davalı bankaya husumet yönetlebilip yöneltemeyeceği, davalı bankanın söz konusu işlemlerden dolayı sorumlu olup olmadığı, davalı bankanın güvenlik önlemlerini mevzuat ve bankacılık sektörüne uygun olarak almış olup olmadığı, banka sorumlu ise davalının zararının ne kadar olduğu ve bunun bankadan tahsil edilebilip edilemeyeceği hususlarındadır.
HMK’nun 115/1.maddesi uyarınca dava şartlarının bulunup bulunmadığı davanın her aşamasında resen araştırılır. HMK’nun 114/1-c maddesi uyarınca Mahkemenin görevli olması dava şartı olarak düzenlenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme bulunması gerekir.
Bunun yanında 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde belirtilmiştir. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
Somut olayda davacının davalı bankada Kıymetli Maden Hesabı açtırmış olduğu, bu hesabından 3. Kişilere belli bir miktar para aktarılmış olduğu, rızası hilafına banka hesabından çekildiği iddia edilen paranın sorumluluğunun davalı bankaya ait olduğu talebiyle Mahkememizde alacak davası açmış olduğu, bu hesabın davacının şahsi hesabına ait olduğu, davalı bankanın kayıtlarından hesapların ticari olduğuna dair bir kayda rastlanmadığı, davacının tacir olmadığı, İTO kayıtlarında tacir olduğuna dair kaydın olmadığı, ticari işletmesinin bulunmadığı, hesabın bir tüketicinin tasarruf yapabileceği şekilde olduğu, altın ticari yapıldığına dair dosyada bir bilgi ve belgeye rastlanmadığı, işlemin ticari işletmesi ile de alakalı bulunmadığından uyuşmazlığın çözüm yerinin taraflardan birinin diğer taraf banka karşısında tüketici sıfatını taşımasından dolayı Tüketici Mahkemeleri olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-) Davanın Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-)Kararın kesinleşmesinden itibaren talep halinde dosyanın görevli NÖBETÇİ İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, belirtilen süreler içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde resen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-)6100 sayılı HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin görevli Mahkemede hüküm altına alınmasına ancak Mahkememiz görevsizlik kararı sonrasında görevli ve yetkili Mahkemede yargılamaya devam edilmemesi ve bu durum belirtilerek Mahkememizden talepte bulunulması durumunda harç ve yargılama giderleri konusunda Mahkememizce karar verilmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.21/04/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır