Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/48 Esas
KARAR NO : 2023/965
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2020
KARAR TARİHİ : 29/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 17.01.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalının 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığını, icra takibine dayanak evrak olarak 15.01.2015 tanzim, 15.04.2015 vade tarihli 95.000,00 TL bedelli senedi gösterdiğini, davacının davalıya hiçbir zaman bir bono düzenlemediğini, takip konusu sahte bonoda davalı tarafça hileli yöntemlerin kullanılarak nasıl ve ne şekilde düzenlendiği hususunun davacı tarafından da bilinmediğini, davacının Mart 2012 tarihinde ev sahibi olabilmek üzere …’ne üye olduğunu, o dönemde 125 metrekare büyüklükteki daireler için peşin 75.000 TL değer biçildiğini, davacının 15.000,00 TL peşin geri kalanı da taksit olmak üzere ödemelere başladığını ve tüm borcunu ödediğini, davacının söz konusu bonoyu incelerken altındaki 3 imzanın kooperatife üye olurken attığı 3 imza olduğunu anladığını, davalının bu imzaların bulunduğu belgeyi üstten keserek sahte ve hileli yöntemlerle imzaların üstünü kendisi doldurarak belgeyi sahte bir senede çevirdiğini, açıklanan bu nedenlerle; davacının sahte senet nedeni ile haciz tehdidine maruz kalması, telafisi güç ve imkansız hasarlara yol açacağından davacı aleyhinde … 30. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyasından başlatılan icra takibinin yargılama süresince teminatsız olarak durdurulmasını, dosyanın ivedi olarak bilirkişiye tevdi ile takibe konu evrak üzerinde sahtecilik, hile, yazı yaşı, kağıdın kesilmiş olması, kağıtta çentik bulunması, tahrifat, evrak üzerindeki oynamalar, bu evrakın oluşum tarihi ve şekli, evraktaki yazı ve imza örneklerini aidiyeti ve bilumum konularda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, davacının … 30. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasından ve icra takibine dayanak yapılan 95.000,00 LT bedelli sahte senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini, takibin ve ödeme emrinin iptalini, davalının dava değerinin %20’si oranında haksız takip tazminatına mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı asil 10.07.2020 tarihli dava dilekçesinde özetle; … 30. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyasında bulunan … İli, … İlçesi 1569 Ada 2 Parselde İnşaatı yapılıp E Blok 4. Kat 18 nolu daire karşılığı kalan borcuna istinaden öz iradesiyle imzalayıp verdiği senet olduğunu, … Tapu’da ki satışın gerçekleştiğini, Tapusu Dairesi ile beraber davacıya teslim edildiğini, davacının borcunu ödememek için her davaya her mahkemeye müracaat ettiğini, hazırlamış oldukları yalan düzmeci haberleri mahkemelere delil olarak sunduklarını, borçlu olan diğer kişileri de aynı haberleri aynı senaryoları uygulamaları için kooperatifte hırsızlık çetesi olan yeni yönetimle beraber her yolu denediğini, açıklanan bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: 30. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyası, 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyası, 17. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası, … CBS’nın … Soruşturma sayılı dosyası, Bilirkişi Raporu, Arabuluculuk Anlaşamama Tutanağı, taraf beyanları ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
06.09.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “inceleme konusu standart ebatta olmayan, beyaz çizgisiz kağıda düzenlenmiş 15.01.2015 düzenleme 15.04.2015 ödeme tarihli, … adına atılmış 3 imza içeren “95.000-Doksanbeşbin TL” tutarlı senette bulunan imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, benzerlikler saptandığından, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, Ancak; söz konusu imzaların, üst kısımdaki bilgileri onaylar mahiyette atılmayıp, farklı amaçla düzenlenmiş belgedeki imzalardan faydalanmak sureti ile sahte olarak sonradan senet haline dönüştürüldüğü” sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava kambiyo senetlerine özgü icra takibine karşı 2004 sayılı İcra ve İflas Kanun m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Davaya konu bono aslı getirtilerek mahkememiz kasasına alınmış ve incelenmiştir. Bononun altında “imza” başlığı altında üç tane imza yer aldığı, üst kısmında el yazısı ile davacının adı, soyadı, adresi ve telefon numarasının yazılı olduğu, bu bilgilerin hemen altında ise bilgisayar ile ödeme günü, miktarı, düzenleme tarihi, emre muharrer senet ifadesi, bedelinin nakden alındığı ve İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu yazılıdır.
Davacı taraf imzaya itiraz etmemiştir. Davaya konu belge üzerindeki imzasının üzerinde yer alan bilgisayar ile yazılı olan kısımların sonradan veriliş amacı dışında doldurulduğunu ileri sürmektedir. Bu iddiasını kanıtlamak için de bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir. Davacının talebi doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ve dosya adli belge inceleme ve sahtecilik uzmanı bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 06/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda, inceleme konusu standart ebatta olmayan, beyaz çizgisiz kağıda düzenlenmiş 15.01.2015 düzenleme 15.04.2015 ödeme tarihli, … adına atılmış 3 imza içeren “95.000-Doksanbeşbin TL” tutarlı senette bulunan imzalar ile …’a ait mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, benzerlikler saptandığından, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da uygunluk ve benzerlik saptandığından söz konusu imzaların …’ın eli ürünü olduğu, Ancak; söz konusu imzaların, üst kısımdaki bilgileri onaylar mahiyette atılmayıp, farklı amaçla düzenlenmiş belgedeki imzalardan faydalanmak sureti ile sahte olarak sonradan senet haline dönüştürüldüğü, tespit edilmiştir. Dolayısıyla imzaların dava konusu senede senet boşken atıldığı ve daha sonra üzerinin doldurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekilince davaya konu bononun davalıya kooperatif üyelerinin kooperatif işlemlerindeki imzalarının geçerliliğini tespiti açısından kooperatif yönetimine imza beyannamesi amacıyla söz konusu belgenin verildiği açıkça belirtmiştir.
Bütün soyut/mücerret alacaklarda olduğu gibi kambiyo senedi alacağı da kural olarak uygun bir asıl borç ilişkisine, bir nedensellik bağına dayanır. Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel oluşturan bir amaca ulaşmak istemektedir. İşte bu amaç bir kambiyo senedinde saklı tutulan hakkın doğumu ve devri açısından hukuki nedeni oluşturur. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan ilişki “kambiyo ilişkisi” ismiyle anılmaktadır. Kambiyo senedi düzenleyerek borç altına giren borçlu “kambiyo taahhüdü” altına girer. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin antlaşmanın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. Bu açıklamalar çerçevesinde davaya konu bono görünüşte ödeme vaadi niteliğinde bir kambiyo senedi olarak dosyaya sunulmuştur. Bu nedenle bonoyu düzenleyen kişi asıl borçlu durumundadır.
Bononun talil edilmesi durumunda ispat yükünün borçlu üzerinde olacağına ilişkin olarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu aşağıya alıntı yaptığımız kararında ayrıntılı tespitte bulunmuştur. Buna göre; “Bono, bağımsız borç ikrarını içeren bir senettir. Bu nedenle bir illete bağlı olması gerekmez ve kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu ileri süren tarafa aittir. Ancak senette borcun nedeni “mal” ya da “nakit” olarak belirtilmişse, davacının yazılı borç sebebine dayanmaya hakkı olacağından, ispat yükü bunun aksini ileri süren tarafa ait olacaktır (HMK’nın m. 191/1, TMK m. 6). Eğer yanlardan biri senet metninde yazılı kaydın doğru olmadığını söylüyorsa, buna senedin talili denmektedir. Bu anlamda talil senet metninde açıklanan düzenleme (ihdas) nedenine aykırı beyanda bulunma anlamına gelmektedir ve bu hâlde ispat yükünün kaydın aksini iddia edene ait olacağına kuşku bulunmamaktadır. Bonoda yazılı bulunan bedel kaydının hem borçlu hem de alacaklı tarafından talil edilmesi hâlinde ispat yükünün hangi tarafta olduğu hususu da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bonodaki bedel kaydının her iki tarafça talil edilmesi hâlinde ispat yükü borçlu üzerindedir. Diğer bir ifade ile bu durumda ispat yükü yer değiştirmez. HMK’nın 191’inci maddesinin 2’nci fıkrası ve TMK’nın 6’ncı maddeleri uyarınca borçlunun bononun bedelsiz olduğunu ispat etmesi gerekir. (Yargıtay HGK 2017 / 19-821 Esas; 2019 / 58 Karar; 05.02.2019 Tarih)
Yargıtay’ın bu kararında da tespit edildiği üzere davaya konu bononun bağımsız borç ikrarı niteliğinde değil de imza beyannamesi olarak verildiğini dolayısıyla imzaların üzerinin boş olarak verildiğini ve üzerinin sonradan doldurulduğunu ileri süren davacı bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Hazırlanan 06/09/2022 tarihli bilirkişi raporu ile davaya konu bononun kâğıtta evvelce var olan imzalardan yararlanmak suretiyle mevcut duruma getirildiği tespit edilmiştir. Dolayısıyla imzaların dava konusu senede senet boşken atıldığı ve daha sonra üzerinin doldurulduğu anlaşılmaktadır.
Mahkememiz 29/11/2023 tarihli celsesinde, her ne kadar önceki celse ara kararları ile … 6.Ağır Ceza Mahkemesinin… Esas sayılı ceza dosyasının akıbetinin beklenilmesine karar verilmiş ise de; ceza dosyasında yapılan yargılamaya konu deliller ve dava dosyamızda yapılan yargılama ile alınan raporlar birlikte değerlendirildiğinde tahkikata ilişkin tüm delillerin toplandığı anlaşılmakla, yargılamanın uzamaması ve usul ekonomisi gereğince … 6.Ağır Ceza Mahkemesinin …Esas sayılı ceza dosyasının akıbetinin beklenilmesine, yönündeki ara karadan dönülmesine karar verilmiştir. Zira … 6.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı ceza dosyasında benzer tespitlere ulaşılmak suretiyle davalının mahkumiyetine karar verilmiştir.
Nitekim aynı hususta davalı aleyhine … 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayısında açılan davada işbu davada elde edilen bulgu ve deliller ile sonradan oluşturulan senet nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiş ve verilen karar istinaf edilmiş, İstanbul BAM 16.Hukuk Dairesinin 07/06/2023 Tarih, 2021/1747 Esas ve 2023/850 Karar sayılı ilamı ile davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda anlatılan davaya konu bononun kambiyo senedi olarak değil davacının beyanı doğrultusunda imza beyannamesi olarak alındığı ve sonradan bono olarak üzerinin doldurulduğu anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının davacıdan imza beyannamesi adı altında imzalı belge alması, sonrasında da bu belgenin üzerinin amacına aykırı şekilde doldurulması iyiniyetli görülmediğinden davalının kötüniyetli olarak hareket ettiği kabul edilerek davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerle göre;
1-Davanın KABULÜNE,
Davacı/Borçlu …’ın, Davalı/Alacaklı …’a … 30. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu 15.01.2015 düzenleme tarihli, 15.04.2015 vade tarihli ve 95.000,00 TL bedelli bonodan dolayı BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötüniyet tazminat talebinin kabulü ile senet bedelinin %20’si olan 19.000,00 TL kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 6.489,45 TL harçtan, peşin+tamamlama alınan 1.622,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.867,08 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.622,37 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 176,00 TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.860,57 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/11/2023
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır