Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/461 E. 2021/219 K. 15.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/461 Esas
KARAR NO : 2021/219

DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, davalı tarafın … adresindeki mukim işyerini Mayıs 2016 tarihinde 260.000 TL bedelle devraldığını ve 25.05.2016 tarihinde vergi açılışını gerçekleştirdiğini, davalıdan defalarca talep edilen devre ilişkin faturanın kesilmediğini, işyerinin devralındığı Mayıs 2016 tarihinden bu tarihe kadar müvekkili tarafından düzenli olarak KDV ve Gcçici Vergi miktarlarının maliyeye ödendiğini, devre ilişkin faturanın kesilmemiş olması sebebiyle fatura miktarı üzerinden hesaplanacak KDV tutarı kadar miktarının kendi KDV beyannamesinden düşebileceğini ve o miktar kadar az vergi verebilecekken bu haktan davalının fiili sebebiyle mahrum kaldığını, yasal süresi içerisinde fatura düzenlenmemesi sebebiyle geçmişe dönük olarak bu faturanın tekrar düzenlenemeyeceğinden müvekkil şirketinin zararının açık ve kesin olduğunu, müvekkili şirkete fatura düzenlenmemesi sebebiyle iş yerine ilişkin demirbaşlara ait amortisman giderlerini de kendi vergi beyannamelerinde ibraz edemediklerini ve gider göstermediği bu kalem için de zarara uğradığını, müvekkili şirketin yetkilisi … tarafından dava açılmadan önce faturanın teslim edilmemesi üzerine …’e … sayı ile başvurulduğunu ve başvuru neticesinde davalının Maliye tarafından incelemeye alındığını, davalının Maliye tarafından ifadesine başvurulduğunu ve davalı tarafın, işyerinin devrinin yapıldığı ve fatura düzenlemediğini resmi kuruma beyan ettiğini, ayrıca davalıya … 10. Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile uğranılan zararın tazmini için ihtarname gönderildiğini ve davalıya tebliğ edilmiş olmasına rağmen davalı tarafça olumlu bir dönüş yapılmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla uğranılan zarara ilişkin ilk aşamada 2.000-TL’nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili bu talebini 19/03/2019 tarihli dilekçesi ile 20.759,95 olarak ıslah etmiştir.
CEVAP :
Yargılama sürecinde vekillikten istifa eden davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkilinin devretmiş olduğu … adresindeki işyerinin devri ile ilgili olarak faturanın kesilmemiş olmasının davacının zararına değil müvekkili hakkında vergi cezası tahakkuk etmesine sebebiyet verdiğini, müvekkilinin fatura kesmemesi sebebiyle ödemiş olduğu özel usulsüzlük cezasını ödediğini ve davaya konu zararın kalmadığını, faturanın kesilmemesinden sadece müvekkili nezdînde bir zararın meydana geldiğini, bu sebepten davacının zarara uğramasının mümkün olmadığını, doğmamış bir zararın tazmininin hukuken de mümkün olmadığını beyan ederek belirsiz alacak davası açılamayacağına dair itirazda bulunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yargılama yapılmış, 2017/550 Esas – 2019/645 K. sayılı dosyamızdan 03/07/2019 tarihinde ” Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile 20.759,95 TL’nin 2.000,00 TL’sinin 01/06/2017 tarihinden, 18.759,95 TL’sinin 20/03/2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” ilişkin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/2379 E – 2020/749 K sayılı 16/07/2020 tarihli kararı ile “…İlk derece mahkemesince, davanın çözümünde en önemli delil olan bilgi ve belgeler toplanmadan ve gelecek bilgi ve belgelere göre vergi uzmanı bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmiş olması nedeniyle, davanın çözümünde etkili taraf delillerinin toplanarak karar verildiğinden söz edilemez. Bu önemli eksikliğin ilk derece mahkemesince tamamlanmasından sonra bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına…” ifadelerine yer vererek kaldırmıştır.
Mahkememizin 2020/461 Esasına kaydedilen dava dosyasında davacı vekili 11/03/2021 tarihli dilekçesi ile; Davacı ve davalının haricen anlaşmaları sebebiyle davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisi bulunduğu anlaşıldığından HMK 307. maddesi gereğince davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın feragat nedeniyle reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30 TL ilam harcının peşin yatırılan 34,16 TL ile 320,00 TL ıslah harcından mahsubu ile fazla yatırılmış olan 294,86 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.080,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, davalı tarafından yapılan 72,75 TL yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluklarında verilen karar açıkça okundu. 15/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır