Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/457 Esas
KARAR NO : 2022/167
DAVA : Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/08/2020
KARAR TARİHİ : 24/02/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkilinin merkezi Fransa da bulunan bir sigorta şirketi olduğunu, sigorta tazminatı ödemesi neticesinde halef olduğu ve temlik aldığı haklara dayanarak iş bu davada sorumlulukları bulunan davalılardan rücuen tazminini talep ettiğini, dava konusu uyuşmazlıkta Almanya da mukim … da mukim … AŞ firmasına 500.000 Euro fatura bedelli baskı makinası sattığını, satım sözleşmesine konu malın … dan Türkiye ye taşınmazı için yük ilgilileri tarafından dava dışı … firmasının görevlendirildiğini, bunu takiben müvekkilinin sigortalısı … in alt taşıyıcısı olarak yükün … limamından … limanına oradan da … firmasının tesislerinin bulunduğu Manisa ya taşınmasını üstlendiğini, müvekkilinin sigortalısı … firmasının Türkiye içi taşımanın yani … arası kara taşımasının gerçekleştirilmesi için davalı …TİC. A.Ş’ni görevlendirdiğini, … firmasının ise taşıma işini fiili taşıyıcı … Ltd. Şti. Yaptırdığını, emtianın … limanında tahliye edildikten sonra … firmasının sorumluluğunda …firmasının … -… plakalı aracına yüklendiğini, davalıların kusurları sebebiyle alıcı … firmasının tesislerine yaklaşık 500 metre kala yükün araçtan devrildiğini ve dava konusu hasarın meydana geldiğini, söz konusu olay nedeniyle satıcı firmanın dava dışı … firmasını, … firmasının müvekkilinin sigortalısı … firmasını, … firmasıda … ve …firmalarını zarardan sorumlu tuttuğunu, emtianın uğradığı zararın büyüklüğü nedeniyle Türkiye de tamirinin mümkün olmaması nedeniyle tekrar Almanya da tamir edildiğini, bu nedenle oluşan toplam zararın 178.321 Euro olarak tespit edildiğini, dava konusu zarar sebebiyle satıcı firmanın sigortacısının 168.321 Euro sigorta tazminatı ödeyerek sigortalısına halef olduğunu, bu tutarın ödenmesi için … firmasından ve müvekkilinin sigortalısı olduğu … firmasından talepte bulunduğunu, müvekkili firmanın yapmış olduğu sulh görüşmeleri sonucunda talep tutarının 110.000 Euro’ya indirildiğini, davalıların sorumluluğunda gerçekleştirilen taşıma esnasında meydana gelen yük hasarı sebebiyle müvekkili tarafından ödenen 110.000 EURO tutarındaki sigorta tazminatı ödemesinin 20 Haziran 2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte rücuen davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı …Tic. Ltd. Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın 05.11.2016 tarihinde meydana geldiğini, TBK 72.maddesi hükmü gereğince davanın zaman aşımına uğradığını ayrıca Taşıma ile ilgili düzenlemeler TTK ve CMR’de düzenlenmiş olup ikisinin de birbirine paralellik gösterdiğini, huzurdaki davanın zararı karşıladığını iddia eden sigorta şirketi tarafından rücu talebi ile açıldığını, sigortacının tabi olduğu zamanaşımı süresinin sigorta ettirenin aynı şahıs aleyhine açabileceği zamanaşımı süresi ile aynı olduğunu, 6102 sayılı TTK 1472. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşımı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açmasının gerektiğini, bu durumda, TTK 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden, eşya tamamen zayi olmuş ise eşyanın teslimi gereken tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi bulunduğunun gözetilmesi ve emtianın 18.03.2008 tarihinde teslimi ile CMR 32’nci maddede belirtilen 1 yıllık zamanaşımı süresinin başlayacağının kabulü ile icra takip tarihi olan 27.03.2009 tarihi itibariyle davalı …A.Ş. yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü ile öncelikle zamanaşımı yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca esas yönünden de dava konusu hasarın diğer davalı … Ltd. Şti.’nin sorumluluğunda gerçekleştiğini, davacı tarafın 110.000 Euro asıl alacak ve 6.343 Euro faiz olmak üzere toplam 116.343 Euro dava değeri göstererek müvekkilinden talepte bulunduğunu, ancak somut bir gerekçe gösterip gerçek hasarın ve zararın bu olduğuna ilişkin hiçbir belgeyi dosyaya sunmadığını, söz konusu bedelin sigorta ettirene ödense bile rakamın gerçek olup olmadığının, zararın gerçekten 110.000 Euro mu olduğunun araştırılmasının gerektiğini ve alacağının en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsili talebininde hukuki bir dayanağının olmadığını, Müvekkil şirketin Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası ve Nakliyat Emtea Sigortası bulunduğunu, davanın … Sigorta firması ile … poliçe no.’lu ve … Sigorta firması ile … poliçe no.’lu sigorta sözleşmesi akdedildiğini belirterek davanın iş bu davanın ilgili sigorta şirketlerine ihbar edilmesini ve tüm bu sebeplerle emtiaların hasarlanmasına sebep olacak herhangi faaliyet ve sorumluluğu bulunmayan müvekkili yönünden huzurda görülen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle iş bu davanın zamanaşımına uğradığını, davanın dayanağının haksız fiil olup, zamanaşımı olarak haksız fiile ilişkin hükümlerin uygulanmasının gerektiğini, müvekkili firmaya ait …, … plakalı araç ve dorsesi 05/11/2016 tarihinde davaya konu yükü naklettiği sırada müvekkilinin kusurundan kaynaklanmayan bir sebeple araç üzerinden kayıp dengesini bozarak boş alana devrilerek hasar gördüğünü, olayın meydana geldiği 05/11/2016 tarihinden yaklaşık 4 yıl sonra işbu dava açıldığından zamanaşımı süresinin dolduğunu, bu nedenle öncelikle zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davanın görevli mahkemede açılmadığını, davayı açan şirket ile davalıların tacir olduğunu ancak ancak davalılar ile davacı şirket arasında herhangi bir ticari ve akdi ilişki bulunmadığını, davacı şirketin kendi sigortalısı ile olan ticari ve akdi ilişkisinin 3. Kişi konumunda olan tacir davalılardan dolayı işi ticari hale getirmeyeceğini bu nedenle görev itirazında bulunduklarını, davanın yetkili mahkemede açılmadığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin … olması nedeniyle yetkili mahkemenin … Mahkemeleri olduğunu ve yetki itirazında bulunduklarını, davacının en yüksek mevduat faiz talebi yerinde olmadığını belirterek usulden reddine karar verilmesini, ayrıca esas yönünden de açılan dava haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili davalının , dava dışı şirkete ait emtianın taşınması için davalılardan …Tic. Aş. ile anlaştığını vee söz konusu emtianın taşıma görevini üstlendiğini, eşyanın taşınması sırasında 05/11/2016 tarihinde … Mahallesi … Bölgesinde söz konusu zararlandırıcı kazanın meydana geldiğini, diğer davalı tarafından müvekkiline teslim edilen yükün zarara uğradıktan sonra müvekkili tarafından … 1. Sulh Hukuk Mahkemesi … değişik iş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, bilirkişi makine mühendisi … tarafından 20/02/2017 tarihli raporu dosyaya sunduklarını, bu raporla emtianın bir kısım hasarlarının tespit edildiğini, ancak net zarar miktarının tespit edilemediğini, sadece bir devrilme sonucu emtianın tamamının hasarlandığının düşünülemeyeceğini, en azından hasarlanmayan ve kullanılabilecek parçaların oluşan zarar miktarından düşülmesinin gerektiğini, bu itibarla sigorta şirketinin tek yönlü belirlediği zararı ve bu şekilde ödediği meblağı kabul etmenin mümkün olmadığını, tüm kayıt ve belgeler toplandıktan ve emtiada oluşan hasar ve zararlar belirlenerek kullanılacak parçalar ile hasarlanan ve zarara uğrayan kısımların en azından hurda değerleri de tenkis edilmek suretiyle gerçek zararın kazanın meydana geldiği 26/11/2016 tarihi itibariyle belirlenmesinin gerektiğini, müvekkili davalı üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmesine rağmen kendisinden kaynaklanmayan sebeplerle eşyanın teslime kadar ki kötü ambalaj ve muhafazalanması sebebiyle devrilmesinden dolayı zarar görmesi sebebiyle işbu zarardan sorumlu olmadığını, müvekkilinin köklü bir taşıma şirketi olup elinden gelen tüm özen yükümlülüğünü fazlasıyla yerine getirdiğini, taşımanın yerine getirilmesi için ehil kişiler görevlendirip uygun araçlar temin ettiğini ve yine bu araçları uygun işinin uzmanı kişilere kullandırdığını, ancak yükleme sırasında işi veren firmanın görevlisinin (…al) yükleme sırasında yüklemeyi ve bağlamayı kontrol etmesi gerekirken … firmasından kimsenin bu esnada yük başında bulunmadığını, yükün bağlanması kontrol edilmeden yola çıkılmasına izin verildiğini, kontrola ait herhangi bir evrakta bulunmadığını, ancak her nedense müvekkili ve elemanlarından kaynaklanmayan sebeplerle kötü muhafaza ve ambalajlanan yükün kayarak müvekkilinden kaynaklanmayan sebeplerle mevcut zararın meydana geldiğini, bu nedenlerle müvekkilin bu zarardan sorumlu tutulmasının TTK 876. Maddesine uygun olmadığı gibi hak ve nesafet kurallarına da uygun düşmeyeceğini, kusurun tamamıyla müvekkiline teslimden önce emtia ile irtibatlanan kişilerin kusurları olduğunu, ,bu sebeplerle haksız ve yersiz usul ve yasalara aykırı işbu davanın öncelikle usulden olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Hasar dosyası, sigorta poliçesi, Mal Faturası, Çeki listesi, konişmento taşıma ilişkin diğer belgeler ve faturalar, Jandarma tarafından düzenlenen 05/11/2016 tarihli tutanak, hasar tespit tutanağı, sörvey raporu, ekspertiz raporu, hasara ilişkin fotograflar, ibraname, temlikname, halefiyet mektubu, ödeme dekontları, tamirat masraflarına ilişkin faturalar, Gümrük beyannamesi, … 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … değişik iş sayılı dosyası, müzekkere cevapları, bilirkişi incelemesi, taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan hasarın rücuen tazmin talebine ilişkindir.
İhtilaf; dava konusu taşımaya ilişkin uyuşmazlığa Eşyaların Karayolundan Uluslararası Nakliyatı İçin Mukavele Sözleşmesi (CMR) hükümlerin mi, TTK hükümlerinin mi uygulanacağı, meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ve oluşan hasar miktarı, yükün ambalaj ve muhafazalanmasında usule aykırılık bulunup bulunmadığı, akdi taşıyıcının fiili taşıyıcı çalışanların eylemlerinden sorumlu olup olmadığı, davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı ve faiz türüne ilişkindir.
Uygulanacak mevzuat yönünden;
Taraf açıklamaları, bilirkişi incelemesi ve sunulan belgelere göre; hasar gören dava konusu Pres Makinesinin (… MAKİNESİ, MODEL … ) Almanya’daki satıcının adresinden alınıp alıcının …’daki adresine kadar taşınması dava dışı … tarafından üstlenilmiş ve alt taşıyıcı konumundaki …, söz konusu yükün …Limanı’ndan alınıp … Limanı’na, oradan da alıcının tesislerinin bulunduğu Manisa’ya taşınmasını üstlenmiştir.
Davacı sigortalısı …, Türkiye içi taşımanın, yani … arası kara taşımasının gerçekleştirilmesi için Davalı …Tic. A.Ş (…) ile anlaşmıştır. … de fiili taşıma için …Ltd. Şti ile (“…”) anlaşmıştır. Emtia, … Limanmda tahliye edildikten sonra, davalı …’in …/… plakalı aracına yüklenmiştir. Alıcı … firmasının tesislerine yaklaşık 500 metre kala yük araçtan devrilmiş ve dava konusu hasar meydana gelmiştir.
Buna göre; emtianın … Limanında gemiden boşaltılarak kamyon üzerinde …’ ya taşınması esnasında hasar görmüştür. Yük gemiye yüklenip sonra Türkiye de boşaltılarak araca yüklendiğinden uyuşmazlığa TTK hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
Zamanaşımı yönünden;
Yurt içi eşya taşımasının düzenlediği TTK’nın 850 ve devamı maddelerinde taşıyan ve taşıtanın tüm hak ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup, bu kapsamda bu tür uyuşmazlıklarda hasarın oluşması halinde dava zaman aşımı özel olarak düzenlenmiş olup, zaman aşımının oluşup oluşmadığı TTK’nın 855.maddesindeki özel düzenlenmeye göre belirlenmelidir. (İstanbul BAM 14. Hukuk Dairesi 2019/499 Esas, 2021/197 Karar)
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 855. maddesinin 3. fıkrasının “Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar.” hükmünü içermektedir. Yükün hasar gördüğü kaza 05.11.2016 tarihinde yaşanmış, kaza e-mail yolu ile davalı şirkete 07.11.2016 tarihinde bildirmiştir. Davacı ile yükün sigortacısı arasında Mayıs 2019 da sulh ve ibraname protokolü imzalamıştır. Bu protokol uyarınca Haziran 2019 da davacı tarafça tazminat ödemesi yapılmıştır. Davacı 28.02.2020 tarihinde başvurduğu arabuluculuk süresi 09.07.2020 tarihinde sonuçlanmıştır.
26/03/2020 tarih ve 31080 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 Sayılı Yasa’nın Geçici 1. Maddesinde belirtilen sürelerin 13/03/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 30/04/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar duracağı hüküm altına alınmış; daha sonra, bu durma süresinin, 30/04/2020 tarih ve 3114 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Cumhurbaşkanı Kararının 1. maddesi ile 01/05/2020 (bu tarih dahil) tarihinden 15/06/2020 (bu tarih dahil) tarihine kadar uzatılmasına karar verilmiştir.
Eldeki dava 28.08.2020 tarihinde açılmıştır. TTK 855/3 de düzenlenen 3 aylık süre içerisinde zarar rücu borçlusuna bildirilmiş ve ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık sürede dava açılmış olmakla zamanaşımı def-i nin reddine karar verilmiştir.
Yetki ve görev yönünden; Uyuşmazlık taşıma sözleşmesine aykırılık olduğundan ve taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti olduğu TTK850/3 da açıkça yazıldığından görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir
HMK 6(1) maddesinde düzenlenen genel yetkili yer dışında ,TTK nun 890(1) maddesinde birinci ve ikinci kısım (eşya taşıma) hükümlerine tabi taşımadan doğan hukuki uyuşmazlıklarda ,malın teslim alındığı veya teslim için öngörülen yer mahkemesi de yetkilidir. Davacı HMK md. 6 uyarınca davalı şirketin yerleşim yeri olan genel yetkili İstanbul mahkemelerinde dava açmış olmakla yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Kusur yönünden; 05.11.2016 tarihli Jandarma tutanağından, … Mahallesi Sanayi Bölgesinde 05.11.2016 günü saat 19.00 sıralarında … Ltd. Şti/ne ait çckicinin (…, …) aynı araca ait dorse ve araç plakalı aracın yol kenarına boş alana üzerinde olan 35 tonluk pres kalıbını düşürdüğü, araç şoförü … isimli şahsın dikkatsizlik ve tedbirsizliği sonucu olayın meydana geldiği anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; “dava konusu Pres Makinesi (… PRES MAKİNESİ, MODEL RMK- 630-1.5-80 ) 2 adet 330 x 352 x 402 cm ölçülerinde 36,500 kg beher malzeme mafı üzerinden bir çift çeker araç ve 5 dingil dorseye yüklenerek …’den …’ya sevki esnasında, yukarıda belirtilen Jandarma Tutanağı, Ekspertiz ve Sörvey Raporlarına istinaden, “alçak şasi römork kasasına güvenli olmayan bir şekilde/yetersiz bağlanması ve sabitlenmesi” “yükün uygunsuz sabitlenmesi” ve araç şoförü … isimli şahsın aracın hızını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlamadığından dolayı, Pres Makinasının aracın üzerinden düşmesine sebep olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır. Aracın yükü taşımasında herhangi bir sorun olmadığı, çünkü kazadan sonrada aynı dorseye yüklenerek fabrikaya ulaşımı sağlanmıştır.” tespitlerine yer verilmiştir.
Dosya içeriği, jandarma, tutanağı ve bilirkişi incelemesi ile yükün taşındığı araç şoförü … isimli şahsın aracın hızını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumuna göre ayarlamadığından dolayı, Pres Makinasının aracın üzerinden düşmesine sebep olduğu ve olayda tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Davalı şirket akdi taşıyıcı olduğunu, zarardan sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur.
Dava konusu olayda davalı Capital akdi taşıyıcı, davalı … Nakliyat fiili taşıyıcıdır.
Davalı akdi taşıyıcı TTK’nın 879/1 maddesine göre kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Yine TTK 898. Maddesine göre akdi taşıyıcı fiili taşıyıcının eylemlerinden dolayı taşıtana karşı müteselsilen sorumludur. Buna göre davaya konu hasar ister deniz yolu taşıma sırasında isterse demiryolu taşıma sırasında meydana gelmiş olsun davalı akdi taşıyıcı tüm taşıma aşamasında meydana gelen hasardan alt taşıyıcılar ile birlikte müteselsilen sorumludur.(İstanbul BAM 13. Hukuk Dairesi 2019/532 Esas, 2020/1217 Karar) 6102 sayılı TTK.nın 875 ve 879. maddeleri uyarınca taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.(İstanbul BAM 12. Hukuk Dairesi 2018/2239 Esas, 2020/1116 Karar)
Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.(TTK 875,879). TTK 876 maddesi uyarınca Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur.
Davalı Mustafa Önal nakliyat üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, kendisinden kaynaklanmayan nedenlerle yükün kötü ambalaj ve muhafazalanması sebepleriyle aracın devrildiğini bu nedenle sorumluluğunun bulunmadığını savunmuştur. Değişik iş dosyası, eksper raporu ve yapılan bilirkişi incelemesi ile taşınan Pres Makinesinin ağırlık merkezi işaretlerinin ve elleçleme talimatlarının yer aldığı, filme sarılı vaziyette olduğu, ayrıca, işaretlenmiş bağlama ve kaldırma noktaları kenarda ve üst kısımda görünür durumda olması nedeniyle Pres Makinesi ambalajında herhangi bir problem olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
… 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ve mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi ile dosya içeriğinden rücu edilmek istenen 110.000 EURO bedelin meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve talep edilen faiz türünün 3095 sayılı yasaya uygun olmakla davalıların bu yöndeki savunmaları yerinde görülmemiştir.
TTK’nın 875/1. maddesine göre: taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Dava konusu taşıma sözleşmesi kapsamında taşıyan tarafından teslim alınan emtianın alıcısına hasarlı teslim edilmesi olayında davalı … fiili taşıyıcı olarak, davalı … ise akdi taşıyıcı olarak TTK’nın 879/1 maddesine göre kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur hükmü uyarınca araç şoförü … ın yükün taşınmasındaki kusurundan dolayı zarar gören emtiadaki hasar bedelinden TTK md. 898 uyarınca müteselsilen sorumlu tutulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın Kabulüne, 110.000 EURO nun 3095 Sayılı Kanun`un 4/a maddesi gereğince 20.06.2019 tarihinden fiili ödeme tarihine kadar devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı üzerinden işleyen faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince karar tarihindeki kur üzerinden (110.000*16,0154=1.761.694 TL) üzerinden hesaplanan 120.341,32 TL nispi karar harcından peşin harç olarak yatırılan 17.245,84.-TL harcın mahsubu ile bakiye 103.095,48.-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3- Arabuluculuk ücreti olan 1.360,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4- Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 94.459,29 TL nisbi vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan toplam 17.245,84 TL peşin harç, 54,40 TL başvuru harcı, 7,80 TL vekalet ücreti, 5.250,00 TL bilirkişi ücreti, 220,50 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 22.778,54 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalıların yapmış olduğu yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/02/2022
Başkan
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Üye
(e-imza)
Katip
(e-imza)