Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/448 E. 2021/279 K. 31.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/448 Esas
KARAR NO : 2021/279 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/08/2015
KARAR TARİHİ : 31/03/2021

Mahkememizce verilen 27.09.2017 tarihli ve 2015/785 E., 2017/746 K. Sayılı KABUL Kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2020 tarihli ve 2018/1281 E., 2020/780 K. Sayılı KALDIRMA İlamı sonrasında Mahkememizin 2020/448 E. Sayılı dosyasına kayden devam eden Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2006 tarihinde müteveffa … sevk ve idaresindeki tescil kaydı olmayan motosikletinin direksiyon hakimiyetini kaybedip kontrolden çıkması neticesinde …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyonete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, …’nün mirasçısı olarak müvekkili …’nün kaldığını, kazada …’nün asli kusurlu olduğunu, müvekkili annenin destekten yoksun kaldığını, davalı tarafa 24/12/2014 tarihinde başvuru yapıldığını ancak yasal süre içerisinde başvurunun sonuçlandırılmadığını, …nın müteveffanın kullandığı aracın mobilet olmasından bahisle başvuruyu reddettiğini, bu nedenlerle müvekkilinin destekten yoksun kalması nedeni ile oluşan zararın tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile davalıya karşı 5.000,00-TL harca esas değerle açılan belirsiz alacak davasının kabulüne, davalıya başvurunun tebliğ edildiği 25/12/2014 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasında başlayacak şekilde avans faizine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretlerinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffanın kullandığı kazaya karışan sigortasız taşıtın cinsinin ve sigorta yapılması zorunlu araçlardan olup olmadığının tespitinin gerektiğini, davaya konu talebin sözleşmeden değil de kanundan kaynaklanması sebebi ile davacı tarafın müvekkili kurumdan tazminat talep etme hakkının bulunmadığını, yapılacak ödemenin kusur oranı kapsamında davacıdan rücu edileceğini, kusur tespitinin yapılması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından davacı tarafa ödenmiş bir tazminat bulunup bulunmadığının tespit edilerek davalı tarafın ödeyeceği miktardan mahsup edilmesi gerektiğini, müteveffanın müterafik kusurunun varlığı halinde ödenecek tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın temerrüt tarihinden itibaren avans faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Deliller; Kaza tespit tutanağı, Mirasçılık Belgesi, … Asliye Ceza Mahkemesinin … E sayılı dosyası, Bilirkişi Raporu
… Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas …karar sayılı dosyasının incelenmesinden; … Cumhuriyet Başsavacılığının 27/12/2006 tarih … hazırlık sayılı iddianamesi ile sanık …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla … ili istikametinden … istikametine seyir halindeyken maktulün sanığın kullandığı kamyonetin sağ ön tarafına çarpması neticesinde ölümlü trafik kazasına sebebiyet verdiği ileri sürülerek TCK nun 85/1 maddesi gereği cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığını, 11/07/2007 tarihinde; sanık …’ın üzerine atılı suçun unsurları oluşmadığından BERAATİNE, yapılan yargılama giderlerinin hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş olduğu anlaşıldı.
Mahkememizce 08/02/2017 tarihli celsede destekten yoksun kalma tazminatı yönünden dosyada Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Sigorta ve Aktüerya Hesap Uzmanı Bilirkişi …’nun hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle;
“… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …soruşturma nolu dosyasından alınan kusur raporundan başka dosyada mübrez herhangi bir kusur raporu bulunmadığından hesaplamanın iş bu kusur raporu doğrultusunda, tescil kaydı bulunmayan motosiklet sürücüsü müteveffa …’nün kazada %100 kusurlu olduğunun kabulü ile yapılacağı,
Davacı vekili tarafından dosyaya müteveffanın mesleğini ve gelirini ispatlar bir beyan belge sunulmadığı, herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabının da celp olunmadığı tespit edildiğinden müteveffanın kaza tarihinden günümüze kadar olan kazançlarının yasal asgari ücretler esas alınarak belirleneceği,
Davacı …’nün yoksun kaldığı destekten kaynaklanan teminat limitindeki maddi zararının 33.698,55-TL olduğu, davacının talebinin 5.000 TL olduğu,
Davalı …’nın 25/12/2014 başvuru tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile iş bu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiği kanaatine varılmakla birlikte davacı vekili dava dilekçesinde başvuru tarihinden itibaren 8 işgünü sonrasından itibaren faiz işletilmesini talep ettiğinden 6100 sayılı HMK m.26’ya göre taleple bağlı kalınarak davacı vekilinin talebi doğrultusunda, başvuru tarihinden itibaren 8 işgünü sonrası olan 07/01/2015 tarihinden itibaren faiz işletilmesinin yerinde olacağı,
Dosya münderecatından kullanım amacı tespit edilemeyen müteveffanın yönetimindeki aracın tescil kaydı bulunmadığından yasal faiz oranı uygulanmasının yerinde olacağı …” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili 04.07.2017 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; Fazlaya ilişkin tüm talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla, 33.698,55.-TL’nin Davalı …’ndan temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen 27/09/2017 tarihli ve 2015/785 E., 2017/746 K. Sayılı Karar ile;
“…Davanın KABULÜ ile 33.698,55 TL’nin 07/01/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,…” kararı verilmiştir.
Mahkememiz kararı istinaf edilmiş ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nce verilen 30/06/2020 tarihli ve 2018/1281 E., 2020/780 K. Sayılı Karar ile;
“…
Somut olayda; trafik kazası tespit tutanağına ve diğer belgelere gör, kazaya karışan araç motosiklet olarak belirtilmiş ise de aracın cinsi tutanakla belirtilmemiş, dosyada aracın cinsini belirtir ruhsat örneği veya başkaca bir belgeye rastlanılmamıştır. Yine 25.08.2016 tarihli Yorulmazlar Şti yanıtında motosikletin garanti belgesinde aracın TİP: BK 2202 ısıtıcı kot kayıtlı olduğu, motosikletin kendilerine giriş çıkış kaydının bulunmadığı ve bu şasi numarasında bir satışın yapılmadığı bildirilmiştir. Gelen bu yazı cevabı yetersiz olduğundan Mahkemece davacı vekiline motosikletin şasi ve motor numarasını bildirmesi konusunda yeniden süre verilmiş, davacı vekilince sunulan 22.06.2016 tarihli dilekçe ile araç şasi numarası bildirilerek motosiklet ve şasi nosuna ilişkin 3 sayfa fotoğraf fotokopisi eklenmiştir. Ancak tüm bu delillerden kazaya karışan aracın trafik sigortası yaptırılması zorunlu bir araç olup olmadığı anlaşılmamaktadır.
Bu durumda Mahkemece, trafik sigortası bulunmayan araç nedeniyle zararın doğduğu ve davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğu davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunu ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu gözetilmek suretiyle; motosikletin nerede bulunduğu davacı taraftan sorulmak suretiyle, motosiklet ve davacı vekilince sunulan fotokopiler üzerinde uzman makine mühendisi marifetiyle inceleme yapılıp, gerektiğinde şaşi nosundan yola çıkılarak İl Emniyet Müdürlüğü tescil kaydının araştırılmasıyla, tescil kaydı var ve trafikten çekildi ise çekilme tarihinin sorulması ve buna ilişkin evrakların da istenilmesi suretiyle , araç motor silindir hacminin belirlenmesi, silindir hacminin 50 cm3’ün üzerinde / trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olduğunun anlaşılması halinde davalı …’nın sorumlu olduğu gözetilerek işin esasına girilmesi gerekirken aracın niteliği konusunda araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.

Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, yukarıda esas ve karar numarası belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,…” dair karar verilmiştir.
GEREKÇE;
Dava; ZMMS poliçesi bulunmayan sürücünün ölmesi nedeni ile davacı annenin açtığı destekten yoksun kalma davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf; Kazaya sebep olan ölenin kullandığı motosikletin cinsinin Karayolları Trafik Kanunu 3. Maddesinde belirlenen araçların tanımına uyup uymadığı ve kazaya karışan aracın trafik sigortası yaptırma zorunluluğu bulunan motorlu taşıtlardan olup olmadığı hususlarında ve davacının ölenin desteğinden yoksun kalıp kalmadığı ve desteğin miktarı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; her ne kadar davacı tarafından trafik kazası nedeniyle maddi tazminat isteminde bulunulmuş ise de Kaldırma İlamından sonraki ilk celse olan 09/11/2020 tarihli celsede davacı vekiline 2 haftalık kesin süre verilerek davaya konu motosikletin nerede olduğuna dair beyanda bulunmasının istendiği, beyanda bulunulmadığı takdirde bu talebinden vazgeçmiş sayılacağının ihtar edilmesine rağmen belirtilen sürede beyanda bulunulmadığı, karar duruşmasında ise davacı vekilinin gerekçelendirilmemiş mazeret dilekçesi sunarak duruşmaya iştirak etmediği, bu nedenle mevcut dosya kapsamına göre davacı tarafın iddialarının ispatlanamadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının ispatlanamadığından REDDİNE,
2-)Karar tarihine göre alınması gereken 59,30-TL harçtan peşin ve ıslah olarak alınan alınan toplam 115,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 55,79-TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı yana iadesine,
3-)Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.31/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır