Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/442 E. 2023/88 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1223 Esas
KARAR NO : 2023/85

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/12/2018
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 31/12/2018 tarihli dava dilekçesinde özetle; 22.02.2018 tarihinde faili meçhul motorsikletin yaya geçidinden karşıya geçerken müvekkile çarparak malul sakat kaldığını, kazanın oluşumunda meçhul aracın asli ve tam kusurlu olduğunu, müvekkilin ise kusursuz olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilemediğini, kaza tarihi itibariyle davalının sorumlu olduğu kişi başına sakatlanma ve ölüm teminat limitinin 360.000,00 TL olduğunu, kazaya ilişkin ceza soruşturmasının … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası üzerinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, 21.05.1960 doğumlu olan müvekkilin PMF tablosuna göre bakiye ömrünün 17 yıl civarında olduğunu, müvekkilinin maluliyet tazminatının alınması amacıyla davalı …. Hesabı’na başvurduğunu, başvuru aşamasında uzlaşı sağlanamadığını bildirerek, davanın kabulü ile 500,00-TL geçici iş göremezlik ve 4.500,00-TL daimi iş göremezlik olmak üzere toplam 5.000,00-TL malullük-sakatlık tazminatının maddi tazminatın davalıdan tahsili ile tarafına verilmesine, davalıya başvuru tarihini takip eden 8 iş günü sonrası temerrüt tarihi olduğundan bu tarihten itibaren ticari temerrüt faizine avans faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili 01/02/2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, azaya ilişkin yürütülen soruşturmada davacının şikayetçi olmadığını beyan ettiğini, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespiti ve araç plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğinin ispatının gerektiğini, davaya konu maluliyet tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, geçici iş göremezlik nedeni ile doğan zararlara ilişkin maddi tazminat taleplerinin teminat dışında olduğunu ve müvekkil kurumun bu talepler nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Tarım ve Orman Bakanlığı yazı cevabı, … Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü tedavi evrakları, hasar tespit dosyası, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı yazı cevabı, Sosyo Ekonomik Durum Araştırma Formu, Bilirkişi raporu, Bilirkişi ek raporu, ATK maluliyet ve aktüerya raporları, CD, … Cumhuriyet Başsavcılığı yazı cevabı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İl Müdürlüğü personel bordro bilgileri, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu, delil olarak dosyamız arasında mevcuttur.
18/01/2019 Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda özetle: kişinin tüm vücut engellilik oranının %18 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
12/04/2020 tarihli … 4.Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan Emekli Trafik Polisi Dursun Babacan tarafından bilirkişi raporunda özetle; tespit edilemeyen sürücü 2918 sayılı K.Y.T.K nun 84 Mad. yer alan sürücülere ait asli kusurlardan sayılan 74/1 (görevli bir kişi veya ışıklı trafik işaretleri bulunmayan ancak başka bir trafik işareti ile belirlenmiş yaya veya okul geçitlerine yaklaşırken bütün sürücüler araçlarını yavaşlatmak ve bu geçitlerden geçen veya geçmek üzere bulunan kişilere ve öğrencilere ilk geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) ve 46/1-2 yönetmelik mad.94/K (bölünmüş yollarda karşı yöndeki trafik için ayrılan yol bölümüne girmeleri yasaktır) bentlerini ihlal ettiği, yaya Şehri Kaçmaz’ın kural ihalinin olmadığını bildirmiştir.
30/07/2021 Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda özetle; mevcut belgelere göre; … kızı, 21/05/1960 doğumlu …’ın 22/02/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 03/08/2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle grup1 kabul olunarak, Gr1 XII (22Ga….20) A %24, E cetveline göre %29,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik ) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
02/03/2022 tarihli dosyaya sunulan Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı …tarafından dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle; Anayasa Mahkemesinin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayımlanan 17/07/2020 tarihli 2019/40 esas 2019/40 karar sayılı iptal kararı dikkate alınarak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği Prograsif Rant Hesaplama yöntemlerine göre hesaplama yapıldığını, her ne kadar daha önceleri Yargıtay’ın yerleşik içtihatları bakiye ömür süresi için PMF 1931 tablosu esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği yönünde ise de Yargıtay 17. HD. 2020/2598 esas sayılı dosyasından verdiği 2021/34 K. Nolu ve 14/01/2021 günlü ilamında özetle ” işbu raporda davacının yaşam süresinin TRH 2010-KADIN tablosu esas alınarak belirlendiğini, dava konusu olay tarihi 22/02/2018 olmakla, 01/06/2015-20/02/2019 tarihleri arasında meydana geldiğinden maluliyet tespitinin özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporlarında hakkında yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerektiğini, özürlülük ölçütü, sınıflandırması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre tespit edilen %18 maluliyet oranı alınarak hesaplama yapıldığını, dosya münderecatından davacı Şehri’nin … İl Gıda Tarım Hayvancılık Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştığı, Yargıtay’ın bu konudaki yerleşik içtihatlarına göre devlet memuru olarak çalışan kişilerin Geçici İş Göremezlik süresinde de maaş almaya devam ettiklerinden ve herhangi bir gelir kaybına uğramadıklarından davacı Şehri’nin geçici iş göremezlik dönemine ait maddi zarar hesabının yapılmadığını, geçici iş göremezlik süresinin bitiş tarihinden yaşam süresinin sonuna kadar %18 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığını, 25.12.2021 tarihli ve 31700 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7349 sayılı gelir vergisi kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanunun 3/b maddesi ile asgari geçim indirimi kaldırılmış olup davacının (60) yaşından sonrasına isabet eden emeklilik/pasif devresi de, bilinen son net asgari ücretin esas alınarak hesaplamasının yapıldığını, hesaplamaya konu kazada davacı Şehri’ye SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalı … Hesabı’na rücu edebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı anlaşıldığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığını, davacının olay tarihindeki maaş bordrosunda yer alan ve SGK Hizmet Döküm Cetvelinde yer alan ücretlerin farklılık göstermesi nedeniyle hem SGK Hizmet Döküm Cetveli ile tespit edilen asgari ücretin 1,2316 katı hem de maaş bordrolarından tespit edilen katlar esas alınarak terditli olarak hesaplama yapıldığını, maaş bordrolarından tespit edilen katsayıların 2018 yılı için 1,6579 olarak ve aktif çalışmasının sona ereceği (60) yaşına kadar ise 1,6366 olarak alındığını, SGK Hizmet Döküm Cetveline göre yapılan hesaplamaya göre; davacı Şehri Kaçmaz’ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 190.004,62 TL olduğunu, maaş bordrosuna göre yapılan hesaplamaya göre; davacı Şehri Kaçmaz’ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 191.772,50 TL olduğunu, belirtmiştir.
29/06/2022 Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda özetle; mevcut belgelere göre, … kızı 21/05/1960 doğumlu, …’ın 22/02/2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik kapsamında tekrar rapor düzenlenmesi mahkemeniz 15/04/2022 tarihli yazınızda istenmekle, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’nun 18/11/2019 tarih 23609 karar numaralı mütalaasına eklenecek veya değiştirilecek herhangi bir husus bulunmadığı bildirilmiştir.
07/09/2022 Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan raporda özetle; kimliği belirsiz sürücünün %100 oranında kusurlu, davacı yaya …’ın, kusursuz olduğunu belirtmiştir.
02/01/2023 tarihli Dosyaya sunulan Sigorta ve Aktüeryal Hesap Uzmanı … tarafından dosyaya sunulan bilirkişi ek raporunda özetle; kimliği belirsiz sürücünün %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacı yaya …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiğinin, 19.10.2022 günü celsesinin 1 nolu ara kararında 06.08.2021 ve 01.07.2021 tarihli ATK raporunda davacının meslekte kazanma gücünü %29,2 olarak belirtildiği dikkate alınarak yeni asgari ücret üzerinden davacının geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanarak ek rapor hazırlanması görevi verdiğini, ancak dikkate alınması gerektiği belirtilen raporların farklı yönetmelik hükümleri dikkate alınarak hazırlandığı ve buna göre maluliyet oranının her iki raporda da farklılık gösterdiğini, tanzim olunan kök raporun 4 sayfası E.3 maddesinde belirtildiği üzere güncel Yargıtay içtihatları kapsamında yapılan hesaplamada dava konusu olay tarihi 22/02/2018 olmakla, 01/062015- 20/02/2019 tarihleri arasında meydana geldiğinden maluliyet tespitinin %18 maluliyet oranı olarak alındığını, mahkemenin davacının meslekte kazanma gücü oranının %29,2 olarak alınması yönündeki kararı kapsamında ve 2023 yılı için uygulanan net asgari ücret miktarındaki artış dikkate alınarak güncel hesaplama yapıldığını, davacı Şehri Kaçmaz’ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 579.415,08 TL olduğu işbu tutarın davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu 360.000,00 TL teminat limitini aştığını, davalının teminat limitini aşan kısmından sorumluluğunun bulunmadığını, davacı …’ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 582.535,75 TL olduğunu, işbu tutarın Davalı … Hesabı’nın sorumlu olduğu 360.000,00 TL teminat limitini aştığını, davalının teminat limitini aşan kısmından sorumluluğunun bulunmadığını, belirtmiştir.
GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49., 54. ve 55. maddeleri kapsamında, trafik kazasına dayalı açılan, çalışma gücünün azalmasından veya yitirmesinden doğan (malüliyet) maddi tazminat davasıdır.
Davanın, 22.02.2018 tarihinde plakası bilinemeyen motosikleti kullanan kişinin davacıya çarpması neticesinde trafik kazası meydana geldiği, davacının dava tarihinden önce davalı Güvence Hesabına usulüne uygun bir başvurusunun bulunmasına rağmen davalı tarafından davacının zararının karşılanmamış olması nedeni ile eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde; motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesinde; trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvurulabileceği, belirtilmiştir.
22.02.2018 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasının açıldığı, davacının …’ın suç tarihinde yaya olarak … Caddesinde karşıdan karşıya geçmek istediği sırada meçhul bir şahsın kullanmakta olduğu motosiklet ile çarpması sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle soruşturma başlatılmış ise de, davacının şikayetçi olmadığından takipsizlik kararı verildiği anlaşılmaktadır.
Soruşturma aşamasında kazaya sebebiyet veren aracın plakası tespit edilmemiştir. Bu durumda, plakası bilinmeyen ve trafik sigortası bulunmayan motosiklet nedeniyle zararın doğduğu ve davalı … Hesabının zarardan sorumlu olduğu ve … Hesabına husumet yöneltilip, davacı tarafça iddia edildiğine göre, aracın trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olduğunun ispat yükünün de davacı üzerinde olduğu anlaşılmaktadır.
5684 sayılı Sigortacılık Kanunun … Hesabı başlıklı 14. maddesi; “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla … Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.
Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için,başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
… Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına alınmaktadır.
… Cumhuriyet Başsavcılığının …soruşturma sayılı dosyasında bilgisine başvurulan dava dışı … 28.02.2018 tarihli beyanında; kazanın olduğu tarihte kaza mahallinde kalabalığı gördüğünü ve devamında; “Kabalığı görünce gidip ne olduğunu anlamak için baktığımda kadın ve elektrikli bisikletin yerde olduğunu gördüm. Kadın 40-45 yaşlarında idi. Elektrikli bisikletin ise o esnada renk, model, marka gibi özelliklerini görmedim.” şeklinde ifade verdiği, ifadesinde kazaya sebebiyet veren aracın elektrikli bisiklet olduğu özellikle vurgulanmış, renk-model-marka detayının olabileceği ifade edilmesine rağmen, özellikle plaka hususunda hiçbir değerlendirmenin yapılmadığı görülmektedir.
Dava konusu uyuşmazlıkta, kazaya neden olan ve plakası tespit edilemeyen elektrikli bisikletin dosya kapsamından, trafik sigortası yaptırması zorunlu bir araç olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Bu kapsamda uyuşmazlık kapsamında öncelikle söz konusu araç ve araçla ilgili bilgilerin (tescil evrakları ile kaza fotoğrafları, varsa fatura vb belgelerin) temini gerekmektedir. Bu tespit sonrasında ise gerekirse tanık dahil tüm deliller toplanarak, akabinde gerektiğinde makina mühendisi bilirkişinden rapor alınarak motosikletin cinsi, modeli, silindir hacmi, trafik sigortası yaptırması zorunlu araçlardan olup olmadığı belirlenerek, trafik sigortası yapılması zorunlu araçlardan olup olmadığının netleştirilmesi gerekmektedir. Yapılacak tespit sonucunda davacının davalı Güvence Hesabı’ndan tazminat talep etme hakkının bulunup bulunmadığı değerlendirilecektir. Ancak bu hususta davacı yanca dava dosyamızı aydınlayacak hiçbir delil sunulmadığı gibi savcılık dosyasında da yapılan araştırmada bu hususta yapılan tespitin yer almadığı anlaşılmaktadır.
2918 sayılı KTK’nın 91. maddesinde motorlu araçların trafik sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, … Hesabı Yönetmeliğinin 9.maddesinde trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu bedensel zararlar için …. Hesabına başvurulabileceği, motorlu bisikletin tanımının yapıldığı 2918 sayılı KTK’nin 3.maddesinde de silindir hacmi 50 cc küpü geçmeyen içten patlamalı motorla donatılmış ve imal hızı saatte 50 km’den az olan bisiklet olduğu, 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu öngörülmüştür.
Buna göre rizikonun meydana geldiği tarihte 2918 sayılı kanun gereğince Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası bulunmayan ya da sigortası olupta sigortalısı belirlenemeyen kazalar neticesinde kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabı oluşturulacağı ve bu tip zararlardan dolayı … Hesabının sorumlu olduğu kabul edilmiştir. … Hesabının sorumluluğu rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları ile sınırlıdır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında, davalının sorumlu olduğu iddia edilen aracın Karayolları Trafik Kanunu’nun tanımlarla ilgili 3. maddesinde belirtilen, elektrik motorlu bisiklet ve azami sürekli nominal güç çıkışı 4 kilovatı geçmeyen iki veya üç tekerlekli taşıtlardan olduğu ve 2918 Sayılı Yasanın 103. maddesinde de motorsuz taşıtlar ile motorlu bisiklet sürücülerinin hukuki sorumluluğunun genel hükümlere tabi bulunduğu gözetildiğinde (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 08/12/2021 Tarih, 2021/2357 Esas ve 2021/9961 Karar sayılı ilamı), davalı kuruma husumet yöneltilemeyecek olup davanın husumet yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlerine göre;
1-Davanın HMK 114/1-d ve 115 maddeleri gereği pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL harçtan peşin alınan 1.248,90 TL harcın mahsubu ile geriye kalan 1.069,00 TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/02/2023

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)