Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/425 E. 2021/523 K. 07.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/425 Esas
KARAR NO : 2021/523

DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/08/2020
KARAR TARİHİ : 07/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 14.05.2010 günü …’da meydana gelen trafik kazasında davacının murisi (babası) …’in öldüğünü, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün kusurlu ve sorumlu olduğunu, ölenin ise yolcu olduğunu ve herhangi bir müterafik kusurunun olmadığını, olayla ilgili olarak C. Savcılığınca takipsizlik kararı verildiğini, 6098 sayılı TBK’nın 49. Maddesinde kusurlu olanın zararını gidermekle yükümlü olduğunun belirtildiğini, kazaya karışan aracın trafik sigortasının olmadığını, bu nedenle davalı kuruluşa başvurmak zorunda kaldıklarını, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını, Karayolları Zorunlu Ferdi Kaza Koltuk Sigortasının (KZFKKS) bir can sigortası türü olduğunu ve hak sahipliğinin mirasçılık durumuna göre tespit edildiğini, bu nedenle sigorta poliçesinde yazan meblağın tamamının bir destekten yoksunluk hesabı yapılmaksızın kişinin mirasçılarına kesintisiz ve eksiksiz ödenmesi gerektiğini, kazaya karışan aracın bir minibüs olduğunu ve kazanın şehirlerarası taşıma sırasında meydana geldiğini, 2918 sayılı KTK gereğince dava şartı olan sigorta şirketine başvuru şartının gerçekleştiğini, davalıya 31.03.2014 tarihinde başvuru yapıldığını, 16.04.2014 tarihinde temerrüde düşürüldüğünü, davalının avans faizi oranında sorumlu olduğunu belirtmiş ve poliçede yazan 10.000,00 TL’nin şimdilik temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kuruluş vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı kurumun KTK’nın kapsamında yapılan şehirlerarası ve uluslar arası yolcu taşımalarında, gereken zorunlu sigortaların yapılmaması halinde, yolcuların meydana gelecek kazalar sonucu uğrayacakları zararları mevzuat gereği belirlenen kapsam dahilinde karşıladığını, dava konusu olayda davalılardan gerekli belgelerin defaatle istendiğini, ancak bu belgeler sunulmadığından gerekli incelemenin yapılamadığını, davacı tarafından davadan önce davalı kuruma başvuru yapılmadığından davanın reddine karar verilmesini istediklerini, davacının dayandığı delillerin kendilerine tebliğ edilmesini istediklerini, dava onusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanununun 17. Maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, bu itibarla dava konusu taşıma faaliyetinin ilgili mevzuat gereği yasal sigorta yaptırma zorunluluğuna bağlanan bir faaliyet niteliği taşımadığını, bu nedenle davalı kurumun sorumluluğunun olmadığını, yapılan incelemede seyahatin şehirlerarası yapılmış hususi ve arızi bir taşımacılık olduğunu, somut olayın … arasında yapılan hususi ve arızi bir yolculuk olduğunu, ZKFKKS yaptırma zorunluluğu kapsamında olmadığını, dava konusu olayın belirli bir güzergaha dahil olmayan bir minibüs hattı ile yolculuk yapılırken meydana geldiğini, buna göre işbu seyahatin Karayolu Taşıma Kanununa bağlı olarak çıkartılan yönetmelikte belirlenen yetki belgelerinin hiçbirisinin kapsamına girmediğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, bu şekildeki taşımalarda KTK kapsamında bir yasal sigorta yaptırma zorunluluğunun olmadığını, bu konuda tereddüt varsa Valiliğe yazı yazılarak aracın yetki belgelerinin sorulmasını istediklerini, KTK’nın 6. Maddesinde yolcu ve eşya taşımalarının sözleşmelere uygun yapılması zorunluluğunun olduğunu, yolcu bileti olmayan kişilerin taleplerinin teminat dışı olduğunu, tüm mirasçıların belirlenmesi gerektiğini, dava tarihinden itibaren yasal temerrüt faizi işletilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, hasar dosyası, trafik kayıtları, soruşturma dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 14/05/2010 tarihinde meydana gelen ölümlü trafik kazasında … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının murisinin ölümü nedeni ile ferdi kaza koltuk sigortası poliçe alacağı talep şartlarının oluşup oluşmadığı ve araçta yolcu olarak bulunan müteveffanın ve şöförün kusur oranları hususunda olduğu anlaşılmıştır.
Kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın bağlı bulunduğu trafik tescil şube müdürlüğüne ve valiliğe müzekkere yazılarak araç için alınmış bir yetki belgesi veya güzergah izin belgesi olup olmadığı hususu sorulmuş, yazılan müzekkerelere izin belgesi alınmadığı yönünde cevap verilmiştir.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 19/01/2021 tarihli ara kararı gereğince, meydana gelen kazada tarafların kusur durumu ve davacının maddi tazminat talep etme hakının bulunup bulunmadığı, bulunmaktaysa miktarının hesaplanması için dosyamız rapor hazırlanmak üzere kusur, sigortacı ve aktüerya bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 22/03/2021 teslim tarihli raporda özetle; “1. Dava konusu olayda … plakalı yolcu minibüsünün sürücüsü …’nin % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, 2. Olayda başka kişi veya kuruluşlara yüklenebilecek bir kusur oranının olmadığı, 3. Davacının murisi yolcu …’e yüklenebilecek bir müterafik kusur oranının olmadığı, 4. Davalının 93.750,00.- TL. zarar bedeli ile sorumlu olacağı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
… Hesabı Yönetmeliğinin 9/1.maddesinde Hesaba başvurulabilecek haller “Hesaba zorunlu sigortalara ilişkin olarak;
a) (Değişik:RG-19/6/2009-27263) Sigortalının veya sigortayı yaptırmakla sorumlu olanın tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Zorunlu sigorta teminat limitleri ile sigorta poliçesinde belirtilen teminat arasındaki fark kadar ödenecek bedensel tazminat tutarları için,
ç) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddi ve bedensel zararlar için,
d) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada,13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için başvurulabilir.” şeklinde belirlenmiştir.
Sigortacılık Kanunun 14/1,2.maddesinde “(1) Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde … Hesabı oluşturulur.
(2) Hesaba;
a) Sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için,
b) Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dâhilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için,
c) Sigorta şirketinin malî bünye zaafiyeti nedeniyle sürekli olarak bütün branşlarda ruhsatlarının iptal edilmesi ya da iflası halinde ödemekle yükümlü olduğu maddî ve bedensel zararlar için,
ç) Çalınmış veya gasp edilmiş bir aracın karıştığı kazada, Karayolları Trafik Kanunu uyarınca işletenin sorumlu tutulmadığı hallerde, kişiye gelen bedensel zararlar için,
d) Yeşil Kart Sigortası uygulamaları için faaliyet gösteren Türkiye Motorlu Taşıt Bürosunca yapılacak ödemeler için, başvurulabilir…” hükmü yer almaktadır.
2004/679 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ise; “Madde 4 – Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tarife ve talimatlarına ilişkin esaslar Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan tarafından tespit edilir.” Bu düzenleme ile 4 9 2 5 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu Hükümleri çerçevesinde yolcu taşımacılığı yapan kişiler , taşıdıkları yolcu ile taşıma sözleşmesi yapmakla bir nevi ferdi kaza sigortası türü olan zorunlu koltuk sigortasını da yolcular lehine yaptırma yükümlülüğü altına girmiş bulunmaktadırlar. Bu yükümlülük yerine getirilmemiş ise, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca zorunlu koltuk sigortası ile saptanan geçerli teminat tutarını … Şirketleri Birliği nezdinde kurulan … Hesabı karşılamak zorundadır.”
Son olarak Karayolları Taşıma Kanunun 17.maddesi “Şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur.” hükmünü, 18.maddesi ise “Taşımacılar, yolcuya gelebilecek bedenî zararlar için bu Kanunun 17 nci maddesinden doğan sorumluluklarını sigorta ettirmek zorundadır.” hükmünü içermektedir.
Buna göre, … Hesabına başvurulabilmesi için taşımanın Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olması ve aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırmasının zorunlu olmasına rağmen yaptırılmamış olması gerekmekte, karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortasının zorunlu olarak yaptırılması için ise taşımanın şehirlerarası taşımacılık ya da uluslararası taşımacılık mahiyetinde olması, yani ticari bir taşıma işi olması gerekmektedir. Bununla birlikte yetki belgesi olmaksızın ücret karşılığında şehirlerarası taşıma işi yapanlar da zorunlu taşıma mali sorumluluk sigortası ve zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırmakla yükümlü kılınmışlardır.
Somut olayda davacı taraf, murisinin yolcu olarak bulunduğu minibüs ile yapılan taşımanın KTK zorunlu ferdi kaza koltuk sigortası kapsamında bir taşıma olduğunu, minibüsün sigortası bulunmadığı için … hesabının sorumluluğu doğduğunu beyan ederek maddi tazminat ödemesi yapılmasını talep ve dava etmiştir. Alınan kusur raporuna göre, 14/05/2010 tarihli kazada kazanın meydana gelmesinde … plakalı yolcu minibüsünün sürücüsü % 100 oranında tamamen kusurlu olup, yolcu konumunda bulunan davacının murisinin herhangi bir müterafik kusuru bulunmamaktadır.
Yukarıda anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu yolcu taşımasında kullanılan aracın zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının yaptırılmamış olduğu belirlenmiş ise de aracın ruhsatına göre hususi vasıflı olduğu, müzekkere cevaplarına göre taşıma yapılan minibüs için alınan bir taşıma yetki belgesi bulunmadığı ve taşıma işinin ücret karşılığında yapıldığına dair ispata yarar herhangi bir yazılı belgenin dosya kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından söz konusu aracın zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunda olduğunun ispatlanamadığı ve buna göre davacının talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 2.139,19 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.079,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 15.825,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.. 07/09/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)