Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/385 E. 2021/590 K. 21.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/385 Esas
KARAR NO : 2021/590

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 27/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 26.02.2019 tarihinde … Uzaktan Yedekleme Servisi Sözleşmesi imza altına alındığını, işbu sözleşme ile davalı şirket müvekkili şirkete uzaktan yedekleme servisi sunacak, müvekkili şirket tarafından yedeklenmesi istenilen sunuculardaki veya bilgisayardaki verilerin internet alt yapısı üzerinden … veri merkezinde uzaktan yedeklenmesi ve talep edildiği anda yedeklenen tüm verilere ulaşılabilmesi sağlanacağını, müvekkili sistemlerinde yer alan tüm yazılım programları kapsamındaki veriler, şirket merkezinde bulunan serverda kayıtlı bilgiler davalı şirket tarafından yedeklendiğini, söz konusu hizmete karşılık her ay düzenlenen faturalar da müvekkili şirketçe davalı firmaya ödendiğini, 06.11.2019 tarihinde müvekkili şirket sistemlerine yapılan siber saldırı sebebiyle müvekkili sistemlerinde yer alan tüm veriler zayi olduğunu, bilgileri yok olan müvekkili yetkilisi derhal davalı ile iletişime geçtiğini ve yedekleri alınan söz konusu verilerin servera geri yüklenmesini talep ettiğini, ancak davalı 14.10.2019 tarihinden bu yana müvekkiline ait yedeklemeleri yapamadıklarını, bunun kusurunun kendi sistemlerinden kaynaklandığını beyan ve kabul ettiklerini, buna göre müvekkili şirketin tüm verilerinin, 14.10.2019 tarihinden siber saldırıya uğradığı 06.11.2019 tarihi dahil toplamda 23 gün boyunca yedeklemesinin yapılmadığı ortaya çıktığını, davalı şirket ile imza altına aldığı Sözleşmeye güvenerek server yedeklerini başka bir yerde almayan müvekkili şirket, davalı şirketin de bu yedeklemeyi yapmadığını öğrenince mağdur duruma düştüğünü ve tüm verilerini kaybettiğini, kaybolan verilerin fiziki dokümanlarda var olan kısımları manuel yöntemle sisteme girildiğini, geri kalan tüm program ve yazılımlar yeni baştan kurulmak ve entegre edilmek zorunda kalındığını, müvekkili şirket davalı firmanın hatası yüzünden “Materials Control, Mikro Muhasebe Programı, …” yazılımlarının, yeniden ücret ödemek zorunda kalarak, kurulum ve entegrasyonunu “…” isimli şahıs firmasına yaptırdığını, ekte sundukları Yazılım Kurulum, Entegrasyon ve Destek Sözleşmesi’nden de görüleceği üzere söz konusu yazılımların yeniden sistemlere entegre edilmesi maliyeti (entegrasyon+işçilik) toplam 4.900.TL olduğunu, Müvekkili şirket sözleşme imzaladığı firmayla yapıları anlaşmaya göre bu bedeli, davalı şirketten tazminat ödemesi alacağı inancı ile ödeme aldığı tarihte ödenmesi konusunda firmayla anlaşmaya vardığını, ancak davalı şirketin, müvekkili şirketin çağrılarına yanıt vermemesi sonucunda söz konusu ödemeler geciktiğini, davalı şirket tarafından Sözleşmeye dayanılarak sunulması gereken hizmetin sunulmadığı öğrenildiğinde davalı firma ile 12.12.2019 tarihinde yeniden iletişime geçilmiş ve doğmuş olan zararlar ve Sözleşme’den kaynaklı cezai şart ödemesi yeniden kendilerinden talep edildiğini, ancak söz konusu talebe uzun süre geri dönüş yapmayan, sürekli müvekkili şirketi oyalayan davalı şirket 02.01.2020 tarihinde attığı bir e-posta ile yaşanılan mağduriyetin giderilmesi adına müvekkili şirkete 6.000.-TL ödemeyi teklif ettiğini, müvekkili şirket aleyhine doğmuş maddi zararlara ek olarak, davalı şirket ile imza altına alınan Sözleşme’de hüküm altına alınan cezai şart ödemesinin de doğduğunu, sözleşme’de cezai ücretin aylık alınan hizmet bedeli ile aylık ceza oranı çarpılarak hesaplanacağı da açıkça düzenlendiğini, davalı şirkete uzaktan yedekleme hizmeti için aylık net 300.-TL hizmet bedeli ödendiğini, toplam 23 gün yedekleme hizmeti sunulamadığı göz önüne alınınca sözleşme’de belirlenen oran tablosunda “7 gün ve üzeri” için belirlenen %100’lük oran dikkate alınmalı ve 300.-TL (aylık hizmet bedeli) x 100 (belirlenen ceza oranı) hesaplaması yapılması gerektiğini, bu hesaplama ile talep edilebilecek cezai bedel ödemesi 30.000 TL olduğunu, bu nedenle davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik; 30.000TL sözleşmeden kaynaklanan cezai şart ödemesinin ve müvekkili şirketin uğramış olduğu 4.900.-TL maddi zararın toplamı olan 34.900 TL’nın sözleşme ihlal tarihi olan 14.10.2019 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin bilgisayarları “hack”lendiğini, diğer bir deyişle kötü niyetli kişiler tarafından sistemlerine girildiğini ve siber saldırıya uğramış olup taraflar arasındaki sözleşmenin 9. maddesi uyarınca müvekkil şirket bu tarz saldırılardan ve bunların sonuçlarından sorumlu olmadığını, davacı şirket, dava dilekçesinde bir gün iş yerlerine gittiklerini ve bilgisayarlarındaki verilere ulaşamadıklarını ifade ettiklerini, davacı şirketin bilgisayarlarındaki verilere ulaşılamamasının sebebi davacı şirketin bilgisayarlarına yapılan siber saldırı olduğunu, müvekkili şirkete üçüncü kişilerce gerçekleştirilen fillerden ötürü kanuni veya sözleşmesel bir sorumluluk atfedilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı saldırı karşısında, müvekkili şirketten tazminat ve cezai şart talep edilmesinin hukuki dayanağı olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmenin 9. Maddesinin (a) bendinde bu tarz saldırılardan ve bunların sonuçlarından müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığı da hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin gerçekleşen olay ve bu olayın sonucunda oluşan zararlar nedeniyle yasal veya sözleşmesel bir sorumluluğu mevcut olmadığını, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında akdedilen sözleşmenin konusunun siber güvenlik hizmeti sağlamaya yönelik olmadığını, sözleşme kapsamında davacı şirketin gerekli bilgisayar programlarını, lisanslarını sağlaması ve bunların uygunluğunu da temin etmesi gerektiğini, tüm bu hususlar da sözleşmenin 6. maddesindeki hizmet koşullarına derç edildiğini, gerekli siber güvenlik önlemlerini almayarak yaşanan olaya sebebiyet veren davacının müvekkili şirketin sorumluluğuna gidebilmesi mümkün olmadığını, davacının dilekçesinde ifade etmiş olduğu kendisine müvekkili şirket tarafından 6.000,00-TL teklif edildiğine ilişkin ifade de eksik ve hatalı olduğunu, davacının sanki kusur ikrarı varmış gibi aktardığı husus; yalnızca müvekkili şirket tarafından müşteri memnuniyeti adı altında zaman zaman müşterilerine yapmış olduğu jestler kapsamında yapılmış bir öneri olduğunu, müvekkili şirket uygulamada kendi kusuru olmaksızın tamamıyla üçüncü kişiler sebebiyle herhangi bir mağduriyeti olan müşterilerini memnun edebilmek, arızi sebeplerle kendi ilişkilerinin etkilenmemesini sağlamak amacıyla bu tip uygulamalar yapabildiğini, müvekkili şirket tarafından veri yedeklemesi yapılmış olup hiç veri yedeklenmediği gibi bir durum söz konusu olmadığını, 14.10.2019 tarihine kadar veri yedeklemesi yapılmış olup talep edildiği zaman bu verilerin yedeklenmiş olduğu ve paylaşıma hazır bulunduğu müvekkili şirket tarafından davacının bilgisine sunulduğunu, davacı taraf da bu hususu dava dilekçesinde kabul ettiğini, davacı, dava dilekçesinde siber saldırı sonrası bilgisayarlarına yüklenen yazılımların da ücretlerini talep ettiğini, müvekkili şirket sözleşme kapsamında veri yedekleme hizmeti sunduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketin yazılımlarını yedekleme gibi bir sözleşmesel taahhüdü de olmadığını, sözleşmenin konusu sadece verilerin yedeklenmesine ilişkin olup yazılımların yedeklenmesi sözleşme kapsamında olmadığını, bu durum taraflar arasında akdedilen sözleşmenin “Konu” ve “Tanımlar” başlıklı maddeleriyle de sabit olduğunu, davacı şirket …, Mikro Muhasebe Programı gibi bilgisayar programlarının yazılımlarına dair tazminat talep ettiğini, talep konusu bu programların veri olmadığı ve yazılım olan bu programların müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki sözleşme kapsamında yer almadığını, müvekkili şirket’in bir borca aykırılığı bulunmamakla birlikte davacının cezai şart talebini dayandırdığı hesaplama yöntemi de son derece hatalı olduğunu, davacı taraf, hatalı bir şekilde aylık hizmet bedeli olan 300 TL’yı 100 ile çarparak 30.000 TL tutarında bir cezai şart hesaplaması yaptığını, cezai şart oranları 10, 30, 100 olmadığını, oranlar %10, %30 ve %100 olarak ifade edildiğini, aylık hizmet bedelinin yüzdesinin alınması bir önşart olduğunu, davacı bunu yapmadan sadece hizmet bedelinin 100 katı ile çarpım işlemi yaparak 30.000 TL’ye ulaştığını, bu hesaplama doğru olmadığını ve sözleşmeye aykırı olduğunu, bir şeyin yüzde yüzü demek o şeyin yüz katı olmadığını, kendisi olduğunu, müvekkili şirket herhangi bir cezai şarttan sorumlu olmamakla birlikte, hesaplamanın 300 X %1000- 300 şeklinde olması gerektiğini, davacı şirketin iddia ettiği gibi bir veri kaybı var ise bu durum müvekkili şirketten kaynaklanmadığını, davacı şirketin verilerinin değerinden de müvekkili şirket sorumlu tutulamayacağını, davacı şirket veri kaybettiğini de ispat edemediğini ve bu husustan ötürü bir zarara uğradığını da ispat edemediğini, bu nedenle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sözleşme, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imza edilen sözleşme kapsamında alacak istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasında 26/02/2019 tarihli … Uzaktan Yedekleme Servisi Sözleşmesinin imzalandığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen sözleşme gereğince tarafların üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmedikleri, davacının cezai şart ve taahhüt edilen hizmetin sunulmaması nedeni ile maddi zarar ödenmesi talebinde bulunup bulunamayacağı, öyle ise miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Mahkememizin 25/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, akit uzmanı ve bilişim bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 03/08/2021 teslim tarihli raporda özetle; Yapılan inceleme ve değerlendirme sonucu, her türlü delilin takdiri ve nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere;
“a)- Davacı şirket, e-Yevmiye ve e-Defter-i Kebir defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan defterlerinin de noterde açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
– Davalı şirket, e-Yevmiye ve e-Defter-i Kebir defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak E-Defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan defterlerinin de noterde açılış tasdiki süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, ticari defterlerin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
b) Tüm dosya kapsamı ile sınırlı olarak yapılan teknik incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; davalı tarafın sözleşme konusu yedekleme hizmetini 14.10.2019 – 06.11.2019 tarihleri arasında yerine getirmediği, böylece sözleşme ile yükümlendiği yedekleme işini eksik ifa ettiği,
c) Sözleşmenin EK-2 başlıklı maddesinde açık şekilde 7 günü aşan şekilde hizmet verilememesi durumunda aylık bedelin %100’ü oranında cezai şart ödeneceği düzenlendiği, anlaşmazlık konusu hizmetin aylık bedelinin 300 TL olduğu dikkate alındığında, bu bedelin %100’ü olan 300 TL’nin davacı tarafından cezai şart kapsamında talep edilebileceği,
Davacının …’na fatura karşılığı yapmış olduğu bir ödeme bulunmadığı dikkate alındığında, gerçekleşmiş bir zarar bedelinin bulunmadığı” yönünde tespitlerde bulunulduğu, raporun ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun nitelikte düzenlenmiş olduğu, hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği görüldüğünden yeniden rapor alınması yönündeki taleplerin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 26/02/2019 tarihli … Uzaktan Yedekleme Servisi Sözleşmesinin ilgili maddeleri şu şekildedir:
3. KONU
İşbu Sözleşmenin konusu … tarafından MÜŞTERİ’ye sunulacak uzaktan yedekleme servisine ilişkin şartlarla Tarafların hak ve yükümlülüklerinin düzenlenmesine ilişkindir. … MÜŞTERİ’nin işbu sözleşmeyle yedeklenmesini istediği sunuculardaki veya bilgisayarlardaki verilerin internet altyapısı üzerinden … veri merkezinde uzaktan yedeklenmesi hizmetini sağlayacaktır.
9. SORUMLULUK YÜKLENEMEYECEK HALLER
Aşağıdaki hususlar …’in elinde olmayan sebepler içerdiğinden …’in sorumluluğu cihetine gidilemeyecektir.
a) MÜŞTERİ’ye gelebilecek fiziki veya siber saldırılar ve bunların sonuçları
b) MÜŞTERİ’nin kusurundan kaynaklanan yazılım ve/veya donanım ile ilgili arızalardan dolayı oluşacak bilgi kayıpları ve/veya diğer zararlar.
EK-2: CEZAİ ŞART
…’in taahhüt ettiği servis seviyesini gerçekleştirememesi halinde … MÜŞTERİ’ye, ait aylık hizmet bedelinin aşağıda belirtilen oranında cezai bedelini ödemeyi kabul ve taahhüt eder.
Bir Ayda Yedek Alınamayan Aylık Ceza Oranı
Gün/Versiyon Sayısı
3 gün 10%
3 gün ile 7 gün arasında 30%
7 gün ve üzeri 100%
*Ceza ücret a y l ı k alınan hizmet bedeli ile aylık ceza oranı çarpılarak hesaplanır.
Eldeki davada taraflar arasında imza edilen sözleşme, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflarca davacıya ait sunucu veya bilgisayarlardaki verilerin davalı şirket nezdinde uzaktan yedeklenmesi hususunda hizmet sözleşmesi imzalandığı, 06/11/2019 tarihinde davacının sunucularına yapılan siber saldırının ardından davacının, davalı tarafından yedekleri alınan verilerin sunucuya geri yüklenmesinin talep edildiği, ancak davalı tarafça 14/10/2019-06/11/2019 tarihleri arasında davacıya ait yedeklemelerin yapılmadığının ortaya çıktığı, buna göre davalı tarafça sözleşme ile üzerine düşen yükümlülüklerini ihlal ettiğinin sabit olduğu, davacının sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle sözleşmenin EK-2 maddesinde, 7 günü aşan şekilde hizmet verilememesi durumunda aylık bedelin %100’ü oranında cezai şart ödeneceği düzenlendiği ve anlaşmazlık konusu hizmetin aylık bedelinin 300 TL olduğu dikkate alındığında bu bedelin %100’ü olan 300 TL’nin davacı tarafından cezai şart kapsamında talep edilebileceği anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı taraf uğradığı müspet zararın tazminini talep ve dava etmiş, bu anlamda dava dışı 3.kişi … ile yapmış olduğu sözleşmeyi mahkememize ibraz etmiştir. Davacının 3.kişiyle yapmış olduğu sözleşmenin incelenmesinde, sözleşmenin şarta bağlı olarak yapıldığı, şartın davalıdan tazminat alındığında ödeme yapılmasına ilişkin olduğu, bu yönüyle 3.kişiyle yapılan şarta bağlı sözleşmede 3.kişinin alacağının dava tarihi itibariyle henüz muaccel hale gelmediği, davalının sözleşme hükümlerini gereği gibi yerine getirmediği hususunun sabit olduğu ve davacının şarta bağlı olarak yaptığı sözleşmenin hukuken geçerli kabul edldiği de nazara alınarak (bilirkişi raporunun aksine) davacının müspet zarar tazmini talebinde bulunabileceği kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile 300,00 TL cezai şart bedeli ve 4.900,00 TL maddi zarar olmak üzere toplam 5.200,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 355,21 TL harcın peşin alınan 596,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 240,80 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 196,67 TL’sinin davalıdan, 1.123,33 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 4.455,00 TL TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu toplam 3.153,61 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 469,87 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 21/09/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
409,61 TL Harç Masrafı
2.700,00 TL Bilirkişi Ücreti
44,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 3.153,61 TL