Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/38 E. 2022/10 K. 17.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/38 Esas
KARAR NO : 2022/10 Karar

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 14/02/2011
KARAR TARİHİ : 17/01/2022

Bakırköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21.10.2011 tarihli ve 2011/81 Esas, 2011/361 Karar sayılı Yetkisizlik Kararı ile İstanbul 12 Asliye Hukuk Mahkemesine gönderildiği, 12.04.2012 tarihli ve 2012/33 Esas, 2012/162 Karar sayılı Görevsizlik Kararı üzerine Tevzi Bürosu’nca İstanbul (Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/137 E. Sayılı dosyasına kaydedilen dosyada verilen 25.03.2014 tarihli ve 2012/137 E, 2014/69 K. Sayılı Kararının davacı … ve davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.03.2015 tarihli ve 2015/150 Esas 2015/2109 Karar sayılı Bozma İlamı ile bozulması sonrasında Mahkememizin 2015/523 E. Sayılı dosyasına kaydedilen ve 14.06.2017 tarihli ve 2015/523 E, 2017/559 K. Sayılı Kararın davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 20.12.2018 tarihli ve 2017/15441 Esas 2018/13096 Karar sayılı Bozma İlamı ile bozulması üzerine Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar … (Müteveffa) ve … vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 14/02/2002 tarihinde 12 yıl 4 ay süreli kira sözleşmesi yapıldığını, davalının müvekkillerine ait taşınmazda senelik 216.000.-USD karşılığı kiracı olduğunu, müvekillerinin sözleşmede yazılı bütün edimlerini yerine getirdiğini, mecuru davalıya teslim ettiklerini, inşaat izinlerini ve ruhsatları aldıklarını, elektrik trafosu yapım masraflarını karşıladıklarını, davalının mecurda akaryakıt istasyonu işletme faaliyetine başladığını ve mecuru 4 yıl süreyle akaryakıt istasyonu olarak kullandığını, davalının mecuru akde aykırı olarak bölüm bölüm başkalarına kiraladığı ve yapması gereken inşaatları sözleşme standartlarına uygun kalitede yapmadığını, davalının kiracılığına bu sebeplerle … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ilamıyla son verildiğini, davalının taşınmazı 02/03/2006 tarihinde tahliye ettiğini, fakat müvekkillerinin taşınmazı uzun süre kiraya veremediğini, ancak 10/11/2006 tarihinde kiraya verebildiğini, taşınmazın 8 ay 7 gün boyunca kiracısız kaldığını, kira sözleşmesinin davalının kusuru nedeniyle haklı olarak feshi nedeniyle kira paralarını alamayan müvekkillerinin zarara uğradığını, mahrum kalınan kira kaybının taraflar arasındaki sözleşmede belirlenen kira bedeline göre 148.200-USD olduğunu, davalının kendi kusuru ile bu zarara sebep olduğunu, taşınmazın herhangi bir işyeri veya konut değil, benzin satış istasyonu olması nedeniyle yeniden kiraya verilebilmesi için İBB den EPDK ve Çalışma Bakanlığından ruhsat alınması gerektiğini, davalının istasyon inşaatını ayıplı yapmış olması nedeniyle taşınmazın yeniden kiralanabilmesi için yeni inşaat ve düzenleme yapıldığını, taraflar arasındaki kira sözleşmesi uyarınca taşınmazın tapu kaydına davalı lehine ipotek konulduğunu ve bu ipoteğin kira akdinin son bulmasına rağmen davalı tarafından kaldırılmadığını, bu yüzden taşınmazın çok zor kiralandığını, tüm bu sebeplerin taşınmazın 8 ay 7 gün boyunca kiraya verilememesine yol açtığını, taraflar arasındaki kira akdinin 5inci maddesinde davacıların taşınmaz üzerine elektrik trafosu yapacaklarının ve bedelinin 30.000-TL’sini davalıdan talep edeceklerinin belirlendiğini, müvekkillerinin söz konusu trafoyu yaptıklarını fakat davalı tarafça ödenmesi gereken 30.000-TL’nin ödenmediğini, bu bedelin ödenmesi için … 19. Noterliğinin … tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek gönderildiğini, ancak bu bedelin yine de ödenmediğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 148.200-USD ve 30.000-TL trafo bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı … vekili dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ..Esas ve…Karar sayılı ilamı ile …’nin 1/4 payla yasal mirasçısı sıfatını haiz olduğunu, dava konusu alacağın, miras bırakan … ve diğer davacı …’nin davalı …arasında düzenlenen 14.02.2002 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklandığını, yani 14.02.2002 tarihli sözleşmenin tarafları arasında müteveffa …’nin de yer aldığını, keza işbu dava ikame edilirken de davacı … ve …’nin davacı sıfatı ile davayı tanzim etmiş olduğunu, ardından davacı …’nin vefatı üzerine işbu davaya müvekkili ve diğer mirasçıların iştiraki gerekirken usuli bir hata ile bu eksiklik giderilmeksizin yerel Mahkeme tarafından karar verildiğini, bu nedenlerle, Mahkeme tarafından davacı sıfatlarının kabulü ile, davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu akaryakıt istasyonunun davacılar tarafından açılan tahliye davası sonucu tahliye edildiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin Mahkeme kararı ile son erdiğini, mecurun 14/02/2002 tarihinden itibaren 12 yıl 4 ay süreyle kiralandığını, müvekkilinin taşınmaz üzerine akaryakıt istasyonu ve bina inşaa ettiğini, davacıların … Sulh Hukuk Mahkemesinde tahliye davası açtıklarını ve Mahkemece verilen tahliye kararı neticesinde mecurun tahliye edildiğini, tahliye gününe kadarki kira bedellerinin davacılara ödendiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin tek taraflı ve süresinden önce feshedilmeyip tahliyenin Mahkeme kararı ile gerçekleştiğini, davacıların mecurun boşta kaldığı süre bahane edilerek kira sözleşmesi dönemi dışındaki bir dönem için kira bedeli talep etmesinin haksız olduğunu, mecurun davalının tahliyesinden sonra davacılar tarafından ne kadar süre içinde kiraya verildiğinin de müvekkilini bağlamadığını, davacıların sözleşmeyi sona erdirme iradesini ortaya koyduklarını ve bundan sonraki dönem için davalıdan hak talep etmelerinin mümkün olmadığını, taşınmazın müvekkili tarafından kiralanmadan önce boş bir arsa olduğunu, müvekkili tarafından akaryakıt satış ve servis istasyonu haline getirildiğini ve davacılara bu şekilde teslim edildiğini, davacıların böylece sebepsiz zenginleştiklerini, davacılar aleyhine … 13. ATM nin …esas sayılı dosyasında alacak davası ikame ettiklerini, mecurun tapu kaydına konulan ipoteğinde alacak haklarına ilişkin olduğunu kiralamaya ve kullanmaya engel olmadığını, taşınmaz üzerinde davalı lehine kurulan ipoteğin davacıların davalıya borçlu oldukları ve ileride borçlanacakları meblağın teminatı olarak tesis edildiğini, taşınmazın davacılar tarafından başka dağıtım firmasına kiralandığını ve hali hazırda da kullanıldığını, söz konusu ipoteğin halen mevcut olduğunu, davacıların ipoteği bahane ederek taşınmazı kiraya veremediklerini iddia ettikleri sürelere ilişkin zarar talep edemeyeceklerini, mecurun yeniden kiraya verilmesi için İBB ruhsat denetim müdürlüğünden, EPDK, ve Çalışma Bakanlığından izin alınması için geçen sürenin ise tüm bayi değişikliklerinde yaşanan idari /yasal bir süreç olduğunu, yaşanan gecikmenin müvekkilinden değil idareden kaynaklandığını, davacıların taşınmazın maliki olduklarını ve ellerindeki kesinleşmiş tahliye kararı neticesinde akaryakıt istasyonunun tahliye edildiğini, yeni ruhsat başvurusu için davalıya ihtiyacın olmadığını, bundan müvekkillerinin sorumlu olmadığını, davacıların akaryakıt istasyonunun ayıplı olduğu iddiasının da doğru olmadığını ayrıca elektrik trafosunun 30.000-TL’sinin davalı tarafça ödeneceği iddialarının haksız olduğunu, davacıların trafoyu öngörülen sürede tamamlayamadığını, bu nedenle elektrik abonelik işlemlerinin yapılamadığını, bu nedenle trafodan kira sözleşmesi boyunca müvekkilinin yararlanamadığını, kendi edimini ifa etmeyen tarafın diğer taraftan edim ifası isteyemeyeceğini, bu nedenlerle açılan bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 21.10.2011 tarihli ve … Esas, … Karar sayılı karar ile; “Davanın yetki yönünden REDDİNE,dosyanın karar kesinleştiğinde ve istek halinde yetkili … (İstanbul )Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
… 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen karar üzerine dosya … 12 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E sayılı dosyasına kaydedilmiştir. … 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.05.2012 tarihli ve …Esas, … Karar sayılı karar ile; “Davalının süresinde olan iş bölümü itirazının KABULÜNE, dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne Gönderilmesine,” dair karar verilmiştir.
Deliller; Taraflar arasındaki 14/02/2002 tarihli kira sözleşmesi, … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas, …Karar sayılı tahliye kararı, … 1. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 19. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 1. Noterliğinin … tarih … yevmiye nou ihtarnamesi, Davacı tarafından dava dışı … ile yapılan 10/11/2006 tarihli kira sözleşmesi, … 2. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … 19. Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, Taşınmaz tapu kayıtları, ile davalı şirket lehine 18/02/2002 tarih … yevmiye nosu ile tesis edilen 1.000.000.000.000 TL bedelli ipotek senedi, … 13. ATM … esas sayılı dosyasında verilen karar, Ticaret Sicil kayıtları, ödemelere ilişkin banka dekontları, Bilirkişi incelemesi … 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen Görevsizlik Kararı üzerine dosya İstanbul (Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2012/137 E. Sayılı dosyasına tevzi edilmiştir.
Mahkememizce taraflar arasındaki ihtilafın halli davacının davalı şirketten talep ettiği taşınmazın kiraya verilmemesinden dolayı yoksun kaldığı kira alacağının bulunup bulunmadığı ve elektrik trafosuna ilişkin talep ettiği alacağın bulunup bulunmadığı hususunda taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığından resen seçilecek Mali Müşavir Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi …marifetiyle Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …, Borçlar Hukukçusu Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle; “…davacıların trafo tesisat bedeline ilişkin 30.000,00-TL’lik taleplerinin haklı olmadığı; zira fesih yoluyla sona erdirilmiş sözleşmeye dayanılarak böyle bir talepte bulunulamayacağı; kira sözleşmesini feshetmiş olan davacıların, müspet zarar kapsamındaki kira geliri kaybını talep edemeyecekleri; zira Yargıtay uygulamasına göre, kira sözleşmesinin feshi halinde fesheden tarafından talep edebilecek zararın menfi zararlardan ibaret olduğu, bununla birlikte, bu sonucun ancak taşınmazın yeniden kiraya verilebilmesi için gerekli olağan süre (olağan gecikme süresi) açısından geçerli kabul edilebileceği; davaya konu mecurun yeniden kiraya verilmesindeki 8 ay 7 günlük gecikmenin bu olağan süreyi aşan kısmının ise doğrudan davalı kusuruna dayalı sebeplerden, yani davalının ayıplı inşaatla taşınmaza verdiği zarardan ve taşınmazın tapu kütüğündeki ipotek kaydını kira sözleşmesinin sona ermesine rağmen kaldırmamasından kaynaklandığı; bu sebeple, davaya konu taşınmazın yeniden kiraya verilmesindeki gecikmenin söz konusu olağan süreyi aşan kısmından kaynaklanan kira geliri kaybının davalıca tazmin edilmesi gerektiği; şu hale göre, tazminat miktarının tespiti için, davacılara ait taşınmazın bulunduğu konumundaki bir benzin istasyonun rayiç kira bedeli ile tahliyeden sonra tekrar kiraya verilebilmesi için gerekli olağan sürenin belirlenmesi, bu sürenin davaya konu 8 ay 7 günlük gecikme süresinden düşülmesi ve kalan süreye kira geliri kaybının rayiç kira bedeli üzerinden hesaplanması gerektiği; Ancak, bilirkişi heyetimizde akaryakıt dağıtım ve satış sektöründe uzman, benzin istasyonu rayiç kira bedeli belirleyebilecek bir bilirkişi bulunmadığından bu hesaplamanın yapılamadığı,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mahkememizin 25/06/2013 tarihli ara karar doğrultusunda ve Bilirkişi Heyet Raporunda belirtilen Akaryakıt Dağıtım ve Yakıt sektöründe uzman Benzin İstasyonunda Rayiç Kira Bedelinin belirleyebilecek uzman Bilirkişi …’e ve Mali Müşavir Bilirkişi … ile birlikte dosya tevdi edilerek Bilirkişi Heyet Raporunun belirttilen şekilde gerekli şekilde hesaplamaları yapması ve davacıların davalı şirketten kira alacağı ve elektrik trafosu yapım bedeli olup olmadığının konusunda rapor alınmasına karar verilerek Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. Bilirkişiler … ve Mali Müşavir Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle; “…Dava konusu mecurun yeniden kiraya verilmesindeki 8 ay, 7 günlük kiracısız geçen süre içerisinde yer alan bayilik lisans iptaline ilişkin 2 ay, 25 günlük gecikme süresinin kira geliri kaybına neden teşkil edeceği, Sayın Mahkemece de benimsenmesi halinde dava konusu kira sözleşmesinde belirtilen yıllık 216.000 USD kira bedeline göre hesaplanan 50.301.36 USD kira kaybının davalı firma tarafından tazmin edilmesi gerektiği; Dava konusu 8 ay, 7 günlük kiracısız geçen süreden Bayilik lisansına ilişkin bu 2 ay, 25 gün sürenin düşülmesi sonrası geriye kalan sürenin dava konusu mecurun yeniden kiraya verilebilmesi için geçen olağan ve ekonomik bir karar alma süresi olarak kabul edilebileceği; Davacıların dava konusu kira sözleşmesinin 5. Maddesine istinaden talep ettiği 30.000-TL trafo tesisatı için yaptıkları ödemeye ve de tesisatın hangi tarihte kurulup davalı yanın hizmetine sunulduğuna ilişkin bilgi ve belgelere dosyada ulaşılamadığından bu belgelerin ispata muhtaç olduğu,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
İstanbul (Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.03.2014 tarihli ve 2012/137 E., 2014/69 K. Sayılı Kararı ile;
“…Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile, 50.301,36-USD nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının trafo bedeli ile ilgili 30.000 TL lik talebinin reddine, ..” dair karar verilmiştir.
… 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 05.05.2014 tarihli ve … E., … K sayılı Kararı ile; Muris …’nin miras meselesi TMK 495 ve müteakip maddeleri gereğince 4 pay ve kabul itibar olunarak; a) 1 payının eşi …’ye, b) 1 payının evladı …’ye, c) 1 payının evladı …’ye, d) 1 payının evladı …’ye isabet ve intikaline…” dair karar verilmiştir.
İstanbul (Kapatılan) 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 25.03.2014 tarihli ve 2012/137 E. 2014/69 K. Sayılı Kararının, davacı … ve davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.03.2015 tarihli ve 2015/150 Esas 2015/2109 Karar sayılı Bozma İlamı ile;
“… Kiralananın kiracı tarafından kira süresinden önce haksız olarak tahliye edilmesi halinde, kural olarak kiracı dönem sonuna kadar olan kira paralarından sorumludur. Ne var ki, kiraya verenin de tahliye sonrasında üzerine düşeni yerine getirmesi ve kiralananın yeniden kiraya verilmesi için çaba göstermesi gerekir. Bu durumda davalı kiracının sorumluluğu, kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesi için geçecek süre kira parası ile sınırlıdır. Dava konusu olayda, her ne kadar kiralanan, davacılar tarafından akde aykırılık nedeniyle açılan tahliye davası sonucu verilen karar gereği tahliye edilmiş ise de, bu duruma davalı kiracının söz1eşmeye aykırı davranışları yol açmış, başka bir anlatımla kiralananın tahliyesine davalı kiracı kendisi sebebiyet vermiştir. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere taşınmazın aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesine kadar geçecek makul süre kira parasından sorumludur. Yargılama sırasında alınan 19.04.2013 tarihli ilk bilirkişi raporunda da, bu hususa vurgu yapılmasına karşın, mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bir bilirkişi kurulu ile yerinde keşif yapılıp, kiralananın aynı koşullarla ne kadarlık süre içinde yeniden kiraya verilebileceğine ilişkin rapor alınarak, taşınmazın yeniden kiraya verildiği 10.11.2006 tarihini aşmayacak şekilde makul kiralama süresi kira parasının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Öte yandan davacılar, dava dilekçesinde, sözleşmenin özel 5. maddesi gereğince kiralanana kurulan trafo bedelinin davalı kiracıya düşen kısmının tahsilini talep etmişlerdir. Kiralanan üzerine trafonun tesis edildiği ve halen kullanımda olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar kiralananın tahliyesi sonrasında taşınmaz üzerinde kalmış ve yeni kiracı tarafından tasarruf edilmekte ise de, yeni kurulacak trafo bedeline davalı kiracının KDV dahil 30.000 TL ile sınırlı olarak katılacağı söz1eşmede yer aldığı gibi, davalı kiracı da, taşınmazda bulunduğu süre zarfında söz konusu trafodan yararlanmıştır. Bu itibarla mahkemece, trafonun yapım yılı gözetilerek tesis bedeline ilişkin konusunda uzman bir bilirkişi kurulundan rapor aldırılmak suretiyle saptanacak bedelin 1 / 2’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu istemin reddine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA,…” şeklinde Mahkememiz kararı bozulmuştur.
Mahkememizce Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nce verilen 03.03.2015 tarih ve 2015/150 Esas 2015/2109 Karar sayılı Bozma İlamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosya Mahkememizin 2015/523 E sayılı dosyasına kaydedilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı sonrasında keşif günü belirlenerek mahallinde bilirkişiler Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve Mülk Bilirkişisi … ile keşfen inceleme yapılmasına karar verilerek Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve Mülk Bilirkişisi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle;
“…Dava konusu gayrimenkulün aynı koşullarla yeniden kiraya verilmesine kadar geçecek makul sürenin 3 ay 25 gün kadar olabileceği ve geçen bu süre sebebiyle uğranılan kira kaybının 68.940 USD olarak hesaplanabileceği, Davacıların trafo merkezi ile ilgili yapmış olduğu masrafları gösterir belgeleri sunmaları durumunda; bu masrafların 1/2 sini (yarısını) davalı şirketten talep edebileceği, davacıların davalı şirketten talep edebileceği masraf tutarının 30.000.000.000.-Eski TL (30,000.-Yeni TL)yi geçemeyeceği,,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce, davacı ve davalı vekilinin itirazlarını değerlendirecek şekilde dosyanın delillerin ve dosyaya sunulan Bilirkişi Heyet Raporlarının ve Bozma İlamının incelenerek rapor oluşturulmak üzere bilirkişiler Elektrik Mühendisi Bilirkişi …, İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve kira sözleşmesinin feshi ve tazminatı konusunda uzman Bilirkişi Yar. …’in Heyete eklenmesine karar verilerek Bilirkişi Heyet Raporu aldırılmıştır. Elektrik Mühendisi Bilirkişi …ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi …ve kira sözleşmesinin feshi ve tazminatı konusunda uzman Bilirkişi Yar. …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle; “…Yüce Yargıtay’ın Rapor içinde anılan bozma ilamı doğrultusunda, muhterem yargı makamının Bilirkişiliğimize verdiği vazileye nazaran yapılan incelemeye göre; a) somut olayda irdelenen taşınmazın kiraya verilmesi, olağanın ölesinde bir çabayı gerektireceğinden, bu hususun gözetilmekliği icap edeceği, b) davacının mecurun tahliyeyi müteakip, mümasil koşullarda mecurun kiralanması için gösterdiği çabanın boyutu yönünden e, BK 98/11 (aynı yönde: TBK 114/11) hükmünün yollaması ile ulaşılan e. BK 43/1 ve ve 44/1 (aynı yönde: TBK 51/1 ve 52/1) ahkamı gözetilerek bir değerlendirme de yapıldıktan sonra; c) davaya konu mecurun, taraflar arasındaki sözleşme ile aynı yahut benzer koşullarla yeniden kiralanabilmesi için 7 aylık bir süreye ihtiyaç olduğu, sözü geçen süre sayın Mahkemece yerinde bulunduğu takdirde; bu süre zarfırıda davacının mahrum kaldığı kira bedelini talep edebileceği, bu bedelin de 126.000,- USD olduğu, Sözleşmeye kanu trafonun … Mahkemece keşif bedeli trafonun bedeli olarak kabul edildiği taktirde) 172.680,48 TL değerinde olduğu, davalının trafonun masraflarına katılım payırım üst limitinin sözleşmede 30.000,-TL olduğundan -NETİCE-İ TALEP İLE BAĞLILIK İLKESİ AYRICA GÖZETİLEREK…- bahse konu zaviyeden 30.000,- TL’nin de sayın Mahkemenin değerlendirmesine bağlı olarak… davalıdan talep edilebileceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen 14.06.2017 tarihli ve 2015/523 E. 2017/559 K. Sayılı Kararı ile;
“…Kira kaybına ilişkin tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 126.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının trafo bedeline ilişkin davasının kabulü ile 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, ..” dair karar verilmiştir.
Mahkememizin 21/09/2017 tarihli tavzih kararında “Davacının vekilinin Mahkememizin 14/06/2017 tarih ve 2015/523 Esas 2017/559 Karar sayılı kararının başlık kısmındaki davacı … isminin çıkarılmasına ilişkin tavzih talebinin HUMK.nun 305.maddesi gereğince reddine,” dair karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 14.06.2017 tarihli ve 2015/523 E. 2017/559 K. Sayılı Kararının, davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 20.12.2018 tarihli ve 2017/15441 Esas 2018/13096 Karar sayılı Bozma İlamı ile;
“…Dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen kişinin taraf ehliyeti son bulur. Taraf ehliyeti dava şartlarından olup, yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınmalıdır. Mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağından ve bu davalara, ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçıları tarafından devam edilebilecektir.
Kiralanan taşınmazın tamamının dava açıldıktan sonra, 22.02.2011 tarihinde davacılardan … tarafından iktisap edildiği ve ayrıca …’nin 09.05.2012 tarihinde ” Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname” başlıklı belgede dava konusu kiralanan taşınmazın satılma tarihine kadar olan tüm anlaşmalar dolayısıyla alacaklarını …’den aldığını beyan ettiği belirtilmiş ise de; Dava konusu alacağın, taraflar arasında düzenlenen 14.02.2002 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla davacılar … ile … tarafından imzalanmış olduğu, öte yandan davacı …’nin 09.05.2012 tarihinde Noterden düzenlenen ” Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname” başlıklı belgede, dava konusu kira sözleşmesine değil de kiralanan taşınmaza ilişkin 3. şahıslarla imzalanan farklı sözleşmelere atıfta bulunulduğu, bahsi geçen belgede dava konusu kira sözleşmesine ya da bu sözleşmeden kaynaklanan hakka ilişkin herhangi bir beyan düzenlenmediği nazara alındığında yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davacı …’nin diğer davacı … dışındaki mirasçıları tespit edilip, bu kişiler davaya dahil edilerek, mümkün olmadığı takdirde ise terekeye mümessil tayin ettirilmek suretiyle taraf teşkili sağlanması ve sonrasında davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi doğru olmadığından hükmün … açıklanan nedenler ile HUMK 428. maddesi gereğince BOZULMASINA,…” şeklinde Mahkeme kararı bozulmuştur.
Mahkememizin 2020/38 E sayılı dosyasına kaydedilen dosyada Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 20/12/2018 tarih ve 2017/15441 Esas 2018/13096 Karar sayılı bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce Yargıtay Bozma İlamı sonrasında ve Bozma İlamı doğrultusunda, tüm dosya tetkik edilmek suretiyle Elektrik Mühendisi Bilirkişi … ve İnşaat Mühendisi Bilirkişi … ve kira sözleşmesinin feshi ve tazminatı konusunda uzman Bilirkişi …’in hazırlamış olduğu Bilirkişi Heyet Raporuna göre özetle; “… Dosya incelemesine göre, davacı … dışında, yukarıda anılan Veraset İlamı’nda isimleri görülenlerin de … mirasçısı sıfatıyla davacı tarafta yer alıp almayacakları bu aşamada yargı önünde tartışılmaktadır.
Meselenin değerlendirilmesinde, … 2. Noterliği’nde , düzenlenen … tarihli … Y. numaralı Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname’nin (kısaca: taahhütname) içeriğinin hukuki yorumu önem arz etmektedir. Çekişme açısından burada önemli noktanın, anılan Taahhütname’nin 2. sayfasında (2.) nolu bent olduğu düşünülmektedir.
Hukuki yorum tamamen ve kanun gereği muhterem Mahkemeye aittir. HMK md. 266/c.2 ve md. 279/4 ahkamıyla 6754 sayılı Kanun’un md. 3/3 hükmü itibariyle bilçümle hukuki takdir ve tavsifin tamamen sayın Mahkemeye ait olduğu izahtan vareste olduğuna nazaran, ve HMK md. 282 hükmü gereği de, bilirkişi görüşünün sadece takdiri vasfı haiz olduğu ve yüce Mahkemeyi işaret etmediği dikkate alınmak kaydı ile, mezkür Taahhütname’nin anılan hükmünün düz lafzi yorumu ile, davacı … vekilinin 11.11.2020 tarihli Duruşma Tutanağı’na geçen beyanına katılmanın mümkün olduğu ve davacı taraf sıfatını belirlemede, orada yer alan açıklamaya itibar etmenin olanaklı olabileceği düşünülebilecektir. Ancak, hukuki yorum münhasıran sayın Mahkemeye ait olmakla, eğer delillerle doğrudan temas eden sayın Mahkeme, dosyada … mirasçıları olarak yer alıp istem dermeyan eden diğer eşhasın dosyada yer bulan anlatımlarının yerinde olduğuna kanaat getirecek olursa, bu kerre, bidayette dava açanlar arasında yer bulan müteveffa … payına düşen alacak miktarı yönünden, o payın, sureti dosyaya mübrez Veraset İlamında yer alanlar arasında paylaştırılmasını sağlayacak yönde hüküm kurmakta muhtardır,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Heyet Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı … vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna dair beyan dilekçesi sunulmuştur.
Davalı Shell vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna beyan ve itirazların sunulmuştur.
Davacı … vekilince Bilirkişi Heyet Raporuna beyan ve itirazların sunulmuştur.
Bilirkişi Heyet Raporu hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili isteğine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamından; Uyuşmazlığın kiralananın süresinden evvel tahliye edilmesi nedeniyle yoksun kalınan 148.200,00-USD kira alacağı ve kira sözleşmesi gereğince davalı kiracı tarafından ödenmesi gereken 30.000,00-TL trafo bedelinin tahsiline ilişkin olduğu, yapılan yargılama neticesinde Mahkememizce verilen 14.06.2017 tarihli ve 2015/523 E. 2017/559 K. Sayılı Kararı ile “…Kira kaybına ilişkin tazminat davasının kısmen kabul kısmen reddi ile 126.000,00 USD’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Davacının trafo bedeline ilişkin davasının kabulü ile 30.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, …” dair karar verildiği, Mahkememizce verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 20.12.2018 tarihli ve 2017/15441 Esas 2018/13096 Karar sayılı Bozma İlamı ile; dava devam ederken taraflardan birinin ölmesi halinde ölen kişinin taraf ehliyetinin son bulduğu, mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davaların, tarafın ölümü ile konusuz kalmayacağından bu davaların, ölen tarafın mirasçılarına karşı veya mirasçıları tarafından devam edilebileceği, dava konusu alacağın taraflar arasında düzenlenen 14.02.2002 tarihli kira sözleşmesinden kaynaklandığı ve kira sözleşmesinin kiraya veren sıfatıyla davacılar … ve … tarafından imzalandığını, davacı …’nin 09.05.2012 tarihinde Noterden düzenlenen “Düzenleme Şeklinde Beyan ve Taahhütname” başlıklı belgede, dava konusu kira sözleşmesine değil de kiralanan taşınmaza ilişkin 3üncü şahıslarla imzalanan farklı sözleşmelere atıfta bulunulduğu, yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan davacı …’nin diğer davacı … dışındaki mirasçılarının tespit edilip, bu kişilerin davaya dahil edilerek, taraf teşkilinin sağlanması ve davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiğinden Mahkememiz kararı bozulmuştur. Mahkememizce Bozma İlamına uyularak … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen karar gereği davacıların davasının kira kaybına ilişkin tazminat alacağı yönünden kısmen kabulü ile; 126.000,00-USD’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıların her birine 1/4’er eşit pay halinde ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine; trafo bedeline ilişkin talebin kabulü ile; 30.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıların her birine 1/4’er eşit pay halinde ödenmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacıların davasının
Kira kaybına ilişkin tazminat alacağı yönünden KISMEN KABULÜ ile;
126.000,00-USD’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıların her birine 1/4’er eşit pay halinde ÖDENMESİNE
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE,
Trafo Bedeline ilişkin talebin KABULÜ ile;
30.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıların her birine 1/4’er eşit pay halinde ÖDENMESİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 15.768,95-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 3.946,40-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 11.822,55-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 24.609,08.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara 1/4’er eşit pay halinde verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.235.90-TL vekalet ücretinin davacılardan 1/4’er eşit pay halinde tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı … tarafından yatırılan 3.946,40-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
6-)Davacı … tarafından yatırılan 18,40-TL başvuru, 2,90-TL vekalet harcı, 6.700,00-TL bilirkişi ücreti, 120,00-TL keşif aracı masrafı, 195,40-TL keşif harcı ve 545,70-TL posta giderinden ibaret toplam 7.582,40-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 6.586,45-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı taraflara verilmesine, bakiyesinin davacı taraflar üzerinde bırakılmasına;
7-)Davalı tarafından yatırılan 143,60-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 18,86-TL’sinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacılar üzerinde bırakılmasına;
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair Davacı … vekilinin, Davacı … vekilinin, Davacı asil … ve Davalı vekilinin yüzüne karşı diğerlerinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 günlük kesin süre içinde Yargıtay nezdinde Temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 17/01/2022

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı