Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/368 E. 2021/549 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/368 Esas
KARAR NO : 2021/549

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/07/2020
KARAR TARİHİ : 09/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkemenize hitaben verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin seyyar olarak ve motorlu araçlarla diğer malların parekende ticareti ile iştigal ettiğini, davalı şirketin ise sürücüsü ile birlikte diğer özel araç kiralama faaliyetini yürüttüğünü, müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki olduğunu 2019 yılında yapılan ticaretler neticesinde davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmemiş 3.047.743,49 TL borcu bulunduğunu, müvekkili şirketin bu borcu talep etmesine rağmen davalının söz konusu borcu ödemekten imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından … 22.İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığını, davalının icra dosyasına haksız ve dayanaksız olarak herhangi bir borcunun olmadığı gerekçesi ile itirazı üzerine takibin durduğunu, dava açmadan önce arabuluculuk yoluna başvurduklarını ancak davalı ile herhangi bir anlaşmaya varamadıklarını, davalının tüm itirazlarının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin davalı yan ile 2019 yılındaki karşılıklı araç alım satımlarına istinaden davalı şirkete kesilen ve davalı şirkete teslim edilen davalı yanca herhangi bir itiraza uğramayan alacağının faturalarla sabit olduğunu, davalının sabit olan borcuna rağmen kötü niyetli olarak icra takibini sürüncemede bırakmak amacı ile ödeme emrine itirazı üzerine huzurdaki davayı ikame ettiklerini beyan ederek müvekkili şirket tarafından davalı şirket ile var olan ticari ilişkiye istinaden davalı şirketten 3.047.743,49 TL lik alacağı sabit olduğundan söz konusu alacağın tahsili amacıyla müvekkili tarafından başlatılan … 22.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına davalının haksız dayanaksız ve hukuka aykırı itirazının iptaline asıl alacak , feri ve faize itirazının iptaline, takibin iptaline, haksız ve hukuka aykırı itirazı nedeniyle davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmezine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıl vekili Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacının müvekkili şirketten hiçbir alacağı olmadığını, herhangi bir borcun varlığı tespit edilmesi halinde bu borcun dava dışı … AŞ’nin davacıdan alacağına mahsup edilmesi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında gerçekleşen ticaret çerçevesinde davacının müvekkiline yaptığı araç satışlarının yanı sıra müvekkili şirketin de davacıya satmış olduğu araçlar olduğunu, bu satışlara ilişkin faturaların mevcut olduğunu, iş bu karşılıklı satışlar sebebiyle taraflar arasındaki cari hesapların karşılıklı satış faturaları ile birlikte bilirkişi tarafından yapılacak inceleme neticesinde müvekkili davalının davacıya borçlu olmadığının açıkça ortaya çıkacağını, davalı şirketin pay sahipleri aynı zamanda dava dışı … AŞ şirketin de %100 pay sahibi olduğunu, ancak kötü niyetli şirket yöneticileri nedeniyle pay sahipliklerinin tescil edilmediğini, buna karşılık davalı şirketin yöneticileri … ve … , … AŞ nin haklarının tespiti için … 6 ATM nin … esas sayılı dosyasında ortaklığın tespiti davacı açtığını, bahsi geçen dava dışı … AŞ davacı şirkete 140 dan fazla araç satışı gerçekleştirdiğini, satış hacmi neredeyse 30.000.000 TL olan bu araç devirleri neticesinde devir bedellerinin … Şirketi tarafından tahsil edilip edilmediğinin tespit edilmediğini, huzurdaki davada davacı şirket ile dava dışı … AŞ arasındaki cari hesap dökümleriyle birlikte incelenmesi gerektiğini, böylelikle davalı şirketin ve dava dışı şirketin sahiplerinin aynı olması sebebiyle eğer davalının davacıya borcu olduğu tespit edilirse bu borcun dava dışı şirketin davacı şirketten alacağına mahsup edileceğini, ancak dava dışı şirketin hisseleri gerçek pay sahipleri adına tescil edilmediğinden dava dışı şirketin davacı şirketten alacağını tespit edemediklerini, davalı , davacı ve dava dışı şirket arasındaki ilişki anlaşılınca dava dışı şirket ile davacı şirket arasındaki cari hesapların incelenmesinin gerekliliğinin ortaya çıkacağını, davalı şirketin tek pay sahibinin müteveffa …’ın olduğunu …’ın vefatı ile şirket paylarının miras yoluyla eşi … ve kızı…’a intikal ettiğini, dava dışı şirketin kuruluşundan itibaren pay sahipleri ve yöneticileri …’ın yeğenleri … ve … olduğnu, ancak dava dışı şirketin asıl sermaye sağlayıcısı ve hak sahibinin müteveffa … olduğunu, müteveffa … İsmail … ve …’ün imzalarının bulunduğu dava dışı şirketin hislerinin ilmühaberlerini bu kişilerden teslim almadığını, hisse devir sözleşmelerine , yönetim kurlu karar defterine dayanarak müteveffa Soner’in mirasçıları … ve …’ın dava dışı şirketin hisselerini adlerine tescilini talep ettiğini ancak müteveffa amcaları ile sözlü devirlerini gerçekleştirmeyip dava dışı şirketten hak talep ettiklerini, müteveffa mirasçılarının dava dışı şirketin hisselerini hukuken alabileceğini anlayan … ve …’ün dava dışı şirkete ait araçların neredeyse tamamını hukuka aykırı şekilde düşük bedellerle davacı şirkete devredip maddi menfaat sağladıklarını, davacı şirketin sahibi davalı şirketin müteveffa tek pay sahibi …’ın vefatı ardından hakkın kötüye kullanılması suretiyle iş bu davayı açtığını , davalı şirket ve mevcut yöneticilerine karşı TCK ‘da suç teşkil eden birçok eylemde bulunduklarını beyan ederek davanın reddine, davacının haksız icra takibi sebebiyle aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER;
İcra dosyası, ihtarname, bilirkişi incelemesi, davalı tarafça sunulan 17.02.2020 tarihli protokol, dava dosyasındaki taraf açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Dava, cari hesap ilişkinden kaynaklı faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, … 22 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine 20 adet fatura karşılığı bakiye cari hesap alacağının tahsili için icra takibi başlatmıştır. Davalı vekili davalı şirketin davacı şirkete bir borcu bulunmadığını belirterek asıl alacak ve ferileri ile birlikte borcun tamamına itiraz etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi ile davacının alacağının bulunmadığını, alacağın tespiti halinde ise bunun dava dışı … AŞ nin alacağından mahsup edilmesi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında cari hesap ilişkisi bulunduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık cari hesap ilişkisi nedeniyle davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığı var ise dava dışı şirketin davacıdan olan alacağından mahsup edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Dava dışı … ile davalı şirket farklı tüzel kişiliklere sahiptir. Uyuşmazlık davacı ile davalı şirket arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanmaktadır. Dava dışı şirket ile davacı arasındaki hukuki ilişki iş bu davanın konusu olmadığından dava dışı şirket defterlerinin incelenmesi ve var ise davacı şirketten alacağının, davalı şirket borcundan mahsup edilmesi talebi kabul edilmemiştir.
Cari hesap ilişkisinden kaynaklanan alacağın tespiti için takip dayanağı kayıtlar ile defter ve belgelerin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren bir durum olduğundan HMK md. 266 gereği bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Bilirkişi tarafından yapılan tespitlere ve hesaplanan miktarlara itibar etmeye engel gerekçeli bir itiraz olmadığı gibi bilirkişi tarafından yapılan hesaplama gerekçeli, tarafların ve hakimin denetimine açık olmakla hükme esas alınmıştır.
Mali konularda Uzman bilirkişi …’den alınan 17.03.2021 tarihli bilirkişi raporu ile; taraf defterlerinin usule uygun tutulduğu, davacı tarafından davalı şirkete mal karşılığı fatura düzenlenmiş olduğu, takip konusu faturaların her iki şirketin defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı şirketin kendi defterlerine göre davalıdan 2.982.743,49 TL alacaklı olduğu, takip konusu alacağın ödendiğine ilişkin dekont gibi somut bir belge bulunmadığı, raporun 7. Sayfasında yer verilen davalı şirket kayıtlarına göre ise davalının davacıya takip tarihi itibariyle 3.047.743,49 TL borçlu gözüktüğü aradaki farkın 01.11.2019 tarihinde davalının vermiş olduğu 65.000 TL tutarlı çek kaydından kaynaklandığı, bu çekin davalı kayıtlarında yer almadığı davacı kayıtlarında yer aldığı ve toplam alacaktan mahsup edildiği, itirazın 2.982.743,19 TL üzerinden iptali gerektiği tespit edilmiştir.
Davacı vekili 29.03.2021 tarihli dilekçesi ile bilirkişi raporuna itirazlarının bulunmadığını açıklamıştır.
Davalı vekili bilirkişi raporuna itirazlarda bulunarak davalı şirket ile dava dışı … arasında borç üstlenme sözleşmesi mevcut olduğunu, davalı şirket, davacı şirket ve dava dışı şirket arasında üçlü ticari ilişki mevcut olduğunu tüm şirketlerin birbirlerinden araç devir alıp birbirlerine araç devrettiklerini belirterek yeniden bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili itiraz dilekçesi ekinde 17.02.2020 tarihli protokolünü sunmuştur. Davacı taraf protokolün cevap dilekçesinde yer almadığını, protokolde davacı şirket imzasının bulunmadığını, yine protokolün 1.c maddesinde davacı şirketin davalı şirketten 3.047.743,49 TL alacağının bulunduğunun yazılı olduğunu açıklamıştır.
17.02.2020 tarihli protokolün incelenmesinde, protokolde davacı şirketin imzasının bulunmadığı, protokolde davalı şirket, dava dışı … Ltd, dava dışı … AŞ imzasının bulunduğu sözleşmenin 1.c maddesinde “… ‘un muhasebe kayıtlarında … TİC A.Ş. (… olarak anılacak) nin 3.047.743,49 TL alacağı bulunmaktadır. Ancak … A.Ş. Ve … arasında gerçekleşen ticaret nedeniyle…” ifadeleri yer aldığı görülmüştür. Protokolün 1.c maddesinin alıntılanan kısmının devamında ibradan bahsedilmiş ise de protokolde davacının imzası bulunmadığından ibraya ilişkin kısımlar davacıyı bağlamayacağından aleyhine delil olarak kabul edilmemiştir.
Bu açıklamalar ve tespitler kapsamında:
Takibin dayanağı olan ve dava konusu edilen faturalar davalı tarafın defterinde kayıtlı olup malın teslim edildiğine karine olduğu gibi davalı tarafında malın teslim edildiğine dair bir itirazı bulunmamaktadır. Davacı defterlerine göre davacının 2.982.743,49 TL, davalı defterlerine göre ise davacının 3.047.743,49 TL alacağı bulunmaktadır. Aradaki fark 01.11.2019 tarihinde davalının vermiş olduğu ve davalı defterlerinde yer almayan talep edilen toplam alacaktan mahsup edilen 65.000 TL tutarlı çek kaydından kaynaklanmaktadır. Davalı tarafın bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ekinde sunduğu ve davalı şirketinde imzasının blunduğu 17.02.2020 tarihli protokolün 1.c maddesinde de davacının 3.047.743,49 TL alacağı bulunduğu belirtilmiştir. Bu durumda davalı tarafın almış olduğu malın karşılığını ödediğini usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davalı taraf HMK hükümleri uyarınca ödemeye dair herhangi bir yazılı (makbuz ve dekont örnekleri vb) delil sunamadığından İstanbul 22 İcra Müdürlüğünün 2020/2737 esas sayılı icra takibinin 2.982.743,49 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebinde talep edilen ticari faiz ile birlikte kaldığı yerden devamına, davalının icra takibine haksız yere itirazda bulunması ve alacağın likit olması nedeni ile toplam alacağın % 20 oranında icra inkar tazminatının ( İİK md.67/2) davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davanın kısmen kabulü ile … 22 İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin 2.982.743,49 TL asıl alacak üzerinden ve takip talebinde talep edilen ticari faiz ile birlikte kaldığı yerden devamına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-)Asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-)Alınması gereken 208.191,36.TL. nispi karar harcından peşin yatırılan 36.809,12.TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 171.382,24.-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 118.684,38 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
5-) )Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince red olunan kısım üzerinden hesaplanan 9.250,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan toplam 38.075,32.TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-)Her iki tarafın arabuluculuk görüşmesine katıldığı dikkate alınarak kabul ve red oranına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve red oranına göre 29,04 TL sinin davacıdan, 1.290,96 TL sinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
😎 Davacı tarafından yapılan 54,40.TL başvuru harcı, 36.809,12.TL Peşin harç, 7,80.TL vekalet harcı, 1.100,TL bilirkişi ücreti, 104,00.TL posta gideri olmak üzere toplam 38.075,32.TL yargılama giderinden kabul ve red oranına göre 37.618,41 TL nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına,
9-) Taraflarca yatırılan, kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 36.809,12,- TL
Başvuru Harcı : 54,40 .- TL
Vekalet Harcı : 7,80.- TL
Bilirkişi Ücreti: 1.100,00.-TL
Posta Giderleri: 104,00.- TL
Toplam : 38.075,32.- TL