Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/364 E. 2023/226 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/364 Esas
KARAR NO : 2023/226

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2020
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili tarafından davalıya mal temin edildiğini ve bu hizmet karşılığı fatura düzenlendiğini, müvekkilinin takip tarihi itibari ile 22.015,90 TL olan cari hesap alacağı davalı tarafından ödenmediğini ve … 29. İcra Mi … E. Sayılı dosyasından açılan icra takibine davalının itirazı ile takibin durduğunu, davalı itirazının iptali ile takibin devamını, davalıdan % 20 inkar tazminatına mahkum edilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin icra takibine konu edilen 26.12.2014 tarih ve 22.015,90 TL bedelli fatura nedeniyle müvekkilinden herhangi bir alacağı bulunmadığını ve müvekkilinin ödemesi gereken bir borcu bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu … 29.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası getirtilip dosya arasına konulmuştur, incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 22.015,90 TL asıl alacak için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 02/05/2019 tarihinde borca ve takibe itiraz ettiği ve bunun üzerine icra takibinin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Mahkememizin 22/12/2020 tarihli ara kararı gereğince dosya, Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 22/02/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“a) Davacı şirket, e-Yevmiye ve e-Defter-i Kebir defterlerinin kayıtlarını yasal sürede Gelir İdaresi sistemine aktararak e-defter beratlarını aldığı, e-defter kapsamında olmayan defterlerinde açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, davacı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
– Davalı şirket ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, defterlerin delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
b) Davacı şirket, ticari defterlerinde icra takibine konu faturadan 22.015,90 TL alacaklı olduğu,
– Davalı şirket, davacı şirketin icra takibine konu edilmiş faturası dahil tüm faturaları ticari defterlerine işlediği, davalının doğrudan ödemesi bulunmadığı,
Her iki taraf, davacı şirketin düzenlemiş olduğu faturalardan doğan davalı şirket borcunu dava dışı Armarin Denizcilik şirketinin cari hesabına aktararak/virmanlayarak sıfırladığı/kapattığı,
Ancak, rapor içerisinde detaylı olarak açıkladığım üzere;
Dava dışı – … firmasının davalı şirketinde içerisinde bulunduğu davacı müşterilerinin borçlarına karşılık davacı şirkete çekler keşide ettiği, çeklerin karşıksız çıktığı, yerine yeni çekleri verildiği, bu çeklerinde karşılıksız çıktığı, bunun üzerine davacı şirket davalınında yer aldığı müşterilerinin kapattığı borçlarını bu kez usulüne uygun düzenlediği muhasebe kaydıyla Müşterilerini borçlandırdığı, yani hesaplarına aktardığı, diğer bir ifadeyle ilk muhasebe kaydını ters kayıtla iptal etmiş olduğu,
Davacı şirketin icra takibine konu edilen faturası karşılığı çekin de karşılıksız çıkmasından davalı şirketin 22.015,90 TL borçlandırıldığı,
Dolayısıyla, davacı şirketin mükerrer tahsilat yapılmaması kaydıyla davalı şirketten 22.015,90 TL alacaklı olduğu,
– Davacı şirket 22.015,90 TL asıl alacağı ve bu tutar üzerinden, icra takip tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasınca avans işlemlerine (ticari avans) uygulanan avans faizini talep edebileceği,” yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. HD’nin 2022/1884 Esas, 2023/7 Karar nolu ilamında “6762 Sayılı Türk Ticaret Yasasında görev hususunu düzenleyen 4. maddesinde 20.04.2004 tarih 5136 Sayılı Yasa ile eklenen son fıkrada “iş durumunun gerekli kaldığı yerlerde H.S.Y.K’nun olumlu görüşü ile Adalet Bakanlığınca bu yasanın dördüncü kitabında yer alan deniz hukukuna ilişkin ihtilaflara bakmak ve asliye derecesinde olmak üzere Denizcilik İhtisas Mahkemeleri kurulur. Bu mahkemelerin yargı çevresi H.S.Y.K tarafından belirlenir” hükmü yer almaktadır.
Somut olayın T.T.Y.’nın 4. kitabında yer alan deniz hukukundan kaynaklandığı, davacı ile davalı arasında gemide kullanılmak üzere yakıt alımı bulunduğu, davacının ödemeleri dava dışı komisyoncu aracılığı ile yaptığını ileri sürdüğü ancak görevli mahkemenin belirlenmesinde temel ilişkiye bakılması gerektiği, olayın çözümündeki temel temel ilişkinin deniz hukukuna yönelik olduğu, zira davacının deniz aracı için davalıdan yakıt alımında bulunduğu, Denizcilik İhtisas Mahkemesinin Yasa ile kurulduğu anlaşılmakla görevli mahkeme Denizcilik İhtisas Mahkemesidir.” değerlendirmesi yapılmıştır.
Bu kapsamda 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca deniz ticareti ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli ihtisas mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, davaya konu uyuşmazlığın çözümünde deniz ticaretine ilişkin yasa hükümlerinin uygulanmasının gerektiği, bu nedenle eldeki davaya Denizcilik İhtisas Mahkemesinde bakılmasının gerektiği anlaşılmış, görevle ilgili düzenlemelerin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği nazara alınarak dava dilekçesinin HMK 114/1-c, HMK 115/2 maddesi uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiş, davanın görevli ihtisas mahkemesi olan İstanbul 17. Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas) Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Dava dilekçesinin HMK 114/1-c , 115/2 mad uyarınca görev yönünden usulden reddine ve mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve HMK 20 md uyarınca 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Deniz İhtisas Mahkemesine (İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine) gönderilmesine,
3-Harç, vekalet ücreti, arabuluculuk gideri, yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece karar verilmesine,
4-Kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç ve yargılama gideri konusunda ek karar yazılmasına, ,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı.14/03/2023

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı