Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/361 E. 2022/555 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/361 Esas
KARAR NO : 2022/555

DAVA : Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 17/07/2020
KARAR TARİHİ : 21/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Kara Taşımacılığı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin e-ticaret satış portalleri üzerinden nihai tüketicilere bilgisayar ve benzeri elektronik ürünler satışı gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin müşterisi …’a gitti gidiyor satış portali üzerinden 12.11.2019 tarihli ve 2.499,00 (KDV dahil) bedelli irsaliyeli fatura kapsamında bazı emtia satışı yaptığını, müşterisine teslim amacıyla davalı … Kargo ile anlaştığını ve şubesine eşyayı teslim ettiğini, … takip numaralı gönderi üzerine taşıma sürecinde deterjan döküldüğünü, emtianın kullanılamaz hale geldiğini, hasarlı emtianın müvekkili şirkete teslim edilmediği halde sisteme teslim edilmiş gibi girilerek satış portali … tarafından müşteriye ücret iadesi yapıldığını, ayrıca davalı şirketin … şubesinin emtiayı müvekkili şirkete iade etmediği gibi yeniden müşteriye gönderdiğini ve teslim ettiğini beyan ettiğini, bu sebeple müvekkili şirketin 05.12.2019 tarihinde müvekkili … şubesine yazılı tazminat talebinde bulunduğunu, ancak herhangi bir ödemenin yapılmadığını, arabuluculuk sürecinin ise 16.03.2020-18.05.2020 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin başkaca tazminat talepleri konusunda anlaşmaya varıldığını ancak dava konusu tazminat talebinin yerine getirilmediğini, bahse konu emtianın fatura değerinin 2.499,00 TL olduğunu, ancak kullanılamaz hale gelen emtia nedeniyle KDV’nin söz konusu olmayacağından mahsup edilmesi ile şimdilik belirsiz alacak davası ile 2.117,80 TL’yi talep ettiklerini, ileri sürerek belirsiz alacak davası olarak şimdilik 2.117,80 TL’nin arabuluculuk sürecinin başladığı 18.05.2020 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasından dolayı reddi gerektiğini, mezkûr taşımada müvekkili şirkete izafesi mümkün bir kusur bulunmadığını, bu yönde Yargıtay kararlarının bulunduğunu, somut olayda tam tazminata hükmedilmesini gerektiren bir şartlar olmadığını, müvekkilinin kastından veya pervasızca davranış kusurundan söz edilemeyeceğini, sorumluluğunun emtianın brüt kg başına 8,33 SDR ile sınırlı olduğunu, uyuşmazlık konusunda kara taşıma hukuku konusunda uzman bilirkişilerce inceleme yapıldığı takdirde müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının tespit edileceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taşıma kayıtları, internet çıktıları, fatura örneği, … A.Ş’nin 03/03/2022 ve 29/03/2022 tarihli yazıları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının …” … marka, model ve özelliklerdeki www.gittigidiyor.com adlı satış portalı üzerinden sattığı ve müşterisine teslimi amacıyla… kargo … Şubesine teslim edilmiş olan … takip numaralı gönderiye konu ürünün taşıma sırasında zarar görüp görmediği, zarar görmesinden davalı tarafın kusurlu ve zarardan sorumlu olup olmadığı, kusur durumu ve varsa hasar bedeline ilişkin maddi tazminat miktarı,belirsiz alacak davası açılamayacağı yolundaki itirazın yerinde olup olmadığı hususlarındadır. HMK 107/1.fıkrası gereğince davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını belirleyebilmesi davacıdan beklenemeyeceğinden davacının hukuki yararı olduğu kabul edilerek belirsiz alacak davası açılamayacağı yolundaki itirazın reddine karar verilmiştir.
… Firmasından gelen 03.03.2022 ve 29.03.2022 tarihli yazıların eklerinde yer alan IP bilgilerine göre davacının müşterisi … 11.11.2019 tarihinde dava konusu ürünleri satın aldığı, kargo tarihinin 12.11.2019, ödeme tarihinin 11.11.2019 olduğu ve ücretinin iade edilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı tarafça sunulan belgeye göre “gönderi ilk olarak … ile davacının müşterisi …’a gönderilmiş, kabul edilmemesi üzerine davacı şirkete aynı takip numarası ile geri gönderilmiş, davacı şirket tarafından kabul edilmemesi üzerine … takip numarası ile tekrardan …’a gönderilmiş” şeklinde ifade edilmektedir. Ancak; … takip no.ya ilişkin verilen işlem listesinde iade taşımadan sonra gönderen konumundaki davacı şirketin emtia kabul etmediğine ilişkin herhangi bir bilgi yer almamakta ve alıcıya (T.C. … kimlik nolu kişiye 29.11.2019 tarihinde teslim edildiği ifade edilmektedir. …takip numarası ile emtianın müşteri için tekrar yola çıkması ise 02.12.2019 tarihinde başlamakta ve 05.12.2019 tarihinde müşteri …’a teslim edilmiş görünmektedir.
Davacı şirket tarafından davalı …’ye gönderilen ihtarlarda deterjan dökülmesi sonucu emtianın kullanılamaz ve satılamaz hale geldiği bu nedenle müşteriye bedelinin iade edildiği ve … Şubesinin kendilerine teslim edildi görünen [ancak taraflarınca teslim alınmayan] emtianın müşteriye tekrar gönderdiği, bedelinin tazmin edilmesi gerektiği ifade edilmektedir.
Emtia Satış Faturasından dava konusu emtianın bedelinin 2.117,80 TL olduğu 381,20 TL KDV ile birlikte toplam 2.499,00 TL’ye davacının müşterisi …’a 27.11.2019 tarihinde fatura edildiği anlaşılmaktadır.
Deliller toplandıktan sonra, mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında rapor düzenlenmesi için dosya Lojistik Taşıma ve Sigorta Uzmanı Dr. Örğ. Üyesi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Dava konusu emtiada bir hasar oluşmadığına ilişkin davalı şirketin bir savunması bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı Kargo şirketinin emtiayı sevkiyata kabul ederken herhangi bir çekince ileri sürmemesi nedeniyle dava konusu hasarın taşıma süreci içinde meydana geldiği belirlenmiştir. Hasar süresinde (05.12.2019 tarihinde) TTK m.889 hükümlerine uygun olarak davalı şirkete ihbar edilmiştir. Hasar miktarına ilişkin ibraz edilen emtianın satış faturalarının TTK m.880/3 gereği gerçek zararı yansıttığı ve davacı şirketin müşterisinin emtia bedelini iade aldığı satış portali … firmasından gelen yazıdan anlaşılmaktadır. Davalı tarafça dava konusu emtianın iade taşımadan sonra tekrardan davacının müşterisi …’a teslim edildiği kabul edilmektedir. Dolayısıyla davacı şirket açısından hem sevkiyata konu emtia hem de satış bedelinin kaybedilmesinden dolayı 2.117,80 TL (KDV hariç) gerçek zarar oluşmuştur.
Davalı şirket bir kargo şirketidir. Kargo şirketleri kural olarak paket veya koli şeklinde sevkiyata kabul ettikleri emtianın içeriğini bilmez, göremez veya gönderenin beyanlarını kayda geçirir. Bu bakımdan kargo içeriğini taşıma senedi, taraflar arasındaki sözleşme veya paketin şekli gibi yollarla anlaşılamaması halinde kargo şirketinin yüke has bir özen göstermesinin aranmaması gerekir. Kargo şirketleri taşıma konusu emtiaları başka yüklerle birlikte taşır, başka araçlara ve depolara aktarma eder.
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, taşıma senedine göre emtia cinsi paket olarak kayda geçmiştir. Paketin şeklinde emtianın cinsi hasar fotoğrafından anlaşılamamaktadır. Taraflar arasındaki sözleşme sunulmadığından tarafların hangi gönderiler konusunda anlaştığı belirlenememektedir. Bununla birlikte kimyevi ürün olduğunu nazara alarak temizlik maddelerinin ayrı taşınması düşünülebilirse de onların da benzer şekilde taşımaya verilmiş olmalarının mümkün olduğu dolayısıyla kargonun deterjan veya çamaşır suyu ile veya başka emtialar ile taşınması ve aktarmalar sırasında bunlardan birinin sızıntı yaparak hasarın doğması olağan kargo taşıma riski olarak kabul edilmek gerekir, değerli bir ürünü sıradan bir emtia olarak kargoya veren kişinin kargonun olağan işleyişinden kaynaklanan hasardan dolayı ancak taşıma hukukunun genel kuralı olan sınırlı sorumluluk kapsamında tazminata hak kazanabileceği sonucuna varılmıştır.
Kargo konşimentosuna göre yük beş kg olmakla davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı (5×8,33)=41,65 SDR olmaktadır. TTK m.882/4 hükmüne göre ” Özel Çekme Hakkı, eşyanın taşıma amacıyla taşıyıcıya teslim edildiği tarihteki veya taraflarca kararlaştırılan diğer bir tarihteki, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenen değerine göre Türk Lirasına çevrilir.” Emtia taşımaya 25.11.2019 tarihinde taşımaya verilmiştir. Bu tarihteki merkez bankası kurlarına göre 1 SDR 7,8611 TL olduğuna göre (41.65×7,8611)= 327,42 TL’nin davalı taşıyıcının sorumluluk sınırı olduğu, davalı kargo şirketinin kasten veya pervasızca davranış kusuru ile hasara neden olduğu hususunda davacı tarafça herhangi bir delil sunulmadığından bu hususun kanıtsız kaldığı anlaşılmış, 327,42 TL hasar bedelinin arabuluculuk sürecinin başlangıç tarihi olan 18/05/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, 327,42 TL’nin 18/05/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 204,07 TL’sinin davalıdan 1.115,93 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 327,42 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 1.790,38 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 119,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 1.173,90 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 181,49 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 21/09/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır