Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/358 E. 2020/385 K. 28.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/358 Esas
KARAR NO : 2020/385 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2014
KARAR TARİHİ : 28/09/2020

Mahkememizce verilen 02/05/2018 tarihli ve 2017/820 E., 2018/593 K. Sayılı Davanın Reddine dair kararın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 10/02/2020 tarihli ve 2018/3843 E., 2020/366 K. Sayılı BOZMA İLAMI ile Mahkememizin 2020/358 E. Sayılı dosyasına kaydolan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalılardan …A.Ş.nin … 5 Asliye Ticaret Mahkemesi’nden ihtiyati haciz kararı almış olduğunu, aldığı bu kararı infaz ettirmek üzere, … 9. icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiğini, aynı zamanda söz konusu icra takip dosyası ile Kambiyo Senetlerine Özgü İhtiyati Haciz yolu ile bir kısım borçlular yanında müvekkili şahıs aleyhine de icra takibi başlatıldığını, borçlulardan müvekkili …’nun, cebri icra tehdidi altında dosya borcunun tamamı olan 16.161,71 TL’yi icra takip dosyasına ödemek zorunda kaldığını, 02.02.2013 tarih ile 03.02.2013 tarihine bağlayan gece, … Ltd.Şti.’nin merkez binasında meydana gelen soygun olayı yaşandığını, soygunda müvekkilinin bir kısım eşyaları yanında ayrıca çelik kasası da patlatılarak içinde bulunan çeklerin çalındığını, takibe konu çekin patlatılan kasadan çalınmış …Tic.Ltd.Şti. tarafından muhatap …bank A.Ş. … Şubesi’nin … IBAN no.lu hesabından Reşide edilen, … çek no.lu 20.04.2013 tarihli ve 11.500,00 TL bedelli çek olduğunu, …Ltd.Şti., müvekkili …’nun babası …’na ait bir şirket olup, takip konusu çek, … tarafından söz konusu çeke kaşe basılıp imza atılarak ilgili yerlere verilmek üzere, diğer çekler ile birlikte işyerindeki çelik kasa içerisine konulduğunu, soygun hadisesi üzerine, çalınan çeklerin iptali için … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile kıymetli evrak(çek)iptali davası açıldığını, söz konusu mahkemenin tensip kararının dosyaya sunulduğunu.Anılan Mahkemeden(… Asliye Ticaret Mahkemesi … E.) çalınan çeklerin ibrazında ödenmemesi için ihtiyatı tedbir kararı alındığını, verilen ihtiyatı tedbir kararı çerçevesinde bankaya da ödeme yasağı kararı gönderildiğini, çalınan ve davaya konu çekin, … A.Ş. tarafından ödeme için ibraz işlemi gerçekleştirildiğini ve çekin arkasına … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … no lu kararı gereği üzerinden herhangi bir işlem yapılmamıştır. ” şeklinde şerh düşüldüğünü,Bu arada … A.Ş. tarafından müvekkili … defaatle arandığını, müvekkilinin de mevcut soygun hadisesini defaatle aktararak, söz konusu hadise hakkında Savcılık soruşturmasının devam ettiğini, … Tic.A.Ş. olarak ellerinde tuttuğu söz konusu çekin, işyeri kasasının patlatılması sonucu çalınan çeklerden olduğunu ,Ancak … A.Ş. çekin arkasına vurulan kaşeyi bildiğini, söz konusu çeke ödeme yasağı kararı veren … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyası ile Savcılık dosyasını inceletip müdahil olabileceği halde, bunu yapmayarak, bunun yerine kötüniyetli olarak ihtiyati haciz kararı verilmesi talebi için … 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müracaat ederek ihtiyatı haciz kararı aldığını,Yargıtay 11.Hukuk Dairesi T. 05.11.2001 E.2001/5674 K.2001/8724 Sayılı İlkesel Kararında:“..Zayi nedeniyle iptaline karar verilen senedi elinde bulunduran senet zilyedinin keşideciye müracaat ederek senet bedelinin kendisine ödenmesini istemesi mümkün olmadığı gibi,keşidecinin de iptal kararıyla hükümden düşen senedi ödemekten kaçınması gerekir.Senet zilyedi senedin meşru hamili olduğunu iddia ederek,iptal kararının iptali istemi ile dava açıp,zayi nedeniyle verilen iptal kararını ortadan kaldırtıp,senede dayalı haklarına kavuşması,bir başka deyişle senede dayanarak ödeme talebinde bulunması mümkün bulunmaktadır… ” denildiğini, Zira çekin iptali talep edilmekle, ticari senedin teşhis fonksiyonu tartışmalı hale gelmiş olup, İtimin hak sahibi olduğu ancak mahkeme kararı ile sabit olacağını,Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin kararından sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da başka bir_davada bu kararı tekrar ederek doğruladığını, diğer taraftan; müvekkili …’nun ve … ile ne …-… ile, ne …Tic. Ltd. Ştı. ile ve ne de … ile herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını,çekin … Malzemeleri’ne geçmesi …nun cirosuyla olmadığını, aralarında herhangi bir ticari ilişki olmaması ve farklı iş kollarında- faaliyet göstermeleri nedeniyle bu durumun oluşması da mümkün olmadığını, çekler hırsızlık olayından sonra …’nin eline geçmiş görünmediğini, …’ne ulaşmak mümkün olmadığını, büyük olasılıkla bu firma gerçek olmayan bir firma olup, belki de çalıntı çekin tahsili aşamasında dahli bulunabileceğini ya da dolandırıcılar tarafından uydurulmuş kaşe üzerine sahte imzası atılmış bir vatandaş olduğunu, dava konusu çek, …’nden bir sonraki ciranta olan …/… ve ondan sonraki ciranta olan …Şti. ve …’na geçmiş gibi gözükse de, bu işi tezgahlayan kişiler, aynı dolandırıcı ekibinden olduklarını, … A.Ş.nin basiretli bir tacir gibi hareket etmediğini, Yargıtay İ9,Hukuk Dairesi T. 09/07/2004 E.2003/M608 K. 2004/8248 Sayılı Kararında:21.12.1994 tarih 22148 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Faktoring Şirketlerinin kuruluş ve çalışma esasları hakkındaki yönetmeliğin 1.maddesinde Faktoring işlemlerine esas alınacak temlik konusu alacakların “faturaya veya mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu teşvik eden diğer belgelere dayalı bulunması ” 8..Maddenin (d) bendinde ise “kambiyo senetlerine dayalı olsa bile fatura veya alacağın bir mal veya hizmet satışından doğmuş olduğunu tevsik eden benzeri belgelerle ilişkilendirilmeyen alacakları satın alamayacakları ” ifade edilmiştir..: ’ denildiğini,Böyle bir sahte olduğunu, müvekkili şahsın … A.Ş.’ne alacağıni-temlik etmiş görünen şahıs ve şirketler ile aradaki cirantalar ile hiçbir ticari münasebeti bulunmadığını , bu şahıs ve şirketleri tanımadığı gibi yapılan araştırmada da bu kişilere rastlanmadığını, basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gereken … A.Ş’., hırsızlık sonucu ele geçirilmiş çeki, bir mal veya hizmetin satışından doğmuş olduğunu tevsik eden benzeri belgelere dayanarak temlik almış olsa dahi, çek keşıdecisi ve muhatap banka nezdinde istihbarat yapması gerekirken bunu yapmadığını veyahut bu hususu bilerek çeki takibe koymuş olduğunu, müvekkilinin kendilerinden sonraki cirantalara herhangi bir borçları olmadığı gibi … A.Ş.’ne de herhangi bir borcu bulunmadığını bütün bu gerekçelerle takip alacaklısı … A.Ş.’ne ve diğer cirantalara da herhangi bir borcun olmadığının tespiti ile çeki elinde bulunduran faktoring şirketinden çek aslının istirdadını talep etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde; Davacının çekteki imzasına itiraz etmediğini, Lehtar olan davacının kendisinden sonra gelen …Ltd.Şti. ile bir ilişkinin bulunmaması yani bedelsizlik defi’nin, aradaki 3 tane ciranta atlanmak suretiyle müvekkile karşı “ileri sürülemeyeceğini, Faktoring işleminde yer almayan davacının, ancak 6361 Sayılı kanunun 9/3.maddesi şartlar ile bedelsizlik defini ileri sürebileceğini, 13.12.2013 tarihinde yürürlülüğü giren 6361 sayılı Finansal kiralama, faktoring ve finansman şirketleri kanunun 9.maddesinin “c/3 ” bendi, bile bile davacının zararına hareket ettiği ispatlanmadıkça faktoring şirketine karşı şahsi defılerin ileri sürülemeyeceğini belirtmiş olduğunu, davacının zararına hareket ettiğine ilişkin bir iddianın bulunmadığının , bu nedenlerle menfi tespit davasının reddine karar verilmesini ve davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini,çekin İstirdatı Talebine İlişkin Olarak: Müvekkilinin iyiniyetli yetkili hamil olduğunu, müvekkilinin, dava konusu çeki, bu faktoring ilişkileri gereği ve Faktoring Yönetmeliğinde uygun iktisap etmiş olduğundan yetkili hamil olduğunu, müvekkili yükümlülüğünün faktoring mevzuat gereği çekteki alacağı tevsik eden faturanın denetlenmesi ile sınırlı olduğunu, takip konusu çek incelendiğinde, müvekkilinin müşterisi …Ltd. Şti. (müşteri firma)olduğunu, onun da çeki … borçlu ciro yolu ile aldığının görüldüğünü, takip konusu çekteki alacağı tevsik eden faturayı …Ltd.Şti.nin … adına düzenlemiş olduğunu,, çekteki alacağı tevsik eden faturayı düzenleyen müşteri firma ile müşterisinin borçlusu arasındaki ticari ilişkinin incelenmesi ile sınırlı olduğunu, bu iki şahıs arasında bugüne kadar herhangi bir itiraz yapılmadığına göre faturalardaki alacağın gerçek olduğunun kabulü zorunlu olduğunu, müvekkilinin çekteki tüm cirantaların ticari ilişkisini inceleme yükümlülüğü bulunmadığı gibi böyle bir incelemenin yapılması hukuken ve maddi olarak imkânsız olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ‘na T.K 35’’inci maddesine göre dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde davaya cevap vermediği gibi kendisini de vekil ile temsil ettirmemiştir.
Davalı … Ltd Şti’nin … adresine gönderilen tebligatın, şirketin adresten taşındığı bildirilerek bila tebliğ iade anlaşılmakla davalı şirkete bu defa TK 35’e göre tebligat yapılmıştır.
Davalı …’a T.K 35’’inci maddesine göre dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edildiği halde davaya cevap vermediği gibi kendisini de vekil ile temsil ettirmemiştir.
Davalı …’ya davalı şirkete TK 35’e göre tebligat yapılmıştır.
Deliller; İhtiyati Haciz Kararları … 9 İcra Müd Dosyası İfade Tutanakları … Cum Başsavcılığının … Soruşturma Nolu Dosyası Yargıtay Kararları Bilirkişi incelemesi
Mahkememizce verilen 11.03.2015 tarihli ve 2014/479 E. 2015/143 E. Sayılı karar ile;
“Davalı … A.Ş. Hakkındaki tazminat davasının REDDİNE,
Davacının … A.Ş., …, … Tic Ltd. Şti ve … ve … ile ilgili menfi tespit davasının KABULÜ ile, … 9. İcra Müdürlüğü’ünün … E. sayılı dosyası ile ilgili bu davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,..” dair karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu sonucunda Yargıtay 19. HD.’nin 12.06.2017 tarihli ve 2016/10538 E., 2017/4836 K. Sayılı Bozma İlamı ile,
“…
Somut olayda dava konusu çekte lehtardan hamile ciro silsilesinin tam olduğu, herhangi bir kopukluk bulunmadığı anlaşıldığından davalı …Ş.’nin yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir.
6102 sayılı TTK’nun 792nci maddesine göre; ” çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. Maddesine göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çek geri vermekle hükümlüdür.
6361 sayılı Kanun!nn 9/2 maddesi hükmü ve yukarıda sözü edilen Yönetmeliğin 8. Maddesi, faktoring şirketlerine, kambiyo senetlerine dayalı olsa bile temlike konu alacağın bir mal veya hizmet satışından doğduğunu fatura ile tevsik etme ve kambiyo senedi ile faturanın uyumlu olduğunu araştırma yükümlülüğünü yüklemiş, 6102 sayılı TTK’nın 790ıncı maddesi ise ciro silsilesinde dış görünüş itibarı ile kopukluk olup olmadığını inceleme yükümlülüğünü yüklemiştir. Faktoring şirketlerine bunların dışında daha fazla yükümlülük yükleyen bir mevzuat hükmü bulunmamaktadır. Yerel Mahkemenin gerekçesinde belirtildiği gibi faktoring şirketinin temlik aldığı çek ile ilgili banka nezdinde araştırma ve inceleme yükümlülüğünden söz edilemez.
Somut olay bakımından 6102 sayılı TTKnın 792nci maddesi gereğince davalı …nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” denilmiştir.
Mahkememizce verilen 02.05.2018 tarihli ve 2017/820 E., 2018/593 K. Sayılı karar ile;
“…Dava, davacı tarafından davalılar aleyhine … 9 İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasından başlatılan takibe ilişkin olarak merci tespit talebine ilişkindir.
Mahkememizin 11/03/2015 tarihli kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2016/10538 Esas 2017/4836 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine yapılan yargılama sonunda davalı … AŞ nin 6102 sayılı TTK ‘nun 792 maddesi gereğince dava konusu çeki kötü niyetle iktisat etmiş olduğu veya iktisatta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından bu davalı hakkındaki davanın reddine, 11/03/2015 tarihli karardaki diğer hususlar kesinleştiğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği,
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, Yargıtay bozma ilamı, ve tüm dosya itibariyle anlaşılmış olmakla,..
Davalı … hakkındaki menfi tespit davasının REDDİNE,
11.03.2015 tarihli karardaki diğer hususlar kesinleştiğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,..” dair karar verilmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.02.2020 tarihli ve 2018/3843 E., 2020/366 K. Sayılı BOZMA İLAMI ile;
“…
Dosyadaki yazılara, Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
Davalı … A.Ş. Vekilinin temyizine gelince; Mahkemece İİK ‘nun 72/3 maddesi uyarınca icra dairesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmiş olması ve söz konusu tedbir kararı icra müdürlüğünce uygulanmış olduğundan İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca davalı alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunduğundan bu madde uyarınca takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesi gerekirken reddedilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; Mahkeme hükmü Dairemiz Bozma İlamı ile ortadan kaldırılmış olduğundan, HMK ‘nın 297nci maddesi uyarınca yeniden hüküm kurulmasının gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir. Faktoring Şirketi dışındaki davalılar yönünden yineden hüküm kurulmaması doğru olmamıştır…” denilmiştir.
GEREKÇE;
Dava, … 9. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında başlatılan icra takibinden dolayı davacının davalılara borçlu olmadığının TESPİTİ ve davalı … A.Ş.’nin elinde bulunan takibe konu çek aslının istirdadı talebiyle açılan davadır.
Mahkememizce yapılan yargılama sürecinde, 11.03.2015 tarihli ve 2014/479 E. 2015/143 E. Sayılı karar ile; “Davalı … A.Ş. Hakkındaki tazminat davasının REDDİNE,
Davacının … A.Ş., …, … Ltd. Şti ve … ile ilgili menfi tespit davasının KABULÜ ile, … 9. İcra Müdürlüğü’ünün … E. sayılı dosyası ile ilgili bu davalılara borçlu olmadığının TESPİTİNE,..” dair karar verilmiş, mezkur karar Yargıtay 19. HD.’nin 12.06.2017 tarihli ve 2016/10538 E., 2017/4836 K. Sayılı Bozma İlamı ile ; “…Somut olay bakımından 6102 sayılı TTKnın 792nci maddesi gereğince davalı …nin dava konusu çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu hususunda davacı tarafça yeterli ve inandırıcı delil sunulamadığından, bu davalı hakkındaki davanın reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir…” denilerek BOZULMUŞTUR. Mahkememizce verilen 02.05.2018 tarihli ve 2017/820 E., 2018/593 K. Sayılı karar ile; “…Davalı … hakkındaki menfi tespit davasının REDDİNE, 11.03.2015 tarihli karardaki diğer hususlar kesinleştiğinden bu hususta KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,..” dair karar verilmiş olsa da Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nce verilen 10.02.2020 tarihli ve 2018/3843 E., 2020/366 K. Sayılı BOZMA İLAMI ile Mahkememiz hükmü ortadan kaldırıldığı için yeniden hüküm kurulması gerektiğinden davalı … AŞ yönünden davacının davasının reddine, diğer davalılar …, … Ltd. Şti, … yönünden davacının davasının kabulü ile … 9. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasında dolayı bu davalılara borçlu olmadığının tespitine, davalı …Ş’nin tazminat talebinin, İİK’nın 72/4 maddesi uyarınca verilen ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunduğundan, kabulü ile 11.500,00-TL asıl alacağın %20’si tazminatın davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye ödenmesine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davalı …Ş. Yönünden davacının davasının REDDİNE,
Diğer Davalılar …, … Ltd Sti, … ve … Yönünden davacının davasının KABULÜ ile … 9. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasından dolayı bu davalılara karşı borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Davalı …nin tazminat talebinin KABULÜ ile İİK 72/4 gereğince 11.500,00-TL asıl alacağın %20’si tazminatın davacıdan alınarak davalı …Ş’ye ÖDENMESİNE,
2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 903,55-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 225,90-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 677,65-TL harcın davalılar …, …, … ve …’dan müştereken veya müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-) Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken veya müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davalı … Tic Aş. vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı … Tic AŞ. vekiline verilmesine,
5-) Davacı tarafından yatırılan 24,30 TL.başvuru, 3,75-TL vekalet harcı, 225,90-TL peşin harç, 3.200,00 TL bilirkişi ücreti ve 843,00-TL posta giderinden ibaret toplam 4.296,95-TL yargılama giderinin davalılar …, …, … ve …’dan müştereken veya müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-)Davalı … Tic AŞ. Tarafından yatırılan 296,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Tic AŞ. vekiline verilmesine,
7-) Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davalı …Ş vekilinin yüzüne karşı diğer davalıların ve davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay İlgili Dairesi’nde TEMYİZ YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/09/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)