Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/350 E. 2022/366 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/350 Esas
KARAR NO : 2022/366

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2020
KARAR TARİHİ : 17/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı Taraf ile 15.05.2018 Tarihinde Tanzim Edilen 3 Ayrı Sözleşme Dayanaklı Olarak; 16.05.2018 Tanzim Tarihli, Lehtarı Davalı …TİC.A.Ş. Borçlusu … Olan ve her biri 10.000,00, TL tutarlı 49 adet senet tanzim edilmiş olup, senetler üzerinde kayıtlı borç tutarı ise sözleşmelerde adı geçen ürünlerin kiralama bedeline esas olarak taksitlendirilmiş tutarlar olduğu, senetler de kayıtlı olan borç kaynağı sözleşmelerde adı geçen ürünlerin davalı tarafa teslim edilmiş /iade edilmiş olmasına ve senetlerin iade edilmesinin talep edilmesine rağmen, senet asıllarının müvekkiline teslim edilmemesi ve müvekkilin yasal işlemler ile ödeme yapmak zorunda bırakılması nedenleriyle, … 20.İcra Dairesi’nin … e.sayılı dosyayı ile başlatılan icra takibinin iptali ve davalının kötü niyet tazminatı ödemesi, iş bu senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti talep edilmiş olduğunu, davalı taraf, her ne kadar dava konusu 20.10.2018, 01.11.2018 ve 15.11.2018 ödeme tarihli 3 senedin tahsili İçin … 20.İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile takip başlatmış ise de davalı taraf ile müvekkili arasında 15.05.2018 tarihinde 3 ayrı ürün için 3 ayrı kira Sözleşmesi (her kadar sözleşmelerin başlığı satış sözleşmesi şeklinde olsa da dava konusu sözleşmelerin içeriğinin kira sözleşmesi niteliğinde olduğunu, … (…) isimli cihaza ilişkin sözleşmenin de kira sözleşmesi niteliğinde olup, istek üzerine bir yıllık kiralama sonunda satımının yapılacağına ilişkin olduğunu, bahse konu bonoların da kira bedeli nispetinde periyodik vadelerle düzenlenmiş olduğunu, taraflar arasında, belirtilen 15.05.2018 tarihli 3 ayrı sözleşme dayanaklı olarak söz konuşu ürünlerin bedeline İstinaden:16.05.2018 tanzim tarihli, Lehdarı davalı olan, borçlusu davacı olan herbiri 10.000,-TL tutarlı 49 Adet senedin imza altına alınmış olduğunu, adı geçen ürünlerden 1 Adet ürünlerden ı adet … MEDICAL CİLT TEŞHİS ROBOTU ve 1 Adet … (…)’nun davacıya teslim edilmiş olmakla birlikte, 1 Adet …’in davacıya süresinde teslim edilmemiş olduğunu, davacının süresinde teslim edilmeyen söz konusu ürün ile ilgili olarak davalı tarafa,,” 1 adet … adlı ürünün teslim edilmesine yönelik İşlemin yapılmamasını, işlem yapılması halinde teslim alınmayacağını…” ihbar etmiş olduklarını ve davalı tarafça da teslimata yönelik işlemin yapılmamış, davacıya teslim edilmemiş olduğunu, davacı adına kayıtlı olarak faaliyet gösteren …’nun çok yeni bir girişim olduğunu, özel/genel nedenlerle faaliyetini sonlandırma kararı almış olduğundan ve kazanç elde etmekten yoksun kalacağı sebepleri ile taahhüt edilen ödemeleri yapamayacağı durumun söz konusu olmuş olduğunu, sözleşmede belirtilen ürünlerden müşteri müracatı olmadığı için beklediği faydaların ortadan kalkmış olması, ayrıca sözleşme gereği bu ürünlere ilişkin davalı tarafça da eğitim verilmemesi vb.nedenlerle de davacı tarafından davalı tarafa teslim edilen ürünlerin mücbir sebepler dayanağı ile iade edileceği ve teslim edilmeyen cihazın da teslimine yönelik işlem yapılmamasını içeren ihbarname gönderilmiş olduğu, devam eden süreçte taraflar arasında 31.07.2018 tarihli teslim tutanağı tanzim edilmiş olup, (sehven tutanakta 2017 yazılmış olduğu) , söz konusu senetlerin tanzim edilmesine dayanak olan sözleşmeye bağlı ürünlerin davacı tarafından davalı şirket yetkilisi …’e teslim edildiğinin sabit olduğunu, bahse konu ürünlerin davalı şirket yetkilisi tarafından teslim alınmasına rağmen senet asıllarının davacıya teslim edilmemiş, sonuç alınamaması nedeniyle, noter kanalı ile ihtarname ile belirtilen senet asıllarının iade edilmesi konusunda ihtarname gönderilmiş olduğunu, ürünler için iade faturaları da davacı tarafından tanzim edilerek davalılara intikal ettirilmiş olduğunu, ancak davalı tarafın söz konusu iade faturalarını tekrar kendilerine göndermiş olduğunu, davalı tarafından senet asılları teslim edilmediği gibi, ihtiyati haciz kararı alınarak, yasal takip başlatılmış olduğu, davacı işyerine gidilerek fiili haciz işlemi gerçekleştirilmiş olduğunu, muhafaza altına alınanların satılmış olup, ne kadara satıldığının bilinmemkte olunduğunu, satışı yapılan cihazlardan sadece birinin değerinin 200.000,-TL civarında olduğunun bilinmekte olduğunu, bu halde dahi davacıya borç olarak tahakkuk ettirilen tutarın ne kadar kaldığı mahsup edildiği belirsiz olup, borcu karşılayan senetlerin de halen davalının uhdesinde olduğunu, iadeden imtina edilmekte olduğunu, açıklandığı üzere, ürünlerin iade alınarak söz konusu senetlere dayanak kira ilişkisi sona ermiş olmasına rağmen, davalı tarafından … 20.İcra Dairesi’nin …E.sayılı dosyaları ile 20.10.2018, 01.11.2018 ve 15.11.2018 ödeme tarihli, her biri 10.000,-TL tutarında üç adet senet için yasal takip başlatılmış olduğunu, dava konusu ürünler için düzenlenmiş olan 49 adet senet Malen Kaydıyla düzenlenmiş olup gerek dava konusu cihazlara ilişkin sözleşmelerden gerekse tarafların ticari defler kayıtlarından senetlerin düzenlenmesindeki ilişkinin dava konusu cihazların kiralanması olduğunun anlaşılır durumda olduğunu, dolayısıyla artık o senedin sebepten mücerret bir borç tanıması (ikrarı) olduğunu İleri sürmenin mümkün olmadığını, davacının, 31.07.2018 tarihli davalı şirket yetkilisinin de imzasının bulunduğu bu tutanakla … CİLT BAKIM ÜRÜNLERİNİN iade edildiğini yazılı olarak ispatlamış olmakla söz konusu ürünler için kira ilişkisinin sona ermiş olduğunun açık olduğunu, … 20.İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinin iptali ve davalının kötü niyet tazminatı ödemesine hükmedilmesini, davacının icra takibine dayanak edilen senetler yönünden borçlu olmadığının tespiti ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın, dava dilekçesinde dava değerini 30.000 TL olarak belirtmesine rağmen 49 adet bono yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olduğunu, söz konusu davanın belirsiz alacak davası olmadığını, davacı taraf ilgili bono suretlerini dosyaya ibraz etmiş ve 49 adet senet yönünden borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, öncelikle davacı tarafından dilekçedeki çelişkinin giderilmesi aksi taktirde davacı yanca borçlu olmadığının tespiti istenen miktar üzerinden nispi harç yatırılması gerekmekte olduğu, nispi harcın tamamlatılması için davacıya muhtıra çıkartılmasını, harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamasına karar verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından … E. sayılı dosyada, dava dilekçesinde satım sözleşmesi olduğu ikrar edilmesine rağmen ön inceleme aşamasında sözleşmenin kira sözleşmesi olduğu iddia edilmiş ve taraflarınca iddianın değiştirilmesi ve davanın genişletilmesine muvafakat verilmemiş olduklarını, söz konusu taraflarına iade edilmeyen 1 ADET … MARKA … cihaz, sözleşmede de görüleceği üzere 36 adet bononun ifa uğruna edim karşılığında verildiğinin görüleceğini, bunun üzerine söz konusu cihazın davacıya teslim edilmiş ve mülkiyetinin davacıya geçmiş olduğunu, bilirkişinin de raporun VI. Kısım 3. Maddesinde bu sözleşmelerin satım sözleşmesi olduğu yönünde tespitte bulunmuş olduğunu, …E. Sayılı dosyada ilk bilirkişi raporunda davacının tespitini isteği 40.000 TL borçlu olup olmadığı yönündeki talebinin aksine (336.689,28 TL) borçlu olduğunu tespit etmiş fakat eksik incelemeye ve daha fazla borçlu olmasına rağmen (336.689,28 TL) davacının 61.738,27 TL borçlu olduğu tespitini yapmış, bilirkişi bu dosyada hukuki bilgi eksikliğinden haciz yolu ile haczedilen cihazın iade edildiğini düşünerek 274,951,01 TL’yı düşerek böyle bir hesaplama yapmış, fakat borçlu davacının mülkiyetinde bulunan makina haciz yoluyla haczedilerek alacağın tahsili sağlanmış olup ilgili cihaz iade alınmamış olduğunu, davacı taraf sözleşme konusu olan 1 adet … adlı ürününün genel ifadelerle sözleşmeye aykırı davranarak kendisine teslim edilmemesini talep etmiş davalı şirket tarafından da bu talebin onaylanmış olduğunu, yine bunun üzerine sözleşmeye aykırı olarak müşteri talep yokluğu, kazanç elde edilememesi gibi genel soyut ifadelerle basiretli tacir gibi davranmayarak diğer iki adet cihaza ilişkin sözleşmeyi de feshetmek istemiş olduğunu, dosyada mevcut … yevmiye numaralı ihtarnamede görüleceği üzere mücbir sebeplerle ürünlerin iadesinin talep edilmiş olduğunu, davacının, sözleşmeyi fesihte haklı olduğunu gösteren nedenlerin somutlaştırılmamış olduğunu, bir olayın mücbir sebep olarak nitelendirilebilmesi için o olayın önceden sezilemez, karşı konulamaz olması ve harici bir etkenden ileri gelmiş olması gerektiğini, kısaca davacının mücbir sebep iddiasıyla sözleşmeyi feshetmek istemesinin hukuka aykırı olduğunu, bu sebepledir ki davacının ilgili sözleşme gereği davalı şirkete borcunun devam etmekte olduğunu, davacı tarafın muaccel hale gelmiş borç ve sözleşmeden kurtulmak amacıyla öne sürdüğü iddiaların dayanaktan yoksun olduğunu, Davacıya gerekli eğitimlerin davalı şirket tarafından verilmiş olup gerekli görülmesi halinde bilhare bildirilen tanık anlatımlarıyla ispatlanacağını, davacı tarafça kötü niyetli olarak iade edilmeyen ürünlere ilişkin ….. yevmiye no.lu iade faturaları düzenlenmiş ve taraflarınca … yevmiye no.lu ihtarname ile … cihazının ve diğer faturalı ürünlerinin taraflarına iade edilmediğinin karşı tarafa ihtar edilmiş, yine davacı tarafça … yevmiye no.lu ihtarnameyle ürünleri teslim ettiklerine dair dayanaksız ihtarnamenin taraflarına keşide edilmiş olduğunu, davacı taraf gerek iade faturalarında gerekse ihtarnamede iade ettiğini iddia ettiği 1 ADET … MARKA … cihaz … 23 İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından … 19. İcra Müdürlüğü … talimat ile 28.09.2018 tarihinde haczedilmiş, görüleceği üzere resmi evrak hükmünde olan haciz tutanağı ile de iddia edilenin aksine ürünlerin tam ve eksiksiz olarak iade edilmediğinin tespit edilmiş olduğunu, bilirkişi raporunda ifade edilen 274.951,01 TL tutarındaki … cihaza ilişkin faturanın iade edildiğini tarafımızca da haciz işlemi ile bu cihazı geri aldığımız yönündeki tespitinin gerek hukuki dayanaktan gerekse mevzuat gerekçelerinden yoksun olduğunu, davacı tarafça kötü niyetli olarak iade edilmeyen ürünlere ilişkin … yevmiye no.lu iade faturaları düzenlenmiş ve taraflarınca … yevmiye no.lu ihtarname ile … cihazının ve diğer faturalı ürünlerinin tarafımıza iade edilmediğinin karşı tarafa ihtar edilmiş olduğunu, davacı tarafça … yevmiye no.lu ihtarnameyle ürünleri teslim ettiklerine dair dayanaksız ihtarnamenin taraflarına keşide edilmiş olduğunu, davacı taraf gerek iade faturalarında gerekse ihtarnamede iade ettiğini iddia ettiği 1 ADET… MARKA … cihaz … 23 İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından … 19. İcra Müdürlüğü … talimat ile 28.09.2018 tarihinde haczedilmiş, görüleceği üzere resmi evrak hükmünde olan haciz tutanağı ile de iddia edilenin aksine ürünlerin tam ve eksiksiz olarak iade edilmediğinin tespit edilmiş olduğunu, kendi rızasıyla borçlarını ifa etmeyen borçlunun malları, devletin icra organları tarafından haczedilerek, haczedilen malların paraya çevrilmesi yoluyla alacaklıların alacağının karşılanacağını, haciz sonucunda, borçlunun haczedilen mallar üzerindeki mülkiyet hakkının sona ermeyeceğini, bilakis devam edeceğini, ancak borçlunun haczedilen mallarda tasarrufta bulunarak alacaklıların haklarına ulaşmalarını engellemesinin de önün geçilmesi amacıyla, haczedilen mallar üzerindeki borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanmasının öngörülmüş olduğunu, (İİK m. 86, 91, TMK m. 1010/I, b. 2). bu kapsamda, taşınır bir malı haczedilen borçlu, alacaklının muvafakatini ve icra müdürünün iznini almaksızın, hacizli malları üzerinde tasarrufta bulunamaz.(İİK m. 86). Yani borçlunun tasarruf yetkisi, haciz koyduran alacaklıları lehine kısıtlanmış olduğunu, görüleceği üzere haczedilen malların mülkiyeti değişmemiş halen borçluya ait olduğunu, davacıyla birçok kereler ilgili malın tarafımıza iadesi hususunda görüşmeler yapılmış zarar verme kastıyla yedieminden tarafımıza teslimi konusunda muvafakat dahi verilmemiş alacaklının daha fazla zarar uğramasına sebebiyet verilmiş olduğunu, ayrıca menfi ve müspet zararlarına ilişkin dava haklarını saklı tutuyor olduklarını, davacının satım sözleşmesini haksız feshi taraflarınca kabul edilmemekle birlikte 1 adet cihaza ilişkin satım bedellerinin muaccel hale gelmiş olduğunu, Davacı tarafından davalıya hiç bir ödeme yapılmamakla birlikte cihazların taraflarına tam ve eksiksiz olarak iade edilmemiş olduğunu, 1 adet …. adlı ürününe ilişkin sözleşme taraflar arasında anlaşmayla sona ermiş ise de iade edilmeyen 1 ADET … MARKA … cihazın satım bedeli ve belli bir süre kullanılıp iade edilen İOMA sphere medical cilt teşhis robotuna ilişkin kullanım bedeli ve ürünlere istinaden alınan bonolarda hapis haklarının mevcut olduğunu, ayrıca menfi ve müspet zararlarına ilişkin dava haklarını saklı tutuyor olduklarını, öncelikle dava konusu yönünden çelişkinin giderilmesi ve eksik dava harcının tamamlatılması için karşı tarafa muhtıra çıkartılmasını, harcın tamamlanmaması halinde davanın açılmamasına karar verilmesini, haksız davanın ve tazminat talebinin esastan reddini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 3 ayrı ürün için 3 ayrı kira sözleşmesi tanzim edildiğini, sözleşmeye istinaden müvekkili tarafından toplam 49 adet bono imzalanarak davalıya teslim edildiğini, sözleşme konusu mallardan birinin teslim edilmediğini, diğer ikisinin davalıya iade edildiğini, sözleşmedeki yükümlülüklerin davalı tarafça gereği gibi yerine getirilmediğini, senetlerin tanzim edilmesine dayanak olan sözleşmeye konu ürünlerin davalı şirket yetkilisine teslim edilmesine rağmen bu ürünler karşılığı verilen bonoların taraflarına iade edilmediğini, takibe konu edilen bu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiş, davalı vekili ise taraflar arasındaki sözleşmenin satım sözleşmesi olduğunu, sözleşme konusu ürünlerin tam ve eksiksiz şekilde taraflarına iade edilmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında yapılan sözleşmenin niteliği, tarafların üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği, davacı tarafından sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, takip konusu bonoların bedelsiz kalıp kalmadığı, davacının takip dosyasına konu 3 adet kambiyo senedi nedeni ile davalıya borçlu olup olmadığı hususunda toplanmaktadır.
Davaya konu … 20 İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 01/02/2019 tarihinde bono alacağından kaynaklı 30.000,00 TL asıl alacak, 1.453,15 TL işlemiş faiz, 146,21 TL protesto masrafı olmak üzere toplam 31.599,36 TL’lik kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte bulunulduğu görülmüştür.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde, tarafların aynı olduğu, uyuşmazlığın dosyamız ile aynı sözleşmeden kaynaklı farklı 4 adet kambiyo senedi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkin olduğu, yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf incelemesinden geçerek İstanbul BAM 13. HD’nin 2019/1792 Esas 2021/902 karar sayılı ilamı ile kesin olarak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 28/09/2021 tarihli ara kararı gereğince tarafların 2018-2019 yılı ticari defterleri de incelenmek suretiyle rapor hazırlanmak üzere dosyamız mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 13/01/2022 tarihli raporda özetle;
“1) Davacı ve davalı yanın incelemeye sunulan Ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu,
2) Davacı yanın incelenen ticari defterine göre, davalı tarafından davacı yana düzenlenmiş toplam tutarı 336.689,28 TL olan 6 Adet faturanın Davacı şirketin ticari defterinde kayıtlı olduğu, toplam tutarı 61.738,27 TL olan 3 Adet Faturanın davacı tarafından kabul edilmiş olduğu, toplam tutarı 274.951,01 TL için davalı yana İADE faturası düzenlenmiş olduğu ve davacı tarafın 61.738,27 TL borçlu olduğu,
3) Davalı ile davacı yan arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, Davalı tarafından davacı yana düzenlenmiş toplam tutarı 336.689,28 TL olan 6 Adet faturanın Davacı şirketin ticari defterinde kayıtlı olduğu, buna karşılık, davalının toplam değeri 490.000,-TL olan ve her biri 10.000, -TL olan 49 Adet senedi elinde bulunduruyor olduğu,
4)… 19.İcra Müdürlüğü tarafından … Talimat ile yapılmış Haciz Tutanağına göre, davalı tarafından davacı yana 200.000,-TL+kdv 236.000,-TL olarak satışı yapılmış …(…) Epilasyon cihazı ve diğer vs. ürünlerin haciz yapılmış olduğu ve yediemin olarak …’e teslim edilmiş olduğu, dolayısıyla davacı tarafından davalı yana 17.08.2018 tarihinde A-01 Fatura numarası ile düzenlenmiş 236.000,-TL’lik İADE faturasının içeriği olan ürünün davalı yana teslim edilmemiş, davacı adresinde haciz edilmiş olduğu, davacı şirket tarafından, davalı yana toplam tutarı 274.951,01 TL olan 5 Adet İade Faturası düzenlemiş olduğu, 236.000,-TL dışındaki diğer ürünlerin iade edilmiş olduğu düşünülse bile davacı tarafından tutanak ile teslim edilmiş ürünlerin değerinin (274.951,01 TL-236.000,-TL) 38.951,01 TL olabileceği, bu tutar dikkate alındığında, davalı yanın (336.689,28 TL-38.951,01 TL) 297.738,27 TL Alacağının kalmış olacağı, bu durumda davalının elinde, (490.000,-TL-297.738,27 TL) 192.261,73 TL’lik fazla senet bulunuyor olduğu, Takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu,
5) Sözleşmelerden, dava konusu senetlerin satış karşılığı mı yoksa kiralama karşılığı mı alındığının anlaşılamadığı, sözleşme maddelerinde hem satış hem de kiralanmış olduğunun belirtilmiş olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Taraflar arasında 15/05/2018 tarihli 3 adet satım/kiralama sözleşmenin imzalandığı, sözleşmelerde satım/kiralama bedeli olarak sözleşmelerde belirtilen bonoların davacı tarafça düzenlenerek davalıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı, söz konusu bonoların davalıya teslim edildiği, sözleşme konusu malların bir kısmının davalıya iade edildiği uyuşmazlık konusu değildir.
Bonoda kural olarak ispat yükü senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa aittir. Ancak, bir defa bir mal alışverişine dayandığı “malen” kaydıyla ya da bir alacak borç ilişkisine dayandığı “nakten” kaydı ile senede yazılmışsa, artık buna uyulmak gerekir. Bu kayıtların aksinin savunulması senedin ta’lili (nedene, illete bağlanması) anlamına gelir ki, böyle bir durumda ispat yükü yer değiştirir. Senedi ta’lil eden, savını kanıtlamak yükümlülüğü altına girer (Yargıtay HGK’nun 2017/(19)11-3090 Esas 2021/1460 Karar sayılı ilamı).
Bu kapsamda yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; takip konusu bonolarda ihdas nedeni olarak malen kaydının bulunduğu, bu durumda kural olarak söz konusu bonoların mal satışı kapsamında düzenlendiğinin kabulü gerektiği, lehdar olan davalı tarafça taraflar arasında imza edilen satım sözleşmelerine karşılık takip konusu senetlerin düzenlendiği savunulduğuna ve davacı tarafça taraflar arasında mal alım satım ilişkisi olmadığı ve takibe konu senetlerin bedelsiz kaldığı ileri sürüldüğüne göre senetleri ta’lil eden davacı tarafın iddiasını ispatla mükellef olduğu, davalı tarafça sözleşme konusu …. adlı ürünün iade edilmediğinin savunulduğu ve … 23. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı takip dosyası kapsamında davacıya ait iş yerinde yapılan hacze ilişkin haciz tutanağına göre sözleşme konusu … cihaz haczedildiği nazara alındığında geçerli bir satış sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen takip konusu bonoların bedelsiz kaldığı yönündeki iddiaların ispata muhtaç kaldığı anlaşıldığından, ancak yapılan fiili haciz sonucunda muhafaza altına alınan ürünlerin satışı gerçekleşmiş ise satış bedelininin mahsubu işlemleri infaz aşamasında değerlendirileceği hususu da göz önünde bulundurularak ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye ‭431,63‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 17/05/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)