Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/330 E. 2022/211 K. 09.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/330 Esas
KARAR NO : 2022/211

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/04/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, … bayisi olarak … İli … İlçesi … Mahallesinde faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin bankacılık işlemleriyle ilgili olarak … Bankası ile çalıştığını, banka ile üye iş yeri sözleşmesi yapıldığını, davalı banka ile müvekkili şirket arasında davaya konu 06.04.2017 tarihinde, … T.C.kimlik numaralı … adlı tüketici, 4 adet televizyon sipariş ederek 10.500,00 TL’yi Sanal Post üzerinden ödemesinin gerçekleştirildiğini, sonrasında ilgili kişi adına fatura kesildiğini, bu kişi tarafından gönderilen ve şirket yetkilisi olan kişiye imza karşılığında ürünlerin teslim edildiğini, aynı tüketicinin 07.04.2017 tarihinde telefonla müvekkili şirketi tekrar arayıp ve benzer şekilde ürün siparişi verip sanal post üzerinden ödemesini gerçekleştirdiğini, bu durumdan şüpheye düşen müvekkilinin, bu sefer ürünleri teslim etmediğini ve çalışmış olduğu … Bankası’nı arayarak bu kişi hakkında şüpheli işlem sezdiğini ve konu hakkında araştırma yapılmasını hem sözlü hem de yazılı olarak mail yazışmaları ile bildirdiğini, bir süre sonra …Bankası tarafından, şirketlerine yapılan e-mail bildiriminde, kart hamilinin yapılan bu işleme itiraz ettiğini, … isimli şahsı tanımadığını ve yapmış olduğu itiraz neticesinde bankadaki mevcut hesaplarından çekilen tutar kart hamilinin hesabına geri iadesinin yapıldığını bildirdiğini, bu konu hakkında öncelikle… Bankası’nın Teftiş Kurulu Başkanlığı’na müracaatta bulunulduğunu, taraflarına verilen cevabi yazıda BDDK’ya başvuru yapılması gerektiğinin bildirildiğini, ardından BDDK’ya yapılan başvuru neticesinde şu cevabın verildiğini, “Ayrıca, POS cihazları Banka Kartları veya Kredi Kartlarının Amaç Dışı Kullanım Hallerinin Belirlenmesi Hakkında Mesleki Tanzim Kararı ve Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği Fiktif İşlem Değerlendirme Komistesinin Oluşumu, Çalışma Esas ve Usulleri Hakında Tebliğ kapsamında Türkiye Bankalar Birliği’ne başvurulması taktirinizdedir”, bunun akabinde Türkiye Bankalar Birliği’ne yazı gönderildiğini, Bankalar Birliğinin de bu konuda kurumun sorumlu olmadığını ve mahkemeye başvurulması gerektiğininin bildirildiğini, müvekkili şirket adına söz konusu 10.500,00 TL zararının karşılanabilmesi için dava açılmadan önce idari tüm başvuruların yapıldığını, davalı tarafından, kart hamilinin … Bankası’nın işlemlerin kendisine ait olmadığına ilişkin yaptığı itirazın içeriğinin müvekkili şirketle paylaşılmadığını ve bu konuda yasal bir dayanağın taraflarına gönderilmediğini, halbuki, şirketleri tarafından şüphe duyulan bu işlemler için bankayı arayarak bilgilendirilmek istediklerini, şüpheli hareketler sezdikleri için hem bankanın hem de müşterinin mağduriyet yaşamaması için 07.04.2017 tarihinde ikinci işlem yapılır yapılmaz davalıyı bilgilendirdiklerini, davalı … Bankası’nın, iyiniyetli davranan şirketlerine karşı bu şekilde bir işlem yaparak zarara uğrattıklarını, yapılan işlemin hukuka aykırı bir işlem olduğunu, müvekkilinin yaptığı işlemin doğru ve geçerli işlem olduğunu, davalı banka ile arasındaki sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirildiğini ve 10.500,00 TL’nin müvekkiline ait olması gerektiğini, davalı bankanın detaylı bir inceleme ve araştırma yapmadan kart hamilinin itiraza konu beyanı ile … Bankası’nın 30.05.2017 tarihli kararıyla 10.500,00 TL’lik bedelin hesaplarından çekilen işleme itiraz ettiklerini ileri sürerek davalı bankanın yasal hiçbir gerekçe göstermeden müvekkili şirketin yapmış olduğu işlemini iptal ederek 10.500,00 TL’yi hesaplarından çekmesi nedeniyle 10.500,00 TL’nin ticari faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava konusu etmiş olduğu harcama itirazına konu olan tutar ile ilgili iddialarında davalı konumunda olması gerekenin müvekkili Banka değil bahsi geçen siparişleri veren … olması gerektiğini, bu nedenle davanın husumetten reddinin gerektiğini, müvekkili banka ile davacı şirket arasında üye işyeri sözleşmesi akdedildiğini, davacı tarafından … adlı tüketicinin 4 adet sipariş verdiğinin ve davacı şirket hesabına sanal post üzerinden ödeme gerçekleştirildiğinin iddia edildiğini, tüm bu işlemler üzerine davacı şirketin, … adlı kişi tarafından tekrar sipariş verildiğini ve yapılan işlemlerin şüpheli işlem olduğunu zannederek gerekli araştırmaların yapılması için müvekkili bankaya başvuruda bulunulduğunu, müvekkili banka tarafından kart hamiline … nolu kart ile 06/04/17 tarihinde davalı üye işyerinden gerçekleştirilen 4000,00+3000,00+3500,00 TL lik işlemlerden bilgisinin olup olmadığının sorulduğunu, kart hamili, … isimli şahsı tanımadığını, harcamanın kendisine ait olmadığı yönünde itirazda bulunduğunu ve “Bana Ait Değil” konulu itirazını içeren mailleri üye işyeri yetkililerine ve şubeye gönderdiğini, kartsız işlemlerle ilgili itirazlarda uygulanan akışın yurtiçi ve yurtdışı tüm bankalarda aynı olduğunu, mail order / sanal pos işlemlerde riskin üye işyerine ait olduğunu, bu riskin üye işyeri sözleşmesinde davacı yana bildirildiğini, dava konusu harcamanın face to face ile gerçekleştirilmediğini, davacının taleplerinin dürüstlük kuralına aykırı olup hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ettiğini, ispat yükü üzerinde olan davacının, müvekkili banka aleyhine ileri sürdüğü iddiaları ispatlayamadığını, müvekkili bankanın anılan olayda, hukuka aykırı fiilinin bulunmaması nedeni ile davacının doğduğunu iddia ettiği zararla hukuka aykırı fiil arasında nedensellik bağının bulunduğundan da söz edilemeceğini, bilinçli tercihi sonucu bahis oynadığını davacının dilekçesinde ikrar ettiğini, haksız fiil sorumluluğunun şartlarının bulunmaması nedeni ile müvekkili bankanın sorumluluğundan söz edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, ekstre, banka kayıtları, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki üye-işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki üye-işyeri sözleşmesi uyarınca davacının sanal post üzerinden gerçekleştirdiği işlemin davalı banka tarafından iptal edilerek davacının hesabındaki parayı kart hamilinin hesabına iade etmekte haklı olup olmadığı, haklı ise davacının bu nedenle uğradığı zarar miktarı hususlarındadır. Kusur ve tazminat yönünden inceleme ve değerlendirme yapılarak rapor düzenlenmek üzere dosya bankacı Ahmet Varol’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan rapor, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Kredi kartlarının iki şekilde kullanılması mümkündür: 1-) Alış – veriş sırasında, satıcıya, fiziki olarak ibraz edilmek ve İmprinter (kredi kartının üzerinde bulunan ve kabartma olarak basılmış Bilgilerin Satış Belgesine çıkmasını sağlayan ve elle – manuel olarak- çalışan) cihazından geçirilmek suretiyle veya POS (Point Of Sale – Satış Noktası Terminali; kredi kartlarının arka yüzünde bulunan manyetik bant veya kredi kartının üzerinde bulunan çip(chip) teki bilgileri okuyup bankalara gönderen ve elektronik olarak çalışan) cihazından geçirilmek suretiyle kullanılabilir. 2-) Fiziki olarak kart ibraz edilmesi mümkün olmayan mesafeli işlemlerde (uluslararası kredi kartı literatüründe bu işlemler yüz yüze olmayan –non face to face- veya kart olmayan –card not present- işlemler olarak adlandırılmaktadır) Mektupla Sipariş (MO-Mail Order), Telefonla Sipariş (TO-Telephone Order) ve internet ortamında yapılan Elektronik Ticaret (E-commerce) yöntemi ile bazı kredi kartı bilgilerinin ( Kart Numarası / Kartın Geçerlilik Vadesi / 3 Haneli Güvenlik Kodu CVV-Card Verification Value) satıcı firmaya bildirilmesi suretiyle de kullanılabilmektedir.
… ve … kredi kartı kurallarına göre, kart sahiplerinin itirazı halinde, ispat ve belgelendirme yükümlülüğü işyerlerinin üzerindedir.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 3.maddesi gereğince ” Alacak Belgesi ” Banka kartı veya kredi kartı kullanılarak alınmış olan malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde kart hamilinin hesabına alacak kaydedilmek üzere işyeri tarafından düzenlenen belgeyi ifade eder.
5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun 19.maddesi ile ” … üye işyerleri kart kullanılarak satın alınmış bir malın iadesi veya hizmetin alımından vazgeçilmesi veya yapılan işlemin iptali halinde, alacak belgesi düzenleyerek bir nüshasını kart hamiline verdikten sonra diğer bir nüshayı da muhafaza etmekle yükümlüdür … ” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan Sözleşmenin 16.6.maddesine göre, Üye tarafından verilen alım/bağış talebindeki bilgilerin hatalı ve eksik olmasından, bu bilgilerin Bankaya gönderilmemesinden, bu bilgilerin üye işyeri tarafından bilgi aktarım kayıtlarına yanlış veya eksik yansıtılmasından veya üye ’nin mail order sistemi aracılığıyla satın alacağı ürün ve hizmetle ya da üye işyeri ‘ne yapacağı bağışla ilgili olarak üye ile üye işyeri veya üçüncü şahıslar arasında doğacak ihtilaflardan ya da onay kodu alınmadan yapılan mal ve hizmet tesliminden ya da bağışlardan veya gerçek üye dışındaki kişilerin başvurusu nedeniyle yapılan mal ve hizmet teslimleri veya bağışlarla bunların bedellerinin tahsilinden dolayı Bankanın hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. Üye işyeri ile üye veya üçüncü şahıslar arasında doğabilecek her türlü idari, hukuki ve cezai ihtilaflardan münhasıran üye işyerinin sorumlu olduğu konusunda taraflar tamamen mutabık kalmışlardır. Sözleşmenin 18.maddesine göre, Satış belgesi düzenlenmeden yapılan satışlar ve üye işyeri sahibi personeli veya üçüncü kişilerin veya suistimali ya da…Bankadan usulünce alınmamış…yukarıda belirtilen türden usulsüz işlemlerin ortaya çıkması.halinde üye işyeri, Banka’nın ödediği tutarları ilk ödeme yapıldığı tarihten, mükerrer ödeme veya diğer bir nedenle üye işyeri hesabının borç bakiyeye dönüşmesi halinde ise hesabın borç bakiyeye dönüştüğü tarihten, bu tutarları Bankaya tamamen iade edeceği tarihe kadar geçen günler için 8. maddede belirtilen oranda temerrüt faizi vç. bunun fon ve gider vergisi ile birlikte Banka’ya ödemeyi, ayrıca Banka’nın bu tutarları kendi nezdinde bulunan üye işyeri’ne ait her hangi bir hesaptan almaya yetkili olduğunu beyan, kabul ve taahhüt eder…Banka, yukarıda belirtilen türden usulsüz işlemleri tespit etmesi halinde herhangi bir bildirimde bulunmadan üye işyerinin pos’larını işleme kapatabilecektir.
5464 sayılı Kredi Kartları Yasası m. 17 : Üye işyerleri, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet atımlarının bedelini, banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorundadır. m.20: İşlemin niteliği nedeniyle harcama belgesi düzenlemeksizin çeşitli iletişim araçları yoluyla veya sipariş formu( mail order ) vasıtasıyla yapılan mal ve hizmet alımlarındaki hukuka aykırı kullanımlardan kaynaklanan zararlardan kart hamili sorumlu tutulamaz. m.32: Kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam sipariş formu ( mail order) veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğacak anlaşmazlıklarda ispat yükü üye işyerine aittir.
Mail order yani mesafeli işlemlerde siparişi verilen malın adresine sevk edilmesi gerektiği, oysa somut olayda, malların, bizzat kim olduğu dosya kapsamından anlaşılamayan ancak davacının beyanına göre …’a yapılmış olduğu, aynı gün yetkili kişiye teslim edilmesi ve kart sahibinin de aynı gün işleme itiraz etmesi nedeniyle bu durum mail order ödemesine uygun düşmediği gibi malın gerçek alıcısına teslim edilip edilmediğinin tespitinin de mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
Gerek taraflar arasındaki sözleşme gerekse mevzuat hükümleri irdelendiğinde, hukuka aykırı işlemden doğan zararlardan kredi kartı hamilinin sorumlu tutulamayacağı ve mail order yoluyla yapılacak satış işlemlerinden doğabilecek anlaşmazlıklarda ispat yükünün davacı üye işyerine ait olduğu, mail order yöntemiyle yapılan satış en riskli satış yöntemi olduğundan mail order yoluyla satış yapılmasına izin veren üye işyerleri tüm ve sorumlulukları peşinen kabul ederek bu kanaldan satış yaptıkları anlaşılmış, davacı üye işyeri hem yasadan hem de sözleşmeden doğan ispat yükümlülüğünü yerine getirememiş olup 5464 Sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun İspat Yükü başlıklı 32.maddesi gereğince davalı bankaya yüklenebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı kanısı ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 80,70 TL ilam harcının peşin yatırılan 179,32 TL harçtan mahsubu ile bakiye 98,62 TL harcın davacıya iadesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemeleri nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar Davacı vekili ile Davalı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır