Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/325 E. 2020/448 K. 08.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/325 Esas
KARAR NO : 2020/448

DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ : 04/07/2020
KARAR TARİHİ : 08/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkillerinin davalı şirketin hissedarları olduğunu, hissedarı oldukları şirketin muvazaalı ve hissedarlarıdan gizlenerek ve aleyhlerine işlemler ile şirket mal varlığının muvazaalı bir şekilde satılması ve şirketin zarara uğratılarak ve çalışmaz hale getirilip ve müvekkillerinin şirketten almaları gereken kar paylarının alamamaları ve şirket işlerinin yasada gösterilen amir hükümlere aykırı bir yönetim biçimi ile yürütülmesi nedeniyle müvekkilleri tarafından öncelikle şirket yetkilisine, yönetim kurulu üyelerine ve şirket denetçisine ihtarname gönderdiklerini, müvekkillerinden … nun şirketin %25 hissesinin sahibi olduğunu diğer müvekkili … nun da büyükbabasının vefatından intikal eden %7,5 hisse sahibi olduğunu, müvekkili …’nun dedesinin vefatı günlerinde 9 yaşında olması ve toplantılara çağrılmaması ve yaş küçüklüğü nedeni ile Sulh Huk Mahkemesi tarafından şirkette bulunan hissesinin mutlak bir kayyım tarafından temsili ve güvence altına alınması gerekirken 2004-2005-2006-2007 yılları genel kurullarının 2008 yılında yapıldığı Genel Kurullarda hissedar … nun çağrılmadığı bu nedenle 2008 yılında yapılan Genel Kurul toplantısında yapılan ana sözleşme değişikliklerinin yasaya aykırı olduğunu, müvekkillerinin öğrendiklerine göre şirketin tek malvarlığı olan … de bulunan gayrimenkul davalı şirket tek yetkilisi … nun yine kendisinin tek yetkili olduğu … AŞ isimli şirkete her iki şirket adına verdiği vekaletnameler ile satışının yapıldığını, bu satış işlemi her iki taraf alcı ve satıcının aynı yetkili kişi olması nedeniyle batıl bir işlem olduğunu beyan ederek müvekkillerinin hissedar oldukları … A.Ş nin tek malvarlığı olan … ili … İlçesi … Mah, … San Bölgesinde 5707 ada 17 parseldeki… hisseli gayrimenkulun TTK. 223 mad ve diğer ilgili yasalara ve yerleşik içtihatları gere genel kurul kararı olmaksızın sadece yasaya aykırı olarak alınan yönetim kurulu kararı ile belediyece asgari beyan değiri dahi 236.000 YTL olmasına karşın 106.000 YTL ile 01/07/2005 tarihinde … Tic AŞ ye satılması ile müvekkillerinin hissedar oldukları şirketten bekledikleri menfaatlerinin yok edilmesi sonucu doğurduğunu, yasaya aykırı olarak yapılan bi işlem hem satış yapın şirket hemde alış yapın şirket de … nun yetkili olması müvekkillerinin şirketin zararına alıcı şirketin yetkilisinin de … olması nedeni ile BK.28. Ya göre aşırı yararlanma ve bu işleri … tarafından BK 36. Göre müvekkillerini aldatma ve bu aldatmayı ve durumu bilerek yapılması, temsil yetkisinin hükümlerine aykırı davranma ve MK. 2. Maddesi hükmüne göre dürüstlük kuralına da aykırı olarak kullanılması hükümleri ile TK 223. Maddesinde gösterilen şirket gayrimenkulünün yok edilmesine genel kurulun oy birliği şartına uyulmaması , yine tapudaki değerlere bakıldığında da muvazaalı bir işlemin açıkça yapılmasının sabit olduğunu, müvekkillerinin hissedar olduğu şirketteki menfaatlerini ve gelirlerini bu şekilde yok eden davalıların şahsi sorumlulukları için yasal talep hakları ile cezai sorumluluklarına ilişkin müracaat haklarını saklı tutarak ancak bu gayrimenkulün alım yapan şirketten satış yapılan davalı şirkette geri alınabilmesi için her iki şirketinde yetkilisinin … olması ve bu kişinin aşırı yararlanma ve aldatmalı işlemler yaptığından bu işlemi yapmasına yasal olanak bulunmadığından … AŞ adına yetkili …’nun ve diğer davalılar … ve denetçi …’ın şirket adına işlem yapmalarının kısıtlanması için tedbir kararı verilmesini … AŞ adına gayrimenkul ün …Ticaret AŞ den geri alınması için müvekkillerinin her türlü yasal işlemi yapmaları için yetki verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar Davaya Cevabında :
Davalılar vekili tarafından mahkememize hitaben verilen cevap dilekçesinde özetle: davacıların dava açama haklarının bulunmadığı dikkate alınarak haksız ve kötü niyetle açılan davanın esasına daha girilmeksizin usulden reddi gerektiğini, davacıların ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemenizce reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu,
davaya konu olayda ihtiyati tedbir talep şartları bulunmadığı gibi TTK’da şirket ortaklarının şirket yöneticilerinin yetkilerinin sınırlandırılması talebiyle dava açabileceklerine ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığını, ayrıca yetki itirazında bulunarak davalı şirketin merkezinin … adrasinde bulunduğundan söz konusu adrese Bakırköy Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki çerçevesinde kaldığından bu kapsamda yapılacak değerlendirmede huzurdaki davada Bakırköy Adliyesi Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkili olduğundan kesin yetki itirazlarının kabulü ile yetkisiz mahkemede açılan davanın usulden reddi gerektiğini, ayrıca hissedarların dava açma ehliyeti olmadığından TTK’nun 364/1 ve 408/2-b maddesine aykırı açılan davanın usulden reddi gerektiğini, davacıların murisin vefat tarihi itibarıyla murise ait hisselerin MK hükümleri gereğince …’ya intikal ettiğine yönelik beyanlarının eksik ve hukuki yanılgı yaratmaya yönelik beyanlar olduğunu, intikal edecek hisse anonim şirket hissesi olup murisin vefatı ile mirasçıyı kendiliğinden şirket hissedarı yapmadığı gibi yine mirasçıların resen pay defterine kaydedilmeleri ve şirket hissedarı yapmadığı gibi yine mirasçıların resen pay defterine kaydedilmeleri ve şirketin ortağı olmaları gibi bir durum da yaratmadığını, miras yoluyla anonim şirkette pay sahibi olmaya hak kazanan kişinin anonim şirkette pay sahibi olabilmesi için mirasçı olduğunu gösteren belgelerle bu durumu şirkete bildirmesi gerektiğini, davacılardan … nun şu ana kadar miras yoluyla hissedar olduğuna ev hissedar olarak pay defterine kaydedilmek istediğine dair şirkette veya yönetim kuruluna herhangi bir bildirimde ve talepte bulunmadığını, halihazırda şirkette hissedar olmayan … nun hiçbir şekilde dava açma hakkının bulunmadığını, davalılardan … ve … aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen olağan genel kurul toplantısına davacı … nun iştirak ettiğini, ve toplantıda yönetim kurulu üyelerini ve şirket denetçisinin ibrasına ilişkin olumlu oy kullandığını, ve ibraya ilişkin kararın oybirliği ile alındığını, davalı şirketin sahibi olduğu dava konusu hisseli taşınmazın belediye rayiç değerinin neredeyse iki katına satıldığını, beyan ederek ihtiyati tedbir talebinin reddine, kesin yetki itirazlarının kabulü ile yetkisiz yer mahkemesinde açılan davanın usulden reddine, davacıların dava açma hakları olmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, hissedar olmayan … yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davalılardan … ve … yönünden pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, hak düşürücü süre zaman aşımı itirazları nedeniyle davanın usulden reddine, davacıların haksız ve kötü niyetle açtığı davanın reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca dava dilekçesinin ekinde ibraz edilen deliller ve sicil kayıtları incelenmiştir.
GEREKÇE:
Davacı, davalı … AŞ adına yetkili …’nun ve diğer davalılar … ve denetçi …’ın şirket adına işlem yapmalarının kısıtlanması, … AŞ adına gayrimenkul ün … Ticaret AŞ’ den geri alınması için her türlü yasal işlemi yapmak üzere kendisine yetki verilmesini talep etmiştir.
Davalı … AŞ nin merkezi … adresindedir. HMK md 14/2 uyarınca şirket merkezinin bulunduğu yer mahkemesi uyuşmazlığı çözmeye yetkilidir. Şirket merkezinin bulunduğu yer Bakırköy Adliyesi yargı sınırlarında kalmakla mahkememizin yetkisizliğine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklandığı üzere ;
1- Uyuşmazlığın çözümünde Bakırköy Ticaret Mahkemeleri yetkili olmakla, dava dilekçesinin mahkememiz yetkili olmadığından REDDİNE,
2-) Kararın kesinleşmesinden itibaren ya da kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde taraflarca müracaat edildiğinde dosyanın yetkili Bakırköy Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, belirtilen süre içerisinde taraflarca başvuruda bulunulmadığı takdirde HMK md. 20 uyarınca dosyanın resen ele alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
3-) HMK md. 331/2 uyarınca harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/10/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)