Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/294 E. 2021/342 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/195 Esas
KARAR NO : 2021/456

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/03/2013
KARAR TARİHİ : 25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; 20/10/2011 tarihinde kaza olayına karışan, davalı sigorta şirketinde ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün kusuru ile çarpması sonucu sebebiyet verdiği trafik kazasında davacıların annesi ve davacı …’ın eşi …’ın vefat ettiğini, müteveffa …’ın vefatı sebebiyle, eşi ve çocuklarının destekten yoksun kalacağını, davalı şirkete müteveffa …’ın deteğinden yoksun kalan varisleri için yapılan müracaat üzerine açılan hasar dosyasından yaptırılan aktüer hesabına istinaden toplamda 20.791,24TL destekten yoksun kalma tazminatının fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydı ile davacı tarafa ödendiğini, müteveffa …’ın vefatından önce lokantalarda SGK’sız aşçı olarak çalışmakta olduğunu, müteveffanın yaşı, kusur durumu ve desteklik sürelerinin dikkate alındığında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan söz konusu ödemenin eksik ve yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik, davacı … için 7.500,00TL ve diğer davacılar için 500,00’er TL olmak üzere toplam 10.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı şirketten kaza tarihi itibari ile şahıs başına azami poliçe teminatından davadan önce davalı sigorta şirketi tarafından yapılan kısmi ödeme düşüldükten sonra kalan bakiye azami poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi davalı şirkete başvurunun yapıldığı 18/10/2012 tarihinden sonraki 8 iş günü bitimi olan 30/10/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili … 1. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacı tarafa sulhen ödeme yapıldığını, davacı tarafın sadece ödeme tarihinden faiz talep etme hakkı olduğunu, 20/10/2011 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğunu, poliçedeki ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin 200.000,00TL olduğunu, davalı şirketin tespit olunan destekten yoksunluk tazminatını ödeyerek yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu belirterek, davacı tarafın daha fazla destekten yoksunluk tazminatı talep etmeye hakkı olup olmadığı ve var ise aktüer bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, hesaplamanın hazine müsteşarlığının 05/02/2010 tarih ve 2010/4 numaralı genelgesine göre %3 teknik faiz oranı üzerinden yapılmasını, ticari avans faizi talebinin, başvuru tarihinden itibaren faiz talebinin reddine karar verilmesini, davalı şirketin dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasına, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
… 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu … esas, … karar sayılı kararı ile;davanın ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosu tarafından mahkememize tevzi edilmesi üzerine Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur
… 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının sureti getirtilip incelendiğinde; … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15/11/2011 tarih ve … soruşturma, … esas no, … İddianame sayılı iddianamesiyle Taksirle Ölüme Ve Yaralamaya Neden Olma suçundan şüphelinin eylemine uyan 5237 Sayılı TCK.nun 85/2,22/3,63 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, … 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda, Sanığın üzerine atılı taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan eylemine uyan TCK nun 22/3 maddesi uyarınca 85/2 maddesi gereğince, sanığın tâli derecede kusuruna karşı meydana gelen zararın ağırlığına göre takdiren, teşhiden 3 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, Sanığın duruşmada gözlenen olumlu kişisel hali, eyleme ilişkin pişmanlığı dikkate alınarak TCK 62 Maddesi gereğince cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılarak 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, Suçun bilinçli taksirle işlenmesi nedeniyle TCK 50/4 maddesi uyarınca cezasının seçenek yaptırımlarına çevrilmesine yer olmadığına, Sanığa verilen hapis cezasının süresine göre hakkında TCK 51 ve CMK 231 maddelerinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığına, Sanığın sürücü belgesi olmadığından TCK 53/6 maddesinin uygulanmasına yasal olanak bulunmadığından iddianamede ileri sürülen bu yöndeki talebin reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 2605/2015 tarihli ara kararı gereğince dosyanın kusur ve aktüer bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 16/12/2015 tarihli raporda özetle; 1) Dava konusu olayda davalı sürücü … % 40 (Yüzdekırk) oranında tali kusurludur. 2) Davacıların murisi yaya … ve davacı yaya … % 60 (Yüzdealtmış) oranında asli kusurludur. 3) Davacıların destekliği müteveffanın kusuru nispetinde tenzile gidilerek, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün %40 kusuru nispetinde hesaplama yapıldığı, 4) Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemeler hesap tarihi itibariyle güncellenerek davacıların zararından indirildiği, 5) Hak sahibi Eş …’ın 22 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 42.473,76 TL bakiye zararının olduğu, 6) Hak sahibi Kızı …’nın 14 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 18.227,96 TL bakiye zararının olduğu, 7) Hak sahibi Kızı Büşra’nın 12 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 16.698,92 TL bakiye zararının olduğu, 8) Hak sahibi Kızı …’in 8 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 9.484,82 TL bakiye zararının olduğu, 9) Hak sahibi Oğlu …’in 7 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 6.682.21 TL bakiye zararının olduğu, 10) Hak sahibi Oğlu …’nın 5 Yıllık Maddi Zarar Tutarı hesaplandığında 6.682.21 TL bakiye zararının olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 19/04/2016 tarihli duruşmasının ara kararı uyarınca; Tüm dosya kapsamı itibari ile davalı vekilinin yeniden kusur raporu alınması ve aktüer raporu alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 06/05/2016 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi Raporuna istinaden , destekten yoksun kalma tazminatının 100.249,88-TL– 10.000,00-TL = 90.249,88 -TL kadar arttırarak ıslahını ve poliçe limiti ile sınırlı kalmak üzere davanın davacı eş … için 42.473,76 TL, davacı kızı … için 18.227,96 TL, kızı … için 16.698,92 TL, davacı kızı … için 9.484,82 TL, davacı oğlu … için 6.682,21 TL, davacı oğlu … için 6.682,21 TL üzerinden kabulü ile tüm tazminatın 31.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 27/01/2017 tarih, 2014/1310 Esas,2017/55 Karar sayılı kararımız ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkememizin 27/01/2017 tarihli davanın kabulüne dair verilen kararının temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2019 tarih ve 2018/910 esas, 2019/12325 karar sayılı bozma ilamı ile;
”1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde ve özellikle, oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-… mahkemece;öncelikle davacılar desteğinin yaptığını iddia ettiği aşçılık işinin bir işverenin yanında hizmet sözleşmesi ile yürütülebileceği ya da bağımsız olarak çalışılıyorsa vergi mükellefi olarak çalışmanın gerekeceği gözetilmek suretiyle, davacılar desteğinin kaza tarihinden önceki SGK hizmet dökümü ile bağlı olarak çalıştığı işyerinden en son gelirlerine ilişkin belgelerin ya da bağımsız olarak çalışmaları söz konusuysa, ilgili vergi dairesinden kazançlarına ilişkin belgelerin getirtilmesi, bu suretle temin edilen resmi belgelerdeki net kazançları dikkate alınarak tazminat hesabına esas gelirin net biçimde belirlenmesi gerekir. Davacıların desteği Semire’nin,ifade olunan biçimde saptanan geliri üzerinden,aksi takdirde asgari ücret tutarında gelir sağladığının kabulü ile asgari ücret üzerinden tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, herhangi bir belge ve bilgiye dayalı olmayan sadece tanık anlatımlarına dayalı kazanç tespiti ve tespit edilen hesap üzerinden eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir. gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2019 tarih ve 2018/910 esas, 2019/12325 karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Davacılar vekilinin 30/06/2020 tarihli celsedeki beyanları nazara alınarak Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda müteveffanın gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu kabul edilerek davacıların destekten yoksun kalma tazminatlarının ayrı ayrı ve en güncel asgari ücret baz alınarak hesaplanması için dosyamız aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiştir.
Bilirkişi tarafından 2021 yılı asgari ücret miktarları baz alınarak hazırlanan 15/02/2021 tarihli raporda özetle;
“a)17.07.2020 tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ve Karayolları Trafik Kanun’undaki değişiklik uyarınca ve de Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin İstinaf Kararı da dikkate alınarak kurumlar arasında ortak görüş ve uyum sağlanıncaya, “ulusal mortalite tablosu” oluşturuluncaya ve ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak PMF-1931 tablosu kullanılarak Progresif Rant Yönetmine göre hesap yapıldığı,
b) Dosya kapsamındaki belge ve bilgiler incelendiğinde; T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi ‘nin 2019/12325K. Numaralı kararı sonrası Sayın Mahkeme ‘nin 26.01.2021 tarihli 3. Celsesindeki kararı ve de davalı vekilinin 23.11.2020 tarihli ek rapora, 27.11.2020 tarihli beyanında yer alan itirazları da dikkate alınarak, geçmiş (bilinen) dönem için 15.02.2021 tarihli rapor tarihine kadar bilinen Asgari Ücretler, gelecek (bilinmeyen) dönem için 15.02.2021 itibari ile bilinen son 2021 Yılı Asgari Ücret verileri dikkate alınarak hesaplama yapıldığı,
c) Dava Dışı paydaş … açısından evlendiği tarih olan 16.10.2014 tarihine kadar destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı,
d) Dönem gelirlerine esas hesaplamalarda ve tablolarda, günlük ücret, SGK Yıllık Ücret yönünden 360 gün esasına (Aylık Ücret x 12 / 360) göre, dönem gün sayısı 360 gün ve fazlası olan dönemler 1 tam yıl olarak, 30 Gün ve fazlası olan aylık dönemler 1 ay olarak gösterilip hesaplandığı,
e) Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden Tasfiye Halinde …A.Ş. tarafından 19.11.2012 tarihinde 31.PV.242 plakalı aracın poliçe teminatından, dava dışı paydaş …‘a ödeme yapılmadığı, davacı paydaş … ’a 13.032,72 TL, davacı paydaş … ’a 897,21 TL, davacı paydaş … ’a 1.301,27 TL, davacı paydaş … ’a 1.677,47 TL, davacı paydaş … ’a 1.855,51 TL, davacı paydaş… ’a 2.027,06 TL ödeme yapıldığı görülmüş olup davacıların zararından bu tutarlar 16.12.2015 tarihi itibariyle güncellenerek tenzil edildiği,
f) 15.02.2021 olan Rapor Tarihine göre değerlendirildiğinde;
– Davacı … ’ ın zararının 88.766,08 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 66.060,58 TL olduğu,
– Davacı …’ ın talep edebileceği Destekten Yoksunluk zarının 1.179,80 TL olduğu,
– Davacı…’ ın zararının 5.822,21 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 4.259,10 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 2.692,00 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 424,94 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 4.523,88 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 1.601,41 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 15.112,27 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 12.189,80 TL olduğu,
– Davacı …’ ın zararının 18.747,46 TL olduğu, yapılan ödemenin güncellenerek tenzili neticesinde talep edebileceği Bakiye Destekten Yoksunluk zarının 15.215,93 TL olduğu” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur. Bilirkişi ek raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 ve 186 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Bu kapsamda yapılan yargılama, bozma ilamı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; en güncel asgari ücret miktarları baz alınarak düzenlenen 15/02/2021 tarihli raporun dosya kapsamına ve bozma ilamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlenmiş olduğu görüldüğünden itibar edilebilir bulunmuş, ancak davacıların bozma ilamı öncesinde alınan aktüerya raporuna yönelik herhangi bir itirazlarının bulunmadığı ve mahkememizce bozma öncesi verilen karara karşı temyiz yoluna başvurmadıkları anlaşıldığından HMK 281. Maddesi ile Yargıtay nezdinde temyiz durumuna göre davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu da nazara alınarak davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacı … için 42.473,76 TL, davacı … için 15.215,93 TL, davacı … için 12.189,80 TL, davacı … için 4.259,10 TL, davacı …. için 1.601,41 TL, davacı …için 424,94 TL destekten yoksun kalma tazminatın 19/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
1-HMK 281. Maddesi ile Yargıtay nezdinde temyiz durumuna göre davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu nazara alınarak;
Davacı … için 42.473,76 TL,
Davacı … için 15.215,93 TL ,
Davacı … için 12.189,80 TL,
Davacı … için 4.259,10 TL,
Davacı … için 1.601,41 TL,
Davacı … için 424,94 TL destekten yoksun kalma tazminatın 19/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı kalmak kaydı ile davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 5.202,82 TL harçtan peşin alınan 377,20 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 4.825,62 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan 377,20 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacılar duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 10.701,44 TL TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacıların yapmış olduğu toplam: 2.049,30 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.556,95 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,geri kalan miktarın davacılar üzerinde bırakılmasına,
7-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
8-Davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
Dair verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 25/05/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)

MASRAF BEYANI
24,30 TL Harç Masrafı
1.400,00 TL Bilirkişi Ücreti
625,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.049,30 TL