Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/279 E. 2021/768 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/279 Esas
KARAR NO : 2021/768 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2020
KARAR TARİHİ : 03/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; özetle; Müvekkili davalı Bankanın … Şubesinin … nolu hesap sahibi iken, 30.09.2006 tarihinde tamamen kendi bilgi ve rızası dışında söz konusu hesabından iki ayrı işlemde toplam 4.770,00-TL meblağ, … isminde tanımadığı bir şahsın … Şubesindeki … nolu hesabına havale edildiğini, davalı, müvekkili tarafından muhafaza edilmek üzere kendisine tevdi edilen parayı, yeterli güvenlik oluşturmadığından muhafaza edemediğini ve açıklanan olay nedeni ile müvekkilinin zarara uğramasına sebep olduğunu, bu nedenle davalı banka aleyhine … 15.Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sy. Dosyası üzerinden dava açıldığını ve bu dosyadan verilen … sayılı karar ile haklılıklarının ortaya çıktığını ve müvekkiline davanın konusu oluşturan 4.770.-TL’nin ödenmesine karar verildiğini, dosyada mübrez ve kararın dayanağını oluşturan bilirkişi raporunda “davalı bankanın tacir olması sebebiyle de işlemin ticari iş sayılması gerektiğinden, davacının 4.770.00 TL asıl alacak için davalı bankadan, 30.09.2006 olay tarihi itibariyle ticari faiz istenebileceği kanatindeyiz” denildiğini, ancak dava açarken fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak yasal faiz istenmiş olduğu için verilen karardan da anlaşılabileceği üzere kararın hüküm kısmında “4.770,00 TL’nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte(taleple bağlı kalınarak) davalıdan alımarak davacıya verilmesine” denildiğini, açmış oldukları davada fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmuş olmaları nedeniyle ve faiz alacaklarının eksik ödenmesi nedeniyle eksik ödenen faiz alacağı ile ilgili olarak … 13.İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak karşı tarafın açmış oldukları icra takibine hukuka aykırı olarak itiraz ettiklerini ve icra dosyasının durduğunu, duran takip nedeniyle itirazın iptali dava açabilmek için gerekli olan Arabuluculuk safhasında da karşı taraf taleplerimizi kabul etmemiş olduğundan işbu davanın açılması zaruretinin hasıl olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile haksız itirazın iptali ile takibe konu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerine; bu uğurda yapılacak olan yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı borçlulara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi … E ve … K. Sayılı kararı gereği hükmedilen borcun yasal faizi ile birlikte davacı tarafa Müvekkili Banka tarafından ödendiğini, nitekim bu hususun dava dilekçesinde de belirtildiği üzere davacı tarafın kabulünde olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK) md. 131/2 gereği feri alacakların asıl alacağın ifası ile sona erdiğini, asıl borç ifa edildiğinde asıl borca bağlı feri alacakların da sona erdiğini, nitekim işbu dava konusu uyuşmazlık gereği … 13. Müdürlüğü … sayılı icra dosyasından ilamsız takip yapılarak talep edilen feri alacak ise yasal faizi ile ödenmiş asıl alacağa ilişkin olduğunu, davacı tarafın bu feri alacağının kendisine yasal faizi ile asıl alacak ödendikten sonra talep ettiklerini, ortada artık ödenecek bir borç olmadığını, bu nedenle davalı müvekkili Bankanın dava konusu icra takibine itiraz ettiğini, dava konusu ticari faiz alacağını kabul etmemekle beraber sayın Mahkemenin aksi bir kanaat benimsemesi ihtimaline binaen dava konusu faiz alacağına ilişkin zamanaşımı itirazında bulunduklarını, dava konusu faiz alacağının 30.09.2006 tarihinde meydana gelen bir uyuşmazlıktan kaynaklanmış olduğunu, icra takibinin yapıldığı 2016 senesine kadar zamanaşımına uğramış olduğunun şüphe götürmez bir gerçek olduğunu, talep edilen ticari faizin, temerrüt faizine ilişkin olduğu kanaatine varıldığından 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, bu nedenle asıl alacağın ödendiği tarihten 10 sene önceki faiz alacaklarının zamanaşımına uğradığından, … 13. İcra Dairesi … E Sayılı dosyada davalı Müvekkili Banka tarafından ödeme emrine 26.08.2016 tarihinde itiraz edildiğini, itirazın akabinde dosyadaki icra takibi durduğunu, bu durumda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) md. 67/1 ‘e göre 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davasını açması gerektiğini, bu nedenlerle, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, davanın usulden reddine, gerek asıl alacağın yasal faizi ile ödenmesi gerekse dava konusu ticari faizin 10 yıllık zamanaşımına uğraması nedeniyle davanın esastan reddine,davacı aleyhine hükmedilmek üzere en az %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; … Bankasına ait müzekkere cevabı, … 13. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyanın UYAP kayıtları, … 15 ATM’nin … E. Sayılı dosyasının UYAP kayıtları, Bilirkişi İncelemesi
… 13. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının UYAP kayıtlarının incelenmesinden; Davacı – Alacaklının 4.198,91-TL asıl alacak üzerinden davalı – borçlu aleyhine ödeme emri düzenlendiği, davalı – borçlu vekilince 26.08.2016 tarihli dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz edildiği, 01.09.2016 tarihinde icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.10.2015 tarihli ve …E., …K. Sayılı Karar ile;
“…Davacının bankadaki parasının davacının şifresini saklamakta gerekli özeni göstermemesi nedeniyle çekildiğine ilişkin hiçbir delilin tespit edilemediği, birçok korsan programlarla kullanıcının bilgisi dışında ve fark edilmeden 3. Kişiler tarafından bilgilerinin ele geçirilmesi ve bankalardaki hesap sahiplerinin hesabına bankanın ve hesap sahibinin bilgisi dışında ulaşılarak hesaptan para çekilmesinin mümkün olduğu, internet yolu ile hesaba erişilmesini ve işlem yapılmasını sağlayan bankanın gerekli bütün önlemleri alması ve bu tür olaylara elindeki bütün imkanlarla engel olması gerektiği, bankanın teknolojik olarak önlem almadığının kabulünün mümkün olmadığı; ancak bankanın internet yolu ile bankacılık işlemlerini yapılmasını sağlayarak müşteri sayısını ve profilini ayrıca kârlılık oranının bu suretle artırdığı, bu durumda internet kullanımı yolu ile müşterilerinin uğradığı her türlü zararı da kusuru olmasa dahi ödemekte sorumlu olduğu, bankanın internet bankacılığı yapıldığı sürece bu tür zararların oluşacağını önceden öngörerek internet üzerinden banka işlemiş yapılabilmesine izin verdiğine göre davacının uğradığı zarardan kusursuz sorumluluk çerçevesinde tamamen sorumlu olduğu dikkate alınarak davacının 4.770,00-TL olan zararının zarar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline…” gerekçesiyle davanın kabulüne, 4.770,00-TL’nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (taleple bağlı kalınarak) davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verilmiştir.
… 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında; dava açılırken davacı vekilinin dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 4.770,00-TL’nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsili talep edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 05.02.2018 tarihli ve 2016/6730 E., 2018/720 K. Sayılı Onama İlamı ile; … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.10.2015 tarihli ve … E., … K. Sayılı Kararın Onanmasına dair karar verilmiştir.
… 13. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra dosyasının incelenmesinden; … vekilince davalı banka aleyhine … 15. İcra Dairesi’nin 19.10.2015 tarihli ve … E., …K sayılı karar ilamına dayalı olarak 4.770,00-TL asıl alacak, 1.500,00-TL ilam vekalet ücreti, 1.569,80-TL yargılama gideri, 4.049,53-TL işlemiş (YASAL) faiz olmak üzere toplamda 11.889.33-TL üzerinden icra takibine başlandığı, davalı bankaca söz konusu icra takibi alacağının 28.03.2018 tarihinde 15.404,90-TL olarak ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce taraflar arasında uyuşmazlıkla ilgili olarak bu konuda uzman olduğu anlaşılan Banka Bilirkişisi …’a tevdiine karar verilerek Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Banka Bilirkişisi ….’un hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle; “…davalı banka tarafından davacıya 28.03.2018 tarihine kadar 4.936.96 TL FAİZ ödemesi yapıldığı, Sayın mahkemenizce davacının ticari faiz talebinin kabul edilmesi halinde ise yapılan hesaplamaya göre 8.297.75 TL avans faizi hesaplandığı aradaki farkın ise 8.297.75 -4.936.96=3.360.79 TL olarak hesaplanmış olup,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekilince Bilirkişi Raporuna dair beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce, İtirazlar doğrultusunda dosyanın ek rapor alınmak üzere Bilirkişiye tevdine, karar verilerek Bilirkişi Ek Raporu aldırılmıştır. Banka Bilirkişisi …’un hazırlamış olduğu Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle;
“…Davalı banka vekili, icra takibine konu tutar … 13.İcra Müdürlüğünün … E Sayılı dosyasından alınan 27/03/2018 tarihli kapak hesabı doğrultusunda müvekkili banka tarafından 28/03/2018 tarihinde ekte sunulan dekont ile tespit olunacağı icra müdürlüğünün hesabına ödendiğini,
Davacı vekili ise,Mezkur raporda müvekkilinin davalı şirketten var olan alacağı tespit edilmiş durumdadır. Raporda, müvekkilimin talep edebileceği fark faiz alacağının 3.360,79 TL olduğu tespit edildiğini,
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ileri sürülen iddialar gerçeği yansıtmadığını,cevap dilekçesinde alıntılama yapılmış olan Yargıtay kararının işbu uyuşmazlık yönünden emsal niteliği bulunmadığını, davalı taraf, müvekkili tarafından bildirim yapılmadığı şeklinde mizansen oluşturarak haklı davamızı reddettirme çabası içerisinde olduğunu, davalı tarafa karşı açılmış olan … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi… E. Sayılı davada fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tuttuklarının net bir biçimde görülmekte olduğunu beyan etmiştir,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davacı vekilince ve davalı vekilince Bilirkişi Ek Raporuna dair beyanlar sunulmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf konusunun tespiti: İcra takibinden dolayı davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, davalının söz konusu meblağı ödemiş olup olmadığı, hak düşürücü süreye riayet edilip edilmediği, alacağın likit olup olmadığı, davacı alacaklı ise bunun miktarı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Davacının davalı bankanın … Şubesinin … nolu hesabının sahibi iken 30.09.2006 tarihinde iki ayrı işlem ile dava dışı … isminde bir şahsa, kendi bilgi ve rızası dışında söz konusu hesabından toplamda 4.770,00-TL’nin, adı geçen dava dışı şahsın … şubesindeki hesaba havale edildiği, davalı banka aleyhine … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 4.770,00-TL’nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsilinin talep edildiği, … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 19.10.2015 tarihli ve … E., … K. Sayılı Karar ile “…davanın kabulüne, 4.770,00-TL’nin işlem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (taleple bağlı kalınarak) davalıdan alınarak davacıya verilmesine…” dair karar verildiği, bu Mahkeme ilamının … 13. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra dosyası ile icra takibine başlandığı, icra takibinin … 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen kararın icra takibine konu edildiği ve davalı banka tarafından ödenmiş olduğu, davacının … 13. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasından davalı banka aleyhine, evvelce fazlaya dair taleplerini saklı tutmasından dolayı bu kerre de, aynı olaydan ticari faiz talep ettiği, bu hususta icra takibine başlanıldığı, icra takibine süresinde davalı banka tarafından itiraz edilmiş olunduğundan, iş bu itirazın iptali davasının ikame edildiği, her ne kadar davacı vekilinin … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılırken fazlaya dair talepleri saklı olarak yasal faize hükmedilmesinin talep edildiği, ancak … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce hüküm kısmında “taleple bağlı kalınarak” hüküm verildiği görülmüştür.
Yargıtay 4üncü Hukuk Dairesi’nce verilen 29.04.2004 tarihli, 2003/16105 E, 2004/5732 K. Sayılı kararında; dava dilekçesinde faiz talebinin unutulması halinde, başka bir davada, bu unutulan faizin, değerinin belirlenip harcının yatırılmasının suretiyle yeni bir davada talep edilebileceğinin belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 26.10.2000 tarihli ve 2000/8264 E., 2000/8197 K. Sayılı kararında; alacak davasında faiz talep edilmemiş olması halinde, faiz alacağının ayrı bir dava ile istenmesine engel oluşturmadığının belirtilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce verilen 31.03.2005 tarihli ve 2004/5996 E., 2005/3051 K. Sayılı kararında; Dava açılırken faiz isteminde bulunulmaması halinde, yargılama sırasında yapılan faiz isteminin ya ıslah yoluyla yapılabileceği ya da ek dava açılarak faiz isteminde bulunulması gerektiği belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen 06.02.2008 tarihli ve 2008/9-20 E, 2008/105 K sayılı karar ile; açılan bir davada faiz isteği hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiş olması halinde, hükmü temyiz etmeyen davacının sonradan faiz istemiyle dava açmasına engel bir durumun olmadığının belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nca verilen 20.12.2002 tarihli ve 2002/10-1091 E., 2002/1089 K. Sayılı kararda; dava dilekçesinde faiz istenmesine rağmen, Mahkemece bu hususta bir karar verilmemiş olması karşısında, ana para tahsil edilmiş olsa dahi, ayrı bir dava ile istene faiz alacağına ilişkin davanın kabulünün gerekli olduğunun belirtilmiştir.
Davacı tarafın … 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında dava ikame ederken faizin niteliği olarak ticari faiz yerine yasal faiz talep etmiş olduğu, Bilirkişi Raporunun kendisine tebliğinden sonra ıslah ile yasal faiz talebini ticari faiz olarak değiştirme yolu bulunmasına rağmen bu ıslahı yapmadığı, ve böylelikle kararın Yargıtay aşamasından geçilerek kesinleştiği, fazlaya dair hakların saklı kalması, talep edilenin niteliğini değiştirme hakkı vermediği, davacının talebinin yasal faiz olarak kesinleştiği Yukarıda değinilen emsal Yargıtay Kararlarında da asıl dava devam ederken ıslah ile talebin değiştirilebileceği ya da faiz talep edilmemiş ise faiz talep edilebileceğinin belirtildiği, ancak davacının yasal faiz hükmedildikten sonra ilam olmaksızın kendince ticari faizi de davalıdan talep ediyor olmasının emsal kararlarda yer bulmadığından davacının davasının reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Kanununca alınması gerekli 59,30-TL harcın peşin olarak yatırılan 54,40 TL harçtan eksik yatırılan 4,90-TL nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekil ile temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince nispi 4.080,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı Kesin olarak verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır