Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/26 E. 2023/25 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/26 Esas
KARAR NO : 2023/25

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ‘… ” adresinde bulunan akaryakıt istasyonunun işleticiliği hususunda 22.10.2015 tarihli ve3 yıl (12.12.2018 tarihine kadar) geçerli Bayilik Sözleşmesi akdedildiğini, Bayilik Sözleşmesi ve davalı ile imzalanan Ürün Alım Taahhütnamesine göre davalının,”…birinci yıldan başlamak ve anılan anlaşmaların yürürlüğü süresince geçerli olmak üzere yıllık asgari 200 ton otogaz ürününü münhasıran … AŞ.’den veya (grup şirketi) … A.Ş.’nin yazılı olarak göstereceği ikmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt ettiğini, satın alma taahhüdünün her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin olarak yerine getirilmediği takdirde, anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına 80 USD tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satıs kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyetini ödemeyi kabul ettiğini, davalının müvekkilinden yılda en az 200 ton LPG almayı, eksik aldığı ton başına ise 80 USD (karşılığı TL) cezai şart ödemeyi üstlendiğini, 22.10.2015 ile 12.12.2018 tarihleri arasında yürürlükte kalan Bayilik Sözleşmesi süresi sonunda kendiliğinden sona erdiğini ve yenilenmediğini ancak davalının Sözleşmenin yürürlükte kaldığı sürece eksik ürün alarak cezai şartın muaccel hale getirdiğini, davalının Ürün Alım Taahhütnamesi’ne aykırı olarak 138,524 ton (138 ton 524 kg) eksik ürün aldığını ve eksik alınan ürünlerin ton başına cezai şart tutarı olan 80 USD ile çarpıldığında davalının toplam cezai şart borcunun 11.081.92 USD olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik otogaz alım taahhüdüne aykırılıktan doğan 4.000 TL cezai şart alacaklarının sözleşmesel/ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yargılama masrafları ile avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; Müvekkili şirketin yüklendiği ürün alım taahhüdünün gerçekleşmemesi halinde bile 19.Hukuk Dairesi Esas: 2016/17244 Karar: 2018 / 1752 Karar Tarihi: 03.04.2018 karada da ürün satımı nedeni ile davalıya herhangi bir ihtarının bulunmadığını ve bu duruma rağmen davalı ile bayilik ilişkisini sürdürdüğünü, bu durumun, sözleşmesinin …. maddesindeki tonaj taahhüdü ve cezai şart hükümlerinin uygulanmasından zımnen vazgeçtiği anlamını taşıdığını ve bu yönde davalıya güven telkin ettiği” anlamına geleceği hakkında hükmün bulunduğunu, davacının, sözleşmenin devamında ve en geç her bilanço yılı sonunda taahhütlerin gerçekleşmediği yönünde ihtaratta bulunmasının, sözleşmeye uyulmaması halinde ise sözleşmeyi feshetmesi ve/veya ürün vermeyi kesmesi gerektiğini ancak bunu yapmayarak sözleşmenin mevcut hali ile devamına dair müvekkiline güven vererek ürün vermeye devam ettiğini, “Standari Bayilik Sözleşmesi hükmüne göre sözleşmeye aykırılık halinde davacının , sözleşmeyi feshetmek ve yaptırımları bayiye uygulamak hakkına veya hem bunları uygulayıp hem de Bayiden akdin ifasına devam edilmesini talep etmeye yetkilidir… denildiğini söz konusu ihtarnamelerin incelemesinde davacının sözleşmeye de uygun davranmadığını ve taleplerinde haksız olduğunun anlaşılacağını, davacının tüm talep haklarının zamanda zamanaşımına uğradığını, davanın usülden ve esastan reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmistir.
Mahkememizce tarafların bildirdiği deliller toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, bayilik sözleşmesinden kaynaklı cezai şart istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında imza edilen 22/10/2015 tarihli Bayilik Sözleşmesinde belirtilen edimlerin gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, davacının davalıdan cezai şart talep edebilmesi için gerekli şartların oluşup oluşmadığı ve var ise miktarı, alacağın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı hususunda toplanmaktadır.
Dava konusu alacak isteminin taraflar arasındaki sözleşme ilişkisine dayandığı ve sözleşmenin tarihi nazara alındığında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dava tarihi itibariyle dolmadığı, bu yöndeki davalı itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin 21/10/2020 tarihli ara kararı gereğince davalı şirketin 2015-2018 yıllarına ait ticari defterlerinin mali müşavir bilirkişi marifeti ile inclenerek dosya kapsamına göre rapor alınması için davalının adresinin bulunduğu yer olan … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak dosyamız bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 15/02/2021 tarihli raporda özetle; “Dosya kapsamına göre davalı …Tic. Ltd. Şirketinin tarafıma ibraz edilen 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait yevmiye defterinin usulüne uygun tutulduğu, 2015 yılı ticari defterlerinin dosyaya sunulmadığı, yasal defter kayıtlarına göre; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı (davalının davacıdan aldığı LPG karşılığı) davacı …Ş.’ye borcunun bulunmadığı, Taraflar arasındaki çekişme konusu edilen eksik LPG alımına ilişkin dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı ve mahkemenin de bu yönde bir hesaplama talebi bulunmadığından bu yönde herhangi bir hesaplama yoluna gidilmediği” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Talimat Mahkemesi vasıtasıyla davalı defterlerinin incelenmesinin ardından Mahkememizin 27/04/2021 tarihli ara kararı gereğince, davacı tarafın da defterlerinin incelenmesi suretiyle rapor düzenlenmek üzere dosyamız mali müşavir, akit uzmanı ve sektör uzmanı bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 20/09/2022 tarihli raporda özetle;
“Taraflar arasında 22.10.2015 – tarihli “Standart Otogaz – Bayilik Sözleşmesi” akdedilmiştir. Sözleşmenin taraflar arasındaki somut uyuşmazlık bakımından önem arz eden hükümleri şu şekildir:
…, …, … Mahallesi … Caddesi No:… olan … (sözleşmede kısaca … diye anılacaktır) ile ticari ikametgahı “…” olan, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ndel … sici! numarası ve … Vergi Dairesi’nde … vergi sicil numarası ile kayıtlı bulunan … (sözleşmede kısaca BAYİ diye anılacaktır) arasında aşağıdaki hüküm ve şartlarla bir BAYİLİK SÖZLEŞMESİ akdedilmiştir.
SÖZLEŞMENİN KONUSU:
BAYİ, “…” adresinde ve “… İli, … İlçesi, … (…) Köyü, 210 parsel” gayrimenkul üzerinde kurulu otogaz satış ve servis istasyonunda, sadece LPG ile çalışan kara nakil vasıtalarına, münhasıran …’dan veya …’ın belirleyeceği yerden satın alacağı LPG (likit petrol gazı)’mı evsafını değiştirmeden satmayı, bulundurmayı. teşhir etmeyi, reklamını yapmayı ve başka şahıs veya şirketin LPG’ını hiçbir şekilde satmamayı, bulundurmamayı, teşhir etmemeyi, reklamını yapmamayı kayıl ve taahhüt etmiştir.
ÜRÜN ALIM TAAHHÜTNAMESİ
“…” adresinde ve “… IlI, … İlçesi, … (…) Köyü, 210 parsel” sayıda kayıtlı gayrimenkul üzerinde kurulu otogaz satış ve servis istasyonunda otogaz satış faaliyetinde bulunmak üzere … A.ş. İle akdettiğimiz “Bayilik Anlaşması” ve eki niteliğindeki diğer anlaşmalar çerçevesinde, anılan anlaşmalarda Akpetgaz tarafından gerçekleştirilen yatırım ile sair ticari şartlar çerçevesinde;
Birinci yıldan başlamak ve anılan anlaşmaların yürürlüğü silresince geçerli olmak üzere, yıllık asgari 200 (ikiyüz) ton otogaz ürününü (kısaca “Ürün” veya ““Ürünler” olarak anılacaktır), münhasıran … daz A.Ş.’den veya … A.Ş.’nin yazılı olarak göstereceği İkmal kaynaklarından satın almayı kabul ve taahhüt ederiz.
Yukarıda beyan ettiğimiz satın alma taahhüdümüzü her bir yıllık anlaşma dönemine ilişkin olarak yerine getiremediğimiz takdirde,
(a) anlaşma silresinin hilamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kaları miktar üzerinden ton başına 80-USD (seksenAmerikanDoları) tutarımın ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kar mahrumiyetini ödemeyi,
(b) işbu Taahhütname’ye aykırılığın münakit Anlaşmaların da ihlali olarak değerlendirilebileceğini,
(c) sözkonusu kar mahrumiyeti miktarının, … A.Ş. tarafından her bir yıllık anlaşma döneminin hitamında veya bizzat belirleyeceği dönemlerde anlaşmanın ifasıyla birlikte birlikte talep edilebileceğini veya,
(d) Anlaşmanın hitamında veya anlaşmanın her ne sebeple olursa olsun sona ermesini müteakip …A.Ş. tarafından aynı ticari bölgede yeni bir bayilik tesis edilip edilmeyeceğine bakılmaksızın talep edilehileceğini,
(e) bu ahvalde işbu taahhüdümüzün ve kar mahrumiyeti miktarının, anlaşmalarda öngörülen cezai şart miktarına hiçbir şekilde mahsup edilmeyeceğini, haklı nedenle feshi halinde cezai şarta ilaveten talep edilebileceğini,
(g) …A.Ş.’nin anılan kar mahrumiyeti tutarını mutabakatımız dâhilinde anlaşma süresi sonunda toplam olarak talep etmesine muvafakat ettiğimizi,…” hükümleri bulunmaktadır.
DAVACI …Ş. NİN DAVALIYA SATTTIĞI ÜRÜNLERİN KG/TON MİKTARLARI:
Davacı bilgisayar kayıtlarında yapılan inceleme de davacının davalıya sattığı ürünlerin kg olarak tespiti yapılmıştır. (Hesap yapılan cari exstre dosyaya ek olarak iliştirilmiştir.)
22.10.2015-21.10,2016 Arası Satışlar 152.472 Ton.
22,10.2016-21.10.2017 Arası Satışlar 160.299 Ton
22.10.2017-30.10.2018 Arası Satışlar 194.453 Ton
Toplam 507.224 Ton ÜRÜN salın alınmıştır.
Davalı şirket 3 yıl için 600 ton ürün alım taahhüdünde bulunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşme kendiliğinden fesih olmuş ve üç yıl sonunda davalı, davacıdan 92.776 KG/TON eksik ürün almıştır.
Taraflar arasındaki ürün alım taahhütnamesi gereği eksik ürünler için ton başına 80 USD cezai şart ödeneceği öngörülmüştür.
92.776 x 80 USD- 7.422,08 USD cezai şart hesaplanmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile şimdilik 4.000 TL cezai şart alacağını sözleşme/ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline talep etmektedir.
Davacı ve davalı taraf iddia ve savunma dilekçelerinde her ne kadar ihtarnamelerden bahsetmekte iseler de dosyada sözleşme leshi, cezai şart talebi vs. gibi hiç bir ihtarname bulunmamaktadır.
Davacı taraf her ne kadar sözleşmede USD para birimi ile davasını ikame etmiş ise de dava dilekçesinde davalıdan şimdilik 4.000 TL talep etmiş ve bu talebi ticari faizi ile birlikte tahsilini istediğinden mali bilirkişi olarak davacının somut davamızda talebi USD karşılığı Türk Lirası olarak değerlendirilmiştir.
Bu durumda sayın mahkemenin davacının cezai şart tazminat alacağı yönünde karar ittihazı halinde de dava tarihi ile | USD = 7.7085 TL
7.422,08 USD X 7.7085 = 57.213,11 TL Cezai şart hesaplanmış olmasına karşın davacı talebi 4.000 TL olduğundan,
4.000 TL alacağa dava tarihinden ilibaren 3095 sayılı yasa gereği yıllık %13,75 oranından başlayacak değişen oranlarda faiz uygulanması gerekecektir.
V. HUKUKİ DEĞERLENDİRME
1. Davacının iddiası, satın alma taahhüdünün yerine getirilmemesi nedeniyle oluşan cezai şart tazminalının tespit ve tahsiline ilişkindir. Yukarıda yer alan sözleşme hükümleri dikkate alındığında, davalının sözleşme süresi boyunca yıllık asgari 200 (ikiyüz) ton ürün almayı, eksik kalan miktar üzerinden ton başına 80-USD ödemeyi taahhüt ettiği görülmektedir. Satın alma taahhütüne uyulmaması halinde kararlaştırılan cezai şart bedelinin ödenmesi gerektiği açıktır. Davalı taralından, her yıl cezai şart tazminatının saklı tutulduğuna ilişkin ihtarın yapılmadığı bu bakımdan cezai şart lazminatından zımni olarak feragat edilmiş olunduğunun kabul edilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. Ancak taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde. sözleşmede açıkça ”… anlaşma süresinin hitamında ve/veya her bir yıllık anlaşma süresinin sonunda hesaplanacak eksik kalan miktar üzerinden ton başına BO-USD (seksenAmerikanDoları) tutarının ödeme gününde uygulanmakta olan Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığında kur mahrumiyetini ödemeyi, …A.Ş.’nin anılan kar mahrumiyeti tuturını mutabakatımız dâhilinde anlaşmma süresi sonunda toplam olarak talep etmesine muvafakat ettiğimizi,…” hükümleri bulunmaktadır. Dolayısıya davalının anılan iddiası yerinde değildir. Bu bakımdan, mali inceleme bölümünde hesaplanan cezai şart tazminatının dayacıya ödenmesi gerektiği kanaatindeyiz.
2, Davalının diğer bir iddiası da, davacımın talebinin TBK. m. 147 hükmü kapsamında beş yıllık zamanaşıma tabi olduğu ve bu sürenin de sona erdiği yönündedir. Ancak anılan hüküm incelendiğinde, bayilik sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacakların madde kapsamında yer almadığı görülmektedir. Dolayısıyla davalının zamanaşımına ilişkin iddiası da yerinde olmamaktadır.
VI. SONUÇ
Yukarıda ayrıntılarıyla arzettiğimiz nedenlerden dolayı bilirkişi kurulumuz,
a)Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının satın alma taahhüdünü yerine getirmediği, bu bakımdan kararlaştırılan cezai şart tazminatı ödemekle yükümlü olduğu,
b)Davacının talebinin on yıllık genel zamanışımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin de geçmediği,
c)Davacının talep edebileceği cezai şart tazminatı miklarının 7.422,08 USD karşılığı 57.213,11 TL olarak hesaplandığı” yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Mahkememizin 02/11/2021 tarihli ara kararı gereğince talep edilen cezai şart isteminin davalının ekonomik yönden mahvına sebebiyet verip vermeyeceği, tenkisi gerekiyorsa tenkis miktarı da tespit edilmek sureti ile tarafların itirazlarını karşılar şekilde ek rapor tanzimi için dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 11/02/2022 tarihli raporda özetle;
“d)Taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalının satın alma taahhüdünü yerine getirmediği, bu bakımdan kararlaştırılan cezai şart tazminatı ödemekle yükümlü olduğu,
e)Davacının talebinin on yıllık genel zamanışımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin de geçmediği,
f)Taraflar arasındaki sözleşmenin genel işlem koşullarına aykırı olmadığı, geçerli bir sözleşme olduğu,
g)Davacının talep edebileceği cezai şart tazminatı miklarının 9.662,08 USD x 7.7085=74.480,15-TL olarak hesaplandığı,
h)Hesaplanan bu cezai şartın fahiş olmadığı” yönünde tespitlerde bulunulmuştur.
Bu doğrultuda eldeki davada bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; alınan kök ve ek raporların dosya kapsamına uygun, denetime elverişli şekilde düzenlendiği anlaşıldığından Mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, dosya kapsamından taraflar arasında 22/10/2015 tarihli bayilik sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede asgari alım taahhüdü düzenlenmiş olmasına rağmen davalı tarafından eksik ürün alımı olduğunun sabit olduğu, bu kapsamda davacı tarafça davalıdan dava dilekçesi göz önünde bulundurularak toplam 4.000,00 TL eksik ürün alımından kaynaklanan cezai şart alacağı talep şartlarının oluştuğu, talep edilen cezai şart miktarı nazara alındığında fahiş olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulü ile taleple bağlı kalınarak toplam 4.000-TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 273,24 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭204,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 7,80-TL vekalet harcı, 2.750,00 TL bilirkişi ücreti, 209,00 TL tebligat posta gideri, 68,31-TL Peşin harç olmak üzere toplam 3.089,51-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 17/01/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı