Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/254 E. 2021/205 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/254 Esas
KARAR NO : 2021/205

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 03/12/2013
KARAR TARİHİ : 09/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalılardan …Ltd.Şti.nin maliki, diğer davalı …’ın ise sürücüsü olduğu … plakalı aracın 13.06.2013 tarihinde davacıların desteğinin içinde bulunduğu … plakalı araçla çarpışması neticesinde davacıların desteği …’ın hayatını kaybettiğini, davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu ve sürücü hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nde … E. sayılı dosya ile dava açıldığını, desteğin ev hanımı olduğunu, davalı … Sigorta’nın …plakalı aracın hem trafik hem de kasko sigortacısı olduğunu, bu nedenle davalı şirketin hem … plakalı aracın kusurundan hem de … plakalı aracın kusurundan sorumlu olduğunu, davacıların desteğin ölümü nedeniyle maddi ve manevi olarak destekten yoksun kaldıklarını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı eşi … için 1.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, Davacı kızı … için 1.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi, Davacı oğlu … için 25.000.-TL manevi, Davacı oğlu … için 25.000.-TL manevi, 2.000.-TL maddi, 50.000.-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 152.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; … Ağır Ceza Mahkemesi’nde … E. sayılı dosya ile açılan davada verilen kararda davalı sürücünün tali kusurlu bulunduğunu, davacıların desteğinin ev hanımı olduğunu ve çocuklarının da yetişkin olması nedeniyle davacılara kazanç anlamında bir desteğin söz konusu olmadığını, davacıların davalı şirkete ait aracın kasko sigorta poliçesi gereği … Sigorta Şirketinden tazminat aldıklarını, talep edilen manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, kazaya karışan aracın … adlı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava konusu kazaya karışan …plakalı aracın davalı şirket nezdinde 30.11.2012 – 2013 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu kaza nedeniyle davacılara 23.09.2013 tarihinde 83.612,48 TL ödeme yapıldığını, davacılar lehine hesaplanacak olan tazminattan davalı şirket tarafından ödenen tazminattan güncelleme yapılarak indirilmesi gerektiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen limitle sınırlı olduğunu, davalı şirketin ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz ile sorumlu olabileceğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
… Ağır Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının sureti getirtilip incelendiğinde; … C.Başsavcılığı’nın 29/07/2013 tarih ve …soruşturma, …esas ve 2…iddianame sayılı iddianamesiyle; şüpheli … hakkında maktüller …ve …’ın taksirle ölümüne neden olma ve mağdur … ‘ın taksirle yaralanmasına neden olma suçundan 5237 Sayılı TCK. nun 85/2,53,63 maddeleri uyarınca cezalandırılması talebiyle … Ağır Ceza Mahkemesi’ne kamu davası açıldığı, … Ağır Ceza Mahkemesi’nce yapılan yargılama sonucunda 20/11/2013 tarih ve … Esas, … karar sayılı kararı ile; sanık …’ın müsnet taksirle iki kişinin ölümüne, iki kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan eylemine uyan 5237 sayılı TCK nın 85/2 ,22/3,62/1 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına, sanığa verilen sonuç 4 yıl hapis cezasının TCK.nın 52/1-2 fıkrasına göre adli para cezasına çevrilmesine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizin 10/06/2014 tarihli ara kararı gereğince dosyanın kusur raporu alınması için dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, 15/09/2014 tarihli İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda özetle; Sürücü …’ ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, Sürücü …’ ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 10/11/2014 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere aktüer ve sigortacı bilirkişilere tevdi olunmuş, aktüer bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/12/2014 havale tarihli raporda özetle; 1. Davacı eş … 23.02.1960 doğum tarihi itibariyle yaklaşık 55 yaşında olup, evlendiğine dair dosyada bir bilgi yoktur. Cinsiyeti, yaşı, çocukların yaşı, sayısı, vs. faktörler düşünüldüğünde yeniden evlenme olasılığı % 0 kabul edilmektedir. Dolayısıyla tazminattan bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. 2. Sayın Mahkeme tarafından yaptırılan kusur incelemesi neticesinde ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15.09.2014 tr. 7060 nolu rapora göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 30, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın ise % 70 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. 3. Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 23.09.2013 tarihinde davacılara toplam 83.612,48 TL tazminat ödendiği dosya içerisindeki …bank’a ait dekontlardan anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde her bir davacıya ne kadar ödeme yapıldığına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacılara ödenen 83.612,48 TL tazminat, tarafımdan hesaplanan tazminat tutarlarının toplamından mahsup edilecektir. Ayrıca Yargıtay içtihatları gereğince; sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabının yapıldığı günden önce alan davacılar, bu paranın tazminat hesabının yapıldığı güne kadar işleyen yasal faizi kadar kazanım sağlamış olacağı için, “zarar ve yararın denkleştirilmesi” ilkesi gereğince sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizinin belirlenmesi amacıyla sigorta ödemesinin güncelleştirilip hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir. Buna göre 23.09.2013 ödeme tarihinden itibaren tazminata ilişkin raporu hazırladığım 02.12.2014 tr.ne kadar işlemiş yasal faiz tutarı şu şekildedir ;23.09.2013-02.12.2014, % 9, 435 gün= 8.968,52 TL., Davacılara ödenen 83.612,48 TL tazminat ile 8.968,52 TL işlemiş yasal faizin toplamı olan 92.581,00 TL hesaplanan tazminattan mahsup edilecektir. 3. Buna göre davalı yanın kusuru oranında davacıların nihai ve gerçek maddi zararları aşağıda yazılı olduğu gibidir : … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 30 kusur oranına göre davalıların sorumlu olduğu tutar ;Eş … için : ( 88.629,00 X 0,30) = 26.589,00 TL,Kızı … için : ( 19.711,00 X 0,30)= 5.913,00 TL , 32.502,00 TL … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın ise % 70 kusur oranına göre davalı … Sigorta A.Ş.nin sorumlu olduğu tutar ; Eş … için : ( 88.629,00 X 0,70) = 62.040,00 TL.,Kızı … için : ( 19.711,00X0,70)=13.798,00TL., 75.838,00 TL. 4. … ve … plakalı her iki aracın da ZMMS poliçesi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmıştır. Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin hangi aracın ZMMS poliçesinden dolayı yapıldığı ve hangi davacıya ne kadar ödeme yapıldığı dosya içerisindeki mevcut evraklardan tespit edilemediğinden, bu aşamada güncellenmiş tazminat hesaplanan tazminatlardan mahsup edilememiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından bu bilgi ve belgeler dosyaya sunulduğunda davacıların nihai maddi zararı hususunda ek rapor düzenlenecektir. 5. Manevi tazminat talepleri yönünden takdir Mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı tarafa HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 10/03/2015 tarihli ara kararımız ile dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen raporda özetle; 1.Davacı eş … 23.02.1960 doğum tarihi itibariyle yaklaşık 55 yaşında olup, evlendiğine dair dosyada bir bilgi yoktur. Cinsiyeti, yaşı, çocukların yaşı, sayısı, vs. faktörler düşünüldüğünde yeniden evlenme olasılığı % 0 kabul edilmektedir. Dolayısıyla tazminattan bu hususta bir indirim yapılmayacaktır. 2. Sayın Mahkeme tarafından yaptırılan kusur incelemesi neticesinde ATK Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 15.09.2014 tr. 7060 nolu rapora göre dava konusu kazanın meydana gelmesinde … plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 30, … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın ise % 70 oranında kusurlu oldukları tespit edilmiştir. 3. Davalı … Sigorta A.Ş. tarafından 23.09.2013 tarihinde davacılara toplam 83.612,48 TL tazminat ödendiği dosya içerisindeki …bank’a ait dekontlardan anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde her bir davacıya ne kadar ödeme yapıldığına ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Bu nedenle davacılara ödenen 83.612,48 TL tazminat, tarafımdan hesaplanan tazminat tutarlarının toplamından mahsup edilecektir. Ayrıca Yargıtay içtihatları gereğince; sigorta şirketi tarafından yapılan ödemeyi tazminat hesabının yapıldığı günden önce alan davacılar, bu paranın tazminat hesabının yapıldığı güne kadar işleyen yasal faizi kadar kazanım sağlamış olacağı için, “zarar ve yararın denkleştirilmesi” ilkesi gereğince sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tazminat hesabının yapıldığı güne kadar geçen süreye ilişkin yasal faizinin belirlenmesi amacıyla sigorta ödemesinin güncelleştirilip hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmektedir. Buna göre 23.09.2013 ödeme tarihinden itibaren tazminata ilişkin raporu hazırladığım 30.03.2015 tr.ne kadar işlemiş yasal faiz tutarı şu şekildedir ;23.09.2013,30.03.2015,% 9, 553 gün =11.401,52 TL. Her ne kadar kök raporda … ve … plakalı her iki aracın da ZMMS poliçesi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı ve davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin hangi aracın ZMMS poliçesinden dolayı yapıldığı ve hangi davacıya ne kadar ödeme yapıldığı dosya içerisindeki mevcut evraklardan tespit edilemediğinden, bu aşamada güncellenmiş tazminat hesaplanan tazminatlardan mahsup edilemeyeceği, davalı sigorta şirketi tarafından bu bilgi ve belgeler dosyaya sunulduğunda davacıların nihai maddi zararı hususunda ek rapor düzenleneceği belirtilmiş ise de kök rapordan sonra söz konusu bilgi ve belgeler dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere … Sigorta A.Ş.tarafından davacılara ödenen 83.612,48 TL tazminat ile 11.401,52 TL işlemiş yasal faizin toplamı olan 92.581,00 TL, tarafımdan hesaplanan tazminatın toplamından mahsup edilecektir. 3. Buna göre davalı yanın kusuru oranında davacıların nihai ve gerçek maddi zararları aşağıda yazılı olduğu gibidir :… plakalı aracın sürücüsü davalı …’ın % 30 kusur oranına göre davalıların sorumlu olduğu tutar ;Eş … için : ( 98.477,00 X 0,30)= 29.543,00 TL,Kızı … için : ( 21.712,00 X 0,30)= 6.154,00 TL , 35.697,00 TL … plakalı aracın sürücüsü dava dışı …’ın ise % 70 kusur oranına göre davalı …Sigorta A.Ş.nin sorumlu olduğu tutar ;Eş … için: ( 98.477,00 X 0,70) = 68.934,00 TL Kızı … için: ( 21.712,00 X 0,70) = 15.198,00 TL 84.132,00 TL 4. … ve …plakalı her iki aracın da ZMMS poliçesi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılmış olup buna göre her iki aracın sürücüsünün kusurundan doğan davacıların toplam maddi zararı 35.697 + 84.132 = 119.829.-TL’dir. Davacılara … Sigorta A.Ş. tarafından ödenen güncellenmiş tazminat tutarı 92.581.-TL, bu tutardan mahsup edildiğinde davacıların nihai maddi zararı;119.829,00 TL – 92.581,00 = 27.248,00 TL’dir.5. Manevi tazminat talepleri yönünden takdir Mahkemeye aittir.Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının irdelenmesi:1- Davalı … ve … vekili itiraz dilekçesinde davacı eşin evlenme olasılığının % 0 olarak belirtilmesinin hatalı olduğunu beyanla rapora itiraz etmiştir. Kök raporda da belirtildiği üzere davacı eşin evlenme olasılığı belirlenirken cinsiyeti, yaşı, çocukların yaşı, sayısı, vs. faktörlerin yanında Yargıtay görüşü gereğince AYİM tablosu esas alınarak bu oran belirlenmiştir. AYİM tablosuna göre 51- 55 yaş aralığı erkeklerin evlenme olasılığı % 2 olarak kabul edilmiş olup, 18 yaşından küçük her çocuk için % 5 oranında indirim yapılacağı belirtilmiştir. Bu verilere davacı eşin evlenme olasılığı % 0 olup, bu husustaki görüşümü yineliyorum. 2- Davalı vekili itiraz dilekçesinde davacı eş İbrahim için yapılan hesaplamalarda desteğin kazancının tamamının sağ kalan eşe ödeneceği varsayılarak raporun tanzim edildiğini ancak desteğin kızı …’ye de pay ayrılması gerektiğini beyanla rapora itiraz etmiştir. Kök raporda Destek … ölmeyip yaşamış olsa idi elde edeceği kazancının % 70’ini eşi ve çocukları için kullanacağı, ancak …’nin kız çocuklarının 22 yaşına kadar destekten yararlanacağı görüşüne istinaden 30.06.2022 tarihinden sonra annesinin destekten yararlanamayacağı, bu durumda desteğin sadece eşine destek olacağı gözetilerek, 30.06.2022 tarihinden sonraki dönemde kazancının eşi ile yarı yarıya kullanacağı kabul edilmiş olup, bu nedenle kazancın % 70’i üzerinden hareket edilmeyip, % 100’ü üzerinden hareketle davacı eşinin destek payının % 50 olduğu kabul edilmiştir. Yani davalı vekilinin iddia ettiği gibi davacı …’ya pay ayrılmaması gibi bir durum söz konusu değildir. …’nin destek süresi bitimi olan 30.06.2022 tarihine kadar destek payı ayrıldığı yukarıda hesaplamalara açıkça görülmektedir.3- Davalı vekili, desteğin ölüm tarihinde ev hanımı olması karşısında sanki geliri varmış gibi hesaplama yapılmasının imkan dahilinde olmadığını beyanla rapora itiraz etmiştir. Yargıtay görüşü gereğince bir kişinin ölmeseydi çalışabileceği ve kazancının minimum asgari ücret düzeyinde olabileceği hususu gözetilerek hesaplamalar yapılmıştır. Bu husustaki görüşümü yineliyorum. Davalı vekili davacılara 23.09.2013 tarihinde ödenen 83.612,48 TL tazminatın güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini beyanla rapora itiraz etmiştir. Kök raporda … ve …plakalı her iki aracın da ZMMS poliçesi davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapıldığı ve davalı sigorta şirketi tarafından davacılara yapılan ödemenin hangi aracın ZMMS poliçesinden dolayı yapıldığı ve hangi davacıya ne kadar ödeme yapıldığı dosya içerisindeki mevcut evraklardan tespit edilemediğinden, bu aşamada güncellenmiş tazminat hesaplanan tazminatlardan mahsup edilemeyeceği, davalı sigorta şirketi tarafından bu bilgi ve belgeler dosyaya sunulduğunda davacıların nihai maddi zararı hususunda ek rapor düzenleneceği belirtilmiş ise de kök rapordan sonra söz konusu bilgi ve belgeler dosyaya sunulmamıştır. Bu nedenle takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere … Sigorta A.Ş.tarafından davacılara ödenen 83.612,48 TL tazminat ile 11.401,52 TL işlemiş yasal faizin toplamı olan 92.581,00 TL, tarafımdan hesaplanan tazminatın toplamından mahsup edildiği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Mahkememizin 15/12/2015 tarihli ara kararımız gereğince dosya 08/09/2015 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı gereğince aktüer ve sigorta bilirkişisinden rapor alınmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 01/06/2016 teslim tarihli raporda özetle; 1-) Davalı sigorta şirketinin Temerrüt Tarihine ilişkin değerlendirme yapılamadığı, 2-) hatır taşımasına ilişkin değerlendirme mahkemenin takdirinde olduğu, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazlarının irdelenmesi: davalı …ve … vekili 15.03.2016 evrak kayıt tarihli itiraz dilekçesinde davacı eşin sağ kalan destek süresi hesap edilirken evlenme şansının ,mutlaka irdelenmesi, sosyal ve ekonomik durumunun dikkate alınması gerektiğini beyanla rapora itiraz etmiştir. Tarafımdan hazırlanan raporda Yargıtay İçtihatlarında belirtilen esaslar ve esas alınan tablolar dikkate alınarak hesaplamalar yapılmıştır. Davacı eşin evlenme olasılığı hesap edilirken AYİM tablosundaki oranlar esas alınmış olup, davacının 18 yaşından küçük çocuğunun bulunması nedeniyle evlenme olasılığından % 5 oranında indirim yapıldığında evlenme ihtimalinin bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Bu sonuca varmak için tarafımdan kanaat kullanılması söz konusu olmayıp tamamen tablolar üzerinden hareket edilmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde davacı eşe ölenin bilinen dönem kazancının tamamının ayrılarak hesaplama yapıldığını, kızı … yönünden de pay ayrılması gerektiğini beyanla rapora itiraz etmiştir: Öncelikle davalılar vekilinin bu sonuca nasıl varabildiğini anlayamamakla birlikte, hesaplamalarda da görüleceği üzere bilinen dönem kazancı hesaplanırken desteğin kazancının % 30’unu kendisine ayıracağı kabul edilmiş olup, % 70 kazanç üzerinden hareket edilerek % 30 kızı …’ye, % 70 davacı eşe pay ayrılmıştır. Yani davacı eşe kazancın tamamının ayrılması gibi bir durum söz konusu değildir. Davalı vekili desteğin ev hanımı olması nedeniyle davacılara ekonomik destek sağlamasının imkan dahilinde olmadığını beyanla rapora itiraz etmiştir. Dava konusu olayda desteğin ev hanımı olması, davacıların yaşama alanlarının tüm düzeninin destek tarafından sağlandığı, desteğin ölümü ile davacıların bu husustan yoksun kalmış olmaları ve Yargıtay İçtihatları gereğince ev hanımı olmanın destek olarak kabul edileceği yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizin 04/10/2016 tarihli ara kararı gereğince dosya ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 29/11/2016 tarihli ek raporda özetle; 24/05/2016 tarihli raporu aynen tekrar ettiklerini belirtmişlerdir.
Davacı vekili uyaptan gönderdiği 27/12/2014 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Eş … için; 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebimizi hesaplanan tutarlardan sonra 4.016,52 TL arttırarak toplamda 5.016,52 TL olarak tahsiline , … için 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini hesaplanan tutarlardan sonra 18.711,00 TL arttırarak toplamda 19.711,00 TL olarak tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar vekilinin ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliğe çıktığı,tebliğ edilerek parçasının döndüğü görülmüştür.
Mahkememizin 13/10/2017 tarihli 2014/1128 Esas 2017/838 karar sayılı davanın kısmen kabul kısmen reddine dair kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin 17/02/2020 tarihli 2018/638 esas 2020/271 karar sayılı ilamı ile kaldırılmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti için alınan15/09/2014 tarihli İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen raporda özetle; Sürücü …’ ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu, Sürücü …’ ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu belirlenmiştir.
İstanbul BAM 9. HD’nin kaldırma ilamı doğrultusunda, davalı sigorta şirketinden yapmış olduğu ödemeye esas sigortaya başvuru belgeleri, sigorta tarafından yaptırılan tüm araştırma belgeleri ile ödemeye esas tüm evrak ve dökümanların gönderilmesi istenilmiş, ilgili evrakların sunulmasının ardından kaldırma ilamı doğrultusunda dosya kapsamında bulunan aktüerya raporlarını da irdeler şekilde rapor hazırlanması için dosyamız aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 27/01/2021 tarihli raporda özetle;
“13.06.2013 tarihinde meydana trafik kazasında davalıların müştereken ve müteselsilen %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre, …’ın vefatı nedeniyle;
a)Davacı Eş …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının= 6.500,70 TL,
b)Davacı Kızı …’ın destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının= 36.098,01 TL, olduğu,
c)Davalı sigorta şirketi tarafından davacılara dava açılmadan önce ödenen toplam 83.612,48 TL. ödeme, güncellenmeden dahi davacıların destek zararını karşıladığından, davacıların iş bu dava kapsamında talep edilebilir başkaca destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunmayacağı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı …’nin kaza tarihinde 18 yaşından küçük olduğu, velisinin davacı baba … olması nedeniyle sigorta tarafından … için yapılan ödemenin de babaya yapılmasının hayatın olağan akışına uygun olduğu, bu kapsamda 27/01/2021 tarihli aktüer raporunun dosya kapsamına uygun, hükme esas almaya elverişli nitelikte düzenlendiği görüldüğünden mahkememizce itibar edilebilir bulunduğu, buna göre yapılan ödemelerin davacı … ve … için olduğunun kabul edilmesi gerektiği, davalı sigorta şirketi tarafından davacılara dava açılmadan önce yapılan ödeme ile güncellenmeden dahi davacıların destek zararını karşıladığı, talep edilebilir başkaca destekten yoksun kalma nedeniyle maddi zararlarının bulunmadığı anlaşıldığından davacılar İbrahim ve …yönünden talep edilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın reddine karar vermek gerekmiş, rapora göre yapılan ödemenin hem %70-30 kusur durumuna hem de %100 kusur duruma isabet eden zararın üzerinde olduğu ve talep edilebilecek tazminat miktarı bulunmadığı tespit edildiğinden hatır taşıması ve müterafik kusur şartlarının oluşup oluşmadığı hususları tartışılmamıştır.
Manavi tazminat talebi konusunda yapılan değerlendirmede ise manevi tazminatın zenginleşme aracı olmamakla beraber, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesini amaçlandığı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 818 sayılı BK’nun 47. maddesindeki (6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesi) özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, davacıların manevi tazminat miktarı yönünden Mahkememizin 13/10/2017 tarihli kararına ilişkin istinaflarının bulunmadığı, davalılar lehine usuli kazanılmış hak doğduğu, kaldırma ilamında da bu hususta herhangi bir değerlendirme yapılmadığı nazara alınarak davacı eş … için 3.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL manevi tazminat miktarının hakkaniyete uygun olacağı değerlendirilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davacılar … ve … yönünden talep edilen destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın reddine,
2-Davacıların manevi tazminat taleplerine ilişkin davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davacı eş … için 3.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL, davacı çocuk … için 2.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 13/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan …ve … Ltd. Şti’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın peşin alınan 614,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 554,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
b)Davalılar kendilerini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL (AAÜT 3/2 Maddesi gereğince ) vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara verilmesine,
4-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 614,79 TL harcın davalılardan …ve … Ltd. Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacılar duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan … ve … Ltd. Şti ‘nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
c)Davalılar … ve … Ltd. Şti kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden (AAÜT 10/2 Maddesi gereğince ) hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-Davalılar … ve … Ltd. Şti tarafından yapılan 850,00 TL bilirkişi ücreti ve 50,50 TL tebliğ masrafı olmak üzere 900,50 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
6-Davalı … Sigorta A.Ş tarafından yapılan 100,00 TL yargılama giderinin davacılardan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
8-Davacılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 09/03/2021

Katip
(e-imza)

Hakim
(e-imza)