Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/242 E. 2023/175 K. 01.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/242 Esas
KARAR NO : 2023/175

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 08/05/2020
KARAR TARİHİ : 01/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ; Davalı/borçlu tarafından 29.06.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:… adresinde yapılan çalışma esnasında davalı tarafça gereken dikkat ve özenin gösterilmemiş olması sebebiyle müvekkili şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata hasar verildiğinin tespit edildiğini, meydana gelen tesis hasarı ve enerji kesintisinin müvekkili şirketin yüklenici şirketi tarafından giderildiğini, işbu hasarın onarımında sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik bedelleri gibi bedellerin zarar verenden tahsili amacıyla -KDV dahil- toplam 4.202,65-TL borcun davalı yana tahakkuk ettirildiğini, davalı/borçlu tarafından hasar bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine 4.202,65-TL hasar bedeli ile 144,04-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 4.346,69-TL’nin tahsili amacıyla … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takip yapıldığını ve borçluya ödeme emri gönderildiğini, davalının işbu takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu takibe yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı/borçlunun aleyhine hükmolunacak meblağın %20’ sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde müvekkili şirket tarafından çalışma yapıldığı belirtilmişse de bu hususun doğru olmadığını, müvekkili şirketin yeni tesis, bakım ve onarım hizmetlerini satın alma yoluyla …Ltd.Şti. ile yapmış olduğu sözleşme kapsamında karşıladığını, müvekkili şirketin bu kapsamda çalışan personeli bulunmadığını, zarar verdiği iddia olunan altyapı çalışmasının dava dışı …Ltd. Şti. tarafından yapıldığını, müvekkili şirketle diğer davalı …Şti arasında 27.12.2018 tarihli Bakım Onarım Sözleşmesi imzalanmış olup söz konusu sözleşmenin 33.maddesinde üçüncü şahıslara verilecek zarardan, işi yapan firmanın sorumlu olacağı açıkça düzenlendiğini, bu kapsamda müvekkili şirkete sorumluluk atfedilemeyeceğini, müvekkili şirketin sadece ihale makamı olduğunu ve denetim ve gözetim yükümlüğü bulunmadığının tespit edileceğini, müvekkili şirketin işi tamamen devretmiş olup denetim yükümlülüğü de bulunmadığı dikkate alındığında meydana gelen hasardan müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu bulunmadığını, davacının genel idare giderlerinden olan işçilik, montaj ve vasıta giderleri ile dağıtılamayan enerji bedelini isteyemeyeceği hususunun Yargıtay kararlarıyla kesinlik kazandığını, davacı tarafın dava dilekçesinde her ne kadar hasarın yüklenici firmaları tarafından giderildiği belirtilmişse de buna dair hiç bir delilin dosyaya sunulmadığını, davacı hesap belgelerinde yer alan Etüd Koordinasyon Bedeli ve Eşik Kesinti Süresi Aşımı bedelinin hukuksal bir dayanağı olmadığı için talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça fatura kesildiğine, KDV ödemesi yapıldığına dair bir belge sunulmamasına rağmen, hesaplamalarda % 18 KDV hesaplanmış olmasının da ayrı bir hukuksuzluk olduğunu, somut olayda davacının kusur durumunun da araştırılması gerektiğini, hasar verildiği iddia edilen tesislerin teknik şartnamelere ve mevzuata uygun olup olmadığının, kabloların uygun derinlikte olup olmadığının tespit edilmesi gerekirken tek taraflı tutanaklar üzerinden açılan huzurdaki davayı kabul etmediklerini, davacı tarafça dosyaya eklenen fotoğraflardan elektrik kablolarının olması gerekli derinlikte olmadığı net bir şekilde görüldüğünü, bu da hasarı ve zararı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın da müterafik kusuru bulunduğunu gösterdiğini, müvekkili şirketin davacıya kesinleşmiş bir borcu bulunmadığı gibi davacı tarafından da ihtarname gönderilmediğini, işbu nedenle müvekkili şirketin temerrüdü söz konusu olmayıp faizi ve faiz oranını da kabul etmediklerini, davacının icra inkar tazminat talebi haksız olup reddi gerektiğini beyan ederek daanın öncelikle husumetten reddine, mahkeme aksi düşüncedeyse itirazları doğrultusunda davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, hizmet alım sözleşmesi, hasar süreci bilgilendirme formu, hasar tespit tutanağı, hasar bedeli formu, fotoğraflar, tanık beyanları, İBBB Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü yazısı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalı tarafından 29.06.2019 tarihinde … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, … Caddesi, No:… adresinde yapılan kazı çalışması esnasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata verilen hasar ve enerji kesintisinin davacı şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olması karşısında rücuen davalıdan talep edilip edilemeyeceği, meydana gelen hasardan dolayı davalının kusurlu olup olmadığı, davalı kusurlu ise davacının hak ettiği hasar bedeli miktarı, husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
İlgili … 23. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine …adresinde meydana gelen hasar bedelinden kaynaklanan 4.202,65 TL asıl alacak, 144,04 TL faiz olmak üzere toplam 4.364,69 TL alacağın yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edildiği, davalı borçlunun yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi sunduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı cevap dilekçesinde ileri sürdüğü hususları ispat ile yükümlüdür.
Davacı tanığı…, “Bana gösterilen tutanak hasar tespit tutanağıdır, tarafımdan düzenlenerek imzalanmıştır, tutanak içeriği doğrudur, aynen tekrar ederim, hasar meydana geldiğinde orada olmamız zorunludur, üzerinden zaman geçtiği için dosyadaki tutanağı tam olarak hatırlamıyorum ama orada olmadan tutanak tutmamız mümkün değildir, hasar anında orada değildim, ancak hasardan sonra haber verilmesi üzerine gittik, tutanağı hasarın meydana geldiği yerde tuttuk, daha sonradan ofiste tutanak tutulması söz konusu değildir” demiştir.
Feri Müdahil tanığı … beyanında: kazı çalışması sırasında oradaydım, … tarafından bize verilen işleri, yani kazı çalışma işlerini yapıyorduk, bizim hattımıza paralel şekilde değil de, hattı kesecek tarzda iki tane kabloya denk geldik, kablolarda kopma olmadı, ancak zedelenme ve yaralanma oldu, zedelenen ve yaralanan kabloya ekleme yapılabilir, bu şekilde kablo kurtarılabilir, kablonun yerleştirilmesi usulüne uygun değildir, çekmiş olduğumuz fotoğraflarda bu bellidir, standartların dışında yerleştirilmişti, örneğin bir tanesi yüzeye çok yakındı, diğeri ise yüzeyden bir karış aşağıdaydı, normalde yüzeyden en az 60 – 80 cm aşağıda olması gerekir, Türk Telekom kabloları ise 40 cm den daha aşağıda olamaz, normalde en altta İskinin kanalı, daha sonra doğalgaz hattı, daha sonra elektrik hattı ve en üstte de haberleşme hattı olmalıdır, dolayısıyla her zaman … hattı en üstte olur, kablonun tespit edilmesini sağlayıcı herhangi bir uyarıcı şerit, tuğla ya da benzer bir materyal yoktu dolayısıyla farkedemedik, benim Bedaş ile herhangi bir husumetim yoktur” demiştir.
İnşaat Mühendisi … ve Elektrik Mühendisi …’den alınan 16/01/2023 tarihli bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
29.06.2019 tarihli … İşletme Müdürlüğü … AOB Birimi Dağıtım Tesislerine Verilen Hasar Tespit Tutanağı f incelendiğinde; Olayın 29.06.2019 tarihinde … adresinde meydana geldiği, arızanın 186 çağrı merkezi tarafından bildirildiği, hasar verenin … olduğu tespit edildiği, arızanın iş makinesi (JCB) ile verildiği, 4X16 mm2 kablonun hasara uğradığı belirtilmiştir.
…Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ nün ilgili yazısında özetle; “ Müdürlüğümüz Altyapı Bilgi Sistemleri kayıtlarında yaptığımız incelemeler neticesinde; … tarihinde … İlçesi, … Mahallesi, …Caddesi …. kapı sayılı adreste herhangi bir gerçek ve tüzel kişilere Altyapı Kazı Ruhsat izni verilmemiştir.” Hususları belirtilmiştir.
Davacı …A.Ş. (şirket) ile Hipar Adi Ortaklığı Ticari İşletmesi (yüklenici) arasında 22.02.2019 (başlangıç 01.03.2019) yılında imzalanan AG-YG Elektrik Dağıtım Tesislerinde Yeraltı Arıza Onarım İşlemleri, Arıza Çukuru Açılması Kapatılması, Asfalt Hariç Üst Kaplama Yapılması, Malzeme ve Hafriyatın Taşınması İşleri Hizmet Alım Sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır.
Kusur yönünden,
…Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü Ruhsat alma prosedürlerinde; “kazıyı yapacak ilgili kurum, gerçek ve tüzel kişiler tarafından idarelerine ait Altyapı Bilgi Sistemleri programına kazı yapılacak yerin güzergahı işaretlenerek, kazı metraj bilgilerini sisteme girer ve altyapı ruhsat formu hazırlanır ve ilgili kurumlardan görüş ve onayları alındıktan sonra Koordinasyon Müdürlüğüne ruhsat formu ile müracaatta bulunulur. Ruhsat onay işlemleri tamamlandıktan sonra kazı tarihi verilerek Altyapı Kazı Ruhsatı verilir.
…Yol Bakım ve Altyapı Koordinasyon Daire Başkanlığı Altyapı Koordinasyon Müdürlüğü’ nün ilgili yazısında, 29.06.2019 tarihinde … kapı sayılı adreste herhangi bir gerçek ve tüzel kişilere Altyapı Kazı Ruhsat izni verilmediği belirtilmiştir
Olayla ilgili olarak … görevlilerince düzenlenmiş, “Hasar Süreci Bilgilendirme Formu”, “Hasar Tespit Tutanağı” ve “Hasar Bedeli Formu” evraklarından ve tanık ifadelerinden; davaya konu hasarın 29.06.2019 tarihinde … adresinde meydana geldiği, davalı … A.Ş. yüklenicisi … Şti. çalışanları tarafından davaya konu adreste kazı çalışması yapıldığı ve kazı çalışması sırasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kabloya hasar verildiği anlaşılmıştır. Davacı tarafından düzenlenen tutanaklara istinaden Davalının, Altyapı Kazı Ruhsat izni almadan hasarın meydana geldiği alanda kazı çalışması yaptığı veya yaptırdığı, yapılan çalışmalarda davacıdan nezaretçi veya proje talep etmediği, bu durumun aksi yönünde dosya içerisinde somut bulgu ve belge tespit edilemediği hususları dikkate alındığında; İş sahibi davalı … A.Ş. ve yüklenicisi … Şti.’ nin meydana gelen hasardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 58.maddesi b bendi Kabloların Döşenmesi başlığı altında; “Yeraltına döşenecek kablolar, sokak ve alanlarda en az 80 cm derinliğe gömülmelidir. Bu yerlerin dışında en az 60 cm olmalıdır. Bu derinlik zorunlu durumlarda özel koruyucu önlemler alınarak 20 cm dolaylarında azaltılabilir.” hükümlerine yer verilmiştir. Ayrıca Elektrik Dağıtım Şebekeleri Enerji Kabloları Uygulama Usûl ve Esasları Bölüm2 Madde 2-Güzergahların ve Kanal Boyutlarının Tespiti ve Özellikleri başlığı altında b bendinde; “Standart kablo kanalının derinliği 80 cm. dip genişliği ise 40 cm, ağız genişliği 60 cm. olacaktır. Zorunlu durumlarda özel koruyucu önlemler alınarak kanal derinliği 20 cm dolayında azaltılabilir. Kanala döşenecek kabloların; Kanalla kablo arası ve kablo ile kablo arası mesafe 7’şer cm.den az olmayacak, kablo dış çapı 7 cm.den büyükse bu açıklıklar kablo dış çapı kadar olacak şekilde kanalın dip genişliği hesaplanacaktır. Bu açıklık boru kullanıldığında 1.5 kat, büz kullanıldığında 2 kat olacaktır. Bu nedenle boru ve büzler arasında bırakılması gereken mesafeler dikkate alınarak kanal genişliği tespit edilecektir.” ve ayını usul ve esaslar kapsamında madde-4 Kabloların Çekilmesi, Serilmesi ve Kanala Yerleştirilmesi başlığı altında;” Kanal tabanına yataklama malzemesi olarak işveren tarafından kabul edilmek kaydıyla 10 cm. kalınlığında ince kum (büyük taşlardan arındırılmış, tane büyüklüğü en fazla 3 mm olan) serilerek sıkıştırılacaktır. Deniz Kumu kullanılmayacaktır. Kablo serildikten sonra üzerine tekrar 10 cm. kalınlığında kum döşenecektir. Son kum tabakasının üzerine arada boşluk kalmayacak ve her iki yandan kabloyu 5 cm geçecek şekilde enine olmak şartıyla tuğla veya eşdeğeri beton blok dizilecektir. Tuğla veya beton bloğun 20 cm. üzerine kanal boyunca ikaz bandı serilecektir.” şeklinde ifadelere yer verilmiştir. Davacı taraf yeraltı enerji kabloları döşenirken yukarıda izah edilen yönetmelik ve usul esaslara uymak zorundadır. Ancak dosya münderecatında yapılan tüm incelemeler neticesinde meydana gelen hasarda davacı şirkete ait alt yapı tesisatında teknik açıdan ilgili mevzuata aykırı bir durum olduğunu gösterir herhangi bir somut belgenin dosya kapsamında bulunmadığı, ayrıca …, …, … ve … vb şirketler tarafından yapılan kazı ve asfalt çalışmaları sırasında yeraltında bulunan enerji kabloları üzerine serilen tuğla ve ikaz şeritlerinin zamanla tahrip olabileceği ve ilk montaj anındaki kablo derinliklerinin değişmesinin mümkün olduğu dikkate alınarak davaya konu hasarın meydana gelmesinde davacıya kusur izafe edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Malzeme Bedeli: Yapılan piyasa araştırmasında davacı tarafından belirlenen 48,13 TL+KDV olmak üzere toplam 56,79 TL’ lik malzeme bedelinin olay tarihinde piyasa şartlarında kadri maruf olduğu anlaşılmıştır.
Montaj Bedeli, Araç ve Personel Bedeli: Maddi Hasar Montaj Bedeli toplamı 65,11TL +KDV olmak üzere toplam 76,83 TL olduğu, Araç ve Personel Bedeli toplamı 346,57 TL +KDV olmak üzere toplam 408,95 TL olduğu belirtilen tutarların olay tarihinde piyasa şartlarında kadri maruf olduğu anlaşılmıştır.
İşçilik Giderleri: Davacı şirket tarafından davaya konu hasarın giderilmesinde özel olarak işçi tutulup, çalıştırıldığı veya davaya konusu meydana gelen hasarın onarılması veya giderilmesi işinin, zarar gören davacı şirketin iş programı haricinde olduğu ve bu işin davacıya ilave iş yüklediği kanaati ile bu giderlerin de istenebileceği kabul edilmiştir.
Etüd Koordinasyon Bedeli: Davaya konu hasarın davacı sorumluluğundaki 0,4KV kablo alt yapısında meydana geldiği ve arızanın taşeron firma işçileri tarafından onarıldığı, müdürün ve mühendisin çalışmada yer aldığına ilişkin somut bilgi ve belgenin tespit edilmediği, alacak kalemlerinde çalışma yapan personel bedelinin zaten talep edildiği, ayrıca davacı şirket tarafından Etüt Koordinasyan bedeline ilişkin olarak bu iş için yüklenici şirkete ödenmiş herhangi bir fatura veya makbuz tespit edilemediği hususları dikkate alındığında, meydana gelen hasarın onarım işine ilişkin etüd koordinasyon bedelinin talep edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Eşik Kesinti Süresi Aşımı Bedeli ve Dağıtılamayan Enerji Bedeli: Davacı şirket tarafından kullanıcılarına bu alacak kalemleri için tazminat/ücret ödendiğine ilişkin hiçbir belge sunulmamıştır. Ayrıca dağıtılamayan (satılamayan) enerji bedeline ilişkin olarak “Tüketilmeyen enerji, santrallerde otomatik olarak üretilmeyip ancak kullanıldığı anda üretilip enerji nakil hatları üzerinden dağıtılan bir enerji türüdür. Kullanılan enerji miktarı günün değişik saatlerinde farklı olduğundan, kesinti(inkıta)süresi belirlenemez ve bu nedenle de satılamayan enerji bedeline hükmedilemez.” şeklinde Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2012/18781 E., 2012/24032 K., Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/10383 E., 2015/12692 K sayılı kararları bulunduğundan bu bedellerin talep edilemeyeceği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından 29.06.2019 tarihinde Esenyurt İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan … İlçesi, … Mahallesi, …Caddesi, No:… adresinde yapılan kazı çalışması esnasında davacı şirketin enerji dağıtım altyapısına dahil olan kablo ve tesisata verilen hasar ve enerji kesintisinin davacı şirketin yüklenici şirketi tarafından giderilmiş olduğu, meydana gelen hasardan dolayı davalının kusurlu olduğu, bu nedenle davacının zararını rücuen davalıdan talep edebileceği, husumet itirazının yerinde olmadığı, malzeme, montaj ve işçilik giderleri için KDV dahil 542,58 TL ve bu bedele hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz bedeli 18,60 TL olmak üzere toplam 561,18 TL’nin davacı tarafça talep edilebileceği anlaşılmış, davalı tarafından … 30. İcra Müdürlüğünün …E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 542,58 TL asıl alacak ve 18,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 561,18 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile, davalı tarafından … 30. İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 542,58 TL asıl alacak ve 18,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 561,18 TL yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 179,90 TL ilam harcından peşin yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14.maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 170,41 TL’sinin davalıdan, 1.149,59 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 561,18 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 3.785,51 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 200,00 TL tanıklık ücreti, 129,10 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.783,50 TL yargılama giderlerinden davanın kabulü oranında 359,36 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar taraf vekillerinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/03/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır