Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/24 E. 2021/160 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/24 Esas
KARAR NO : 2021/160

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/01/2020
KARAR TARİHİ : 23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirketin ülke çapında 350 bayisi bulunan ve LPG sektörünün muteber bir üyesi olduğunu, müvekkili ile davalı arasında Elektrik Toptan Satış Sözleşmesi akdedildiğini, davalı tarafın zamanla sözleşmeden kaynaklanan borçlarını ödememeye başladığını, bunun üzerine … 26. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine geçildiğini, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynı koşullarla devamına, borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; taraflarına gönderilen ödeme emrinde borcun açıklaması ve dökümünün olmadığını, firmalarının davacı şirkete 2019 yılı Mayıs ayı sonu itibari ile hiçbir borcu bulunmadığını, bu tarihe kadar olan fatura bedelleri ve gecikme bedellerinin ödendiğini, bu nedenle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce taraf deliller toplanmış, icra dosyaları dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu … 26. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/05/2019 tarihinde cari hesap alacağından kaynaklı 33.188,13 TL’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 01/07/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu şirketin 03/07/2019 tarihinde borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Somut olayda, davacı alacaklı takip konusu asıl borcun ödendiğini ancak icra vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden ödeme yapılmadığını, bu giderler yönünden taleplerinin devam ettiğini, bu kapsamda icra takibinin bu miktarlar üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davalı borçlu ise takipten sonra ödeme emrinin tebliğinden önce ödeme yapıldığını, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte herhangi bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, borca ve ferilerine itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
TBK’nın 100. maddesinde ”Borçlu faiz veya giderleri ödemede gecikmiş ise kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkında sahiptir. Aksine anlaşma yapılamaz. Alacaklı alacağın bir kısmı için kefalet, rehin veya başka bir güvence almış ise, borçlu kısmen yaptığı ödemeyi, güvence altına alınan veya güvencesi daha iyi olan kısma mahsup etme hakkına sahip değildir.” hükmü bulunmaktadır. Bu durumda borçlunun ödemesi takipten sonraki bir ödemedir ve kısmi ödemedir. Her ne kadar TBK’ nın 100. Maddesi gereğince öncelikle icra vekalet ücreti ve takip masraflarından düşülerek değerlendirme yapılması gerekmekte ise de davacı vekili, takibin icra vekalet ücreti ve icra giderleri yönünden devam etmesi yönünde talebini sınırlamıştır.
Buna göre tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı borçlu tarafından takipten sonra ve davadan önce asıl borç ödenmiş ise de itiraz sonucu takip tamamen durmuş olmakla icra giderleri ve vekalet ücreti yönünden duran takibin devamı için itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar olduğu anlaşıldığından Yargıtay 19. HD’nin 12/02/2018 Tarih, 2016/15516 Esas, 2018/565 Karar sayılı ilamı doğrultusunda taleple bağlı kalınarak takibin icra vekalet ücreti ve icra giderleri olmak üzere 6.500,00 TL üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Ayrıca itirazın iptali davalarında, alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davacı borçlunun takibe itirazının haksız olması yanında alacağın likid (hesaplanabilir) olması zorunludur. Somut olayda, davalı borçlu ödeme emrinin tebliğinden önce borcu ödemiş olup, asıl alacağa itirazında haksız olduğu söylenemez. Bu nedenle davanın kabulüne, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin ise reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, davalının … 26 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin icra vekalet ücreti ve icra giderleri olmak üzere 6.500,00 TL üzerinden devamına,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 444,01 TL harçtan peşin alınan 111,01 TL harcın mahsubu ile bakiye 333,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam: 244,41 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
165,41 TL Harç Masrafı
79,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 244,41 TL