Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/225 E. 2021/2 K. 05.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/225 Esas
KARAR NO : 2021/2

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 12/04/2020
KARAR TARİHİ : 05/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; … tarihinde müvekkil …’ın … İşletme Müdürlüğü hizmet sahası içinde bulunan P…adresinde … tarafından yapılan yeraltı boru tesisi çalışması esnasında müvekkili şirketin enerji dağıtım alt yapısına dahil olan kablo ve tesisatına hasar verildiğinin tespit edildiğini, söz konusu hasarın 186 hasar ihbar telefonuna yapılan ihbar sonrası olay yerine gidildiğinde …’şın söz konusu kabloya hasar verdiğinin anlaşıldığını, sonrasında … no’lu iş görev emrinin düzenlendiğini, meydana gelen tesis hasarının müvekkili kurumun yüklenici şirketi tarafından onarıldığını, hasarın onarılması için sarf edilen malzeme, montaj ve işçilik gibi bedellerin toplamının 1.668,75 TL olduğunu, bu bedele %18 KDV dahil edildiğinde 1.969,13 TL harcama yapıldığını, yapılan masrafın hasara sebebiyet veren …’tan 09.08.2018 tarihli yazı ile talep edildiğini, hasar bedelinin … tarafından ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine hiç beklenmeden 1.969,13 TL hasar bedeli ile birlikte 128,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 2.097,80 TL’nin tahsili amacıyla … 3. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı takip dosyası ile 03.10.2018 tarihinde ilamsız takibe başlandığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenle davalı borçlunun takibe yaptığı itirazın kaldırılmasını ve takibin devamını, davalı borçlu aleyhine hükmonulacak meblağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; davacı tarafın 11.01.2018 tarihinde müvekkili …’ın gerçekleştirdiği kazı çalışması sırasında … adresinde müvekkil … ve yüklenicisi tarafından yeraltı tesisine zarar verildiğinin iddia edildiğini, …’ın 4646 sayılı kanuna göre İstanbul genelinde doğalgaz dağıtım ve satış faaliyetini yaptığı ve hukuk özel tüzel kişiliğinin olduğunu, müvekkili şirket kayıtlarında yapılan incelemede … Polietilen ve Servis Hattı İnşaatı işi kapsamında … firması tarafından kazı çalışmasının yapıldığını, meydana gelen hasarın doğalgaz çalışmalarından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespit edilemediğini, bu nedenle hasar kalemlerini kabul etmediklerini, davacı tarafın husumeti müvekkil şirkete yönlendirdiğini, oysa yüklenici firma ile müvekkili arasnda yapılan sözleşme gereğince söz konusu işlerin yükleniciye anahtar teslimi olacak şekilde verildiğini, bu nedenle müvekkile husumet yöneltilemeyeceğini, doğalgaz dağıtım şebekesi çalışmalarının yaptırıldığı müteahhit firmalarla yapılan anahtar teslim sözleşmelerinin özelliğinin 3. kişilere verilen tüm zararlardan iş sahibinin sorumlu tutulması olduğunu, …Altyapı Hizmetleri Yönergesinin 12. maddesine göre kazı çalışmaları sırasında verilecek zararlardan kazıyı yapanın sorumlu olduğu açıkça belirtildiği ve sorumluluğun müteahhit şirketlere verildiğini, …’ın EPDK tarafından çıkartılan yönetmelik ve yasal mevzuata göre işlerini yaptığını, bu yetkiye göre … dağıtım şirketi olup yapım ve hizmet sertifikasının olmadığını, bu altyapı işlerinin ihale yoluyla müteahhit firmalara ihale edildiğini, müvekkilin bir uzmanlığı bulunmadığından söz konusu iş müvekkile teslim edilinceye kadar müvekkilin herhangi bir yönlendirmeve yetkisinin olmadığı gibi sorumluluğunun da olmadığını, söz konusu iş bitirilip müvekkil …’a teslim edilinceye kadar işin müvekkilin iş olmadığını, bununla ilgili birçok mahkeme ve Yargıtay kararının olduğunu, söz konusu işin … firmasına ihale edildiğini, anılan şirketin … Bölgesi Çelik, Polietilen ve Servis Hattı inşaatının İnşaat… Sigorta poliçesi ile sigortalandığını, sigorta poliçesinde 3. kişilerin tesislerine verilecek zararı sigorta poliçsi kapsamında olduğunun belirtildiğini, müvekkili hakkında haksız ve mesnetsiz açılmış davanın husumet ve esas yönünden reddini, davanın müteahhit firma olan İş-Kar firması ile sorumluluk sigortası gereği Neova Sigorta şirketine ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 13/10/2020 tarihli ara kararı gereğince dosya ElektrikMühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 01/12/2020 teslim tarihli raporda özetle;
• … Belediyesi – Fen İşleri Daire Başkanlığı’nın … no’lu Yönergesinin 12. maddesinde kazı alanı içinde başka idarelere ait altyapı tesisleri bulunduğunda bu yeraltı tesislerine zarar verilmemesi için her türlü tedbirin alınması gerektiği, kazı çalışmaları sırasında muhtemel kazaları önlemek için istek halinde altyapı tesisi bulunan idarelerin işyerinde nezaretçi bulundurmaları gerektiği belirtilmiştir.
• Ayrıntıları rapor içinde verildiği şekliyle, elektrik hatlarında meydana gelen arızalar elektrik sistemindeki koruma elemanları vasıtasıyla … görevlileri tarafından tespit edilebildiği gibi, 186 hattına da vatandaşlar tarafından bırakılan ihbarlar ile de tespit edilebilmektedir. Dosyaya konu olan arıza 11.01.2018 tarihinde meydana gelmiş olup, 186 hattına yapılan ihbar ile tespit edilmiştir. Kazı çalışmaları kazı ruhsatı ile yapılabilmektedir. Dosyadaki bilgilerde işin sahibi olan …’ın gerekli kazı ruhsatını aldığı görülmüştür.
• Davacı tarafın dava dilekçesi ekine koyduğu … tarihine ilişkin Hasar Tespit Tutanağı, Hasar Bedel Formu ve Tranşe İşlerine ait formlar Alçak Gerilim kablosunun onarımına ait olup bu formlarda hasarın …’ın yaptığı kazı çalışması sebebiyet verdiği belirtilmiş ise de, bu formlarda sadece …’ın ismi geçmekte olup, …’ı temsilen şantiye şefi, ekip şefi veya ekipten herhangi birinin ismi veya imzasının olmadığı görülmüştür. Olay kazı ruhsatının alınmasından birkaç gün içersinde gerçekleştiğinden ve yapılan iş 80 metrelik polietilen boru döşenmesi olduğundan hasar meydana geldiğinde … ve yüklenicisi … firmasının işlerine devam etmekte olduğu anlaşılmıştır. Ancak, … ekibinin olay yeri ile ilgili hasarı gösterir fotoğraflar çekmediği ya da çekildiyse de dosyaya konulmadığı görülmüştür. Bu nedenle … kablosunun rapor içinde verildiği şekilde kablo kanalı içine serilip serilmediği, zemin kaplamasının altında yönetmeliğin gerektirdiği derinlikte bir kablo kanalı üzerine serili olup olmadığı, üzerinde güvenlik şeridi ve tuğla serili olup olmadığı tespit edilememiştir.
• Dosyadaki bilgilere göre, şantiye sahası içinde …’tan nezaretçi olmadığı gibi, …’ın da herhangi bir elemanının olduğu rapor edilmemiştir. … kendilerine ait yeraltı tesisinin döşenmesi sırasında şantiyede bulunmalarına gerek olmadığı, işin anahtar teslimi şeklinde verildiğini, iş bitince kontrol yaptıklarını, bu nedenle hasarda sorumluluklarının olmadığını beyan etmekte ise de, bu ve benzeri hasarların önlenmesi için kazı ruhsat alan …’ın … ile irtibata geçerek söz konusu sokakta mevcut olabilecek elektrik kablolarının güzergahını gösteren kroki, proje ve benzeri bilgi ve belgelerle birlikte bir nezaretçi istemesi gerektiği halde istemediği anlaşılmıştır. Oysa kazı ruhsatında yeraltı tesislerine zarar verilmemesi için her türlü tedbirin alınması gerektiği yazılıdır. … kendisine haber verilmedikçe herhangi bir şekilde tedbir almaları mümkün değildir. Olsa olsa tesisatın yönetmeliğe uygun döşenmemesi nedeniyle kendilerine kusur verilebilir ancak bu durumda dosyada belli değildir. Bu nedenle …’ın hasarın meydana gelmesine etki yapı yapmadığı anlaşılamamıştır.
• …’ın kazı ruhsatı ekine yeraltı tesislerinin krokisini koymadan yüklenici … firmasına işi başlattığından ve …’tan nezaretçi temini yapmadıklarından hasarın meydana gelmesinde %50 kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
• Dava dışı yüklenicilerin de daha önceki işlerinden edindikleri tecrübe gereği …’tan bu bölgede kablo tesisi olup olmadığını sorma gereği duymadıklarından hasarın meydana gelmesinde %50 kusurlu oldukları görüş ve kanaatlerine varılmıştır.
• …’ın düzenlediği Hasar Bedeli Formu ve ekinde, icra takibindeki 2.097,80 TL. takip çıkışını oluşturan maliyet kalemleri bulunmakta olup, bu bedellerin ne şekilde hesaplandığı dava dilekçesi ekinde verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde maliyet hesaplamasında bir hata olmadığı görülmüştür. Bu açıklamalara dayanarak davacı …’ın itirazın iptali talebinde haklı olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Davacı vekili uyaptan gönderdiği 24/12/2020 tarihli dilekçe ile asıl alacak, ferileri olan faiz ve vekalet ücretinin davalının yüklenici şirketi tarafından taraflarına ödendiğini, her iki taraf leh ve aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesini ve davanın konusuz kaldığını belirttiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafın yazılı beyanı ile dava açıldıktan sonra dava konusu bedelin ödendiğinin beyan edildiği görülmekle davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi edilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Taraflar vekalet ücreti talepleri olmadığını belirttiklerinden vekalet ücreti konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacıya ait artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda karar verildi. 05/01/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)