Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/210 E. 2022/825 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/210 Esas
KARAR NO : 2022/825

DAVA : İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/03/2020
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilİ …Şirketi ile borçlu …Şirketi arasındaki ticari ilişkiler çerçevesinde düzenlenen;
-… Bankası … Şubesi’ne ait 07/08/2018 keşide tarihli ve 20.000,00 TL bedelli çek, -… Bankası … Şubesine ait 08/08/2018 keşide tarihli ve 48.740,63 TL bedelli çek, -… Bankası … Caddesi … Şubesi’ne ait 05/09/2018 keşide tarihli ve 35.026,72 TL bedelli çek, -… Bankası … Şubesine ait 13/09/2018 keşide tarihli ve 30.000,00 TL bedelli çek, -… Bankası … Şubesine ait 07/10/2018 keşide tarihli ve 32.000,00 TL bedelli çeklerin ödemelerine ilişkin, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 201. Maddesi gereğince alacaklı …Şirketi, borçlu …Şirketi ve borca katılan … Limited Şirketi arasında “Borca Katılım Sözleşmesi” 03/09/2018 tarihinde imzalandığını, 03/09/2018 tarihli Borca Katılım Sözleşmesi’nin 3.2. Maddesi ile borca katılan …, borçlu … ile birlikte -TBK Madde 201 gereğince- borçtan müteselsilen sorumlu olduklarını kabul ve taahhüt ettiklerini, yine 03/09/2018 tarihli Borca Katılım Sözleşmesi’nin 3.4. Maddesi ile birlikte de sözleşmenin 3.5. maddesinde belirtilen vadelerin kesin vade olduğu, ödemelerin vadelerinde yapılmaması halinde yukarıda bahsi geçen çeklerin bedellerinin işlemiş/işleyecek faizleri ve tüm ferileri ile birlikte muaccel olacağının taraflarca kabul ve taahhüt edildiğini, Borçlular … ve … sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediklerini, ihtarnameler düzenlendiğini ancak sonuç alınamadığını, bu nedenle taraflarınca … 5. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak yapılan icra takibine borçlu/davalı … tarafından itiraz edildiğini ve müvekkilinin maddi anlamda zarara uğratıldığını, itiraz haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin takip tarihi itibari ile işleyecek avans faizi ile birlikte devamına, kötüniyetli davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûmiyetine ve yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili 21/06/2022 tarihli dilekçesi ile icra takibi öncesi talep etmiş oldukları 257,68-TL işlemiş faiz bakımından davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
CEVAP :
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
DELİLLER :
… 5. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı uyap dosyası, ticari defterler üzerinde yaptırılan inceleme sonucu aldırılan mali müşavir bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında 03/09/2018 tarihinde düzenlenen Borca Katılım Sözleşmesi çerçevesinde davacının davalıdan alacağı bulunup bulunmadığı, alacağı varsa miktarı hususlarındadır.
İlgili … 5. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 07/11/2019 tarihinde 120.583,36 TL asıl alacak, 257,68 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 120.841,04 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçlunun 17/12/2019 tarihli dilekçe ile borca itirazda bulunduğu, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir.
Bilirkişi kök ve ek raporları, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli olup hükme esas alınmıştır.
Davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait ticari defterlerinden, davalıya ait tutulan 2019 yılı cari hesap ilk kaydının 2018 yılından devir olunan 1.800,53 TL bakiye tutar olduğundan taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2019 yılından daha evvel başladığı, cari hesap kayıtlarına göre davalı tarafın ödeme ve iade faturalarından dolayı 36.598,93 TL alacaklı olduğu görülmektedir.
Taraftar arasında 03/09/2018 tarihinde düzenlenen 165.766,72 TL tutarındaki Borca Katılım Sözleşmesi çerçevesinde davalı tarafın açık hesap bakiyesi düşüldüğünde, davacının davalıdan 129.167,79 TL Alacaklı olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu 03/09/2018 tarihinde düzenlenen Borca Katılım Sözleşmesi sonrasında davalı taraflar tarafından 03/09/2018 tarihinde düzenlenen Borca Katılım Sözleşmesine istinaden yapılan ödemeler ile davacı tarafından 40.429,24 TL tahsil olunmuş olup, bu tahsilat tutarı 03/09/2018 tarihinde düzenlenen Borca Katılım Sözleşmesinde imza altına alınan 165.766,72 TL’den düşüldüğünde davacının davalıdan 125.337,48 tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde 120.841,04 TL talep etmiş olup davacı vekili 257,68-TL’lik faiz taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiş, davanın 257,68-TL yönünden feragat nedeni ile reddine, davanın 120.583,36 TL yönünden kabulü ile, davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 120.583,36 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, geçerli bir ilamsız genel icra takibinin varlığı, borçlunun yedi günlük süre içerisinde ödeme emrine itiraz etmiş olması, bir yıl içinde açılmış bir itirazın iptali davası bulunması, davacı alacaklının tazminat istemini dava dilekçesinde açıkça talep etmiş olması ve takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olması dikkate alınarak borçlunun itirazının haksız olması nedeniyle asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın 257,68-TL yönünden feragat nedeni ile reddine,
Davanın 120.583,36 TL yönünden kabulü ile, davalı tarafından … 5. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın 120.583,36 TL asıl alacak yönünden iptaline ve takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 8.237,04 TL ilam harcından peşin yatırılan 1.459,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.777,58 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 19.087,50 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvuru harcı, 1.459,46 TL peşin harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 285,25 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 2.399,11 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır