Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/203 E. 2020/169 K. 19.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/203 Esas
KARAR NO : 2020/169 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2020
KARAR TARİHİ : 19/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkili banka arasında, davalının maliki olduğu, … adresinde yer alan taşınmaza ilişkin, Müvekkil Banka’nın şube olarak kullanması için kira sözleşmesi akdedildiğini, davalı ile müvekkili banka arasında yapılan 28.03.2017 başlangıç tarihli işbu kira sözleşmesinin 4. maddesinde “Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK)’in yayınladığı Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) ve Tüketici Fiyat Endeksinde (TÜFE) meydana gelen Yıllık Değişim (Bir önceki yılın aynı ayına göre değişim) oranlarının aritmetik ortalaması oranında” ifadesine istinaden, her yıl ilgili tarihte kira artışları hesaplamakta ve ödenmekte olduğunu, ancak son olarak 2019 yılı Mart ayında 28.03.2019-27.03.2020 kira dönemi içim yapılan hesaplamada, sözleşmenin bu maddesinin uygulanmadığını, 18.01.2019 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 7161 sayılı Vergi Kanunları ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 56. ve 59. maddeleri kapsamında kira artış oranlarında üst sınır olarak Tüketici Fiyat Endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre artış oranın belirleneceğinin belirtildiğini, Müvekkili Bankaca da bu hükümlere uygun işlem tesis edildiğini, 7161 sayılı Vergi Kanunları ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 56. ve 59. maddeleri kapsamında ilgili maddelerde meydana gelen değişiklerden evvel 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un Geçiçi 2. maddesinin 1.fıkrasında, kiracının Türk Ticaret Kanunu’nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuk tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında, 11/1/2011 tarihli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 342, 343, 344, 346 ve 354 üncü maddeleri 1/7/2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle -01.07.2020 tarihine kadar- uygulanmaz düzenlenmesinin yer aldığını, ancak anılan geçici maddeye 2. fıkrada eklenerek “Bu fıkrayı ihdas eden Kanunla değiştirilen 6098 sayılı Kanunun 344 üncü maddesindeki tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınacağına ilişkin hüküm, birinci fıkra kapsamında olan kira sözleşmeleri ile akdedilmiş diğer kira sözleşmelerinin yenilenmesinde uygulanır. ” düzenlemesinin getirildiğini, bu düzenlemeye göre 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 344. maddesinin uygulanmasına ilişkin erteleme hükmünün ortadan kaldırıldığı ve Türk Ticaret Kanunu’nda tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuk tüzel kişileri olduğu işyeri kiraları için kira artışının hesaplanmasında tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınacağının açıkça yer aldığını, müvekkili bankaca usul ve yasaya, uygulanacak kanun hükümleri dikkate alınarak, davalı yana bu şekilde ödeme yapılacağının ihtarname ile bildirildiğini, akabinde de buna uygun işlem tesisi yapıldığını, ancak davalı tarafça haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak, 24.04.2019 tarihinde, müvekkili banka aleyhine, müvekkili banka ile akdedilen ve kanunun emredici hükmüyle geçersiz hale gelen hükmüne dayanılarak … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile sözde kira farkı olan 10.624,00-TL sözde alacağı için icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkilinin anılan sebeplerden dolayı davalıya borçlu olmadığını, bu nedenlerle … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi “Dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülür ” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlığın taraflar arasında akdedilen 28.03.2017 başlangıç tarihli kira sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşıldığından 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi gereğince davaya bakma konusunda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğu kabul edilerek 6100 Sayılı HMK’nun 114/1-c maddesinde belirtilen dava şartı yokluğundan davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre,
DAVANIN GÖREV NEDENİYLE REDDİNE,
HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın Nöbetçi İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece esas hüküm ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF YOLU açık olmak tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okundu.19/03/2020

Katip Hakim
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır