Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/200 E. 2022/387 K. 25.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/200 Esas
KARAR NO : 2022/387

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/07/2019
KARAR TARİHİ : 25/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili şirkete sigortalı, dava dışı maliki … olan … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı şirkete ait dava dışı … sevk ve idaresinde olan … plakalı araç arasında 10.04.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacı müvekkili şirketin yaptırdığı ilk eksper incelemesi sonucunda taraflar %50-%50 kusurlu bulunmuş olup davacı müvekkili şirket tarafından davalı şirketin zararlarının tazmin edildiğini, davacı müvekkili şirket tarafından, bu zararın doğmasında kusuru bulunan … plakalı araç sahibi olan sigortalısı dava dışı …’e, TTK madde 1472 uyarınca tazminat bedelini rücu etme hakkını kullanarak … 30. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, dava dışı …’ün, kaza sırasında aracı kullanan dava dışı …’ın alkolsüz olduğunu ve hakkında açılan ceza davasından beraat ettiğini beyan ederek borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz üzerine taraflarınca … 10. Tüketici Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla itirazın iptali davası açıldığını, yapılan yargılama neticesinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı …’ın olayda %15, dava dışı …’nın ise %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, … 10. Tüketici Mahkemesi’nin … E. … K. Sayılı kararının kesinleştiğini, davacı müvekkili şirket tarafından henüz yargılama yapılmamışken eksper tarafından belirlenen kusur oranları ile mahkeme tarafından yapılan yargılama sonucundaki kusur oranları karşılaştırıldığında davacı müvekkil şirketin %35 oranında fazla ödeme yaptığının anlaşıldığını, bunun üzerine davacı müvekkili şirket tarafından yapılan fazla ödemenin iadesi için … 28. İcra Dairesi’nin… sayılı dosyasıyla davalı şirkete karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davalı şirket tarafından icra takibine itirazı müteakip dava şartı olması sebebiyle 25.06.2019 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, davalı şirket tarafından icra takibine yapılan itirazın hukuka ve yasaya aykırı olup iptali gerektiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, davacı müvekkili şirket lehine %20’den az olmamak kaydı ile inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, huzurdaki davanın yetkisiz mahkeme ikame edildiğini, iş bu davanın, müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, itirazlarına helal getirmemek ve hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla dosya esasına da itiraz etme gereği hasıl olduğunu, hiç bir kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirkete ait … plakalı araç sürücüsünü kusuru oranının arttığının kabul edilemeyeceğini, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, davacı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
… 28. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası, hasar dosyası, … 10. Tüketici Mahkemesinin … E – … K sayılı dosyası,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, İİK 67.maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ekspertiz raporu ile tespit edilen kusur oranına göre yaptığı ödemenin Tüketici Mahkemesinden alınan bilirkişi raporu ile kusur oranının değişmesi sonucu fazla ödenen kısmını davalıdan talep edip edemeyeceği, zamanaşımı def’inin ve husumet itirazının yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Olay tarihinin 10.04.2016 olduğu, … 10. Tüketici Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden 02/06/2017 tarihinde rücu tazminatı davası açılmış olduğu dikkate alınarak iki yıllık zamanaşımı süresi dolmadan dava açıldığından zamanaşımı def’inin reddine karar verilmiştir.
İlgili … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 18/01/2019 tarihinde 2.247,87 TL asıl alacak, 532,10 TL diğer faiz olmak üzere toplam 2.779,97 TL alacağın tahsili amacı ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 22/01/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 29/01/2019 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; Alacaklı görünene borçlarının bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağın zaman aşımına uğradığını ileri sürdüğü, davacı alacaklının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, takibin yetkili icra dairesinde yapıldığı, geçerli haciz yolu ile ilamsız genel takip bulunduğu, borçlu tarafından yasal süresi içerisinde yapılmış ve takibi durdurmuş geçerli bir itiraz olduğu, davanın bir yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı, itirazın iptali davasının koşullarının oluştuğu anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda ön görülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir. (HMK M.190). İtirazın iptali davasında ispat yükü kural olarak davacı alacaklıdadır. Ancak borçlunun itirazındaki beyana göre ispat yükü yer değiştirebilir. Borçlu itirazın iptali davasına karşı vereceği cevapta ödeme emrine itiraz ederken bildirmiş olduğu itiraz sebepleri ile bağlı değildir, borçlu her türlü borca itirazını ödeme emrine itirazından bağımsız olarak ileri sürebilir. Somut olayda, davalı müvekkili şirkete ait … plakalı araç sürücüsünün kusuru oranının arttığının kabul edilemeyeceğini ileri sürdüğünden bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 16/12/2020 tarihli raporu ile olayda sürücü …’nın %50 oranında, sürücü …’ın %50 oranında kusurlu olduğu bildirilmiş ise de, … 10. Tüketici Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyasından aynı olaya ilişkin verilmiş ve 06/11/2018 tarihinde kesinleşmiş karar ile, işbu davanın davacısı tarafından, davaya konu trafik kazasına karışan araç maliki … aleyhine açılan davada makine mühendisi ve nöroloji uzmanından oluşan heyetten aldırılan 04.12.2017 tarihli kök rapor ve 14.05.2018 tarihli ek raporda kazanın sürücü …, yönetimindeki aracı yolun mümkün olan en sağa yakın biçimde sürememek, hatalı şekilde yolun soluna manevra yaparak karşı yönden gelen aracın şeridini kapatmakla 2918 sayılı KTK nın 46/a ve 84/ g maddesini ihlal ettiğinden birinci derece %85 oranında kusurlu olduğu, davalıya ait ve davacı şirkete sigortalı aracın sürücüsü … alkollü araç kullanmak ve yol ortasında seyrederek karşı yönden gelen aracın hatalı tedbir almasına sebebiyet vermekle ikinci derecede %15 oranında kusurlu olduğu, bu sürücü alkollü araç kullanmakla birlikte karşı yönden gelen aracı gördüğünde doğru olarak kendi şeridinde yolun sağına yaklaştığı bu nedenle meydana gelen kazada alkolün münhasıran etkili olmadığı tespit edilmiş olup davacı şirkete sigortalı … plakalı araç ile 10/04/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davalı şirkete ait dava dışı … sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın hasar masraflarının davacı şirket tarafından ödendiği, kusur oranlarının belirlendiği kesinleşmiş mahkeme kararı karşısında davalıya ait … plakalı araç sürücüsü …’nın %85 oranında kusurlu bulunduğundan kusur oranının %35 oranında arttığı ve davalı tarafın davalıya ait … plakalı araç sürücüsünün kusuru oranının arttığının kabul edilemeyeceği yönündeki itirazının yerinde olmadığı, davacı şirketin %35 oranında fazla ödeme yaptığı ve başlattığı icra takibinde haklı olduğu, davacının davalıya husumet yöneltmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla davalı tarafından … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, takip konusu alacağın miktarının belli (likit) olmaması dikkate alınarak davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Davanın kabulü ile, davalı tarafından … 28. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına yöneltilen itirazın iptaline ve takibin devamına, davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 189,89 TL ilam harcından peşin yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 145,49 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14 ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddeleri gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 2.779,97 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvuru harcı, 44,40 TL peşin harç, 323,00 TL Adli Tıp Kurumu rapor ücreti, 198,90 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 610,70 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kullanılmayan bakiye gider avansının davacıya iadesine, kullanılmayan bakiye gider avansının yatıran taraflara iadesine,
Dair kesin olmak üzere verilen karar davacı vekilinin ve davalı Leaseplan vekilinin yüzüne karşı açıkça okunup, usulen anlatıldı. 25/05/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır