Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/196 E. 2023/222 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/196 Esas
KARAR NO : 2023/222

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/11/2012
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizin 2014/925 Esas, 2016/52 Karar sayılı kararı Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2019/1932 esas, 2019/12310 Karar sayılı ilamı ile bozulmakla mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak, Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın 27.09.2010 tarihinde yapmış olduğu kaza neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının kızı …’ın hayatını kaybettiğini, dava konusu kaza tek taraflı meydana gelmiş olup, kusurun tamamının sürücü …’da olduğunu, davalı … şirketi tarafından davacıya 17.056,00 TL tazminat ödenmiş ise de hakkaniyet gereği davacının alması gereken miktarın bu değerin üzerinde olduğunu, desteğin ölümünden önce fotomodellik, modellik, katalog çekimi ve tanıtım işlerinde çalıştığını ve günlük kazancının 100,00 TL olduğunu, kızının ölümü ile davacının maddi olarak destekten yoksun kaldığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının, cenaze ve defin giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı şirket tarafından davacıya 29.03.2011 tarihinde 17.056,00 TL, 06.04.2011 tarihinde ise 14.833.-TL tazminat ödemesi yapıldığını, davalı şirketin davacı tarafından bu ödemeler neticesinde ibra edildiğini, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket nezdinde 08.06.2010 – 2011 tarihleri arasında … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacı yönünden tazminat hesaplanırken davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davalı şirketin faizden dolayı sorumluluğun dava tarihinden itibaren başladığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Somut olayda, kaza tarihi olan 27/09/2010 tarihinde davalı … şirketi tarafından 08.06.2010–2011 tarihleri arasında … nolu ZMM Sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı aracın yaptığı tek taraflı kaza neticesinde araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacının kızı …’ın hayatını kaybettiği,dava konusu kaza nedeniyle … 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nde … Esası ile açılan davada yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi Fethi Sekin tarafından tanzim olunan 23.12.2013 tarihli kusur raporunda … plakalı aracın sürücüsü …’ın asli ve tam kusurlu olduğunun tespit edildiği,… 10.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 30.12.2013 tarih ve …Esas… karar sayılı kararı ile sürücü …’ın tam kusurlu olduğu kabul edilerek taksirle ölüme neden olma suçundan 5237 Sayılı TCK.nun 85/1,62/2,50/4,50/1-a,52/2-4 maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2012/17-215, K. 2012/413 sayılı ve 27.6.2012 tarihli emsal kararında; “Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı … şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduklarına göre, davalı … şirketinin zarardan sorumlu olduğu ve davacıların davalı … şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri oybirliğiyle kabul edilmiştir,” kararı gereğince davacının destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce, … plakalı aracın 27/09/2010 tarihinde yaptığı tek taraflı kaza neticesinde arac içinde yolcu olarak bulunan …’ın hayatını kaybetmesi nedeniyle davacı olan annesinin desteğinden yoksun kaldığı kanaatine varılmıştır.
Yargılama sırasında dosya rapor hazırlanmak üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 05/12/2014 havale tarihli raporda özetle;1. Desteğin kazancının 2.400.-TL olduğu kabul edilecek olur ise davacı annenin gerçek ve son maddi zararı 84.222,00 TL’dir. 2. Desteğin kazancının asgari ücret tutarında olduğu kabul edilecek olur ise davacı annenin gerçek ve son maddi zararı 4.035,00 TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itiraz etmesi sonucunda ek rapor tanzim olunmak üzere dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi tarafından ibraz edilen ek raporda özetle;1. Desteğin kazancının 2.400.-TL olduğu kabul edilecek olur ise davacı annenin gerçek ve son maddi zararı 92.984,00 TL’dir. 2. Desteğin kazancının asgari ücret tutarında olduğu kabul edilecek olur ise davacı annenin gerçek ve son maddi zararı 5.452,00 TL’dir. 3. Kök raporun düzenlenmesinden sonra Sayın Mahkeme tarafından …Birliği’ne yazılan müzekkerede “7-8 senedir mankenlik ve fotomodellik yaparak, katalog çekimleri, tanıtım ve ekspozisyonlara katılarak gelir elde eden kişinin 2010 yılı itibari ile aylık geliri açısından brüt ve net emsal ücretinin bildirilmesi” istenmiştir. …Birliği tarafından verilen 02.06.2015 havale tr. yanıtta “ Bu vasıftaki bir elemanın ne kadar ücret alabileceği, çalışma saatleri ve ücretlendirme esasları, çalışılan firmanın büyüklüğü, firmanın bulunduğu yer, yüklenilen sorumluluklar, yetenekleri ve işletmeye sağladığı katkı ile ölçülebileceğinden böyle bir tespitin yapılmasının mümkün olmadığı, ücretlerin genellikle çalışılan firmanın inisiyatifi ve asgari ücret oranı gözönüne alınarak oluşturulduğu” belirtilmiştir. Desteğin kazancına ilişkin bir emsal ücret tespiti yapılamadığından kök raporda esas alınan seçenekli kazançlar üzerinden hesaplama yapılmıştır.4. Kök rapordan sonra bilinen devre sonu 31.12.2015 olarak değişmiş olduğundan kök rapordan farklı olarak Yargıtay görüşü gereğince bu tarihe göre bilinen devre hesabı yapılarak, hesaplamaların güncellendiğini belirtmiştir.
Davacı vekili uyap sisteminden gönderdiği 20/10/2015 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; HMK m.107/1 gereği belirsiz alacak davası olarak ikame edilen davamızda maddi tazminat talebimizi bilirkişi raporu doğrultusunda HMK m.107/2 kapsamında arttırdıklarını, arttırılan kısım ile dava dilekçesinde talep ettiğimiz miktarların birleştirilmesi sonucu toplam 92.984,00-TL’nin davalının temerrüde düştüğü 04.02.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı müvekkile ödenmesine, eksik yargılama harcının arttırılan kısım olan 87.984,00 TL üzerinden hesaplanarak tamamlatılmasına, ayrıca müvekkilinin kızının vefatı ile uğramış olduğu destekten yoksunluğa ilişkin maddi zararlar ile birlikte cenaze ve defin giderlerinin de tazmini istenilmişse de cenaze ve defin giderlerine ilişkin maddi tazminat talebinden işbu dilekçe ile feragat ettiklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yargılama sırasında bilirkişiden alınan kök ve ek rapor Mahkememizce yeterli görülüp itibar edilerek “1-Davacının cenaze ve defin giderleri için açtığı tazminat davasının feragat nedeni ile REDDİNE, 2-Davacının destekten yoksun kalma tazminat davasının KABULÜNE, Dava ve ıslah dilekçesinde göre 92.984,00 TL nin 29/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ( Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere )” dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 2014/925 Esas 2016/52 karar sayılı davanın kısmen kabulüne dair kararının temyiz edilmesi neticesinde dosyamız Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 23/12/2019 tarihli 2019/1932 esas 2019/12310 karar sayılı ilamı ile
“Dava dilekçesinde, desteğin manken- fotomodel olarak çalışıp günlük 100,00 TL. gelir elde ettiği iddia edilmiş; hükme esas alınan 04.08.2015 tarihli aktüerya raporunda ise, desteğin işvereni olduğu davacı tarafça iddia edilen … yetkilisi tarafından verilen 03.02.2011 tarihli gelir belgesi ve tanık anlatımı gereği desteğin geliri 2.400,00 TL. (asgari ücretin 4 katı) kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Desteğin ölmeden önceki gelirinin saptanması bakımından, mahkeme tarafından yapılan emsal araştırmasından sonuç alınamamış; SGK’dan desteğin çalışma ve geliri ile ilgili araştırma yapılmamıştır. Bu itibarla; sadece davacı yanın iddiası ile adi yazılı belge mahiyetindeki belgeye dayanan gelirin, desteğin sürekli ve düzenli geliri olarak kabulü esasına dayanan hesap bilirkişi raporu yerinde olmadığı gibi hüküm kurmaya da elverişli değildir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Açıklanan vakıalar karşısında mahkemece; dosyaya sunulan gelir belgesini düzenleyen ve desteğin işvereni olduğu iddia edilen …’nda hizmet sözleşmesine tabi olarak çalışması gereken desteğin tazminata esas gerçek gelirinin tespiti için, SGK’dan desteğin hizmet döküm cetvelinin getirtilmesi ve desteğin ölümünden önceki gelirinin saptanması; gerekli görülmesi halinde desteğin işvereni olduğu iddia edilen işyerinin ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak desteğe yapılan ödemelerin tespitiyle gerçek gelirin saptanması ve bu gelir üzerinden hesap yapılması için ek rapor alınıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi; yapılan araştırmalar sonucu belgelere dayalı gelirin saptanamadığı durumda ise, foto modellik yaptığı kabul edilebilir delillerle ispatı halinde çalıştığı sürede göz önüne alınarak asgari ücretin bir miktar üzerinde gelirinin olduğu kabul edilerek zararın belirlenmesi yoksa kamu düzenine ilişkin olan asgari ücret üzerinden hesaplama yapan rapora göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.” değerlendirmesiyle bozulmakla Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve cenaze giderinden oluşan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda Mahkememizin 30/06/2020 tarihli ara kararı gereğince, dava dışı … şirketinde 2009-2010 yıllarında müteveffaya aylık ne kadar ödeme yapıldığı hususunun tespiti amacıyla bu yıllara ait ticari defter ve kayıtların resen seçilecek bir Mali Müşavir ile incelenip tespit edilerek rapor hazırlanması için … Nöbetçi ATM ye talimat yazılmasına karar verilerek dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/07/2020 tarihli ön raporda özetle;
” Dava dışı şirket … Ltd. Şti’nin 2009-2010 yıllarına ait ticari defterlerinin yerinde incelenmesi için dava dışı şirketin 0 232 422 40 52 numaralı telefonu aranmış, telefona şirket sahibi …’ün eşi … cevap vermiş ve onunla yapmış olduğum telefon görüşmesinde; “sirketin defterlerinin eski yıllara ait olduğu için sunulamayacağı, aynı zamanda şirket kayıtlarında da …’a ait_ bir ödeme olamayacağını, …’ın fuar bünyelerinde hosteslik yaptığı, çalıştığı firmalar tarafından sigortalandığını, model adına fatura kesilmediği, çalışılan firmalarla birbirlerine fatura düzenlendiklerini, modellere firmaların ödemelerini yaptığını, kendilerinin aracı olmaları nedeni ile komisyon aldıklarını” belirtmiştir.
Görüleceği üzere, dava dışı … Ltd.Şti.’nin ticari defter kayıtları ve belgeleri incelenmek üzere tarafıma sunulmadığından dava dışı şirketin ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığı hususunu Sayın Mahkemenin bilgilerine ve takdirlerine sunarım” yönünde rapor ibraz edilmiştir.
Davacı vekilinin 14/08/2020 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde belirttiği hususlar nazara alınarak davacı desteğinin gerçek gelirinin saptanabilmesi için … SGK’ya ve davacı vekilince adresleri bildirilen yerlere müzekkereler yazılmış, yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı vekilinin aşamalardaki beyan dilekçeleri doğrultusunda yazılan müzekkere cevapları dosya arasına alındıktan sonra dosyamız ek rapor alınmak üzere aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 06/12/2022 tarihli ek raporda özetle;
“1. Desteğin kazancının asgari ücret tutarında olduğu kabul edilecek olur ise davacı annenin gerçek ve son maddi zararı 58.348,00 TL’dir.
2. Kök ve ek rapordan sonra bilinen devre sonu 31.12.2022 olarak değişmiş olduğundan kök ve ek rapordan farklı olarak Yargıtay görüşü gereğince bu tarihe göre bilinen devre hesabı yapılarak, hesaplamalar güncellenmiştir.” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama, bozma ilamı, bozma ilamından sonra alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; bozma ilamı sonrasında alınan 06/12/2022 tarihli ek raporun bozma ilamında belirtilen hususları içerir şekilde, dosya kapsamında yer alan müzekkere cevapları ve SGK, Esnaf Odası kayıtları doğrultusunda denetime elverişli şekilde düzenlendiği görüldüğünden Mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiş, bu kapsamda davacının TBK’nın 53.maddesi kapsamında destek yoksun kalma tazminatı talep şartlarının oluştuğu anlaşıldığından dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davacının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile toplam 58.348,00-TL tazminatın 29/03/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, cenaze ve def’in gideri istemlerine ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Cenaze ve def’in gideri istemlerine ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine,
2-Destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkin davanın kısmen kabulü ile, toplam 58.348,00-TL tazminatın 29.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve sigorta poliçesi ile sınırlı tutulmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 3.985,75 TL harçtan peşin ve ıslah olarak alınan toplam 321,76 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭3.663,99 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan peşin ve ıslah olarak alınan toplam 321,76 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.335,68 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 21,15 TL başvuru harcı, 3,30-TL vekalet harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 529,35 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 1.553,80 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 975,02- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan 164,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre takdiren 61,09-TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, arta kalan masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay nezdinde Temyiz yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
✍e-imzalı

Hakim …
✍e-imzalı