Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/176 E. 2022/397 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/176 Esas
KARAR NO : 2022/397

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2020
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket ile davalı …Tic. A.Ş. Arasında 01.03.2017 tarihinde 1 adet “…” için Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşme, 9.01.2017 tarihinde 1 adet “…” için Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşme, 09.02.2017 tarihinde 1 adet ”… marka … Kullanımına İlişkin Sözleşme olmak üzere toplamda üç adet Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşme imzalandığını, Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşmeleri, müvekkilleri ile davalı … A.Ş. arasında imzalanmış ise de bir süre sonra şirket yetkilisi … sözleşmelerin kendi gerçek kişi işletmesi olan “…-…” ünvanlı ticari işletmesine temlikini, faturaların bundan sonra “…”a kesilmesini istediğini ve …A.Ş.’ nin de sözleşmeden dolayı müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun devam edebileceğini belirttiğini, müvekkilleri de bu durumu olumlu karşıladığını ve bu sebeple tarafların imzalamış oldukları kit karşılığı cihaz kullanımına ilişkin sözleşmenin devir ve temlikine dair protokol ile sözleşmelere konu olan cihazlar ve bu cihazlara ait her türlü kit ve sarf malzemesi tedarik işi davalı … ‘a devir ve temlik edildiğini, Protokollerin 2.maddesinde “Ayrıca kullanici … Tic. A.Ş. de sözleşmedeki yükümlülükler için …’a karşı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaya devam edecektir.” hükmü yer aldığını, bu nedenle davalılar, sözleşmelerin haksız ve sebepsiz olarak feshinden kaynaklı zararlar için müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, söz konusu cihazların davalı şirkete tahsisini müteakip cihazlarda kullanılacak test kitleri müvekkili şirket tarafından verilip fatura edilmeye başlandığını, ancak bir süre sonra davalı yan testleri başka bir yerde yapmaya veya test kitlerini başka bir yerden tedarik etmeye başladığını ve müvekkillerine kit siparişi vermez olduğunu, sözleşmelerin haksız olarak feshedildiği tarihe kadar, davalılar sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme kapsamında taahhüt edilen miktar kadar test kiti satın almadıklarını, bu nedenle de müvekkillerini zarara uğrattıklarını, artık müvekkillerine test kiti siparişi vermeyen ve sözleşmelerde belirtilen yıllık asgari kit alımlarını yapmayan davalı yan bir süre sonra ise yükümlülüklerinden kurtulmak amacı ile gerçek dışı bahanelerle sözleşmeleri Kartal 24. Noterliği vasıtası ile keşide ettiği … tarih, … yevmiye numaralı ihtarname ile tek taraflı ve haksız olarak feshettiğini, taraflar arasındaki … marka … Model Otoanalizöra’ için Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşme 4 yıl süreli; diğer iki sözleşme ise 3 yıl süreli olduğunu ve sözleşmelerin sona ermesine uzun bir süre bulunduğunu, her üç sözleşmede de 1 yılda alınacak en az test kiti miktarı belirlenmiş olup davalılar sözleşmede taahhüt ettikleri miktar kadar test kiti satın almadıklarını, davalı yanın sözleşmeleri tek taraflı ve haksız olarak feshetmesi, müvekkili şirketi sözleşmelerden edineceği kazançtan yoksun bıraktığını, ayrıca sözleşmeler uğruna cihazlar aldığını, yatırım yaptığını ve personel almış olan müvekkili şirketi zor durumda bıraktığını, taraflar arasında imzalanan üç adet “KİT KARŞILIĞI CİHAZ KULLANIMINA İLİŞKİN SÖZLEŞME” nin davalı yan tarafından haksız ve sebepsiz olarak feshedilmesinden kaynaklı müvekkili şirket zararı için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ve alacaklarının miktarı bilirkişi incelemesi neticesinde belirlenebilir hale geldikten sonra harç ikmal suretiyle dava değerini artırma hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000-TL alacağın fesih tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yüklenmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; davacı şirket ile davalı … Tic. A.Ş. arasında 01.03.2017 tarihinde 1 adet “… Model Biyokimya Otoanalizörü” için, 09.01.2017 tarihinde 1 adet “… marka … model Kan Sayım Cihazı” için ve 09.02.2017 tarihinde 1 adet ”…marka Sedimentasyon Cihazı” için “Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin” olmak üzere toplam 3 adet sözleşme akdedildiğini, bir süre sonra, taraflar arasında varılan uzlaşma ile iş bu sözleşmeler diğer davalı müvekkili olan …’a devir ve temlik edildiğini, davalı müvekkilleri “…” yani “Ortak Sağlık Güvenlik Birimi” olarak faaliyetlerini sürdüren firmalar olduğunu, bu iki firma, inşaat şantiyelerinde çalışan işçilerin alması gereken sağlık raporlarının temini yönünde faaliyet gösteren işletmeler olduğunu, dolayısıyla, bu iki firmanın müşteri portföyü inşaat sektörü olduğunu, davacı taraf ile yapılan sözleşmeler ile ilgili olarak, her iki taraf da yükümlülüklerini belirli bir süre eksiksiz olarak devam ettirdiğini, ancak; ülkece 2018 yılında yaşamış olduğumuz ekonomik kriz ve döviz kurlarındaki olağanüstü dalgalanma sonucu olarak ilk etkilenen sektör, inşaat sektörü olduğunu, davalı müvekkillerinin hizmet vermiş olduğu şantiyeler çok kısa zaman içerisinde faaliyetlerini durdurmak zorunda kaldıklarını, hala bile şantiyelerin çalışmadığı ve uzunca bir süredir inşaat sektörünün durağan olduğu bilinmekte olduğunu, söz konusu ekonomik krizin yaratmış olduğu daralma, … hizmeti almaya gelen hasta sayılarını neredeyse günlük tek hanelere kadar düşürdüğünü, iş hacmindeki bu düşüş davacı taraf ile yapılan sözleşmelerde taahhüt edilen kit alım sayısını da etkilediğini, fakat sözleşme metinleri dikkatlice incelendiğinde ve cari hesap ve faturalar göz önünde bulundurulduğunda, davacı tarafın huzurdaki davayı açmakta hiç bir hukuki menfaatinin olmadığı ortaya çıkacağını, sözleşmenin 3.12 maddesine göre “….sözleşme içeriğindeki yıllık test sayısının altında kaldığı takdirde 6 aydan sonra cihaz için aylık 750,00 TL kira bedeli ve kontrol serumlarına ücret ödemeye başlar” denildiğini, bu nedenle de, söz konusu kit sayısının taahhüt edilenin altında olması sebebiyle, davacı şirkete bu makine için aylık 750,00 TL kira bedeli ödenmeye başlandığını, dolayısıyla, 01.03.2017 tarihinde 4 (dört) yıl süre ile akdedilen “… marka … Model Biyokimya Otoanalizörü” kullanımına ilişkin sözleşme kendilerince 14.10.2019 tarihinde feshedilene kadar, davacı tarafın sözleşmeden kaynaklı hiçbir zararı bulunmadığını, taraflar arasında akdedilen diğer iki sözleşmenin geçerlilik süresinin akdedilme tarihinden itibaren 3 yıl olduğunu, bu nedenle; kendilerince 14.10.2019 tarihinde davacıya fesih ihtarnamesi gönderilmeseydi bile bu iki sözleşmenin geçerlilik süreleri yaklaşık 1-2 ay içerisinde sonra erecek oldukları çok rahatlıkla tespit edilebileceğini, dolayısıyla, davacı tarafın dilekçesinde belirtmiş olduğunun aksine bu iki sözleşmenin bitiş tarihine çok kısa bir zaman kalmış olmakla birlikte, iddia edilenin aksine fesih nedeniyle uğranılan herhangi bir zarar bulunmadığını, davalı müvekkillerinden … dava konusu 3 sözleşmenin kendisine devrinden, fesih tarihi olan 14.10.2019 tarihine kadar davacı şirkete toplamda 232.851,80 TL, davalı müvekkillerinden … A.Ş. dava konusu 3 sözleşmenin akdedilmesinden fesih tarihi olan 14.10.2019 tarihine kadar davacı şirkete toplamda 52.085,24 TL ödeme yapıldığını, toplamda her iki müvekkili şirketten, davacı şirkete 284.937,04 TL ödeme yapıldığını, “… marka ….Model Biyokimya Otoanalizörü” ilişkin yapılan 01.03.2017 sözleşmenin 3.12 maddesine göre, test alım sayısı sözleşmede belirtilenin altına düştüğü zaman, davacıya aylık 750,00 TL “KİRALAMA BEDELİ” ödenmiş olması olduğunu, dolayısıyla, iş bu sözleşmedeki yıllık 80.000 adet test alım taahhüdü geçerliliğini yitirdiğini, bu nedenle, hem 80.000 kit alımı taahhüdü bulunan sözleşme hemde diğer iki sözleşme ile ilgili yapılacak bilirkişi incelemesinde, yukarıda izah ettikleri hususların göz ardı edilememesi gerektiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sözleşmeler ve ekleri, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, sözleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, imzalanan Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşmelerin davalı tarafından süresinden önce feshinin haklı olup olmadığı, çıkacak sonuca göre davacının davalıdan kar mahrumiyeti nedeniyle tazminat isteminde bulunup bulunamayacağı ve miktarı hususlarında toplanmaktadır.
Taraflarca bildirilen delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 10/02/2021 tarihli ara kararı gereğince dosyamız rapor hazırlanmak üzere mali müşavir ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 24/08/2021 tarihli raporda özetle;
“a) Taraflar arasındaki sözleşmelerin davalı tarafından sürelerinden önce sona erdirilmeleri nedeniyle yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığı, bu bakımdan davacının uğramış olduğu zararların dolayısıyla da kar kaybının tazmin edilmesi gerektiği,
b) Ticari defterlerin tasdik durumunun;
– Davacı … – … firmasının incelemeye ibraz
2017 ve 2018 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
2019 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdiki yapılmadığı tespit edildiğinden, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı kanaatine varıldığı,
– Davalı … Lab. Tic. A.Ş.’nin incelemeye ibraz
2017 yılı ticari defterlerinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, yevmiye defterinin kapanış tasdiki yapılmadığı tespit edildiğinden, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşımadığı kanaatine varıldığı,
2018 ve 2019 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
– Davalı …’ın incelemeye ibraz edilen,
2017 yılı İşletme Defterinin açılış tasdiki süresinde yapıldığı, V.U.K ve T.T.K’na uygun tutulduğu ve işlendiği tespit edildiği,
2018 ve 2019 yılları ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiki süresinde yapıldığı, usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği tespit edildiğinden, defterlerin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı kanaatine varıldığı,
c) Davacı firmanın mahrum kaldığı kar 67.230,05 (21.236,12 TL+ 19.053,12 TL+ 26.940,81 TL) TL olarak hesaplandığı, bu tutardan 4.500 TL Cihaz kirası düşülmesi gerektiği kanaatinde olduğumuzdan, davacının kar kaybı 62.730,05 (67.230,05 TL – 4.500 TL) TL olacağı” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Tarafların rapora yönelik itirazlarda bulunmaları üzerine Mahkememizin 29/09/2021 tarihli duruşmasının ara kararı ile dosyamız tarafların itirazları karşılar şekilde ek rapor hazırlanmak üzere yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 03/12/2021 tarihli raporda özetle;
“IV- İNCELEME VE TESPİTLERİMİZ
1) Davacı tarafın beyanlarına karşı cevabımız
Davacı tarafın tespitlerimize itirazı bulunmamaktadır. Davacı taraf, davalı tarafın eksik ürün alımından hesapladığımız Brüt Satış Karından, Pazarlama Satış ve Dağıtım Giderleri ile Genel Yönetim Giderlerinden pay vererek hesapladığımız Kar Mahrumiyeti tutarına ilişkin beyanda bulunmuştur.
Tarafımızca yapılan hesaplama Yargıtay’ın yerleşik kararları doğrultusunda yapılmış olup, davacı tarafın Brüt Satış Karı talebinin hukuki değerlendirmesi Sayın Mahkemenin takdirindedir. Brüt Satış Karı toplamı 176.596,02 TL’dır.
2) Davalılar tarafın itirazlarına karşı cevabımız
a) Davacı şirkete yapılan ödeme hakkında
– Davacı şirket, ticari defterlerinde davalı … firmasından 7.444,05 TL, davalı …Ş. firmasından 2.782,08 TL alacaklıdır. Davacının, davalılardan toplam alacağı 10.226,13 (7.444,05 TL+ 2.782,08 TL) TL’dır.
Davacı şirket, davalı … ticari defterlerinde 2.018,48 TL borçlu, davalı …Ş. firmasının ticari defterlerinde ise alacağı veya borcu bulunmamaktadır. Bu şirkette davacının alacağı bulunmamasının sebebi, davacının 2019 yılında düzenlemiş olduğu iki fatura toplamı 2.782,08 TL’nin … cari hesabına virman edilerek kapatılmasıdır./ sıfırlanmasındadır.
Tarafların ticari defter kayıtları arasındaki farkın nedeni; Davacı şirketin, davalı …’ın “… ÇEK NO., … ŞB./…” 12.150 TL tutarındaki CİRO çekini ticari defter kayıtlarına işleyerek, davalının borcundan düşmemesinden kaynaklandığı tespit edilmiştir.
(Ek 1: Çekin … tarafından teslim alındığına ilişkin fotokopi sureti, Çekin ödendiğine ilişkin Banka dekontu) Davacı şirketin ticari defterlerindeki alacağı 10.226,13 TL – davalının çeki 12.150 TL = 1.923,87 TL davalı …’ın alacağı
Davalı …’ın cari hesaptan alacağı 1.923,87 TL’nın, davacı şirketin bu dava konusu yapılıp yapılamayacağı ve bu davayla talep edilen tutara mahsup edilip edilemeyeceği Sayın Mahkemenin takdirindedir.
– Davacı taraf toplam KDV dahil 238.865,83 TL tutarında faturalar düzenlemiştir. Davalı tarafta faturaları ticari defterlerine işlemiştir. Davalı tarafta fatura toplamı 238.771,35 TL’dır. Fark 94,48 TL’dır.
Davalılar vekili, davacı tarafa toplam 284.937,04 TL ödeme yaptığını iddia etmektedir.
Davalıların ticari defterlerinde ise, düzenlemiş olduğu iade-satış fatura, davacı banka hesabına havale/eft ve çekler olmak üzere toplam 279.299,91 TL ödeme yapıldığı, ancak karşılıksız kalıp davacının iade ettiği toplam 38.510,20 TL tutarındaki üç çek düşüldüğü, böylece toplam ödeme tutarı 240.789,71 TL olduğu tespit edilmiştir.
Ayrıca, davacı vekili, davalı …Ş.’nin cari hesap alacak (davacı alacağı) bakiyesinin davalı … cari hesabına virman edilen toplam 5.617,13 (2.835,05 TL-05/06/2018 + 2.782,08 TL-20/11/2019) TL’yi de ödeme yapmış gibi hesaba katmıştır.
Netice olarak davalılar vekilinin beyan ettiği tutar yanlıştır. Defter kayıtları ile uyuşmamaktadır. Davalılar vekili cari hesabın borç kolonun toplamını almıştır. İçeriklerindeki kayıtları dikkate almamıştır.
b) Kira ödemeleri hakkında
Sözleşmenin Tarafların Yükümlülükleri başlıklı 3.12 Maddesinde
“3.12- … sözleşme içeriğindeki yıllık test sayısının altında kaldığı takdirde 6 ay dan sonra cihaz için aylık 750 TL kira bedeli ve Kontrol Serumlarına ücret ödemeye başlayacaktır.” düzenlenmiştir.
Görüldüğü üzere yıllık test sayısı altında alım yapıldığında, davalıların her ay 750 TL+KDV kira ödemesi gerekiyor. Kök rapordaki tespitlerimizde de görüleceği üzere, davalılar her yıl yıllık test alım miktarı altında alım yapmışlardır.
Davacı taraf ise her ay kira faturası düzenlememiştir. Yalnızca 6 ay için kira faturası düzenlemişler.
Bu sebeple de, davalı …’ın ödediği KDV hariç toplam 4.500 TL kira, davacı şirketin talep edebileceği tutardan düşülmüştür. Dolayısıyla, mükerrerlik bulunmamaktadır.
SONUÇ VE KANAAT :
Dosyanın mükerrer incelenmesi ve yeniden yapılan değerlendirmeler sonucu olarak ;
1 – Davacı tarafın kayıtlarına almadığı davalı …’ın 12.150 TL’sı çek ödemesi sonrası, davalı …’ın cari hesaptan 1.923,87 TL alacaklı duruma geçtiği,
Davalı …’ın cari hesaptan alacağı 1.923,87 TL’nın, davacı şirketin bu dava konusu yapılıp yapılamayacağı ve bu davayla talep edilen tutara mahsup edilip edilemeyeceği Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu,
Davalının 1.923,87 TL alacağı, hesapladığımız kar mahrumiyeti tutardan düştüğümüzde davacı şirketin alacağı 60.806,18 (62.730,05 TL – 1.923,87 TL) TL olacağı,
2- Diğer hususlarda daha önce sunduğumuz kök rapordaki görüşümüzü muhafaza ettiğimiz” şeklinde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur.
Somut olayda taraflar arasında bir takım Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşmeleri yapıldığı, sözleşmelerin davalılar tarafından 14 Ekim 2019 tarihli ihtarnameyle süresinden önce feshedildiği hususlarında bir ihtilaf bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşmeleri kapsamında davalı tarafından yapılan feshin haklı olup olmadığı, davacının davalıdan zarar talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında toplanmaktadır.
Davacı …Cihazları – … ile davalı … Tic. A.Ş. arasında;
01.03.2017 tarihinde 1 adet “…” için Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşme,
09.01.2017 tarihinde 1 adet “…marka … model Kan Sayım Cihazı” için Kit Satış Sözleşmesi,
09.02.2017 tarihinde 1 adet ”… marka Sedimentasyon Cihazı” için Kit Satış Sözleşmesi olmak üzere toplamda üç adet Sözleşme imzalanmıştır.
09.01.207 Tarihli Sözleşmenin İlgili Maddeleri şu şekildedir:
1) Cinsi Marka/Model Miktar
Kan Sayım cihazı … 1 Adet
2) Cihaz mülkiyeti SATICI’da kalmak koşulu ile iş bu sözleşme 3 yıl boyunca geçerli olacak ve sürenin sonunda kendiliğinden sona erecektir. Bunun dışında ALICI, SATICI’dan iş bu sözleşme kapsamında her yıl en az 20.000 test malzeme almayı taahhüt eder. Mücbir sebep nedeniyle çalışılmayan dönemlerde, (deprem, sel, yangın vb.) bu hüküm dikkate alınmayacaktır.
4) İş bu sözleşme kapsamında çalışılacak test birim fiyatu 0,37 Euro+k.d.v. dir.
6) ALICI’nın kit ve sarf malzemelerini SATICI’nın rıza ve muvafakatı dışında başka firmadan temin etmesi durumunda, anlaşma yazılı bildirimle feshedilecektir. Bu sebeple ALICI, SATICI tarafından kendisine fatura edilecek bir yıllık cihaz amortisman bedelini peşin olarak SATICI’ya ödeyeceğini, beyan ve taahhüt eder.
11) İşe başlama süresi sözleşme tarihinden itibaren başlayacak, cihaz sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde bahsi geçen laboratuara kurulacaktır.
09.02.2017 Tarihli Sözleşmenin İlgili Maddeleri şu şekildedir:
1) Cinsi Marka/Model Miktar
Sedimentasyon cihazı … 1 Adet
2) Cihaz mülkiyeti SATICI’da kalmak koşulu ile iş bu sözleşme 3 (üçyıl) yıl boyunca geçerli olacak ve sürenin sonunda kendiliğinden sona erecektir. Bunun dışında ALICI, SATICI’dan iş bu sözleşme kapsamında her yıl en az 6.000 test malzeme almayı taahhüt eder. Mücbir sebep nedeniyle çalışılmayan dönemlerde, (deprem, sel, yangın vb.) bu hüküm dikkate alınmayacaktır.
4) İş bu sözleşme kapsamında çalışılacak test birim fiyatu 1,5 TL+kd.v. dir.
6) ALICI’nın Sedimentasyon sarf malzemelerini SATICI’nın rıza ve muvafakatı dışında başka firmadan temin etmesi durumunda, anlaşma yazılı bildirimle feshedilecektir. Bu sebeple ALICI, SATICI tarafından kendisine fatura edilecek bir yıllık cihaz amortisman bedelini peşin olarak SATICI’ya ödeyeceğini, beyan ve taahhüt eder.
11) İşe başlama süresi sözleşme tarihinden itibaren başlayacaktır.
01.03.2017 Tarihli Sözleşmenin İlgili Maddeleri şu şekildedir:
Madde 2- Sözleşmenin Konusu ve Süresi
Mülkiyeti FİRMA ya ait olan 1 adet … marka … model BİYOKİMYA OTOANALİZÖRÜ” aşağıda ayrıntısı belirtilen süre ve sayıda BİYOKİMYA testi için gerekli kiti alma karşılığı, kullanım hakkının 4 yıl süre ile KULLANICI ya verilmesine/tahsis edilmesine KULLANICI ya intikaline ilişkin şartların belirlenmesidir.
Madde 3- Tarafların Yükümlülükleri
3.2- Cihaz bu sözleşme boyunca yukarıda ifade edilen Test kiti alınması ve kiralama amacı yürütülerek kullanıcıya teslim edilecektir. Cihazın mülkiyeti FİRMA ya ait olacaktır.
3.6- … HİZMETLERİ, 1 yılda en az EK-1 de belirtilen fiyatlar esas alınarak, gerekli 80.000 test kitini FİRMA dan satın almayı garanti ve taahhüt eder.
3.10- … HİZMETLERİ sözleşme süresi boyunca, FİRMA nın kurduğu cihaza muadil başka bir cihaz bulundurmayacaktır.
3.12- … HİZMETLERİ sözleşme içeriğindeki yıllık test sayısının altında kaldığı takdirde 6 ay dan sonra cihaz için aylık 750 TL kira bedeli ve Kontrol Serumlarına ücret ödemeye başlayacaktır.
Madde 4- Diğer Hükümler
4.3- Taraflardan biri, üzerine düşen yükümlüklerini yerine getirmemesinden dolayı karşı tarafın uğrayacağı zararı diğer tarafa ödeyeceğini kabul ve taahhüt eder.
4.4-Bu sözleşme şartlarının dışında bir sebepten dolayı taraflardan biri sözleşmeyi feshetmek isterse, karşı tarafın zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
4.5- Bu sözleşme imzalandığı tarihten itibaren yürürlüğe girecektir.
Davalı … Sağ. Hiz. Lab. Eğitim ve Tic. A.Ş., davacı Kerem Kumral ile düzenlenmiş üç sözleşmedeki tüm hak ve borçlarını, yine düzenlenmiş üç “KİT KARŞILIĞI CİHAZ KULLANIMINA İLİŞKİN SÖZLEŞMENİN DEVİR VE TEMLİKİNE DAİR PROTOKOL” ile davalı …’a devretmiştir.
Protokolün 2. Maddesinde “ ..Ayrıca Kullanıcı … A.Ş.’de sözleşmedeki yükümlülükler için …’a karşı … ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olmaya devam edecektir…
Davalı …Ş. vekili, davacıya … 24. Noterliğinden keşide ettiği … tarih ve … yev. no.lu ihtarnamesinde;
“1-Muhatap firma ile şirketimiz arasında, mülkiyeti muhatap firmaya ait I adet ” … marka … model “BİYOKİMYA OTOANALİZÖRÜ” nün belirli süre ve sayıda BİYOKİMYA testi için gerekli kiti alma karşılığı kullanım hakkının 4 yıl süre ile şirketimize tahsis edilmesi koşullarına İlişkin 01/032017 tarihinde yazılı sözleşme imzalanmıştır
2- Keşideci şirket tarafıma 15/06/2019 tarihinde devir edilmiştir, bugüne kadar anılan sözleşme ile yükümlendiği edimlerini aksatmadan yerine getirmiş olmasına rağmen,muhatap sözleşme hükümlerine uymamış, özellikle …SN:… bilgilerine sahip hemogram cihazınızın sarf malzeme talebine olumsuz cevap almamız nedeniyle bu koşullara ilişkin sorumluluklarını yerine getirmemiş kurumumuzu hizmet veremez duruma getirip çalıştığımız firmalara karşı zor durumda bırakmıştır. Hemogram cihazınızın sarf malzemesine ilişkin verilen talebe olumsuz cevap verilmiştir.
3-Muhataptan satın alman hemogram cihazınızın sarf malzemesi tedarik edilmemesiyle ilgili yapılan araştırmalarda sözleşme imzalanmasından itibaren hiçbir zaman düzgün tedarik yapılamamakta, bu nedenle işletmemizin işleri zora girmiştir, Bu nedenle şirkete aşırt külfet gerekmiştir, Defalarca uygun bir dille muhatap şirkete süre vererek cihazlarım iade almaları gerektiği söylememe rağmen ısrarla almamaktadır. Özellikle hakarete yaran cümleler kullanarak kurumumda müşterilerin ve çalışanların gözü önünde yüksek sesle kurumumu ve şahsımı rencide ederek yüksek sesle bağırıp ve dahi kapı çarparak nahoş davranışlarda bulunmuş olması, bu firma İle çalışmak istemem nedenlerimden sadece biridir, Anlaşma yapılan dönemde hem döviz kuru, normal seyirde hem de İş potansiyeli yüksek ve verimli olduğu için şu andaki genel duruma hem maddi hem iş kapasitesi olarak uyuşmamaktadır. İnşaat firmalarına hizmet veren bir firma olarak şuandaki genel durum ciddi anlamda sıkıntılı olup, onlarca firma İflas açıklamış, tarafıma olan borçlarını ödeyememiş olup, genel olarak İstanbul’da hizmet veren tüm İnşaat firmaları günlük ve aylık tarafıma gönderdikleri sağlık hizmeti sayısın! % 80 azaltmıştır, Muhatabın. biyokimya ve sedimantasyon cihazı ise artık iş olmaması nedeni İle hiç kullanılmamaktadır, Alınan cihaz solüsyonları kullanılmadığı için son kullanma tarihi geçmiştir. Geri almamakta ısrar ederek. bilinçli olarak iş yerini ve devleti zarara sokmaktadır, Çünkü bu solüsyon ve yan ürünler tamamı yurtdışından alınmakladır. Bugüne kadar şirketimiz büyük ölçüde zarar gördüğü gibi bu durumun sürmesi halinde ileride telafisi imkansız büyük zararlar doğacaktır.
4- Cihazların ivedilikle sahibi olan kutun tarafından teslim alınması istenmiş ise de, bugüne kadar tüm başvurularımız, sonuçsuz kaldığı gibi müracaatlarımızı cevaplandıracak başkaca bir yetkili dahi bulunamamıştır,
.. İşbu İhtarnamenin tebliğinden itibaren üç gün içerisinde cihazların ivedilikle sahibi olan muhatap tarafından teslim alınarak tarafıma 14/10/2019 tarihinden sonra başkaca malzeme getirmemesini, fatura kesilmemesini sözleşmeyi feshettiğimizi, bakiye ödemelerimiz için keşide ederek verdiğimiz çekler bedelsiz kaldığından Türk Ticaret Kanunu hükümleri dairesinde ilgili banka şubesine talimat vererek ödemeyi durduracağımızı, ödenen miktarların istirdadı ile şirketimize vermiş olduğunuz zararların tazmini için aleyhinize yasal yollara müracaat edeceğimizi,…” ihtarında bulunmuştur.
Bu kapsamda davalı tarafından gönderilen fesih ihbarnamesinde ya da aşamalarda sözleşmelerin sona erdirilmesinde davacıya atfedilebilecek herhangi somut bir kusur iddiasına ve deliline rastlanmadığından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığının kabulünün gerektiği sonucuna varılmıştır.
Taraflar arasındaki sözleşme, davalı tarafından haklı nedene dayanmadan feshedildiğinden davacının uğramış olduğu zararların tazmin edilmesi gerekmektedir. Gerçekten de sözleşmeye aykırılık nedeniyle borçlunun sorumluluğuna ilişkin TBK. m. 112 hükmüne göre: “Borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararını gidermekle yükümlüdür”. Yine TBK. m. 114 hükmüne göre: “Borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur.
Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir.
Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır”. Görüldüğü üzere anılan yasa hükümleri gereği, sözleşmenin haklı olarak feshedilmemesi sonucu, oluşan bütün zararların, müsbet ve menfi zarar kapsamında, davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği açıktır.
Menfi zarar, uyulacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifa etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Başka bir anlatımla, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarar olup, menfi zarar borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi yüzünden sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkar (Y. 15. HD.nin E. 2004/1210, K. 2004/2834 sayı ve 24.5.2004 tarihli kararı). Menfi zarar kapsamına; sözleşme yapılmasına güvenilerek başka bir sözleşme fırsatının kaçırılmasından doğan zarar, sözleşme giderleri, sözleşmenin yerine getirilmesi ve karşılık edanın kabulü için yapılan masraflar, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, başka bir sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeniyle uğranılan zarar ve dava masrafları girer (Y. 15. HD.nin E. 2004/1210, K. 2004/2834 sayı ve 24.5.2004 tarihli kararı).
Müspet zarar (olumlu zarar); sözleşme nedeniyle mal varlığında artışı beklenen meblağın, sözleşmenin haksız feshinden ötürü mal varlığına girmemesinden kaynaklanan zarardır. Müspet zarar; alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark, müspet zararı oluşturur.
Yargıtay vermiş olduğu bir kararında bu hususu şu şekilde dile getirmiştir: “… taraflar arasında 25.1.1996 tarihinde bir yıl süreli düzenlenen bayillik sözleşmesi gereği davacıya ilk yıl mal gönderildiği ve sözleşmeye göre süre bitiminden üç ay öncesi fesih ihbarı yapılmadığından bir yıl daha uzadığı, ancak davalının mal göndermediği dolayısıyla akde aykırılığın söz konusu olduğu anlaşıldığından, BK.nun 106. maddesine göre davacının aynen ifadan vazgeçip tazminat isteyebileceği ve kar mahrumiyetinin müspet zarar kapsamında olduğu ve davalının kusurlu olmadığını ispatlayamadığından davanın kısmen kabulü(ne)” karar verilmiştir (Y. 19. HD’nin E. 2001/7287, K. 2002/4965 sayı ve 25.06.2002 tarihli kararı).
Yargıtay vermiş olduğu bir başka kararında da aynı yönde görüş belirtmiştir. Verilen karara göre: “Mahkemece sözleşmenin 4.maddesine göre taraflar arasında tek satıcılık sözleşmesi bulunduğunu, davalının tanıtım faaliyetlerinin kendi şirket elemanlarının katılımı ile yapıldığını ve kabul ettiği, üçüncü kişilerin davacı hakkında şikayeti ve davalının davacıya feshi haklı kılacak bir uyarısının bulunmadığı, protokole göre davacıya 1998.1999 yılları arasında dört adet özel santrifül siparişinde bulunma yükümlülüğünün getirildiği süre dolmadan davalının sözleşmeyi feshetmesi nedeniyle yükümlülüğün yerine getirilmediğini söylemenin mümkün olmadığını, bu nedene dayalı feshin haklı olmadığını benimsenen bilirkişi raporuna göre davacının 698.515.500.TL yatırım gideri zararı 14.299.586.767.TL kar yoksunluğu kaybı bulunduğu gerekçesiyle … reeskont faizi ile davalı … Ltd’den tahsili ile davacıya ödenmesine, …” dair verilen kararın onanmasına hükmedilmiştir (Y. 19. HD’nin E. 2004/12406, K. 2005/8013 sayı ve 14.07.2005 tarihli kararı). Dolayısıyla müspet zarar kapsamında, davacının kar kaybına ilişkin talebi yerinde olmaktadır.
Yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında Kit Karşılığı Cihaz Kullanımına İlişkin Sözleşmelerin imzalandığı ve sözleşmelerin davalılar tarafından süresinden önce feshedildiği hususlarında herhangi bir ihtilafın bulunmadığı, uyuşmazlığın sözleşmelerin davalı tarafından süresinden önce feshinin haklı olup olmadığı ve davacının zarar tazmini talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarından kaynaklandığı, davalı tarafından gönderilen fesih ihbarnamesinde ya da aşamalarda sözleşmelerin sona erdirilmesinde davacıya atfedilebilecek herhangi somut bir kusur iddiasına ve deliline rastlanmadığından yapılan fesih bildiriminin haklı nedene dayanmadığının kabulünün gerektiği ve TBK m.112 gereğince davacının sözleşmenin erken feshi nedeniyle kar kaybına ilişkin talebinin müspet zarar kapsamında kısmen yerinde olduğu kanaatine varılarak hükme elverişli bulunan ek raporda yapılan hesaplamalar doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile toplam 60.806,18 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilşikin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile toplam 60.806,18 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilşikin talebin reddine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken ‭4.153,67 TL harçtan peşin alınan ‭1.071,39‬ TL harcın mahsubu ile bakiye ‭3.082,28‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 1.071,39 TL peşin harç masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre ‭1.318,29 TL’sinin davalılardan, 41,71 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 8.704,80 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalılar kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 1.923,87 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacının yapmış olduğu toplam ‭2.038,4‬0 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre ‭1.975,88 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 31/05/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
54,40 TL Başvuru Harç Masrafı
1.800,00 TL Bilirkişi Ücreti
184,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : ‭2.038,4‬0 TL