Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/172 E. 2020/382 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/172 Esas
KARAR NO : 2020/382

DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 05/03/2020
KARAR TARİHİ : 24/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin %44 ortağı aynı zamanda yönetim kurulu üyesi olduğunu, hali hazırda şirketin yönetim kurulu üyelerinin …, … ve … olduğunu, …’in aynı zamanda davalı şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalı şirketin yönetim kurulu başkanlığının hileli bir şekilde … tarafından ele geçirildiğini, tüm bu hususlar ve davalı şirket hakkında … 19.Atm’NİN … Esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını iş bu davanın halen derdest olduğunu, davalı şirketin ana sözleşme değişikliği, usulsüz işlemlerle gerçekleştirilerek … in münferit imza yetkilisi olduğunu, şirket yönetim kurulu başkanı …’in daha sonra şirketin ortaklarından 83 yaşındaki müşterek anne …’in hisselerinin de bir kısmını yasaya aykırı bir şekilde ele geçirdiğini, ve sonrasında davalı şirket ile ilgili bir çok usulsuz işlem yaptığını, diğer şirket ortaklarına ve davalı şirkete zarar vermeye çalıştığını, yönetim kurulu başkanı olarak davalı şirketi şirketler hukukuna ve ana sözleşmeye göre değil kendi başına buyruk şekilde yönettiğini, tüm bu usulsüzlüklerin yanında davalı şirketin 2020/02 karar nolu 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündemli, yönetim kurulu toplantısında müvekkilinin davet edilmeyerek kararlar alındığını, öncelikle bir yönetim kurulu kararının var olabilmesi için yönetim kurulunun yasının aradığı şekilde toplanması ve karar alması gerektiğini, bu iki unsurunda bir arada bulunmadığı yönetim kurulu kararının yok hükmünde olduğunu, yönetim kurulu üyelerinin biri veya birkaçı toplantıya çağrılmadan yönetim kurulu yapılıp karar alınmışsa yönetim kurulu kararları imza edilmemişse veya toplantı ve karar yeter sayıları sağlanmadan karar alınmışsa alınan kararların yasal olarak yok hükmünde olduğunu, müvekkiline yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen herhangi bir toplantı çağrısı yapılmadığı gibi herhangi bir şekilde öneri de getirilmediğini beyan ederek davalı … Tic. A. Ş’nin gerçekte hangi tarihte yapıldığı dahi belirli olmayan e 2020/02 karar no.lu 13.02.2019 tarihli 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündemli yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptaline, İvedilikle, yoklukla malul olduğunun tespiti ve iptali talep edilen 2020/02 karar no.lu 13.02.2019 tarihli 2017-2018 yılı olağan genel kurul toplantısı gündemli yönetim kurulu kararının icrasının ve yürütmesinin geri bırakılmasına yani kararın uygulamasının durdurulmasına, karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekarar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü hukuka aykırı ve haksız beyanlarını kabul etmediklerini, davacının şirketteki imza yetkisini sürekli şekilde kötüye kullandığını, ve yeri geldiğinde bunu tehdit ve şantaja vardırmaktan da çekinmediğini, 2018 yılı Ekim ayı başında davacının arkadaşı … ın şirketi … Şirketine 750.000,00 TL tutarında bir teminat mektubu gerektiğini, müvekkili şirketin banka hesaplarındaki tutarlarının bunun için rehin edilmesini istediğini, bu isteği reddedilince annesi ve kız kardeşi olan diğer yönetim kurulu üyelerini tehdit ederek bundan sonra hiçbir evrakı imzalamayacağını söyleyerek sonrasında şirketçe yapılması gereken ödemelere imza vermediğini, bunun üzerinde noter vasıtasıyla şirketin temsil ve ilzamı konusunda sorumluluklarını yerine getirmesi hususu ihtar edildiğini, ihtara rağmen davacının imza vermeye yanaşmaması üzerine şirketin daha fazla zarar görmemesi için personelin ise daha fazla madur olmaması için … in kendi hesaplarından tüm ödemeleri gerçekleştirmek zorunda kaldığını, davacının imza yetkisini kötüye kullanması şirketin zarara uğramasına sebep olması nedeniyle diğer ortak tarafından şirket ana sözlemesinde temsile ilişkin düzenlemenin değiştirilmesi amaçlanarak gönel kurulun toplantıya çağrılmasına yönelik yönetim kurulu kararı almaya çalışıldığını ancak oybirliği şartı olması ve davacının imza vermemesi sebebiyle karar alınamadığını, bunun sonucunda davacının müvekkili şirketi bloke etmesi ve istekleri yerine getirilmediği taktirde bu davranışlarına devam edeceğini kararlılıkla ortaya koyması üzerine … tarafından … 5.ATM nin … sayılı dosyası ile genel kurul toplantıya çağrılmasını talep ettiklerini mahkemece kabul kararı verilerek kayyım olarak …’nın atanmasına karar verdiğini, ve tüm ortakların katılımı ile genel kurul toplantısı yapılmış ve oy çokluğu ile ana sözleşme değişikliğinin kabul edildiğini, davacının usulsüz işlemler ile ana sözleşmenin değiştirildiğine ilişkin itirazlarının gerçeği yansıtmadığını, davacının çağrılmış olmasına rağmen son dönemde yapılan yönetim kurulu toplantılarının hiçbirine bilinçli olarak katılmadığını, ve iş bu davaya konu yönetim kurulu toplantısına da katılmadığını, toplantı ve karar nisapları bakımından usule aykırılık bulunmadığını, yokluk kararı verilmesinin mümkün olmadığını, yönetim kurulunda alınan tek kararın genel kurul toplantısına çağrı olduğunu, davacının da genel kurul toplantısına katıldığı davacının da genel kurul toplantısına katıldığı hususu göz önünde bulundurulduğunda davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati bulunmadığı ve davacının kötü niyetli olduğunu, davacının yürütmeyi durdurma talebinin de hukuki menfaati bulunmadığını, beyan ederek davanın HMK 115/2 mad gereği dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının yürütmeyi durdurma talebinin reddine, davacının yönetim kurulu kararının yokluğunun tespitine ve butlanına ilişkin taleplerinin tümünün esastan reddine karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
Yönetim kurulu kararı
Genel kurul kararı
Sunulan tebliğ evrakları
Taraf açıklamaları ve tüm dosya içeriği
GEREKÇE :
Dava, davalı anonim şirket yönetim kurulu kararının yoklukla malul olduğuna karar verilmesi isteminden ibarettir.
TTK m. 390 da “Esas sözleşmede aksine ağırlaştırıcı bir hüküm bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu üye tam sayısının çoğunluğu ile toplanır ve kararlarını toplantıda hazır bulunan üyelerin çoğunluğu ile alır…” hükmü düzenlenmiştir.
TTK’ da anonim şirketlerde yönetim kurulu toplantıya çağrılması usulüne ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
Davaya konu edilen yönetim kurulu toplantısında alınan karar genel kurul toplantısına çağrı kararıdır. Bu karar yönetim kurulu üyelerine tebliğ edilerek 09.03.2020 tarihinde davacının da katılımı ile genel kurul toplantısı yapılmıştır.
Genel kurul toplantı tutanağında toplantı gün ve gündeminin 17.02.2020 tarihli iadeli taahhütlü mektupla pay sahiplerine bildirildiği beliritlmiştir.
Dava konusu olayda, davalı şirketin yönetim kurulu; davacı dahil 3 kişiden oluşmaktadır. TTK’nın 330/1 maddesi uyarınca davalı şirketin yönetim kurulunun toplantı nisabı 2 kişidir. Dava konusu yapılan kararın alınmasında da toplantı nisabı sağlanmıştır. Yönetim kurulu kararında davacı tarafın herhangi bir hakkının ihlaline ilişkin karar alınmamış olması, davacı tarafın Yönetim kurulu toplantısında alınan karar uyarınca genel kurul toplantısına katılması, dava konusu yapılan kararın alınmasında toplantı nisabının ve karar nisabının sağlanması karşısında yönetim kurulu toplantısının TTK da düzenlenen yokluk ve butlanla malul olmadığı, iptale ilişkin şartların gerçekleşmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın REDDİNE
2-)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesaplanan 3.400.TL.maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-)Davalı tarafından yapılan 7,80.TL. yargılama giderlerinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin . yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.24/09/2020

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)