Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/148 E. 2022/730 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/148 Esas
KARAR NO : 2022/730

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2016
KARAR TARİHİ : 23/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …, … Mah. … yolu … Sitesi 6 pafta, 226 parselde ulunan A-2/12 nolu villanın maliki olduğunu, ihraç kararı alınmadan keşide edilen … yevmi nlu … tarihli ihtarname ve … yevmiye nolu 25/02/2011 tarihli ihtarnameler ile müvekkilinin tasdikli projesine aykırılıklara son vermesinin ihtar edildiğini ve ihtarnamede verilen sürelere rağmen projeye aykırılığın giderilmediğini, müvekkilinin … tarih ve … nolu kararla davalıyı kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesine karar verdiğini ve bu durumun … 35 Noterliğinin … yevmiye nolu … tarihli ihtarnamesi ile davalıya bildirildiğini, ihtarnamenin 18/01/2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini ve 3 aylık itiraz süresi içinde ihraç kararına itiraz edilmediğinden ihraç kararının kesinleştiğini, ihraç kararının tebliğ edildiği adrese müdahalenin men’i ve ecrimisil talebine ilişkin … 35 Noterliğinin … yevmiye… tarihli ihtarnamenin tebliğ edilmemesi üzerine … adresine ihtarnamenin gönderildiği ve ihtarnamenin tebliğ alındığını, davalının ne işgal ihtarnamesine ne de kooperatif aidat borçlarına ilişkin itirazda bulunmadığını, davalının arabaları ile site içindeki yerleri haksız olarak işgal ettiği, köpeklerini site kurallarına aykırı olarak site içinde muhafaza ettiği ve ikazlara rağmen önlem almadığı, projeye aykırı olarak ve izin almadan havuz yaptırdığı ve kapatmadığı ve kaldırmadığı gibi davalının diğer kural tanımaz davranışları nedeniyle ihraç kararı verildiğini belirterek, davalının taşınmazı haksız kullanım tarihinden itibaren işlemiş toplam 21500-TL tutarındaki ecrimisil bedelinin en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalının taşınmaza müdahalesinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı kooperatife üyelik başvurusunun yönetim kurulunca 23/08/2005 tarihinde kabul edilmesi ile üye olduğunu, müvekkilinin üye olduğu tarihden bugüne kadar kooperatife karşı olan bütün ödev ve yükümlülüklerini, ödeme ve mali vecibelerini yerine getirdiğini, kooperatif yönetiminin tam aksine görev ve yetkilerini hukuka, hakkaniyete ve üyeler arasında eşitlik ilkesine, dürüstlük ve iyiniyet kuralarına aykırı şekilde keyfi davranarak bazı üyelerine mobing uygulanarak üyelikten çıkmaya zorladıklarını ve çıkma mecburiyetinde bırakma ve en nihayetinde çıkarmaya varacak şekilde görev ve yetkilerini kötüye kullanmakta geri kalmadığını, müvekkilinin bu mağdurlardan olduğunu, kooperatif yönetiminin asıl görevi olan kooperatifin nihai amacının üyelerine konut edindirmek ve ferdi mülkiyete geçmeyi sağlamak olduğunu, ancak 40 yıl geçmesine rağmen hala tapuların çıkarılmadığını ve ferdi mülkiyete geçilmediğini, davacının 2010 yılında ihtarname gönderdiğini daha sonra 2011 yılında ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnameleri kötü niyetli mobing amacı ile gönderdiğini, yönetim kurulu başkanı olmak üzere tüm üyelerin yapılarında sonradan kendilerince yapılmış eklenti ve tadilatların bulunduğunu, sözü edilen meskenlerin bir ana taşınmaz olmadığını müstakil evler şeklindeki villalar olduğunu, müstakil ev şekildeki bu dairelerin iç dekorasyonlarının bütün üyeler tarafından yapıldığını, ihtarnameler üzerinden iki yıl geçtikten sonra 2012 yılında ihraç edildiğine ilişkin kararın 16/01/2016 tarihinde tebliğe çıkarıldığının beyan edildiğini ve daha sonra 15/07/2016 tarihinde ecrimisil ihtarnamesinin gönderildiğini, müvekkilinin bu ihtarnameye cevap vererek ihtara konu husus ve talepleri kabul etmediğini, yapılan bütün işlemlerin keyfi, haksız ve kötüniyetli yapıldığını, kabul etmediğini bildirdiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Tapu kayıtları, çap bilgisi, ihtarname suretleri, İmar işlem dosyası sureti, Esnaf Odası yazı cevabı, … Valililiği yazı cevabı, … Belediye Başkanlığı yazı cevabı, kira sözleşmesi sureti dosya arasında delil olarak mevcuttur.
Davalı vekilinin … 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas, …karar sayılı 11/07/2019 tarihli ilamının bozulmasına ve ortadan kaldırılmasına yönelik istinaf başvurusunda bulunduğu, davalının istinaf başvurusunun kabul edildiği, … 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kaldırıldığı, davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine kararı verildiği ve dosyanın kesinleşmesinden sonra görevli İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya mahkememize tevzi edilerek … esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Mahallinde yapılan keşif sonucu … 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı dosyasından alınan 25/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalının ihraç kararını ve ecrimisil taleplerini tebliğ ettiği esas alınarak yapılan hesaplamada dava konusu taşınmazın 18/01/2016-10/10/2016 tarihleri arasında toplam 24.016,66-TL, ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada 19/07/2016-10/10/2016 tarihleri arasında toplam 7.425,00-TL ecrimisil getirebileceği, dava tarihi itibariyle taşınmazın değerinin 1.000.000,00-TL olduğu tespit edilerek bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, davalının taşınmazı haksız kullanım nedeniyle el atmanın önlenmesi ve ecrimisil talebiyle açılmıştır.
Davacı kooperatif vekili, … tarih ve … nolu kararla davalının kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, kararın kesinleştiği, davalının taşınmazı haksız kullanım tarihinden itibaren işlemiş toplam 21.500,00 TL tutarındaki ecrimisil bedelinin en yüksek faiziyle birlikte tahsilini talep etmiş, davalı yan ise söz konusu karara karşı dava açıldığı ve bu kapsamda açılan davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Getirtilen tapu kayıtlarına göre mülkiyeti davacı tarafa ait çekişme konusu taşınmazın, davacı kooperatif tarafından bireyselleştirilmediği ve anlaşılmaktadır.
… 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin …esas, … karar sayılı 11/07/2019 tarihli ilamının bozulması ile dosyamıza tevzi edildiği anlaşılmaktadır.
Bir kişinin malik olduğu mal üzerinde bir başkasının haksız bir saldırısının bulunması, o mal üzerindeki hakların kullanımının engellenmesi durumunu gideren hukuki yola el atmanın önlenmesi, eski adıyla müdahalenin meni, denir. Bir mala malik olan kişi, o malı elinde bulunduran kişiye karşı iki tür dava açabilir. Bunlardan birincisi istihkak davası, ikincisi ise el atmanın önlenmesi davasıdır. İstihkak davası, mülkiyetin kime ait olduğunun tespitine yönelik bir dava iken el atmanın önlenmesi davası haksız saldırıyı önlemeye yönelik bir davadır. Dolayısıyla el atmanın önlenmesi davası için davalının haksız yararlanan konumunda olması gerekmetedir.
…., kötü niyetli işgalcinin ödemekle sorumlu bulunduğu tazminat olup en azı kira geliri, en çoğu ise tam gelir yoksunluğudur. Bu tanım Yüksek Yargıtay’ın birçok içtihadında da genel olarak kabul göre tanımdır. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 06/10/2003 Tarih ve 2003/11650-11723 Esas ve Karar sayılı ilamında aynı tanıma yer verilmiştir.) Bu tanım kapsamında ecri misile hükmedilebilmesi için davalı işgalci tarafın kötü niyetli olduğunun kanıtlanması da zorunludur. Zira iyi niyetli işgalciden ecri misil istenemeyecektir.
… öncelikle haksız fiilin şartları yönünden değerlendirilmesi yapılacak olursa; zarar unsurunun incelenmesi gerektiği, bunun içinde davalının taşınmazda mülkiyet hakkının bulunmaması gerekmektedir. Ayrıca zarar ile davalının haksız hareketi arasında nedensellik bağının da bulunması gerektiği, taşınmazın işgalinin tek başına ecrimisil ödemeyi zorunlu kılacağı, ayrıca somut bir zararın da aranmayacağı Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin kararlarında da açıkça gösterilmiştir.
Kötü niyet, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin ilamlarında da tanımlandığı üzere; gerçekte hakkı olmadığını bilmek veya duruma göre bilmesi gerekmektedir. İşte bu durumda olan işgalciye kötü niyetli işgalci denilecektir. Esasen 4721 sayılı TMK’nın 2 vd. Maddeleri de iyi niyet- kötü niyet ayrımının bu şekilde yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Bu hususlar dava dosyasında şeklen gerçekleştiği anlaşılmakta ise de, öncelikli olarak davalının kooperatif üyeliğinden çıkarıldığına ilişkin kararın kesinleşmesi gerektiği, bunun için açılan … 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dava dosyasında, açılan dava her ne kadar hak düşürücü süre yönünden reddedilmiş ise, kararın istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 26.09.2019 tarih, 2018/63 Esas ve 2019/1626 Karar sayılı kararı ile; “…Medeni Kanun’un 2. maddesinde, “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü düzenlenmiştir. Yaklaşık 4 yıl üyelik ihraç işlemiyle ilgili herhangi bir tasarrufta bulunmayan davalı kooperatifin 2012 tarihinde aldığı ihraca ilişkin karardan zimmen feragat ettiği, yasal dayanağı kalmayan ihraç kararına ilişkin davacıya yapılan 18/01/2016 tarihli bildirimin MK’nın 2.maddesindeki iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, bu sebeple işin esasına girilmesi gerektiği, mevcut delil durum itibariyle de başka bir hususun araştırılmasına gerek görülmediği anlaşılmış, … 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, …Karar, 13/07/2017 tarihli kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile, davalı …’in davalı … üyesi olduğunun tespitine…” kesin olarak karar verildiği ve davacının kooperatif üyeliğinden ihracının ortadan kaldırıldığı anlaşılmakla, açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş
Elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davalarda dava değeri; el atılan yerin değeri, yıkım/eskihale getirme ve ecrimisil toplamından ibaret olacağı, vekalet ücretinin de bu değer üzerinden hesaplanacağı, taraf kendisini vekille temsil ettirmiş ise, vekalet ücreti nispi harca tabi olup, davaya konu değer üzerinden takdir edilmesi gerektiği de anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Açıklanan yasal gerektici nedenlere göre;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin+tamamlama+ıslah alınan 17.530,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 17.449,95‬ TL harcın davacıya iadesine,
3-Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddolunan 1.021.500,00 TL üzerinden hesaplanan 129.720,00 TL nisbi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına, yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının talep halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL posta gideri, 121,30 TL İstinaf başvurma harcı ve 4,30 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 275,6‬0 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne davacının yokluğunda verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)