Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/143 E. 2022/127 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/143 Esas
KARAR NO : 2022/127

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2020
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri aleyhine davalı tarafça … 31.İcra Müdürlüğü’nün …sayılı dosyasında 2.700.000,00 TL’lik senede bağlı icra takibi yapıldığını, takibe konu senedin sahte düzenlenmiş olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, senet lehtarı olarak görünen …’nun keşideci … A.Ş. isimli şirket ile ve diğer tüm cirantalarla arasında hiçbir ticari bağın bulunmadığını, senet üzerindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, hacze konu senedin 05/07/2012 tarihinde müvekkilleri ile … ve … firması arasında yapılan sözleşmeden alınarak renkli fotokopi şeklinde veya sözleşmenin arkasından kesilerek sahte senet olarak tanzim edildiğini, hacze konu senedin ön yüzünün el yazısı ile düzenlenmiş olduğunu, bu el yazısının müvekkili …’ya ait olmadığını, senedin ön yüzünün el yazısıyla düzenlenmesine rağmen ciro zincirindeki isimlerin bilgisayarda düzenlenmiş olduğunu, dava konusu senedin eski bir sözleşmenin üzerine hile ile düzenlendiğini, ciro zincirindeki imzanın müvekkili … tarafından o senet için atılmadığını, daha önce yapılmış bir sözleşmeden alınarak senede monte edildiğini ve sahte senet olduğunu, dava konusu senet üzerinde, senetlerde cirolama şekline ve alışkanlıklarına aykırı olarak ciro isimlerinin bilgisayar ile yazıldığı, alt alta yapılan ciro silsilesinin bu dava konusu senette yan yana olduğunun, bunun sebebinin de orijinal sözleşmede … isimli kişinin adının müvekkillerinin adının yanında yer alması ve dava konusu sahte senedin bu sözleşme baz alınarak hazırlanmış olmasından kaynaklı olduğunu, ayrıca … ismi üzerine başka bir şirket kaşesi vurulduğunu, bu kaşe ile … isminin gizlemeye çalışıldığının görüleceğini, dilekçe ekinde sundukları … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden alınan belgeler ve … tarih ve … sayı … sayfa nolu Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nden de görüleceği üzere imzayı atan …’nın şirket adına herhangi bir işlem yapma yetkisinin bulunmadığını, bu durumda senet arkasındaki ciranta silsilesinin bozuk olduğunu, kopyalanan sözleşmede …’nın şahsi borçlu olarak görünmesini engellemek için bu kişinin imzasının tam üzerine sahte şirket kaşesinin basıldığını, dava konusu senedin arka yüzündeki cirantalardan müvekkili … adına atılan imzanın da sahte olduğunu, cirantalardan …Ltd. Şti’nin davalı …’ten alacaklı iken daha sonradan …’ın ismi üzerine yeniden borçlu olarak gösterildiğini, senedin miktarı göz önünde bulundurulduğunda, bu hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, iş bu dava öncesinde de … 15.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında borca ve de imzaya itiraz edildiğini, takibin iptalinin istendiğini ve dosyanın halen derdest aşamada olduğunu, dosyaya sunulan 27/04/2018 tarihli protesto evrakında protesto çeken Hıdır Söylemez, protesto çekilenin ise …Tur.San.Tic.A.Ş.olarak görüldüğünü, bu hususun da davalı …’in 2.700.000,00 TL bedelli senedi protesto gördükten sonra cirolayarak işleme koyduğunu gösterdiğini, dava konusu sahte senedin üzerinde imzaları bulunan bütün kişiler ve firmaların …’de bulunduğunu ve ticari faaliyetlerini aktif olarak …’de sürdürdüklerini, ancak senedin İstanbul’da düzenlendiğini, bu durumun bile senet düzenlenişinde bir hile olduğunu kanıtlar nitelikte olduğunu, yine dava konusu senedin 2.700.000,00 TL olmasına rağmen ihtiyati haciz için 100.000,00 TL üzerinden karar alınarak uygulandığını, bu durumun da senedin sahteliğini gösterir bir durum olduğunu, dava konusu senedin sahteliği için … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası ile başvuruda bulunulduğunu, karşı tarafça müvekkillerine ait tüm banka hesaplarına haciz konulduğunu ve müvekkillerinin ticari hayatının durma noktasına geldiğini, müvekkilinin senet borçlusu olmadığını, ilgili senedin sahte olduğunu ve müvekkilinin hesaplarına haksız haciz konulduğunu, bu sebeple müvekkillerinin adli yardım talebinin zorunluluğu doğduğunu belirterek, adli yardım talebinin kabulüne, takibin teminatsız durdurulmasına, müvekkillerinin borçlu olmadığının tespitine, davalı tarafın, müvekkilerini menfi tespit davası açmaya zorlayan haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle alacağın en az %20 ‘si oranınında tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili davaya cevabında :
Davalı vekili mahkememize hitaben verdiği cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafın dilekçesinde … 31.İcra Müdürlüğü’nün ….esas sayılı dosyasına konu bonoya ilişkin olarak borçlu olmadığını iddia ederek, borçlu bulunmadığının tespiti talebinde bulunduğunu, davacı tarafın icra takibine konu borçtan kurtulmak adına her türlü asılsız beyana tevessül ettiklerini, davacı tarafın ilk olarak … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından imza itirazında bulunduklarını, imza itirazına ilişkin olarak … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …-Esas sayılı dosyasından alınan raporlarda imzanın kendilerine ait olduğunun tespiti akabinde asılsız beyanlar ile iş bu davayı ikame ettiklerini, dava konusu bononun ciro yolu ile müvekkile geçtiğini, davacı tarafın bonodaki diğer cirantalar ile olduğunu iddia ettiği bir kısım asılsız ticari ilişki beyanlarının müvekkiline karşı ileri sürülmesinin mümkün olamayacağının açık olduğunu, icra takibine konu bononun renkli fotokopi şeklinde veya bir sözleşmenin arkasından kesilerek oluşturulduğu beyanlarının tamamının yalan olduğunu, icra takibine konu bononun incelenmesi halinde herhangi bir şekilde A4 kağıda hazırlanmış bir bono olmadığı, kırtasiyelerden alınan bonolardan olduğu ve tüm imzaların ıslak imza olduğu hususunun sabit olduğunun görüleceği gibi davacılar dışında ki diğer hiçbir borçlu tarafından bononun sahte olduğuna veya imzanın fotokopi olduğuna dair bir itirazda bulunulmadığını, davacı tarafın bononun ön yüzünün el yazısı ile arka yüzünün ise bilgisayar yazısı ile oluşturulduğunu, böyle bir bononun ticari hayatta olamayacağını, cironun başka bir sözleşmeden alınarak bonoya monte edildiğini beyan ettiğini, bononun arka yüzü incelendiğinde kaşe ve imzalar ile bir kısım ciranta isimlerinin el yazısı ile doldurulduğu, tamamının ıslak imzalı olduğunun görüldüğü, davacı tarafça ileri sürülen bu iddiaların asılsız olduğunun, davacılar tarafından… adına atılan imzanın şirket ortaklarından …’na ait olduğu, bu kişi ile aralarında husumet bulunduğu, söz konusu senedin oluşturulduğu sözleşmenin yine bu kişi tarafından verildiği iddialarının da yine iyi niyetli hamil müvekkili ile uzaktan yakından bir ilgisinin bulunmadığını, davacı … Ltd. Şti’nin ticaret sicil gazetelerinin celbi halinde şirket içerisinde yapılan bir kısım hisse devirlerinde … soyadını taşıyan başka kişilerin şirketteki ortaklığının devam ettiği, buna ilişkin alınan kararların tamamına yine …’nın vekil olarak katıldığı, davacılar ile bu kişi arasında husumet bulunduğu ve bu kişinin bu şekilde işlemler yaptırdığı beyanlarının ise uydurmadan ibaret olduğunun, müvekkilinin düzgün bir ciro silsilesi ile dava konusu bonoda yetkili hamil olduğunu, ciro silsilesinde tek bir kopukluğun bulunmadığını, yine davacı taraf dilekçesinde, senet üzerinde imzası bulunan kişilerin ticari hayatını aktif olarak …’de sürdürmesi ancak senedin …’da düzenlenmiş olması itibari ile senedin düzenlenişinin hileli olduğu iddiasının da bonoya karşı ileri sürülebilecek nitelikte iddialar olmadığını, davacıların hacizler nedeni ile mali durumlarının kötü olduğu iddiasının tamamının da asılsız olduğunu, davacılar adına kayıtlı çık değerli taşınmazlar bulunduğu gibi davacılara ait … ünvanlı şirket v bu şirkete ait akaryakıt istasyonunun bulunduğunu, davacıların tek amacının mal kaçırmak olduğunu beyan ederek, davacı yanın Adli Yardım taleplerinin reddi ile yasal dayanağı bulunmayan gerekçeler ile ikame edilmiş davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma numaralı dosyası, … 31.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, … 15.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, dava konusu senet, ilgili sözleşme, … 15.İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından alınan 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
Yazılan müzekkere cevapları, tarafların dosyaya sundukları bilgi ve belgeler, aşamalardaki beyan ve açıklamaları.
GEREKÇE :
Dava, … 31.İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasına konu bono nedeni ile borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacılar vekili, senet lehtarı olarak görünen …’nun keşideci …A.Ş. isimli şirket ile ve diğer tüm cirantalarla arasında hiçbir ticari bağın bulunmadığını, senet üzerindeki yazıların müvekkiline ait olmadığını, senedin ön yüzünün el yazısıyla düzenlenmesine rağmen ciro zincirindeki isimlerin bilgisayarda düzenlenmiş olduğunu, dava konusu senedin eski bir sözleşmenin üzerine hile ile düzenlendiğini, ciro zincirindeki imzanın müvekkili … tarafından o senet için atılmadığını, daha önce yapılmış bir sözleşmeden alınarak senede monte edildiğini ve sahte senet olduğunu, dava konusu senet üzerinde, senetlerde cirolama şekline ve alışkanlıklarına aykırı olarak ciro isimlerinin bilgisayar ile yazıldığı, alt alta yapılan ciro silsilesinin bu dava konusu senette yan yana olduğunun, ilgili senedin sahte olduğunu iddia etmiştir.
Davalı vekili, … 15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasından alınan raporlarda imzanın davacılara ait olduğunun tespiti akabinde asılsız beyanlar ile iş bu davanın ikame edildiğini, bononun arka yüzü incelendiğinde kaşe ve imzalar ile bir kısım ciranta isimlerinin el yazısı ile doldurulduğu, tamamının ıslak imzalı olduğu, davacı tarafça ileri sürülen bu iddiaların asılsız olduğunu, davacılar tarafından …adına atılan imzanın şirket ortaklarından …’na ait olduğu, bu kişi ile aralarında husumet bulunduğu, söz konusu senedin oluşturulduğu sözleşmenin yine bu kişi tarafından verildiği iddialarının da iyi niyetli hamil müvekkili ile uzaktan yakından bir ilgisinin bulunmadığını açıklamıştır.
Uyuşmazlık; davaya konu senedin sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı ve davacıların davalıya borçlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.
…15. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasından alınan 15/12/2020 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; İnceleme konusu, “Alacaklısı …, borçlusu …Tic. A.Ş. olan 25.04.2018 ödeme, 30.06.2017 düzenleme tarihli, “2.700.000-İkimilyonyediyüzbin TL” tutarlı Senette, …, … ve …San. Ltd. Şti.-… adına atılmış ciro imzalarının …, … ve …’nun eli ürünü olduğu, ancak; söz konusu imzaların senedin ve ciro işleminin tasdiki mahiyetinde atılmış olmayıp, evvelce düzenlenmiş olan Protokol aslının, belirtilen isim-soyadı ibareleri ve imzaları ihtiva eden bölümünün blok halinde, matbu bono tabir edilen senet ebadında kesilmesi, arka yüzüne, senet içeriğinin fotokopi yoluyla aktarılması, boşlukların doldurulması, imzalar üzerine kaşelerin basılması suretiyle senet haline dönüştürülmüş olduğu” kanaatine varılmıştır.
Mahkememizin 2020/143 esas sayılı dosyasından alınan 13/09/2021 tarihli bilirkişi raporunda sonuç kısmında özetle; ”Yukarıda ayrıntılandırılarak aktarılan bulgular dikkate alınarak yapılan değerlendirme sonucunda; * İnceleme konuzu senetin matbu senet niteliğinde olmadığı,* Dosyada mevcut evvelce hazırlanmış ve taraflarca imzalanmış …SANAYİ LTD ŞTİ HİSSELERİNİN SATIŞ VE DEVRİNE KONU PROTOKOLDÜR” başlıklı belgenin Ad-Soyad ve imzaları ihtiva eden bir bölümün kullanılarak boş bulunan belge arka yüzüne senet formatının aktarılarak ilgili boşlukların doklurulup kaşe ve imzaların atılması ile sahte senet haline dönüştürülmüş olduğu kanaatine oybirliği ile varılmıştır” şeklinde beyan edilmiştir.
Mahkememizin 2020/143 esas sayılı dosyasından alınan 11/01/2022 tarihli ek bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; ”Borçlusu … TİC. AŞ., Alacaklısı …, 30/06/2017 Düzenleme Tarihli, 25/04/2018 Ödeme Tarih 2.700.000 TL bedelli senedin; Yukarıda ayrıntılandırıldığı üzere; Kenarlarının forma kesim nitetiğinde olmayan ve kesime bağlı düzensizlikler içeren matbuu senet formatında OLMAYAN (22x 13,8 cm boyutlarında) inceleme konusu belgenin arka yüzde yer alan 1.2. Ve 3. ciranta yazılarının printer baskısı ile oluşturulduğunun tespit edilmesi ve kaşe – imza yerleşimlerinin ciranta imzası niteliğinde YAPILANMAMASI, arka yüzde yer alan …LTD. ŞTİ. kaşesi üzerine atılı 2 (iki) adet imzanın AYNI EL ÜRÜNÜ OLMAMASI, arka yüzde yer alan yazı ve imzaların “… TİCARET VE SANAYİ LTD. ŞTİ. HİSSELERİNİN SATIŞ VE DEVRİNE KONU PROTOKOLDÜR” başlıklı 05/07/2012 tarihli fotokapi belgenin 5. sayfasında yer alan yazı ve imzalar ile TETABUK (BİRERİR ÖRTÜ. HALİNDE OLMASI göz önüne alınarak; “… LTD. ŞTİ. HİSSELERİNİN SATIŞ VE DEVRİNE KONU PROTOKOLDÜR” başlıklı evrakta yer alatı Ad – Soyad ve imzaları iltiva eden bir bölümün kullanılarak, boş bulunan belge arka yüzüne ise senet formatının aktarılarak ve ilgili boşlukların da doldurulup kaşe ve imzaların atılması ile SAHTE SENET HALİNE DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ OLDUĞU” kanaatine varılmıştır.
Somut olayda;
Davalı taraf senetteki imzaların hisselerin satış ve devrine konu protokole aktarılarak protokolün bu şekilde oluşturulduğu itirazında bulunmuştur. İtirazın değerlendirilmesi için bilirkişilerden alınan ek raporda kök rapordaki görüş tekrar edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi raporunun denetlenmesi ve iddia savunmaların değerlendirilmesi amacıyla senet aslı üzerinde yapılan incelemede; kamerası olan bir makine ile çekilen fotoğraf büyütüldüğünde mavi kalem ile atılan imza ve siyah mürekkepli kaşenin kesiştiği noktalarda mavi rengin kaybolduğu, siyah rengin mavi rengin üstünde yer aldığı görülmüştür. Aynı husus kök rapor sayfa 2 de verilen görselden de anlaşılmaktadır. Bu durumda kaşenin imzanın üzerine basıldığı sonucuna ulaşılmıştır. Aynı şekilde bilirkişi raporunda da … yazısının üzerinde … Ltd. Şti kaşesinin bulunduğu tespitine yer verilmiştir. Bu durum davalı tarafın senetteki imzaların “hisselerin satış ve devrine konu protokole” aktarılarak protokolün bu şekilde sahte olarak oluşturulduğu savunmasının aksini göstermektedir. Şayet senetteki imzalar ile dosyaya fotokopisi sunulan protokol sonradan oluşturulmuş olsaydı sunulan sözleşme fotokopisinde senetteki imzalar ile kaşelerin kesiştiği yerde tetabuk (Birebir örtüşme) halinde olmayacaktı. Bu nedenle fotokopisi sunulan sözleşmenin senetteki imzaların aktarılması suretiyle protokolün sahte oluşturulduğu şüphesi giderilmiştir. Protokolün aslı sunulamamış ise de imzaların tetabuk halde olması nedeniyle bu durum sonuca etkili görülmemiştir.
Sahtecilik iddiasının mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebilecektir. Yapılan yargılama sonucunda Davaya konu senedin matbu senet ölçülerinde olmadığı, … Ltd. Şti kaşesi üzerine atılı ilk bakışta birbirine benzeyen imzaların aynı el ürünü olmadığının tespit edilmiş olması, 05.07.2012 tarihli protokolün 5. sayfasında devir edenler ve devir alanlar başlığı altında sıralanmış isim ve imzaların, senet arka yüzünde ilk üç sırada yer alan isim ve imzalar ile birebir örtüşmesi (tetabuk halinde olması), senet sol ve alt kenarlarında kesime bağlı düzensizlikler olması, senedin arka kısmında ilk ciroda yazılı … yazısının, sağda üzerinde … Ltd. Şti kaşesi bulunan … yazısının, O. … yazısının, …yazısının, … yazısının printer baskısı ile oluşturulması, imza yerleşimlerinin alışılmış ciranta imzası niteliğinde yapılanmaması bir bütün olarak değerlendirildiğinde “…LTD. ŞTİ. HİSSELERİNİN SATIŞ VE DEVRİNE KONU PROTOKOLDÜR” başlıklı evrakta yer alan Ad – Soyad ve imzaları ihtiva eden bölümünün kullanılarak, boş bulunan belge arka yüzüne ise senet formatının aktarılarak ve ilgili boşlukların da doldurulup kaşe ve imzaların atılması ile sahte senet haline dönüştürülmüş olduğu sonucuna ulaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı son hamil ile davacı cirantalar arasında başka ciroların bulunması ile davalının kötü niyetli olarak senedin sahte oluşturulduğunu bildiği ispatlanamadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Davacıların …. 31.İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadıklarının tespitine,
2-Kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 184.437,00 TL Karar ve İlam harcından peşin alınan toplam 46.218,05 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 138.218,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-)Davacılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince dava değeri üzrinden hesaplanan 112.425,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-) Davacı tarafça yatırılan 46.218,05 TL harcın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL Başvuru harcı, 7,80 TL vekalet harcı 4.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 115,00 TL posta giderinden ibaret toplam 4.677,20 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa
verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2022

Başkan … Üye … Üye … Katip …
(e-imza) (e-imza) (e-imza) (e-imza)