Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/132 E. 2021/481 K. 08.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/132 Esas
KARAR NO : 2021/481

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/02/2020
KARAR TARİHİ : 08/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan maddi tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalının … Şubesi nezdindeki … numaralı hesabın sahibi olduğunu, ilgili hesabı kontrol ettiğinde toplam 952.000,00 Euro nun hesabında olmadığını fark etmesi üzerine bu hususu derhal davalıya müracaat ettiğini böyle bir transferin kendisi tarafından yapılmadığını ilettiğini, hesapta yapılan incelemede ve davalı tarafından verilen bilgilerde müvekkile ait hesapta bulunan tutarın müvekkilinin hiçbir onayı ve talimatı olmaksızın davalı tarafça … Şubesi nezdinde … hesap numarası ile tutulan hesaba transfer edilmiş olduğunu öğrendiğini, bu gerekçelerle ilgili paranın çekilme tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte müvekkile ödenmesi hususunda davalı şirkete … 56. Noterliği nin …tarihi ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiğini, davalının bu ihtarnameye cevap olarak … 16 Noterliğinin …tarih ve … yevmiye numaralı vermiş olduğu cevabında ” belirtilen miktara ait transfer işleminin …’ın vekaletname ile yetkilendirdiği vekile …’in emir ve talimatıyla gerçekleştirildiğini, İhtarnamede sözü edilen para transfer işleminin yapıldığı tarihle .. müşterinin vekili olduğundan yapılan işleme şirketlerinin sorumluluğunu gerektiren herhangi bir hukuki aykırılık bulunmadığını belirten cevap verdiğini, davalının ve tüm çalışanlarının para transfer talimatlarını gerçekleştirirken hesap sahibinin gerekli teyitleri ve onayları almak, sahte imzalara istinaden işlem yapmak, özenli ve dikkatli davranmak gibi ağırlaştırılmış sorumlulukları bulunduğunu, aksi halde sahte imza ile yapılan işlemlerde ve para transferlerinden davalının sorumlu olduğunu, çekildiği tarih itibariyle yüksek meblağ içeren bir paranın talimat ile istenmesi halinde dışarıdan bir uzmanın yardımına başvurulabileceği gibi mudiye telefon, faks vs ile durumu duyurmak suretiyle basiretli bir tacir gibi sahteciliği önleyici tedbirlere başvurabilme imkanı olduğunu, en basit tabir ile başvurmaması bankanın objektif özen görevi açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmesi gerektiğini, davalı bankanın adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesinin icap edeceğini, birer itimat kurumları olan bankaların aldıkları mevduatları sahtecilere karşı özenle korumak zorunda olduklarını bu konuda objektif özen borcunun gereği olarak hafif kusurlarından dahi sorumlu olduklarını beyan ederek müvekkilinin davalının … şubesindeki … numaralı hesabında bulunan müvekkilinin onayı ve talimatı olmadan transfer edilen toplam 952.000,00. Euro nun transfer edildiği tarihten itibaren işleyecek olan 3095 sayılı kanuni faiz ve temerrüt faizine ilişkin kanunun 4/A maddesi uyarınca devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde;
Davalı vekili cevap cevap dilekçesinde özetle; Dacının 23/05/2007 tarihinde müvekkilinin … şubesinde yürürlükte bulunan mevzuat uyarınca … AŞ … AŞ alım satıma aracılık anlaşması sözleşmelerini ve … formunu imzalamak suretiyle müvekkil şirket nezdinde kendi adına … numaralı hesabı açtığını, davacının müvekkili şirketteki hesabında işlem yapmak üzere 16/12/20014 apostil ve 15/12/2014 tanzim tarihli vekaletname ile …’i vekil tayin ettiğini, davacı vekilinin 26/11/2019 tarihinde vekaletnamede belirtilen e-posta adresinden … nezdindeki … numaralı hesaba 952.000,00 Euro havale edilmesi için talimat verdiğini, davacı vekili… 26/11/2019 günü saat 14:39 da müvekkil şirketi ses kaydı yapılan telefon numarasından arayarak belirtilen miktarın bahsedilen hesap numarasına gönderilmesine dair talimatını bir kez de sözlü olarak tekrarladığını, davacının müvekkil şirketteki hesabında işlem yapmak üzere yetkili kılınan diğer vekil …’nin 04/12/2019 tarihinde müvekkili şirkete beni arayın başlıklı bir e-posta göndermesi üzerine müvekkil şirket …’yi derhal aradığını, ve müvekkili şirketten söz konusu para transferine ilişkin bilgi aldığını, bu vekilin aynı gün tekrar arayarak para transferi işlemleri yapan davacı vekili …’e ulaşamadığını, para transferinde sorun olduğunu bildirdiğini ve hesaba ilişkin …’e herhangi bir bilgi verilmemesi talimatını verdiğini, daha sonra davacının 10/12/2019 tarihli e-posta ile müvekkil şirkete …’i vekillikten azlettiğini bildirdiğini, müvekkili şirketin de bu talep üzerine vekillik yetkisini kaldırdığını ve azil ardından hesaba bu kişi tarafından herhangi bir işlem yaptırılmadığını, davacının müvekkili şirkete 17/12/2019 tarihinde gönderdiği yazıda vekilinin para transfer etmek suretiyle emniyeti suistimal ettiğini, ve paranın gönderildiği hesap sahibi şirketi tanımadığını belirterek paranın transfer edildiği banka ile iletişime geçilmesini ve geçici olarak dondurma talebinde bulunulmasını istediğini, talep üzerine müvekkili tarafından paranın transfer edildiği bankaya bildirdiklerini banka tarafından hesap sahibi ile iletişime geçtiklerini ancak lehdarın havalenin gönderen ve lehdar arasında sözleşme sayıldığı ve bu nedenle havale edilen parayı iade etmeyi reddettiğini, gönderilen bu cevabın davacıya iletildiğini, davacının bunun üzerine noter vasıtasıyla yapılan para transferi işlemine ilişkin bilgi ve onayı olmadığını ileri sürerek transfer edilen paranın iade edilmesini talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından noter vasıtasıyla cevabında para transfer işleminin davacının vekili …’in taraflar arasındaki sözleşme ile SPK mevzuatına uygun emir ve talimatıyla yapıldığını bu nedenle hukuki sorumluluğunun bulunmadığını bildirdiğini, söz konusu para transferi talimatının davacının vekili tarafından verildiğini , davacı dava konusu para transferinin teyit ve onayı olmadan yapıldığını ileri sürdüğünü ancak davacı 15/12/2014 tanzim tarihli vekaletname ile vekili … e … numaralı hesaptan her türlü para transferi yapma yetkisi vermek suretiyle vekilinin işlemlerinden doğan sorumluluğu kabul ettiğinden dava konusu para transferi talimatının davacının yetkili temsilcisi tarafından verilmesi davacının teyit veya onayı mahiyetinde olduğunu, davacının temsil yetkisinin içeriği davacının müvekkil şirkete bildirdiği vekaletnamede düzenlendiğini, TBK nın 40/1 41/2 ve 42/3 maddeleri uyarınca davacının vekili tarafından verilen havale talimatı davacıyı bağladığını, dava konusu para transferi de dahil olmak üzere davacının vekil tayin ettiği 16/12/2014 tarihinden azlettiği 08/12/2019 tarihine kadar davacının hesabındaki para transferlerinin tamamını davacının vekili … tarafından gerçekleştirildiğini, davacının dava konusu para transferlerinin sahte imza ile yapıldığını ileri sürdüğünü ancak taraflar arasındaki sözleşmeler ile SPK mevzuatı uyarınca dava konusu para transferi sözlü talimat ile imzasız yapıldığından sahte imza ile işlem yapılmasının mümkün olmadığını beyan ederek dava konusu para transferi işlemi davacının 16/12/2014 apostil ve 15/12/2014 tanzim tarihli vekaletnameyle hesabından miktar sınırlaması olmaksızın havale yapma yetkisi verdiği … tarafından e-posta ve telefon talimatı ile imzasız gerçekleştirildiğinden davacının dava konusu 952.000,00 Euro para havalesinin onayı ve talimatı olmaksızın sahte imza ile gerçekleştirildiği iddiası gerçeğe sözleşmeye , vekaletnameye, TBK nun temsil hükümleri ile yargıtay içtihatlarına aykırı olduğundan hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
Sözleşme, vekaletname, e-postalar, davalı şirket kayıtları, telefon kayıtları, davacı tarafından sunulan belgeler, taraf vekillerinin aşamalardaki açıklamaları ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :
Davacı hesabındaki paranın onayı olmadan transfer edildiğinden bahisle transfer edilen paranın tazminini istemektedir.
Davacı vekili, müvekkilinin davalının … Şubesi nezdindeki … numaralı hesabın sahibi olduğunu, bu hesabında bulunan 952.000,00 Euro tutarın müvekkilinin hiçbir onayı ve talimatı olmaksızın davalı tarafça … şubesi nezdinde …. hesap numarası ile tutulan hesaba transfer edildiğini, davalının transfer işleminin …’ın vekaletname ile yetkilendirdiği vekili …’in emir ve talimatıyla gerçekleştirildiğini açıkladığını ancak davalının ve tüm çalışanlarının para transfer talimatlarını gerçekleştirirken hesap sahibinden gerekli teyitleri ve onayları almak, sahte imzalara istinaden işlem yapmamak, özenli ve dikkatli davranmak gibi ağırlaştırılmış sorumlulukları bulunduğunu iddia etmiştir.
Davalı vekili, davacının müvekkil bankadaki hesabında işlem yapmak üzere 16.12.2014 apostil ve 15.12.2014 tanzim tarihli Vekaletnameyle (…) (Ek-4) …’i vekil tayin ettiğini, davacı vekili …’in, 26.11.2019 tarihinde, vekaletnamede belirtilen e-posta adresinden, … nezdindeki … numaralı hesaba 952.000,00 Euro havale edilmesi için talimat verdiğini, vekil …’in, 26.11.2019 günü saat 14:39’da müvekkil Şirketi ses kaydı yapılan telefon numarasından arayarak, 952.000,00 Euro’nun … nezdindeki … hesap numarasına gönderilmesine dair talimatını bir kez de sözlü olarak tekrarladığını, para transferi işleminin davacının vekili …’in taraflar arasındaki Sözleşme ile SPK Mevzuatına uygun emir ve talimatıyla yapıldığını savunmuştur.
15.12.2014 tarihli vekaletname uyarınca transfer işlemi …’in talimatıyla yapılmıştır. Anılan vekaletnamenin çevirisi davalı tarafından dosyaya sunulmuş, davacı ile davalının çevirileri arasında kısmi farklılık bulunması nedeni ile bilirkişiden rapor alınmıştır. Buna göre transfer işleminin dayanağı olan 15. 12.2014 tarihli vekaletname içeriği;
Hesap Numarası: …
Bu vekaletname ile …’i benim adıma işlem yapmak üzere usulüne uygun olarak şu hususlarda yetkilendiriyorum:
1.1.Benim ya da imza yetkililerinden biri tarafından verilen talimatlara ilişkin bilgi ve onay almak.
1.2.Telgraf transferleri de dahil olmak üzere ve (periyodik veya başka bir şekilde) tarafımdan veya (tarafıma) ödenecek herhangi bir paranın ödenmesi ya da işleminin yapılması ile ilgili talimatları vermek, değiştirmek ya da iptal etmek.
1.3.İşlem ayrıntıları ve Hesap özetleri dahil olmak üzere herhangi bir bilgiyi doğrudan sizden almak.
…’in iletişim bilgileri: e-posta: … Ofis telefonu: +…, mobil: +…
İşbu belgenin 15 Aralık iki bin on dörttarihinde imzalandığı tasdik olunur. … tarafından imzalandı (….)
Şeklinde düzenlenmiştir.
Davaya konu transfer talimatı 26.11.2019 tarihli e posta ile verilmiştir. Bilirkişi aracılığı ile çevirisi yapılan e posta ile;
Kimden:…
Gönderilme: Salı, Kasım 26, 2019 2:40 PM
Kime: …
Konu: FW: TALİMATLAR Sayın …,
Lütfen ekte yer alan transferleri işleme alın. Saygılar

Transfer talimatı verilmiştir. E-Posta ekind eyer alan transfer talimatı dosyaya sunulmuş olup incelenmesinde;
… nezdindeki … numaralı hesaba 952.000,00 Euro havale edilmesi için talimat verildiği görülmüştür. E-Posta olarak gönderilen talimat evrakının altında … (Hesap sahibi/vekil eden) ismi ve imzası bulunmaktadır.
Davacı 10.12.2019 tarihli e-posta ile …’i vekillikten azlettiğini davacı bankaya bildirmiştir.
Davacı 17.12.2019 tarihli e-mail ile 25.12.2019 tarihinde … tarafından yapılan 952.200 Euro tutarındaki transfer işleminin emniyeti suistimal yoluyla ve imzasının taklit edilmek suretiyle yapıldığını, paranın transfer edildiği … Bankasına başvurulmasını davalı bankadan talep etmiştir.
Davacı 20.01.2020 tarihinde … Cuhmuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuş ve … numara üzerinden soruşturmaya başlatılmıştır.
Transfer talimatının verildiği e-posta ve telefon görüşmesinin yapıldığı numara vekaletnamede yazılı e-posta ve numara ile aynı olduğu görülmüştür.
Somut olayda, işlem tarihinde davacının vekili olan … vekaletnamedeki “herhangi bir paranın ödenmesi ya da işleminin yapılması ile ilgili talimatları vermek, değiştirmek ya da iptal etmek” yetkisi uyarınca bankaya e-posta ile havale talimatı vermiştir. Dolayısıyla azledilen vekil …’in verilen vekaletname uyarınca her türlü para havalesi işlemini yapmaya yetkili olduğu ve yapılan havale işlemininde yetki sınırları içerisinde kaldığı kabul edilmiştir.
Davacı taraf e-posta ile verilen talimat ekinde yer alan evraktaki imzanın davacıya ait olmadığını ileri sürmüştür. Vekaletname de temsilcinin yapacağı havale işlemleri asilin onay şartına veya başkaca bir sınırlamaya tabi tutulmamıştır. Dolayısıyla somut olay özelinde davalı banka; temsilci tarafından verilen talimatları temsil yetkisi sınırları içerisinde kalıp kalmadığını denetleme yükümlülüğü dışında talimatın verilme şekli itibariyle imzanın sıhhatini araştırma yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu nedenle imza incelemesi yapılmamıştır.
Temsilci tarafından yetki aşılmadığından ve yetki sınırları içerisinde talimat verildiğinden davacı tarafın talep edilen log kayıtlarının celbinin sonucu değiştirmeyeceği kanaatiyle log kayıtları celp edilmemiştir.
Dava konusu olayda transfer talimatı e-posta ile vekil tarafından verilmiş, detayları ise e-posta ekindeki evrak ile gönderilmiştir. Talimatın doğruluğu telefon görüşmesi ile de teyit edilmiştir. Başka bir ifade ile vekaletname ile verilen yetkiye uygun bir irade beyanı mevcuttur. TBK md. 40/1 uyarınca yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Davalı bankanın temsilcinin yetki sınırları içerisinde vermiş olduğu talimatı yerine getirmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Davacı tarafından yatırılan 106,997,33 TL Peşin harç dan 59,30 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 106.938,03 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
3- Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin davanın reddine karar verildiğinden davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/4 uyarınca davanın niteliği gereği 4.080,00 vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısmının yatıran tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/07/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)