Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/125 E. 2020/176 K. 01.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/125
KARAR NO : 2020/176

DAVA : GENEL KURUL TOPLANTISINA İZİN
DAVA TARİHİ : 17/02/2020
KARAR TARİHİ: 01/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurulun Toplantıya Çağrılmasına İzin Verilmesi Talebi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin davalı şirketin %76,01’nin sahibi olduklarını, davalı şirketin şirket esas sözleşmesinin tadili amacıyla TTK’nun 411. Maddesine uygun olarak genel kurulun toplantıya çağrılması için müvekkilleri davacı pay sahipleri tarafından Şirket Yönetim Kuruluna noter aracılığı ile başvuruda bulunduklarını, söz konusu ihtarnamede “Yönetim yetkilerinin şirket yönetim kurulu tarafından gereği gibi kullanılabilmesi, yöneticilerin yetkilendirildiği hususlarda sorumlu üst yönetim organı olarak fonksiyonlarını icra edebilmesi ve bu amaçla yönetim kurulunun daha işlevsel ve dinamik hale getirilmesi için Yönetim Kurulunun mutat toplantı ve karar nisabına ilişkin düzenleme yapmak üzere Şirket esas sözleşmesinin tadili amacıyla TTK’nun 411. Maddesi uyarınca Genel Kurulu 28 Şubat 2020 veya 3 Mart 2020 tarihlerinden birinde, saat 10:00’da… adresinde toplanılması taleplerini ilettiklerini, toplantı gündeminin, şirket esas sözleşmesinin Yönetim Kurulu Toplantıları başlıklı 9. Maddesinin tadil edilmesi olduğunu, Genel Kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin taleplerine 4 Şubat 2020 tarihli yönetim kurulunda görüşüldüğünü, Şirket hisselerinin %76,01’ine sahip (B), (C) ve (D) gurubu pay sahiplerinin gösterdiği adaylar arasından seçilen diğer iç yönetim kurulu üyesinin olumlu oyuna rağmen (A) gurubu pay sahiplerini temsil eden Yönetim kurulu üyelerinin olumsuz oy kullanmaları nedeniyle şirket genel kurulunun toplantıya daveti yönünde karar alınmadığını, talep ettikleri genel kurul toplantısı Esas Sözleşme değişikliğine ilişkin olduğunu, gerçekleştirilmesi istenen esas sözleşme değişikliği özelliğinin Yönetim Kurulu Kararları yada yatırımcı özellikli Yönetim Kurulu kararları dışında kalan hususlarda yönetim kurulunun toplantı ve karar yeter sayısına ilişkin olduğunu, şirket esas sözleşmesine göre herhangi bir hissedar gurubunun olumlu oyuna muhtaç olmaksızın gerçekleştirilebilecek hususlardan biri olduğunu, bir başka ifadeyle esas sözleşme değişikliği hususunda hiçbir pay gurubu bir imtiyaza sahip olmadığını, esas sözleşme değişikliklerinin genel kurul kararıyla gerçekleştirilebileceği, kanunun hükmü olup, mevcut esas sözleşme de bunun hangi çoğunluk ile gerçekleştirilebileceği hususunun da açıkça düzenlendiğini, mevcut esas sözleşmeye göre esas sözleşme değişikliklerinin hiçbir pay gurubunun ayrıca onayına tabi olmaksızın %70 oranındaki paya sahip pay sahiplerinin genel kurul toplanmasına ihtiyaç bulunduğunu, (A) grubu pay sahiplerini temsil eden Yönetim Kurulu üyelerinin , şirket paylarının %76,01 oranındaki paya sahip pay sahiplerinin kararıyla gerçekleştirilebileceğini, gerçekleştirilmesi istenen esas sözleşme değişikliği için genel kurulun toplanmasına ihtiyaç bulunduğunu, ancak (A) grubu pay sahiplerini temsil eden Yönetim Kurulu Üyelerinin şirket pallarının %76,01 ine sahip çoğunluk hissedarlarının esas sözleşme değişikliğinin yapılabilmesi için genel kurulu toplantıya davet etmeleri yönündeki taleplerini olumsuz oylarıyla bloke edildiğini, böylelikle genel kurulun yetkisine bırakılan esas sözleşme tadiline genel kurulun toplanmasına izin dahi vermeyerek genel kurulun yetkisinin adeta gasp edercesine engel olunduğunu, tadili talep edilen maddelerin herhangi bir pay sahibinin haklarına müdahale olarak yorumlanamayacağını, bu sebeple yönetim kurulunun genel kurulu toplamaya gerekçesinin hukuka uygun olmadığını, TTK’nun 412 maddesi gereğince pay sahiplerinin başvurusu üzerine genel kurulun Mahkemece toplantıya çağrılması şartlarının somut olayda oluştuğunu, söz konusu pay sahipliği oranı, nitelikli çoğunluğu oluşturduğundan istenen esas sözleşme değişikliğinin yapılması için yeterli olduğunu, TTK’nun 511/3 maddesinde yönetim kuruluna yöneltilecek başvurunun noter aracılığı ile yapılmasının zorunlu kılındığını, müvekkillerinin bu çağrı taleplerini … 48. Noterliğinin … tarihli … yevmiye numarası ile ihtarın yapıldığını, ve bu ihtarda gerek genel kurulun toplantıya davet edilmesi çağrısı gerekse iş bu genel kurulun toplantıya çağrılmasını gerektiren sebeplerin açıklanarak ve gündeminde açıkça belirtildiğini, Yönetim kurulunun sessiz kalması veya isteme reddetmesi durumunda TTK uyarınca çağrı veya gündeme mdde konulması istemi yönetim kurulunca reddedilirse yahut isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmez ise yönetim kuruluna müracaat etmiş olan pay sahiplerinin başvurusu üzerine şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi tarafından genel kurulun toplantıya çağrılmasına karar verilir hükmünün olduğunu beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek TTK’nın 412 maddesi uyarınca şirketin genel kurulunun toplanması için çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atanması, atanacak kayyım toplantı için gerekli belgeleri hazırlamak üzere yetkilendirilmesine ve görevlendirilmesine, Kayyım tarafından şirket genel kurulunun gündeminin şirketin esas sözleşmesinin yönetim kurulu toplantıları başlıklı 9.maddesinin 3 Şubat 2020 tarihli genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ihtarnameye iliştirdiği hali ile tadil edilmesi olarak belirlenmesine, şirketin genel kurul toplantısının tamamlanmasını takiben noter ve tescil işlemlerinin tamamlanabilmesi ilgili şirketin ilgili şirket defterlerinin kayyıma teslimi için gerekli yetkilendirmenin yapılmasına karar verilerek yargılama gideri ve atanacak kayyımın emeğinin karşılığı ücret de dahil tüm masrafların ve vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Davaya Cevabında :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2010 yılında tümü ile yerli sermaye ve entelektüel birikimle internet ve mobil cihazları üzerinden eğlence, oyun, sohbet gibi hizmetlerin yazılım, grafik, interaktif CD, oyun CD, alınması, e-ticaret sistemlerinin tasarlanması işleri ile iştigal etmek amacıyla kurulmuş bir anonim şirketi olduğunu, müvekkili şirketin kurulduktan 7 yıl sonra Türkiye vergi rekortmenleri listesine yer alan ilk 50 şirketten biri olduğunu, şirketin operasyonlarının tamamının Türkiye’den yönetildiğini ve ürünleri dünyanın 195 ülkesinden 193 ünde 350 milyondan fazla kullanıcıya ulaştığını, şirketin bir Türk şirketi olarak uluslararası platformda elde ettiği başarılarla ülkemizi teknoloji alanında temsil etmesinin yanında Türkiye ekonomisine büyük katkıları olan saygın, prestijli ve tanınmış bir kuruluş olduğunu, müvekkili şirketin pay sahibi olan davacılar dışında Belçika ve Almanya da kurulu yabancı sermayele yatırım fonları olduğunu, şirket pay sahipleri arasında imzalanmış imtiyazların ve şirket’in yönetimine ilişkin kural ve prensiplerin belirlendiği bir pay sahipleri sözleşmesi bulunduğunu, bu sözleşme hükümleri kanunun cevaz verdiği ölçüde aynen şirket esas sözleşmesine geçirildiğini, müvekkili şirketin son derece karlı ve gelecek vaad eden bir kuruluş olması şirkete rakip yabancı sermayeli büyük kuruluşların da ilgisini çektiğini ve bu kuruluşların şirketi satın almak amacıyla pay sahibi davacı yabancı fonlar ve pay sahibi yönetim kurulu başkanı haricindeki davacı diğer yerli ortaklarla görüşmeler yapmaya başladığını, dava dışı …’in şirket paylarının yaklaşık %21,34’üne tekabül eden 6.100.946 adet imtiyazlı (A) grubu payın sahibi ve aynı zamanda şirketin kurucusu, Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olduğunu, (A) grubu pay sahibine imtiyaz tanınmasının nedeninin şirketin bugüne gelmesindeki payının ve katkısı ile doğru orantılı olduğunu, diğer bir ifadeyle, (A) grubu pay sahibinin yönetiminde başarılı olacağını bilen davacıların (A) grubuna imtiyaz tanıyan pay sahipleri sözleşmesini ve esas sözleşmeyi kabul etmekte bir sakınca görmediklerini, gelinen aşamada (A) grubu pay sahibi ve yönetim kurulu başkanı … tarafından ülkemize çok yüksek oranda katma değer sağlayan, nitelikli, iyi yetişmiş, son derece parlak ve genç bir istihdama sahip, geleceği açık şirketin bu koşullardaki satışına karşı çıkılması nedeniyle davacıların haksız ithamlarla, dürüstlük kurallarına aykırı tutum ve davranışlar sergilemeye başladıklarını, müvekkili şirketin paylarının yaklaşık %76’sını oluşturan davacı pay sahipleri yatırımlarını kat be kat artırmış olmalarına rağmen, şirketin piyasa değerinin teklif edilen meblağların çok üstünde olduğunu, davacıların dürüstlük kurallarına aykırı olarak huzurdaki dava da müvekkili şirket paylarının satışı amacıyla (A) grubu imtiyazlı pay sahibini kendileri ile işbirliği içinde satışa katılmaya zorlama amaçlı olarak ikame ettiklerini, davacıların yapmak istediklerinin esas sözleşmesinin yapılacak her nevi tadil ve değişikliklerin özellikle Genel Kurul konuları arasında sayılarak, esas sözleşme değişiklik önerilerinin genel kurula götürülmesi için gerekli Yönetim Kurulu kararına (A) grubu imtiyazlı pay sahibi tarafından atanan 2 yönetim kurulu üyesinden en az birinin olumlu oy vermesi zorunluluğu biçiminde düzenlenen imtiyazın mahkeme kararı ile by pass edilerek sonrasında (A) grubuna tanınan sair imtiyazların etkisiz hale getirilmesi çabası olduğunu, davacıların arzu ettiklerinin ana sözleşme m.9’da değişiklik yapılması ve YK’daki yeter sayıların hafifletilmesi halinde (A) grubu pay sahiplerine tanınmış olan yönetimde temsil edilme imtiyazı ile bağlantılı şekilde tasarlanmış olan etki ve temsil gücünün elinden alınmış olacağı, bunun da imtiyazların dolaylı ihlali niteliği taşıdığını bu nedenle TTK 454 kapsamında A grubu lehine İPSÖK, toplantısının yapılması gerektiğini, dahada önemlisinin ise ana sözleşme değişikliği yoluyla YK daki karar yeter sayılarının hafifletilmesinin A grubuna sağlanan imtiyazların dolaylı yoldan ellerinden alınması sonucunu da doğuracağına göre ana sözleşmenin 11. Maddesi uyarınca yatırımcı özelikli GK konuları arasında giren bu konuda, şirket sermayesinin tamamının yüzde yetmişinin temsil edilmesi ve olumlu oyunun dahi yeterli olmayacağını bütün gurup pay sahiplerinin her birinin çoğunluğunun da bu yönde olumlu oy vermiş olması şarttır hükmündeki yeter sayılara da uyulması gerektiğini aksi taktirde genel kurul kararının yokluk yaptırımına tabi olacağını, esasen 4 şubat 2020 tarihli YK kararının müzakeresi sırasında bu hususun imtiyazların ihlali olduğu ve genel kurul toplanacaksa, … için de toplanma kararı alınması gerektiğinin davacılara bildirildiğini, esas sözleşmenin 9. Maddesinin tatili için gösterilen gerekçenin gerçek olmadığını beyan ederek öncelikle yasa ve usule aykırı TTK m. 411-412 uyarınca esas sözleşmenin tadili için genel kurulun toplanması ve yetki verilmesi talebinin reddine, mahkemece TTK m.411-412 için sınırlı bir inceleme yapacağı kanaatinde ise imtiyazlı pay sahibi’nin talepte bulunması halinde … toplantı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Toplanan Deliller:
Taraflarca ibraz edilen deliller ve uzman görüşleri incelenmiştir.
Davalı şirketin ortaklarını ve pay oranlarını gösterir sicil kaydı incelenmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi :
Tüm dosya kapsamına göre; Davacı taraf özetle; 6102 Sayılı Kanunun 411.md.si uyarınca şirket esas sözleşmesinin tadili amacı ile davalı şirketin yönetim kuruluna noter aracı ile başvuruda bulunulduğunu, yönetim kurulunun olumlu cevap vermediğini, esas sözleşme değişikliğinde hiçbir pay grubunun imtiyaza sahip olmadığını, A grubu pay sahiplerini temsil eden yönetim kurulu üyelerinin şirket payının % 76,01′ ine sahip çoğunluk hissedarlarının esas sözleşme değişikliğinin yapılabilmesi için genel kurulu toplantıya davet etmeleri yönünde ki taleplerini olumsuz oyları ile bloke ettiklerini, genel kurulun yetkisine bırakılmış olan ” Esas Sözleşme Tadiline” ilişkin genel kurul toplantısına izin dahi verilmeyerek genel kurulun yetkisine engel olunduğunu, yönetim kurulunda red oyu kullanan (A) Grubu pay sahiplerini temsil eden üyelerin imtiyaz pay sahiplerinin haklarının ihlal edilmesini ileri sürmelerinin hukuki ve sözleşmesel bir dayanağı olmadığını belirterek 6102 Sayılı Kanunun 412.md.si uyarınca şirket genel kurulunun toplanması için çağrıyı yapmak üzere kayyım atanması, kayyım tarafından şirket genel kurul gündeminin ”şirketin esas sözleşmesinin yönetim kurulu toplantıları başlıklı 9. Maddesinin 3 Şubat 2020 tarihli genel kurulun toplantıya çağrılmasına ilişkin ihtarnameye iliştirdiği hali ile tadil edilmesi olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf özetle, davacı tarafın talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, şirket pay sahipleri arasında imzalanmış imtiyazların ve şirket yönetimine ilişkin kural ve prensiplerin belirlendiği ‘ Pay Sahipleri Sözleşmesinin” imkan verdiği ölçüde şirket esas sözleşmesine geçirildiğini, esas sözleşmede yapılması istenen değişiklik ile A grubuna tanınan imtiyazların etkisiz hale getirilmeye çalışıldığını, davacı tarafların taleplerinin Peak Esas Sözleşmesinin 11/6 ve 9/8-a bendine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine, mahkememizce 6102 Sayılı kanunun 411.md. ve 412.md.si kapsamında sınırlı bir inceleme yapılacağı kanaatinde ise imtiyazlı pay sahiplerinin talepte bulunması halinde İPSÖK toplantı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafın davasının 6102 Sayılı Kanunun 412.md uyarınca açılan genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi talebi niteliğinde dava olduğu görülmüştür. Davanın yasal dayanağı 6102 Sayılı Kanunun 412.md.dir. 6102 Sayılı Kanunun 412.md. Aynen ”(1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.” şeklindedir. Davacı taraf şirket esas sözleşmesinin ” Yönetim Kurulu Toplantıları” başlıklı 9. Maddesinin tadilinin görüşülmesi amacı ile genel kurulun toplantıya çağrılması talebinde bulunmuştur. 6102 Sayılı Kanunun 408.md.sinde ” Genel Kurulun Görev ve Yetkileri ” belirtilmiştir. 6102 Sayılı kanunun 408./2 md.sine göre esas sözleşmenin değiştirilmesi genel kurulun değiştirilemez görev ve yetkileri kapsamındadır. Yönetim kurulunun olumlu yönde karar vermemesi nedeni ile genel kurul toplantısının yapılamaması ve esas sözleşmenin değiştirilmesi teklifinin genel kurulda görüşülememesi 6102 Sayılı Kanunun 408.md.sine aykırı nitelikte görülmüştür. Davalı taraf ; davacı tarafın talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, davacı tarafların taleplerinin Peak Esas Sözleşmesinin 11/6 ve 9/8-a bendine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi talebinde bulunmuş ise de; davalı tarafın ileri sürdüğü hususların genel kurulda alınacak kararların iptali için açılacak Genel kurul kararların iptali davasında talep gerekçesi olabileceği değerlendirildiğinden mahkememizce davanın reddi sebebi olarak görülmemiştir. Davalı taraf; ” .. mahkememizce 6102 Sayılı kanunun 411.md. ve 412.md.si kapsamında sınırlı bir inceleme yapılacağı kanaatinde ise imtiyazlı pay sahiplerinin talepte bulunması halinde İPSÖK toplantı talebinin kabulüne ” karar verilmesi talebinde bulunmuştur. Bu talep ayrıca Mahkememizin dosyasında birleşen ve mahkememizce dosyamızdan ayrılmasına karar verilen davada dava konusudur. Mahkememizin görev ve yetkisi görülmekte olan davada ”genel kurul toplantısının yapılması ve genel kurulun toplantıya çağrılması için izin verilmesi” talebi ile sınırlı olduğu anlaşılmakla davalı tarafın bu yönde ki talebi mahkememizce kabul edilmemiştir.
Sunulu nedenlerle, davacı tarafın talebi 6102 Sayılı Kanunun 412.md.si uyarınca yerinde görüldüğünden davanın kabulü yönünde aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Asıl davanın Davacı tarafın Davasının KABULÜ ile; … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil nosunda kayıtlı …’nin Genel Kurul Toplantısının yapılması ve Genel kurulun toplantıya çağrılması için izin verilmesine;
2-)Gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere Kayyım olarak Mali Müşavir …’ nun atanmasına;
3-)Kayyım’ ın emek ve mesai kaybı dikkate alınarak 5.000.TL.ücret takdirine bu giderin ileride davalı taraftan alınmak üzere davacı tarafça karşılanmasına;
4-)Kayyımın aşağıda ki hususları yerine getirme hususununda yetkilendirilmesine;
1-)Genel Kurulu; davacı tarafın dava dilekçesinde belirttiği talebi doğrultusunda şirketin esas sözleşmesinin ” Yönetim Kurulu Toplantıları” başlıklı 9.maddesinin toplantı ve karar yeter sayısında tadil yapılması talebini görüşmek üzere toplantıya çağırmak,
2-)Toplantıya ilişkin gerekli belgeleri düzenlemek ve yasal mevzuat çervesinde gerekli işlemleri yapmak üzere yetkilendirilmesine;
3-)Gündemde yasal mevzuat çerçevesinde zorunlu olan hususların görüşülmesini sağlamak;
5-)Davacı tarafça yatırılan peşin harç 54,40.TL. karar ve ilamını karşıladığından harç alınmasına yer olmadığına;
6-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.400.TL.vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
8-)Davacı tarafından yapılan toplam 55,50.TL. yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6102 Sayılı Kanunun 412.md. Uyarınca oy birliği ile KESİN olmak üzere karar verildi.01/06/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …