Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/119 E. 2021/193 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2020/119 Esas
KARAR NO : 2021/193

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 14/02/2020
KARAR TARİHİ : 04/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalılardan … Ltd Şti’nin 20/06/2014 tarihinden 10/12/2019 tarihine kadar %25 oranında ortağı olduğunu, şirketin diğer ortaklarının ise …, … ve … olduğunu, müvekkili ile davalı … arasında … tarihinde … 7.Noterliği huzurunda … yevmiye nolu limited şirket pay devir sözleşmesi akdedildiğini, devrin geçerlilik kazanabilmesi için kural olarak genel kurulun onayı arandığını, ancak davalı …’nin 27/11/2019 tarihinde sadece kendisinin katılmış olduğu Genel Kurul Toplantısı düzenlediğini, diğer ortaklar ile müvekkilinin yerine ortak kurulu kararına sahte imza atarak, karardaki imzanın müvekkiline ait olmamasına rağmen oy birliği ile karar alınmış gibi gösterdiğini, bir genel kurul kararının alınabilmesi için mutlaka usulüne uygun davet ve buna uygun toplantı yapılmasının şart olduğunu, toplantı yapılmadan sahte imza ile genel kurul kararı alınmış ise bu genel kurul kararı kurucu ve şekli noksanlık nedeni ile hukuki anlamda hiçbir etki ve sonuç doğurmayacağını, genel kurul toplantısına müvekkili ve diğer ortaklar çağrılmadığını ve katılmadıklarını, ilgili karar da olan imzanın müvekkiline ve diğer ortaklara ait olmadığını, ancak her ne kadar davalı tarafça müvekkilinin imzası taklit edilmek suretiyle alınan genel kurul kararı mevcut ise de bu yok hükmündeki karar ticaret sicile tescil ve ilan edildiğinden müvekkile ve üçüncü şahıslardaki haklarına zarar gelmemesi açısından şirketin malvarlıklarının davalı tarafından üçüncü şahıslara devretme ihtimali ve müvekkilinin kar payını atm olarak almaması tehlikesi nedeni ile kararın icrasının mahkeme kararı verilinceye kadar tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca her ne kadar pay devri sözleşmesinde müvekkilinin pay devir bedelini almış olduğu belirtilmiş ise de taraflar arasındaki güven ilişkisi nedeni ile pay devir bedelinin henüz müvekkiline ödenmediğini, bu yöndeki haklarını da saklı tuttuklarını beyan ederek davalı şirketin 27/11/2019 tarihli Genel Kurul kararlarının sahte imza nedeniyle yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Davasında :
Davalılar vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Hissesini noter huzurunda devreden davacının taraf sıfatı olmadığını, davanın bu yönden reddi gerektiğini, müvekkili …’nin 1/4 hissedarı olduğu şirketi 16/06/2014 tarihinde kurduğunu, şirketin ortakları ve müdürlerinin … 12.500.TL, … 12.500.TL şirket müdürü, … 12.500.TL Şirket Müdürü ve … 12.500.TL şirket müdürü şeklinde olduğunu, şirket kurulduktan sonra şirket ortaklarından … ve …’nun şirkette bulunan tüm hisselerini noter huzurunda pay devri sözleşmesi ile müvekkili … ye devrettiğini, 18/09/2019 tarihinde şirketin ortakları ve müdürlerinin … 37.500.TL ve davacı … 12.500.TL şirket müdürü şeklinde olduğunu, ancak gerçekleşen hisse devrinin karar defterinin zayi olması nedeni ile kalan ortakların karar alamadıklarını ve karar tescil ve ilan edilemediğini, müvekkilinin şirketin %75 ine sahip olduğundan hisselerin tescilinin yapılması ve şirket müdürü olmak istediğini ancak davacının karar defterinin kayıp olduğunu, karar alamayacaklarını, zayi belgesi için dava açtıklarını ve karar sonucunu beklediklerini belirtiğini, müvekkilinin bu durumdan şüphelensede davacıya güvenmek zorunda kaldığını, daha sonra davacının şirketten ayrılarak tüm hisselerini müvekkiline devretmek istediğini söylemesi üzerine bahse konu pay devir sözleşmesi ile hisselerini müvekkiline devrettiğini, 03/10/2019 tarihinde şirketin tüm hisselerinin sahibi olan müvekkilinin davacıdan şirkete ait tüm belgeleri teslim etmesini istediğini, ancak davacının zayi belgesi için açılan davanın halen sonuçlanmadığını, bittikten sonra teslim edeceğini, müvekkilinin de çaresiz olarak zayi davasının sonuçlanmasını beklemek zorunda kaldığını, 22/11/2019 tarihinde kesinleşen zayi davası sonucunda şirket ortağı sıfatı olarak yeni karar defterini 26/11/2019 tarihinde tastik ettiklerini, ancak İTO nun devreden ortakların da usulen imzasının bulunmasını talep etmesi üzerine kararın bir örneğini davacıya gönderdiklerini davacının ertesi gün tüm defter ve belgeleri gönderdiğini, müvekkilinin şirket defterleri üzerinde yaptığı incelemede davacının şirkette bir çok usulsüz işlemler yaptığını ve şirkete ait dükkanları zimmetine geçirdiğini fark ettiğini, davacının dava açmaktaki gerçek niyetinin arsa sahipleri ile anlaşarak şirkete ait 2 adet dükkanın devrini usulsüzce kendisi ve şirket ortağı ve müdürlerinden … abisi … nın üzerine yaptığını müvekkilinin öğrenmesi üzerine geri istemesi ve davacının da geri vermemek için yaptığı kötü niyetli işlem olduğunu, davacı ve diğer hissedarların hisselerini noterde devrettiklerini, şirkette hiçbir hak sahibi olmadıklarını, ayrıca şirketin hisselerini devretmiş gitmiş eski ortaklarla genel kurul yapma onları genel kurul toplantısına çağırma gibi bir hüküm olmadığını, müvekkilinin İTO nun tek ortaklı kararı tesicl etmemesi üzerine bu olayın yaşandığını, davacının önce karar defterini kaybetmesi ve sonra haklarını alıp noterde hissesini devretmesi, yolsuzluğunun ortaya çıkınca da her şeyin geçersiz olduğunu iddia ettiğini ve ve bunu fırsat bilen davacı haksızca şirketin içini boşaltarak şirketi tekrar ele geçirme yoluna gittiğini beyan ederek davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Deliller :
Ticaret sicil kayıtları, dayanılan soruşturma dosyası, toplantı tutanağı, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı
Gerekçe :
Dava, genel kurul toplantısında alınan kararların butlanı istemine ilişkindir.
TTK madde 622 ” (1) Bu Kanunun anonim şirket genel kurul kararlarının butlanına ve iptaline ilişkin hükümleri, kıyas yoluyla limited şirketlere de uygulanır” şeklindedir.
Davacı 27.11.2019 tarihli genel kurula davet edilmediğini, genel kurula katılmadığını tutanaktaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüştür.
Davalı cevap dilekçesinde tek ortak olarak karar aldığını ancak İTO nun diğer ortaklarında kararda imzası bulunması gerektiğini söylemesi üzerine kararı davacıya gönderdiğini davacının kararı imzalayıp gönderdiğini açıklamıştır.
Davacı davalı şirkette % 25 pay sahibi ortaktır. Şirketin diğer ortakların …, … ve … dir. Davacı ile ile davalı … arasında … tarihinde … 7.Noterliği huzurunda … yevmiye nolu limited şirket pay devir sözleşmesi imzalanmıştır. Devir sözleşmesine genel kurul kararı ile onay verilmemiş bulunduğundan hisse devri sözleşmesi henüz geçerlilik kazanmayıp askıdadır.
…, … hisselerini … 3. Noterliğinin … tarihli, … ve … yevmiye numaralı pay devri sözleşmeleri ile …’ ye devretmiştir.
Davalı … 5 numaralı celsede davacının genel kurula katılmadığını, aralarında husumet bulunduğu için kararı davacıya gönderdiğini, davacının da kararı imzalayıp kendisine geri gönderdiğini ifade etmiştir.
Dinlenen tanıklar anlatımlarında esasa etkili olacak her hangi bir beyanda bulunmamıştır.
27.11.2019 tarihli Genel Kurul tutanağında bulunan davacı imzası üzerinde imza incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davalı taraf tutanak aslının kaybedildiğini bulunamadığını açıklamıştır. Tutanak aslı bulunmadığından imza incelemesi yapılmamıştır.
Davalı taraf … 19. Asliye Ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında genel kurul toplantı ve müzakere defterinin zayii olduğunu bu nedenle zayi belgesi verilmesi talep etmiştir. Mahkemece zayi belgesi talep edilen belgelerin 10.07.2020 tarihinde çalındığına dair tutanak tutulduğunu davanın ise 18.09.2020 tarihinde açıldığını, davanın 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığından reddine karar vermiştir.
Davalı … belgelerin çalındığı şikayeti ile suç duyurusunda bulunmuştur. Davalı şikayetinde defterlerin aracının içinden çalındığını, araç kapılarını kilitleyip kilitlemediğini hatırlamadığını ifade etmiştir.
… CBS … soruşturma sayılı dosyasında davalı şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada fail tespit edilemediğinden daimi arama kararı verilmiştir.
Genel kurul tutanak aslı tespit edilemediğinden imza incelemesi yapılamamış ise de dosya içeriğinde bulunan davacıya ait imza örneklerinin bulunduğu belgeler, imza sirküleri ve davacının alınan imza örnekler ile genel kurul toplantı tutanağı fotkopisinde bulunan davalıya ait imza HMK md. 211/1.a uyarınca karşılaştırılmış ve çıplak gözle yapılan incelemede imzaların birbirine benzemediği görülmüştür.
Bu kapsamda; davalı …’ nin duruşmada davacının toplantıda hazır bulunmadığına ilişkin ikrarı ve cevap dilekçesinde kararı tek başına aldığına ilişkin anlatımı, HMK md. 211/1.a bendi uyarınca yapılan incelemede tutanaktaki imza ile davacıya ait imza örneklerinin çıplak gözle yapılan mukayesesinde dahi birbirlerine benzemediklerinin açıkça görülmesi, suç duyurusunda belgelerin çalındığının belirtilmesine rağmen mahkememiz son celsesinde kaybolan belgelerin bulunacağı umudu ile zayi davasının süresinden sonra açıldığına ilişkin davalı açıklamasının hayatın olağan akışına aykırı kabul edilmesi ile davacının genel kurul toplantısına katılmadığı ve tutanaktaki imzanın davacıya ait olmadığı kanaati ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.- Davanın Kabulü ile 27/11/2019 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların Butlanına
2-)Alınması gereken 59,30.TL harçtan peşin alınan 54,40.TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90.TL harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 4.080.TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
4-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
5-)Davacı tarafından yapılan toplam 447,10.TL. yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karara karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde mahkememize veya başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek istinaf dilekçesi ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı… 04/03/2021

Başkan …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Üye …
(e-imza)

Katip …
(e-imza)

Peşin Harç : 54,40,- TL
Başvuru Harcı : 54,40 .- TL
Vekalet Harcı : 7,80 .- TL
Posta Giderleri: 330,50- TL
Toplam : 447,10.- TL