Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/108 E. 2022/77 K. 02.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/108 Esas
KARAR NO : 2022/77 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2020
KARAR TARİHİ : 02/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında çeşitli tarihlerde “…” imzalandığını, işbu sözleşme gereğince davalı tarafa faturalı hatların tanımlanmış olduğunu, davalı tarafın bu hatları aktif olarak kullandığını, davalı tarafın üzerine tanımlanan işbu hatların faturalarının ödemesini yapmadığını, bunun üzerine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … E. Dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun takibe itirazı üzerinde takibin durduğunu, abonelik sözleşmesinde “UYUŞMAZLIKLARIN ÇÖZÜM YERİ” başlıklı madde; “İşbu abonelik sözleşmesinin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların çözümlenmesinde öncelikle … tarafından mevzuata uygun bir şekilde oluşturulan Tüketici Şikayetleri Çözüm Mekanizması kapsamında uyuşmazlık çözülmeye çalışılacak, çözüm bulunamadığı taktirde; kurumsal aboneler için İstanbul mahkemeleri ve icra daireleri yetkili olacaktır.” şeklinde olduğunu, takibe yapılan itirazın haksızlığı bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, hal böyle iken üzerine tanımlanan hatların kullanımından borcu bulunduğu sabit olan borçlu tarafın borca ve ferilerine itiraz etmiş olması haksız ve kötü niyetli olduğunu beyanla, itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davada Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, Müvekkilinin itirazının, esas olarak borcun nereden kaynaklandığı anlaşılamadığını, müvekkiline yapılan takibin nereden kaynaklandığı hususunda belirsizlik olduğunu, takip dosyasından bu durumun açıkça anlaşılacağını, İİK. 58/4 md.’ye göre“ borcun sebebi. açıkça bildirilmesi gerektiğini, ayrıca İİK. 58 md. “ alacak belgeye dayanmakta ise …… Borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdii mecburidir.” denildiğini, ancak davacının yaptığı takipte ne alacağın hangi faturadan kaynaklandığını belirttiğini ne de fatura fotokopilerini dosyaya sunduğunu, müvekkilinin kendi hesaplarında yaptığı incelemede de bu konuda herhangi bir borca rastlayamadığını, borcun nereden ve hangi tarihli faturadan kaynaklandığının taraflarınca anlaşılamadığından takibe itiraz edildiğini, böyle bir durum karşısında alacaklı olduğunu iddia eden tarafın öncelikle alacağın muaccel hale gelmesi için TTK’nın 18. maddesine göre diğer tarafı temerrüde düşürmesi gerektiğini, davacı tarafın ihtarname keşide ederek alacağı muaccel hale getirip ondan sonra takip yapması gerektiğini, alacağın muaccel hale gelmediğini, TTK 18. madde’ye göre de “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” denildiğini, bu nedenle davacının hiçbir şekilde müvekkilini temerrüde düşürmediğini, alacağın muaccel hale gelmediğini beyanla, davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Deliller; …, dekontlar, Cari Ekstre, Faturalar, Davacı tarafın ticari defter ve kayıtları, … 25. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya, Bilirkişi İncelemesi … 25. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı icra dosyasının incelenmesinden; Davacı alacaklı vekilince 12.10.2018 tarihinde ödenmemiş faturalardan dolayı 29.457,70-TL asıl alacak, 3.783,52-TL işlemiş yıllık faiz, 475,81-TL işlemiş faizin KDV’si, 185,04-TL işlemiş faizin ÖTVsi olmak üzere toplamda 33.902,07-TL üzerinden takip başlatıldığı, Davalı borçluya ödeme emrinin 23.10.2018 tarihinde ödeme emrinin tebliğ edilmiş olduğu, borçlunun 30.10.2018 tarihli dilekçesi ile itiraz etmiş olduğu, borca ve ödeme emrine ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmekle süresinde itiraz ile icra takibinin durdurulmuş olduğu, yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğunu beyan etmiş olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olmasından dolayı taraflar arasındaki işin mutlak ticari işlerden olmasından dolayı ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin görev itirazının reddedildiği, taraflar arasındaki sözleşmede yetki şartı düzenlendiği, yetkili Mahkemelerin İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri olduğu belirtildiği anlaşıldığından davaya devam olunmuştur.
Mahkememizce davayla ilgili olarak bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, dava konusunda uzman olduğu anlaşılan Mali Müşavir Bilirkişi …’dan Bilirkişi Raporu aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Raporuna göre özetle; “…Davacının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin tam olduğu, e-defter beratlarının süresinde oluşturulduğu, davacı defterlerinin de sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, Davalının ticari defterlerini ibraz etmediği, Takibe dayanak faturaların davalı aleyhine borç doğurduğu, Yapılan mali inceleme sonucu davacının 29.457,70TL davalıdan asıl alacağı olduğu, Davacının alacak iddiası benimsense bile Takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin yersiz olduğu, Ancak Sayın Mahkemece taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının faize ilişkin takipteki taleplerinin benimsenmesi durumunda, taleple bağlılık ilkesi gereği yukarıda detayları arz edildiği üzere hesaplanan faiz ve ferilerinden daha düşük olan 3.783,52TL işlemiş faiz, 475,81TL işlemiş faizin KDV’si ve 185,04TL işlemiş faizin ÖİV’sini talep etmiş olmakla taleple bağlılık ilkesi gereği takibe bu tutarlar üzerinden devam edilebileceği, Davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; Merkez bankası verilerinden, 12.10.2018 takip tarihi itibari ile avans faizi oranının %19,50 olduğu anlaşıldığından taleple bağlılık ilkesi gereği davacının belirlenen asıl alacağına takip tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda kademeli olarak avans faizi yürütülebileceği, Ancak Sayın Mahkemece davacının takipte talep ettiği oranda faize isteyebileceği benimsenirse davacının belirlenen asıl alacağı yılık %48 oranında faiz yürütülebileceği,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Raporun davalı tarafa 10.04.2021 tarihinde e-tebliğ edilmiş olduğu, davacı tarafa 09.04.2021 tarihinde e-tebliğ edilmiş olduğu anlaşıldı.
Davalı vekili tarafından Bilirkişi Raporuna dair beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Mahkememizce dosyanın Bilirkişiye tevdi edilerek davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verilerek Bilirkişi Ek Raporu aldırılmıştır. Mali Müşavir Bilirkişi …’ın hazırlamış olduğu Bilirkişi Ek Raporuna göre özetle; “…Dava dosyası, dosyaya sunulan bilgi ve belgeler ile davacının ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle yüce mahkemenin kabulü halinde, davalının itirazlarına ilişkin hususlara Kök Rapor’da değinildiği ve ek rapor aşamasında da davalının yeni bir bilgi ve belge sunmadığı gözetilerek, bu aşamada da, aynı perspektif ile Kök Rapor’daki görüşün özünün muhafaza edildiği, ancak Sayın Mahkemenin HMK 282 gereği bilirkişi görüşü ile bağlı olmadığı gözetilerek, Sayın Mahkemenin davacı savları yönünde hüküm kurmakta muhtar olduğu mütalaa edilmiştir,…” hususlarında görüş bildirilmiştir.
Bilirkişi Ek Raporunun usulüne uygun e-tebliğ olarak taraflara tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından Bilirkişi Ek Raporuna dair beyan ve itiraz dilekçesi sunulmuştur.
Bilirkişi Raporları hüküm kurmaya uygun bulunmuştur.
GEREKÇE;
Taraflar arasındaki ihtilaf; Davacının davalı taraftan icra takibinden dolayı alacaklı olup olmadığı, davalının itirazlarında haklı olup olmadığı, alacağın likit olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm dosya kapsamından; Taraflar arasında … imzalandığı, bu sözleşme gereğince davalı şirkete faturalı hatlar tanımlandığı, davalı şirketin bu hatları aktif olarak kullandığı, davalı şirketin davacı tarafından sağlanan hizmete ilişkin faturadan kaynaklı borcunu süresinde ödemediğinden aleyhine … 25. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibi başlatıldığı, başlatılan icra takibine süresinde itiraz ile icra takibinin durdurulmuş olduğu, itiraz ile duran icra takibine devam edebilmek adına iş bu itirazın iptali davasının ikmal edildiği, davacının dayandığı delillerde … kayıtlarının yer aldığı, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını ibraz etmediği, o halde davacının ticari defterlerinin ve kayıtlarının hükme esas alındığı, davacının 2018 yılı elektronik ticari defterlerinin incelemeye tabi tutulduğu, hükme esas alınan Bilirkişi Raporu’nda davacı tarafın davalıdan olan alacaklarının listesinin düzenlendiği, davacının davalı tarafa 12.10.2018 takip tarihi itibariyle toplam 35.326,10-TL tutarlı faturalar düzenlediği, davacının takibe konu alacağını oluşturan 35 ayrı GSM hattına ilişkin fatura adedinin 140 olduğu, davalı tarafından dosya içeriğinde herhangi bir ödeme yapıldığına dair belge bulunmadığı, davalı tarafın defterlerini ibraz etmediği, davalı taraf ticari defterlerinin yerinde incelenemediği, davalının defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, davacı tarafın takipte talep edilen alacağa dayanak faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye, sözleşme içeriği tarife ve fiyatlandırmalara uygun olarak tanzim edildiği ve faturaların süresi içinde itiraza uğramadığı, davacı tarafından davalıdan olan alacağının 29.457,70-TL’lik kısmının icra takibine konu edildiği, taraflar arasında 28.07.2016 tarihli bir adet kurumsal tip abonelik sözleşmesi imzalandığı, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belli olması ya da karşı borçlunun bir ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesi gerektiği, takipten önce temerrüt oluşmadığından işlemiş faiz talebinin kabul edilemeyeceği, taleple bağlılık ilkesi gereği Merkez Bankası verilerinden 12.10.2018 takip tarihi itibari ile avans faiz oranınn %19,50 olduğu, davacı tarafın icra takibinde yıllık %48 faiz hesaplamasının dayanağının bulunmadığı, davacı tarafın davalı taraftan icra takip tarihi itibarıyla 29.457,70-TL asıl alacaklı olduğu, davacı tarafın talep edebileceği faizin %19,50 oranında ve değişen oranlarda kademeli avans faizi olduğu, dolayısıyla davalının … 25. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibine yapmış olduğu itirazlarının iptali ile davacının davasının kısmen kabulüne, … 25. İcra Dairesi’nin …E sayılı icra takibinin 29.457,70-TL üzerinden devamına, 29.457,70-TL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda kademeli avans faizi işletilmesine, alacak likit olduğundan 29.457,70-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya dair taleplerin reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davalının … 25. İcra Dairesi’nin …E sayılı icra takibine yapmış olduğu İTİRAZLARININ İPTALİ ile Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
… 25. İcra Dairesi’nin … E sayılı icra takibinin 29.457,70-TL üzerinden DEVAMINA,
29.457,70-TL asıl alacağa icra takip tarihinden itibaren %19,50 oranında ve değişen oranlarda kademeli avans faizi İŞLETİLMESİNE,
29.457,70-TL’nin %20’si icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
FAZLAYA DAİR TALEPLERİN REDDİNE,
2-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 2.012,26-TL nispi karar harcından peşin yatırılan 409,46-TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.602,80-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-)Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-)Davalı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret olunan kısım üzerinden hesaplanan 4.444,37-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafça yatırılan 409,46-TL peşin harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
6-)Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL başvuru, 7,80-TL vekalet harcı, 1.250,00-TL bilirkişi ücreti ve 116,00-TL posta giderinden ibaret toplam 1.428,20-TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 1.240,97-TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiyesinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına;
7-)Arabuluculuk 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.146,95-TL’sinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine, 173,05-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan kullanılmayan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde İstinaf Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı. 02/02/2022

Katip
✍e-imzalı

Hakim
✍e-imzalı