Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/1 E. 2020/105 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/1
KARAR NO : 2020/105

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 02/01/2020
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasında yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından … 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, … Cumhuriyet Başsavcığı’nın … soruşturma sayılı dosyasında kııymetli evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçları sebebiyle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, müvekkili şirketin davaya konu çeklerdeki şirketlerle hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, çeklerdeki mevcut imzalarda kendisine ve şirket ortağı olan …’ya ait olmadığını, keşidecisi … A.Ş olan … Bankası … şubesine ait … çek numaralı 06/01/2020 keşide tarihli 300.000 TL bedelli çek ile keşidecisi … AŞ olan …bank … Caddesi Şubesine ait … çek numaralı 07/01/2020 keşide tarihli 300.000,TL lik çekler sebebiyle İ.İ.K. 72/2 maddesi gereğince tedbir kararı verilmesini, davalıların % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkul edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı Vekili Davasında :
Dava Dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili Davasında :
Davalı … vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulmamış olduğunu, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, müvekkili şirketin akaryakıt sektörünün önce bir firması olduğunu, iş bu davanın müvekkili şirket aleyhine sonuçlanması halinde müvekili firmanın davacının zararlarının tamamını karşılayacak büyüklükte olduğunu, ihtiyati tedbir kararında belirtilenin aksine davacı bakımından ileride telafisi güç sonuçların doğmasının mümküm olmadığını, davacının davaya konu alacağının % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkul edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Toplanan Deliller :
Taraflarca dosya kapsamına ibraz edilen deliller incelenmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin içeriğinden dava konusunun para borcunun bulunmadığı iddiasına yönelik olduğu ve dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Dava şartı mevcut olmadığından dava ile talep edilen ve mahkememizce verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davacı tarafın davasının açıldığı tarih itibariyle 6102 Sayılı kanunun 5.md/A bendinin yürürlükte bulunduğu, 6102 Sayılı Kanunun 5.md/A bendinin aynen ‘Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.’ şeklinde düzenlendiği, kanun maddesinin dava şartı niteliğinde bulunduğu, dava dilekçesinin içeriğinden dava konusunun para borcunun bulunmadığı iddiasına yönelik olduğu ve dava dilekçesinin ekinde arabuluculuk yoluna başvurulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediği gibi dava dilekçesinin içeriğinde arabuluculuk yoluna başvurulduğunun belirtilmediği, dava şartı noksanlığının yargılama sırasında giderilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın davasının dava şartı noksanlığı nedeniyle 6100 Sayılı Kanunun 115.md/2 uyarınca USULDEN REDDİNE;
2-)Dava şartı mevcut olmadığından dava ile talep edilen ve mahkememizce verilen TEDBİR KARARININ KALDIRILMASINA;
3-)Alınması gereken 54.40 karar ve ilam harcının peşin alınan 10.246,50.TL. harctan mahsubu ile bakiye 10.196,10.TL. harcın kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacı tarafa iadesi,
4-)Davalılar vekilleri lehine 3.400.TL. vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
5-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-)Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiyesinin yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı. 20/02/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …