Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/93 E. 2019/531 K. 31.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/93 Esas
KARAR NO : 2019/531

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/10/2010
KARAR TARİHİ : 31/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul 1 Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacının ameliyat olmak özere davalı … isminin de alanında tanınmış olması ve sahibi vc başhekimiolduğu davalı … Hastanesi tercih ettiğini, aynı hastanede genel cerrah olan …ve davalı jinekolog …’nin davacıya operasyonun basit olduğunu ve bir gün yapıt ertesi gün taburcu olabilceğini belirttiğini, davacının 03/03/2010 tarihinde davalı hastanede ameliyat olduğunu ve 05/03/2010 tarihinde taburcu edildğini, ameliyat sonunda şiddetli ağrıları olduğunu ve 1,5 ay süre geçmesine rağmen ağrıları dinmeyen davacının 15/04/2010 tarihinde davalı …’un yönlenrmesi ile Marmara Üniversitesi Hastanesinde muayene olduğunu, şikayetlerine ve ıstırabına karşı kayıtsız kalan davalı hastaneden olumlu bir adım göremeyen davacının başka bir hastanede ameliyat olarak 28/06/2010 tarihinde taburcu olduğunu, sadakat ve özen borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle davacının yaşadığı sıkıntıların para ile telafisi mümkün değilse de, toplam 41.485,93 TL maddi zararın şimdilik 2.000,00 TL lik kısmı ile 80.000,00 TL tutarında manevi tazminat olmak üzere 1azlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile 82.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek TCMB nin kısa vadeli kredilere uygulandığı reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davacının özel bir ilgi ve ihtimam ile hastanede karşılandığını ve ameliyatının yapıldığını, aynı hassasiyetin ameliyat sonraki takibi yapıldığını, hekmin bir sonuç garanti etmediğini, dava konusu olayda davalı müvekkilin ve diğer davalıların bir kusurunun bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
Davalılar … A.Ş ve …vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; davalı … Sağlık Hizmetleri A.Ş adresinin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetki ve görevi sınırları içerisinde bulunduğundan öncelikle davanın işbölümü nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davalı …’in davacını doktoru olmaması sebebiyle husumet kasıtla davalıya yöneltildiğinden müracat hakkının saklı tutularak husumet yönünden de bu davalı bakımından davanın reddine karar veirlmesini istediğini, davanın … A.Ş ye ihbarı gerektiğini, bu nedenlerle davanın işbölümü ve husumet itirazları yönünden reddine, usuli itirazların dikkate alınmayarak esası girilmesi halinde esasa dair itirazlar doğrultusunda davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’ye dava dilekçesi ve tensip tutanağı tebliğ edilmiş, davalı vekili tarfından davanın reddine karar verilmesi isteminde bulunulmuştur.
İhbar olunan … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davalılardan … müvekkili şirket tarafından 30/04/2009-30/04/2010 vadeli, … numaralı Sağlık Uzmanları Bireysel Riskler Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, … Sağlık Hizmetleri A.Ş müvekkili şirkete 02/12/2009-02/12/2010 vadeli … nolu mesleki sorumluluk sigorta poliçesi ile sigorta olduğunu, kusur durumunun ve oranının tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, davada taraf sıfatlarının bulunmaması nedeni ile HUMK 49. maddesi uyarınca hüküm tesis edilmemesini, dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili şirket hakkında faiz, yargılama giderleri ve vekalet ücreti hakkında hüküm tesis edilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
… 1 Asliye Hukuk Mahkemesi’nce yapılan değerlendirme sonucu 03/03/2011 tarih ve 2010/399 Esas, 2011/43 Karar sayılı kararı ile; davanın Ticaret Mahkemesinin görev alanına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi üzerine dosya tevzi bürosundan mahkememize tevzi edilmesi üzerine kahkememiz esasına kayıt edilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda mahkememizin 27/05/2016 tarih ve 2014/833 Esas, 2016/469 Karar sayılı kararımız ile; Davacının manevi tazminat davasının KABULÜNE, 80.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE, dava ve ıslah dilekçesine göre; 2.000,00 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek, 38.050,00 TL ‘nin de ıslah tarihi olan 03/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve mütesilsilen alınarak davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen 27/05/2016 tarih ve 2014/833 Esas, 2016/469 Karar sayılı kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş olup Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2018 tarih ve 2016/27918 Esas, 2018/8849 karar sayılı bozma ilamı ile;
” 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların ve feri müdahilin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Davacı ile davalılardan …arasında sözleşme ilişkisi kurulmamış olup bu davalının davacının hastalığının tedavi ve teşhis aşamalarında bizzat yer almadığı dosya kapsamı ve taraf beyanları ile sabittir. Öyle olunca, davalı …yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacı eldeki dava ile ameliyatta yapılan hata ile sonrasında yapılan yanlış teşhis ve tedaviler nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemiş, Mahkemece, alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama kapsamında, davacının maddi zararının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu raporu alınmış olup, 03.12.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde; davacının talep ettiği tedavi giderleri harcamasının 40.000,00 TL, refakat /bakıcı giderinin 2.324,00 TL, yol ve paramedikal giderlerinin 2.500,00 TL geçiçi iş göremezlik zararının 2.933,00 TL olacağı belirtilerek toplam zarar 47.747,00 TL olarak hesaplanmış ve davalı hastanede yapılan kist ameliyatı için yapılan 7.697,00 TL harcama kalemi amaçlanmış tedavi için yapıldığı göz önünde alınarak bu tutar zarar miktarından tenzil edilmekle sonuçta 40.050,00 TL bakiye zarar hesaplanmıştır. Mahkemece, bilirkişi kurulu raporu dikkate alınmak suretiyle hüküm kurulmuş ise de; davacı 10.10.2011 havale tarihli beyan dilekçesinde talep ettikleri maddi tazminat içeriğini açıklamak suretiyle sonuçta sağlık harcamaları, yol ve yiyecek olmak üzere muhtelif giderlerinin belgelerini de sunmak suretiyle ıslah dilekçesi ile de dava değerini 39.685,93 TL tutarında artırarak toplam 41.685,93 TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Bu durumda davacının talebi aşılmak suretiyle, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleride hesaplanarak bulunan tazminat hesabına itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Mahkemece, 6100 sayılı HMK.’nun “taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1 maddesinde ki hâkimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu ve talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hükmüne aykırı olarak karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4-Bozma nedenlerine göre davacı tarafın temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların ve feri müdahilin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,”gerekçesiyle mahkememizce verilen karar bozularak dosya mahkememize gönderilmiş olup mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam edilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun olan Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 02/10/2018 tarih ve 2016/27918 Esas, 2018/8849 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
TÜM DOSYA KAPSAMINDAN: Dava, haksız fiile dayalı olarak açılmış olan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Mahkememizin 17/07/2012 tarihli ara kararı gereğince kusur raporu alınması için dosya İstanbul ATK ‘ya gönderilmiş, 30/12/2013 tarihli ATK raporunda özetle; … kızı, 1950 doğumlu … hakkında düzenlenen adli ve tıbbi belgelerin değerlendirmesinde;Kişiye 03/03/2010 tarihinde adnexial kitle ile yapılan kist rezeksiyonun endikasyonunun doğru olduğu, yapılan ameliyatın tıbbi kurallara uygun olduğu, bu tip ameliyatlarda üreter yaralanmasının beklenilebilir bir komplikasyon olduğu, ancak hekimin muhtemel komplikasyonları ameliyatta ve sonrasında öngörmesi gerektiği, kişide gelişen üreter yaralanmasının zamanında öngörülmediği ve buna yönelik tetkik ve tedavinin zamanında yapılmaması nedeniyle … Sağlık Merkezinde operasyon sonrasında yapılan işlemin tıp kurallarına uygun olmadığı oy birliği ile mütalaa olunduğu belirtilmiştir.
Mahkememizin 17/07/2014 tarihli ara kararı gereğince tazminat uzmanı doktor ve hukukçu bilirkişi tarafından rapor hazırlanmak üzere dosya bilirkişilere tevdi edilmiş, aktüer bilirkişi tarafından ibraz edilen 02/03/2015 havale tarihli raporda özetle; aylık net gelirinin yasal olarak beyan etmesi durumunda gelir değişikliği nedeni ile, söz konusu gün ameliyat ile taburcu edilme arasındaki gün esasına dayalı yapılmış olup, geçici iş göremezlik süresinin kesin belirlenmesi hususunda, doktor bilirkişi tayin edilmesi durumunda 117 günlük geçici iş göremezlik hesabı doktor bilirkişinin vereceği rapora istinaden revize edilebilir şeklinde görüşte bulunduğu görülmüştür.
Mahkemezin 16/06/2015 tarihli ara kararı gereğince dosyanın tazminat hukukçusu ve doktor bilirkişiye verilmesine karar verildiği halde dosyanın aktüer bilirkişisine verildiği ve raporun yetersiz olduğu anlaşılmakla bilirkişi heyetine doktor ve hukukçu bilirkişinin de eklenerek iddia, savunmalar, ve önceki rapora karşı beyan dilekçesinde itirazları da karşılar şekilde 3 lü bilirkişi heyetinden rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişilere tevdi edildiği, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 19/02/2016 teslim tarihli raporda özetle; Dava dosyasında mevcut ve özellikleri yukarıda belirtilen bilgi ve bulgularla 03.03.2011 tarihinde ameliyat olduktan sonra devamında bir takım tıbbi tetkik, inceleme sonunda yeni bir operasyona tabi tutulan ve tedavi gören 1950 doğumlu, emekli öğretmen … da Tedavi Gideri /Harcama Zararı miktarı özel hastane birim fiyatları kapsamında irdelenerek, harcama dönemi / 2010 yılı itibarıyla rayiç bedellere ve özel-devlet hastane fiyat tarifelerine kıyaslanarak, olay tarihîne göre güncelleştirilmiş değeri olarak 40.050,00 TL olarak hesaplandığı, olay tarihi itibarıyla hesaplanmış 40.050,00 TL tedavi harcamasına faiz eklenmesinin mahkemeye ait olduğu, Davacı yönünden Manevi tazminat takdirinin mahkemeye ait olduğu, 03.03.2010 tarihinde kist rezeksiyonu / kistin temizlenmesi ameliyatı esnasında üreter yaralanması/böbrek idrar kanalının zedelenmesine bağlı olarak idrarın karın boşluğuna sızması nedeniyle 5 ay gibi bir zamanda devam eden uzun süreli takip ve tedavinin sebep ve sonuçları, oluşan komplikasyonun düzeltilmesi yönünde, hekimlik mesleki maharetinin tıp kurallanna uygun olarak kullanılması gerekirken, hekimlik vekalet Sözleşmesi doğrultusunda tedavi/uygulama hatası yanında özen eksikliği ile sorumluluk irdelenerek, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış hali yorumlanmış, meydana gelen tedavi harcamasından/zarardan, davalıların gerek hekim olarak, gerekse hastane olarak müşterek ve müteselsil olarak sorumlu oldukları yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Davacı vekili 03/03/2015 tarihli harçlandırılmış ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile talep edilen 2.000,00 TL olan ıslah ile attırılmak sureti ile toplam 41.685,93 TL tutarındaki maddi tazminat talebinin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsiline, 80.000,00 TL tutarındaki manevi tazminat talebinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargılama sırasında bilirkişilerden alınan raporlar, ATK raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporu mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında da belirtildiği üzere, davadaki talepler vekillerin vekalet görevini ifada özen borcuna aykırı davrandıkları iddiasına dayalı bulunmakla, uyuşmazlığa vekalet hükümleri uygulanarak uyuşmazlığın da bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Davacı ile davalılardan …arasında sözleşme ilişkisi kurulmamış olup bu davalının davacının hastalığının tedavi ve teşhis aşamalarında bizzat yer almadığı dosya kapsamı ve taraf beyanları ile sabittir. Öyle olunca, davalı …yönünden açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumetten reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Davacı eldeki dava ile ameliyatta yapılan hata ile sonrasında yapılan yanlış teşhis ve tedaviler nedeniyle meydana gelen maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında davacının maddi zararının tespiti amacıyla bilirkişi kurulu raporu alınmış olup, 03.12.2015 tarihli bilirkişi kurulu raporu incelendiğinde; davacının talep ettiği tedavi giderleri harcamasının 40.000,00 TL, refakat /bakıcı giderinin 2.324,00 TL, yol ve paramedikal giderlerinin 2.500,00 TL geçiçi iş göremezlik zararının 2.923,00 TL olacağı belirtilerek toplam zarar 47.747,00 TL olarak hesaplanmış ve davalı hastanede yapılan kist ameliyatı için yapılan 7.697,00 TL harcama kalemi amaçlanmış tedavi için yapıldığı göz önünde alınarak bu tutar zarar miktarından tenzil edilmekle sonuçta 40.050,00 TL bakiye zarar hesaplanmıştır. Davacı 10.10.2011 havale tarihli beyan dilekçesinde talep ettikleri maddi tazminat içeriğini açıklamak suretiyle sonuçta sağlık harcamaları, yol ve yiyecek olmak üzere muhtelif giderlerinin belgelerini de sunmak suretiyle ıslah dilekçesi ile de dava değerini 39.685,93 TL tutarında artırarak toplam 41.685,93 TL.’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir. Bu durumda davacının geçici iş göremezlik ve bakıcı giderleri talebi bulunmadığından bilirkişi raporunda hesaplanan 2.923,00 TL. Geçici iş göremezlik zararı ve 2.324,00 TL. refakat /bakıcı gideri bilirkişiler tarafından hesaplanan 40.050,00 TL bakiye zarar hesabından düşüldüğünde Yargıtay bozma ilamıda gözetildiğinde davacının sonuç itibariyle 34.803,00 TL. Maddi tazminat talep edebileceği anlaşılmıştır.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlandığından, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde tazminat belirlenmekte olup, MK.nun 4. Maddesi gereğince mahkememizce tarafların sosyo ekonomik durumları,olayın meydana geliş şekli,kusur durumu da dikkate alınarak takdir edilmesi gerektiği anlaşılmakla;
Yargıtay 13 Hukuk Dairesi’nin bozma ilamı doğrultusunda, Davalılardan …hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumetten reddine,
Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş ‘ye yönelik açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 34.803,00 TL maddi tazminatın 2.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek, 32.803,00 TL ‘sine de ıslah tarihi olan 03/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş ‘ye yönelik açılan manevi tazminat davasının kabulüne, 80.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davalılardan …hakkında açılan maddi ve manevi tazminat davasının husumetten reddine,
2-Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş ‘ye yönelik açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, dava ve ıslah dilekçesine göre 34.803,00 TL maddi tazminatın 2.000,00 TL’sine dava tarihinden itibaren işleyecek, 32.803,00 TL ‘sine de ıslah tarihi olan 03/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine,
3-Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş ‘ye yönelik açılan manevi tazminat davasının kabulüne, 80.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-a)Karar tarihine göre maddi tazminat yönünden alınması gereken 2.377,39 TL harçtan peşin alınan 1.895,44 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harcın mahsubu ile bakiye 481,95 TL harcın Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.895,44 TL ( Peşin harç + ıslah harcı ) harç masrafının Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
c)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 4.176,36 TL TL vekalet ücretinin Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
d)Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş. duruşmalarda kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL (AAÜT 3/2 Maddesi Gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalılara verilmesine,
5-a)Karar tarihine göre manevi tazminat yönünden alınması gereken 5.464,80 TL harcın Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
b)Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 9.150,00 TL vekalet ücretinin Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Davalı …duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL ( AAÜT 7/2 Maddesi ) ve reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 2.725,00 TL ( AAÜT 10/3 Maddesi Gereğince) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam: 2.598,05 TL
yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 2.451,09 TL’sinin Davalılardan …, …, … Sağlık Hizmetleri A.Ş.’den tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …tarafından yapılan 15,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
9-Davalılar tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara iadesine,
Dair verilen karar Davacı Vekili Av. …, Davalı … vekili Av. …, davalılardan … …. AŞ ve …vekili Av. …, feri müdahil … sigorta vekili Av. …’ın yüzüne karşı, davalı … ve İhbar olunan … vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 31/05/2019

Katip

Hakim

MASRAF BEYANI
17,15 TL Başvuru Harç Masrafı
512,65 TL ATK Faturası
1.500,00 TL Bilirkişi Ücreti
40,00 TL tanıklık ücreti
528,25 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 2.598,05 TL