Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/89 E. 2020/464 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/89 Esas
KARAR NO : 2020/464 Karar

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 21/02/2019
KARAR TARİHİ : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … Şti. (eski unvanı … Tic. Ltd. Şti.) ile dava dışı … şirketi arasında 2009 yılında … markalı meyve aranjmanı işine yönelik bir ana franchise sözleşmesi imzalandığını, sonrasında … Ltd. Şti.’nin bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini …Tic. A.Ş.’ye, dava dışı …’in hak ve yükümlülüklerini ise …’ye devrettiklerini, bu sözleşmeye istinaden davacının Türkiye’de çeşitli gerçek veya tüzel kişilerle alt bayilik sözleşmeleri yaptığını, davacının frutation işi nedeniyle sürekli zarar ettiğini, 2011 yılından itibaren iyileştirmelerden netice alınamadığını, davalının iyileştirme sürecine dair pek çok talebi kabul etmesine rağmen bunları hayata geçirmediğini, Temmuz 2015 tarihinde davalı şirket tarafından davacıya gönderilen e-posta ile 31 Aralık 2015 itibariyle Türkiye’deki operasyonların kapatılabileceğini kabul ettiğini ancak bu süreçte ilk olarak alt bayilerle mevcut ilişkilerin …tarafından sonlandırılmasını talep ettiğini, davacı şirketin alt bayilerle ilgili hususta görüşmeler yaparken davalı şirket sahibinin 2015 yılında İstanbul’a gelerek alt bayilerle davacının yokluğunda görüşmeler yaptığını ve alt bayileri davacı şirket aleyhine dava açmak konusunda teşvik ettiğini, Türkiye’de …’nin olmadığı bir franchise yapısı kuracağını kendisinin de …’ne karşı çeşitli hukuki girişimlerde bulunacağını söylediğini, bu hususun alt bayiler tarafından gönderilen fesih ihtarnameleri ile sabit olduğunu, davalının 02.10.2015 tarihinde davacıya bir ihtarname gönderdiğini ve tüm alt bayilerin davalı şirketin haklarına tecavüz ettiği gerekçesiyle her bir alt bayinin kendisine 200.000-USD ödemesini talep ettiğini, davalı şirket ortağının alt bayilerle organize bir ilişkide olduğu ve …’ne karşı eğer kendi tarafını desteklerlerse alt bayilerle sözleşme yapılacağı ve onlardan tazminat talep edilmeyeceği şeklinde vaatlerde bulunduğunu alt bayilerden … Ltd. Şti. sahibi …ile yapılan 14.10.2015 tarihli görüşmede öğrendiklerini, bunun üzerine 15.10.2015 tarihinde davalıya cevabi ihtarname gönderdiklerini, sözleşmeyi ihlal eder nitelikte bir durum bulunmadığını, davalının ihtarnamesinde iddia edilen hususların tarafların karşılıklı mutabakatıyla yapılan iyileştirme çalışmaları kapsamında olduğunun ve davalının talebinin gerçekçi olmadığının ifade edildiğini, söz konusu cevabi ihtarnameyle eş zamanlı olarak alt bayilere bu konuya ilişkin bir bilgilendirme ve uyarı yazısı gönderildiğini, bu bilgilendirme ve uyarı yazılarına karşı alt bayilerin ayrı ayrı ihtarnameler gönderdiklerini, bu ihtarnamelerde … alan adlı web sitesinin belli bir süre kapatıldığını, bu sebeple alt bayilerin zarar gördüklerini, marka tanıtımı için davacının reklam yapmadığını ve davacının konuyu sulh ile çözmeye çalışmadığının ifade edildiğini, bu ihtarnamelere cevap olarak ise davacının yeni bir bilgilendirme ve uyarı yazısı gönderdiğini, bu yazıda alt bayilerin iddialarına cevap verildiğini ve davalı şirketle aralarında yaşananları alt bayilere ilettiklerini, davalı tarafından davacı vekiline gönderilen 19.10.2015 tarihli cevabi yazıda 02.10.2015 tarihli ihtarnamedeki hususların tekrarlandığını ve davacı tarafından gönderilen 15.10.2015 tarihli ihtarnamenin kabul edilmediğini ifade ettiklerini, bu yazı üzerine davacı tarafından 23.10.2015 tarihinde davalıya e-posta yoluyla bir yazı daha gönderildiğini, bu yazıda ise davacının davalı şirket ortağı … ile görüşmeye çalışmış olmasına rağmen kendisinin davacıyla görüşmemeye, alt bayilerle görüşmeye karar verdiğini belirten bir mektup gönderdiğini, davalının alt bayileri davacı aleyhine bir takım girişimlerde bulunmaya ikna etmeye çalıştığına ilişkin ortaya koydukları bulguları ispat eder nitelikte olduğunu, huzurdaki davanın öncesinde alt bayiler tarafından davacı şirkete karşı aynı vekille ve aynı dilekçeler ve taleplerle davalının yönlendirmesiyle dava açıldığı, söz konusu davaların … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında birleştiğini, bu dosyadan alınan rapora göre taraflar arasındaki uyuşmazlıkların … tarafından yaratıldığını, davacılar bakımından sözleşmeye aykırılıktan ve borcun gereği gibi ifa edilemediğinden söz edilemeyeceği, bu nedenle herhangi bir tazminatın oluşamadığı kanaatine ulaşıldığı tespit ve sonucuna varıldığını, 26.03.2018 tarihli kararda … şirketinin Türkiye’deki faaliyetlerine son vermek istediği ve … sitesinin kapanmasından … şirketinin sorumlu olduğu ve …’ne yüklenebilecek herhangi bir sorumluluğun olmadığı kararına varıldığını, davalı şirketin sahibi …’in alt bayilerle davacı şirket aleyhine toplantılar yaptığı dönemde alt bayilerin organize hareket ederek ürünlerin satışıyla ilgili web sitesi açık olmasına rağmen çeşitli bahanelerle açık tutmakla yükümlü oldukları mağazaları kapattıklarını, alt bayilerden …’ın mağazanın açık olduğu anda yapılan satışları sözleşmeye aykırı olarak sisteme girmediğinin tespit edildiğini, davalı şirketin davacı vekiline göndermiş olduğu 31.12.2015 tarihli yazının davalı şirketin açıkça alt bayilerle ilişki içerisinde olduğunu gösterdiğini ve davacı aleyhine girişilen haksız rekabet eylemlerinin somut delili olduğunu, davalı şirketin 31.12.2015 tarihli yazısına cevap ve fesih ihtarı niteliğindeki 05.01.2016 tarihince davacı vekili tarafından davalıya e-posta yoluyla gönderildiğini ve master franchise sözleşmesinin taraflarınca haklı nedenle feshedildiğini, davalının tutumunun objektif iyi niyet kurallarına aykırı olduğunu ve bu suretle haksız rekabetin gerçekleştiğini, davalı şirketin bir tacir olarak Türk Ticaret Kanunu anlamında yükümlülüklerini yerine getirmekten kaçındığını, davacı aleyhine ortaya çıkan haksız rekabetin varlığının tespitini talep etme gerekliliğinin hâsıl olduğundan bahisle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile; Türk Ticaret Kanunu’nun 54. ve devam maddeleri uyarınca, davalı tarafından davacı aleyhine yaratılan haksız rekabetin varlığının hükmen tespitini, davalı aleyhine verilecek mahkeme kararının, masrafı davalıdan alınarak TTK m. 59 uyarınca Türkiye çapında yayın yapan tirajı en yüksek günlük 3 (üç) gazeteden birinde 1 (bir) kez yayınlanmasını, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında imzalanmış olan master franchise sözleşmesine göre tarafların bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarında … yasalarına göre değerlendirileceğini ve ABD tahkim yasası ile Federal tahkim hukukunun uygulanacağı belirtildiği için huzurdaki davanın esasa dahi girilmeden tahkim itirazları doğrultusunda reddedilmesi gerektiğini, kendilerinin davacı aleyhine … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasıyla açtıkları haksız rekabetin men’i ve tazminat talepli davalarının tahkim şartı yokluğu nedeniyle usulden reddedildiğini, bu sebeple huzurdaki davanın da tahkim itirazı nedeniyle reddedilmesi gerektiğini, taraflar arasındaki davaya konu sözleşmenin 2009 yılında imzalandığını ve davacı tarafından haklı gerekçe gösterilmeden tek taraflı olarak 05.01.2016 tarihinde feshedildiğini, hiçbir şekilde kabul etmemekle birlikte davacının iddia ettiği haksız rekabet eylemlerinin gerçekleşme ve öğrenme tarihinin 2015 yılı olduğunu, davacı adına 1 yıllık zamanaşımının 2015 yılında başladığını ve 2016 yılında bittiğini, bunun yanında kanuna göre eylemin doğumundan itibaren 3 yıl geçmekle zamanaşımına uğradığını, bu nedenle davanın zamanaşımı def’i nedeniyle reddi gerektiğini, dava dilekçesinin varsayımlar, duyumlar ve dayanaksız iddialardan oluştuğunu, davalı ile davacının işbirliğine girerek faaliyet sürdürmeye karar verdiklerini, davacı şirketin o dönemki yetkilisi ve sözleşme garantörünün haksız rekabet eylemleri nedeniyle güvensizlik duyduklarını ve ülkedeki ticari faaliyetlerini bitirdiklerini, bu durumda davacı ile olan sözleşmeleri sona erdikten sonra Türkiye’de faaliyette bulunmayan davalının alt bayilerden kendisini destekleme talebinde bulunmasının kendileri açısından bir çıkar sağlamayacağını, davacının … alan adlı web siteyle ilgili iddialarının aksine bu alan adının 11.08.2015 tarihinde davacı tarafından davacı şirket sahibi …’a ait diğer şirket… A.Ş.’ye ait … internet alan adına devrilerek frutation ürünlerinin alt bayiler aracılığıyla satışının engellendiğini, davacının bu eylemleri neticesinde alt bayilerin battığı ve büyük zararlar gördüğünü, davacı taraf iddialarının aksine hukuka aykırı eylemleri ve haksız rekabet eylemini 2015 yılının Eylül ayında davacının kendisinin gerçekleştirdiğini, 2015 Eylül ayında … alt bayisinin …’a ait diğer şirket olan … A.Ş.’ye ait … alt bayisine çevrildiğini ve kendi ortaklığına zarar verdiğini, bu sırada haksız rekabet eyleminin gerçekleştirilemeyeceğine ilişkin garantörlük anlaşmalarının bulunduğunu, toplam 8 alt bayinin 5’inin davacı şirket sahibi …’a ait diğer şirket olan … A.Ş.’ye ait … alt bayisi yapıldığını, davacı tarafından davacı şirket sahibi ile müvekkil firma sahibi arasındaki whatsapp yazışmalarının davacı şirket yetkilisinin yazdıkları silinmek suretiyle çevirilerini sunmadan gerçeğe aykırı açıklamalar yapıldığını, sunulan bu tek taraflı yazının delil hükmü bulunmadığını, davacı tarafından sunulacak tüm delillere karşı delil sunma hakları saklı kalmak üzere; davacının davasının reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
Deliller; …Franchise Sözleşmesi sureti, … Franchise Sözleşme tadilleri, … alt bayiler arasında yapılan alt bayilik sözleşme suretleri, … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.07.2019 tarihli ve … E. ,… K. Sayılı Kararı, Bilirkişi Heyet Raporu
… 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.07.2019 tarihli ve … E. ,… K. Sayılı Kararında; Davacının …, davalıların … A.Ş, … Tic. A.Ş, …, … Ticaret A.Ş olduğu, davanın haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası olduğu, davanın taraflar arasında imzalanan sözleşmeye aykırı davranan davalı taraflardan maddi ve manevi tazminat talebine dair olduğu, dava konusunun davacı ve davalılardan Tasfiye Halinde… Tic. A.Ş ile davalılardan …’ın arasındaki sözleşmeden kaynaklandığı ve diğer davalı… A.Ş.’ye karşı da aslında aynı sözleşmenin bu davalı tarafından da ihlalinden kaynaklandığı, dava konusu “Ana Franchise Sözleşmesi ve Garantör Sözleşmesi'”nin 17.21. Maddesinde söz konusu anlaşmadan, bu anlaşmanın yapılmasından, ifasından, ihlalinden veya yorumlanmasından veya … ile Ana Franchise alan ilişkiden kaynaklanan veya onunla ilgili herhangi bir tazminat talebi veya uyuşmazlık söz konusu tarihte yürürlükte bulunan Amerikan Tahkim Birliğinin Uluslararası Tahkim Kuralları çerçevesinde 3 Tahkim Hakemi tarafından çözüme kavuşturulacağının kararlaştırıldığı, dolayısıyla davanın tahkim şartı nedeniyle usulden reddedilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilince sunulan beyan dilekçesi ile; Huzurdaki davanın sözleşmenin ifasına, yorumlanmasına, ihlaline ilişkin olmadığını, sözleşmeden bağımsız olarak yalnızca davalı tarafından yaratılan haksız rekabetin tespiti hususunda olduğunu, huzurdaki davanın açılmasından evvel alt bayiler tarafından davacı aleyhine açılan … 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında verilen karar ile davalının haksız ve hukuka aykırı eylemlerinin belirlendiği ve huzurdaki davanın 21.02.2019 tarihinde ikame edildiğinden 1 ve 3 yıllık zamanaşımı sürelerinin aşılmadığını belirterek davanın esasına girilmesini talep etmiştir.
Deliller toplandıktan sonra dosya Doç. Dr…. ile SMMM …’ya tevdi edilmiş, Bilirkişi Heyeti Mahkememize sunmuş oldukları raporunda özetle;
“…Davalının eylemlerinin haksız olup olmadığının tespitine yönelik açılan davada; davacının iddialarının yukarıda ayrıntılı olarak içeriklerine yer verilen alt bayilerden …, …, …ve …’nın gönderdikleri fesih ihbarnameleriyle ortaya konduğu,
Davalının eylemlerinin dürüstlük kuralına aykırı olduğu ve davacının alt bayileriyle olan sözleşmelerini ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek şeklinde düşünülebileceği ancak haksız rekabetin tespiti hukuki değerlendirmeyle çözümlenmesi gereken bir husus olduğundan yukarıda yer bulan anlatım ve haksız rekabete ilişkin rapor içinde yer verilen sair hususlar da ayrıca gözetilmek kaydıyla talebe ilişkin mahiyet de ayrıca yüce yargı makamınca nazara alınarak; asli ve nihai takdirin sayın Mahkemeye ait olduğu,
Sayın Mahkemece haksız rekabetin varlığının tespit edilmesi halinde, davacı vekilinin dava dilekçesindeki anlatımları, alt bayilerin davacıya gönderdiği fesih ihbarnamelerinin tarihleri göz önüne alınarak dava konusu talebin zamanaşımına uğrayıp uğramadığının takdirinin yukarıdaki izahat kapsamında sayın Mahkemeye ait olduğu,…” şeklinde görüş bildirilmiştir.
GEREKÇE:
Taraflar arasındaki ihtilafın; Taraflar arasında düzenlenen … (Ana) Franchise Sözleşmesi kapsamında davacı tarafın alt bayileri ile davalı tarafın hukuka aykırı şekilde işbirliği içine girip girmediği, davalının, davacının alt bayilerini akdi ve kanuni yükümlülüklerine aykırı davranmaya teşvik edip etmediği, bu şekilde TTK 54 vd maddeleri uyarınca davacı şirket aleyhine haksız rekabet durumunun oluşup oluşmadığı, davada tahkim şartının geçerli olup olmadığı hususlarındadır.
Tüm Dosya Kapsamından; Dava dışı …. Ltd Şti (Eski unvanı …Tic Ltd. Şti) ile dava dışı …Arasında 2009 yılında … markalı meyve aranjmanı işine yönelik olarak … (Ana ) Franchise Sözleşmesi imzalandığı, …Ltd Şti’nin bu sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerini … A.ş’ye eldeki davanın davacısı Tasfiye Halindeki … A.Ş.’ye, dava dışı …’in hak ve yükümlülüklerinin ise davalı …’ye devretmiş olduğu, bu sözleşmeye istinaden davacının Türkiye’de çeşitli gerçek veya tüzel kişiler ile sözleşmeler yaparak alt bayilik – alt franchise ilişkisi kurmuş olduğu, davalı tarafın davacının alt bayileri ile işbirliği içine girerek alt bayilerin akdi ve kanuni yükümlülüklerine aykırı davranmaya teşvik ettiğinin iddia edildiği, bu durumun TTK 54 vd maddeleri uyarınca haksız rekabet olduğu iddiasıyla bu durumun tespitinin istendiği;
Ana Franchise Anlaşmasının Hakim Hukuk başlıklı 17.20 nolu bendinde;
“Bu anlaşma, EAI ile Ana Franchise Alan’ın ilişkişi ABD Connecticut Eyaleti yasalarına göre yürütülecek, yorumlanacak ve icraya konulacaktır ve bu yasalar herhangi bir yasalar çatışması halinde uygulanacaktır; ancak bu Anlaşmada öngörülen takime başvurma mutabakatının icraya konulması, söz konusu tarihte ABD’nde yürürlükte olan ABD Tahkim Yasası ile Federal Tahkim Hukuku çerçcvesinde yorumlanacaktır.” hükmünü
Ana Franchise Anlaşmasının Tahkim yan başlıklı 17.21 nolu bendi ise;
“Bu paragraf 17.21de öngörülen istisnalar tabi olarak, bu Anlaşmadan bu Anlaşmanın yapılmasından, ifasından, ihlalinden veya yorumlanmasından veya EAI ile Ana Franchise Alan arasındaki ilişkiden kaynaklanan veya onunla ilgili herhangi bir tazminat veya uyuşmazlık, söz konusu tarihte yürürlükte olan Amerikan Tahkim Birliği’nin Uluslararası Tahkim Kuralları çerçevesinde üç tahkim hakemi tarafından çözüme kavuşturulacaktır. Tarafların her biri bir tahkim hakemi tayin edecektir ve bu şekilde tayin edilen tahkim hakemleri ise üçüncü bir tahkim hakemini tayin edeceklerdir… Tahkim işlemleri Wallingford, Connecticut, ABD’nde gerçekleşecektir. Tahkim hakemlerinin verecekleri karar yazılı olacak, kesin olacak ve tarafların ikisini de bağlayacaktır…” hükmünü havidir.
6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu 413üncü maddesi; Tahkim İtirazını düzenlemektedir. ” Tahkim sözleşmesinin konusunu oluşturan bir uyuşmazlığın çözümü için Mahkemede dava açılmışsa, karşı taraf tahkim ilk itirazında bulunabilir. Bu durumda tahkim sözleşmesi hükümsüz, tesirsiz veya uygulanması imkansız değil ise Mahkeme tahkim itirazını kabul eder ve davaya usulden reddeder…” Söz konusu madde uyarınca taraflar arasındaki sözleşme uyarınca doğan uyuşmazlıklarda davalının tahkim ilk itirazı sonucu Mahkemenin tahkim itirazını kabul edip davayı usulden reddetmesi gerekmektedir.
Davaya konu olay taraflar arasında imzalanmış Ana Franchise Sözleşmesi’nden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında davacının alt yüklenicileri ile davalının arasında meydana gelen eylemler ve davacının bu eylemler var ise bu eylemler sonucunda haksız rekabet şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarında toplanmıştır. Davaya konu ilişkinin temelinde Ana Franchise Sözleşmesinin yatmakta olup Mezkur sözleşmenin tahkim şartına göre taraflar mezkur sözleşmeden kaynaklı bir davada tahkim yoluna başvurmak durumunda olduklarından ve somut olayda davalı tahkim ilk itirazında bulunmuş olduğundan tahkim şartı yokluğundan davanın usulden reddine dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Tahkim şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
2-)Harçlar Kanununca alınması gerekli 54,40-TL ilam harcından peşin yatırılan 44,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine,
3-)Davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Asgari Avukatlık Ücret Tarifesine göre 3.400,00-TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-)Davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf Mahkemesi) nezdinde 2 hafta içinde İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar alenen okunup usulen anlatıldı.14/10/2020

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)