Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/752 E. 2020/140 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/752
KARAR NO : 2020/140

DAVA : TAZMİNAT (Yönetim Kurulu üyesinin sorumluluğundan kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2019
KARAR TARİHİ : 03/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalının yönetim danışmanlığı alanında faaliyet gösteren … A.Ş’nin hakim pay sahibi iken 23/01/2017 tarihinde tüm hisselerini müvekkili şirkete devrettiğini ve davalının müvekkili şirket nezdinde yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya başladığını, davalının Yönetim Kurulu üyeliğinin kanundan ve esas sözleşmeden doğan görevlerine ve yetkilerini kasten kötüye kullanarak müvekkili şirketi zarara uğrattığını, davalının yönetim kurulu üyesi olarak Gayrimenkul alım-satımı yapmak, şirketin taşınır- taşınmaz malları üzerinde rehin, ipotek sair haklar kurmak ve kurulan bu hakları terkin edmek, dava ikamesi-sul anlaşmaları yapmak, şirket ana sözleşmesinin konusu ve amacına giren 150.000 USD ye kadar olan şirketi yükümlülük altına sokabilecek her türlü işlem ve ödemeyi yapmak, şirketin profesyonel hizmetlerini ilgilendiren teklif ve kontratlar dışındaki iş teklifi ve kontratlar yapmak ve bu sayılanlar dışında şirketi borç altına sokmayan her türlü yazışma ve şirketi borç altına sokmayan şirketin profesyonel hizmelrerini ilgilendiren her türlü teklif ve kontratlara imza atmak olduğunu, kısaca davalının yönetim kurulu üyesi olarak tek başına müvekkili şirketi sermayesinin yaklaşık 19 katı tutarındaki işlemler açısından borç altına sokma yetkisine sahip olduğunu, davalı yönetim kurulu üyesinin şirketin güvennini kötüye kullanması, konusu ayrıca suç teşkil eden sır saklama ve sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışlarının ve müvekkili şirketi zarara uğratan eylemlerinin tespit edilmesi üzerine görevine son verildiğini, davalının müvekkili şirket nezdinde yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya başladığı andan itibaren sistematik olarak kendisinin ve üçüncü kişilerin lehine ve fakat müvekkil şirket menfaatleri aleyhine eylem ve işlemlerde bulunarak taraflar arasındaki güven ilişkisini geri dönülemez şekilde ortadan kaldırdığını, davalının şirket genel kurulunun bu yönde kararı olmamasına rağmen kendi kişisel harcamalarını masraf harcaması adı altında 184.269,38 TL yi şirkete ödettiğini, davalının ayrıca sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak müvekkili şirketi veri ve ticari sırlarını usulsüz olarak kopyaladığını ve 3. Kişilere ile paylaşarak kendi şahsi e-mail adresine gönderdiğini, müvekkili şirketin know-how’ı olan ve ticari değeri bulunan 14103 e-postayı sıldığını, davalının müvekkili şirket tarafından yönetim kurulu üyeliğine son verilmesinden sonra müvekkili şirkete rakip bir şirket acarak müvekkili şirket ile rekabete başladığını, tüm bu süreçlerden sonra müvekkili şirketin 17/10/2019 tarihli genel kurul toplantısında davalı eski YK üyesi …’nun oy birliği ile ibrasına karar verilerek, davalının kanuna, esas sözleşmeye ve dürüstlük kuralına aykırı eylemleri nedeni ile şirket tüzel kişiliğinin uğradığı zararın tazmini için şirket adına dava açılmasına karar verildiğini, davalının YK üyesi olduğu dönemde şirketin mahrem ticari sırlarının ifşa edilmesine neden olarak müvekkili şirket nezdinde olağanüstü büyük zararların doğmasına ve ciddi bir itibar kaybına denen olduğunu, müvekkili şirketin işi gereği davalıya verdiği bilgisayar, telefon ve diğer demirbaşların 12/04/2019 tarihinde iade alındığını, bu teslim işleminin tamamlanmasından sonra davalının bilgisayar ve telefonunda uzman incelemesi yaptırdıklarını, adli bilişim uzmanı tarafından hazırlanan raporda davalı YK üyesi tarafından müvekkili şirket veri ve sırlarının hukuka aykırı şekilde ele geçirdiği, kopyaladığı, 3. Kişiler ile paylaşıldığı ve yok edildiğinin tesip edildiğini, davalının bahse konu güveni kötüye kullanma eylemleri nedeniyle … CBS nin .. soruşturma dosyası ile şikayette bulunduklarını, yaptıkları şikayet sonucunda arama-el koyma kararı verilerek bu kararın infazı sonucu davalıya ait dijital metaryallerine el konulduğunu, ve … İl Emniyet Müdürlüğü Siber Şube tarafından Export İnceleme raporu ve İmaj Alma ve İnceleme raporu isimli 2 ayrı rapar hazırlandığını ve bu raporlarda da bu hususun tespit edildiğini, gerek uzman mütalası, gerekse el koyma kararı çerçevvesinde hazırlanan raporların içeriğinde tespitlere göre, hizmet sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin en değerli ve kritik varlıklarının sanal ortamda saklanan dökümanlar olduğu, bu bakımdan davalı tarafından hukuka aykırı şekilde gele geçirelen ve başka şahıslara verilen suça konu beglelerin kritik önemde ticari sır özelliğinde olan bilgiler içeren belgeler olduğunun açıkça ortaya çıktığını, bu nedenle bu verilerin ticari sırların hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi, halen muhafaza edilmesi, başkaları ile paylaşılması nedeni ile müvekkili şirketin düçar olduğu zararın bilirkişi heyeti tarafından hesaplanarak davalı taraftan tanzimini istediklerini, davalının yaptığı harcama ve masrafların tespiti amacıyla müvekkili şirketin ticari defter kayıtları ve bu kayıtlara mesnet belgeler üzerinde uzman incelemesi yaptırdığını yaptırdıkları bu inceleme neticesinde 24/09/2019 tarihli mali inceleme raporu uyarınca davalının şahsi harcamalarını, masraf harcaması adı altında müvekkili şirketi 184.269,38 TL zarara uğrattığının tespit edildiğini, davalının bahse konu harcamalarının tümünün şahsi harcama olmasının dışında kendi kendisine sağlamış olduğu mali haklar niteliğinde olduğunu, 50.000 TL sermayeli bir şirket olan müvekkilinin davalı tarafından 2 yıl gibi bir sürede sermayenin 4 katı tutarında masraf adı altında müvekkili şirketi zarara uğrattığını, ilk zarar kalemi olan masraf harcaması tutarının bizzat davalı tarafından beyan edilen makbuzlara göre denetçiler tarafından hesaplandığını beyan ederek öncelikle dava konusu zarar miktarının tahsilinin temini adına İhtiyati haciz taleplerinin kabulüne karar evrilerek davalı …’nun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının 184.269,38 TL lik borca yetecek kadarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı 06/02/2020 tarihli dilekçe ibraz ederek davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davalı Vekili Davaya Cevabında :
Özetle; Müvekkili …’nun yönetim danışmanlığı sektöründe ülkemizde ve uluslararası alanda tanınan uzman bir kişi olduğunu, davacı şirkette 01/02/2017 tarihinde aylık ücret karşılığında işçi olarak işe başladığını, 11 ay sonra 08/12/2017 tarihinde herhangi bir ücret ödemesi veyahut ek menfaat sağlanması söz konusu olmaksızın göstermelik olarak yönetim kurulu üyesi yapıldığını, müvekkilinin davacının işçisi olduğunu, TTK’nunda aranan yönetim kurulu üyesi ile şirket arasında olması gereken bir vekalet ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin yönetim kurulu üyeliğinin sıfatı sembolik nitelik taşıdığını, müvekkilinin davacı şirket adına tek başına işlem yapma yetkisinin bulunmadığını, davacı şirketin müvekkilinin şirketin müşterilerine ati ticari sırları hukuka aykırı şekilde ele geçirdiği üçüncü kişilerle paylaştığı iddiasının gerçek dışı ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkilinin iş akdinin ve yönetim kurulu üyeliğinin devamı süresince sır saklama ve sadakat yükümlülüğüne aykırı hiçbir davranış ve eyleminin olmadığını, davacının bunun aksini gösterir tek sir somut belge ve delili dosyaya sunamadığını, davacı tarafın dava dilekçesinde müvekkilinin yönetim kurulu üyesi seçildiği 08/12/2017 tarihinden evvelki harcama ve ödemelerin de sorumluluk davasına dahil edildiğini, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olmadığı döneme ilişkin olarak sorumluluk davası ikame edilemeyeceği, müvekkilinin görevleri hem davacı şirket ana sözleşmesine hem de kanunun kendisine yüklediği tedbirli bir yöneticinin özeniyle yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememize hitaben verdiği 07/02/2020 Tarihli dilekçesi ile davanın davacının feragati nedeni ile reddine, yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi:
Tüm dosya kapsamı dikkate alınarak; Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dilekçesiyle davadan feragat ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığı anlaşılmakla davacının davasının feragat nedeni ile reddi yönünde aşağıda ki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
1-)Davacının davasının HMK.307.md. Uyarınca feragat nedeni ile REDDİNE,
2-)Alınması gereken 54.40 karar ve ilam harcının peşin alınan 11.702,69.TL. harctan mahsubu ile bakiye 11.648,29.TL. harcın kararın kesinleşmesi ile talep halinde davacı tarafa iadesi,
3-)Davalı taraf yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden davalı taraf lehine vekalet ücreti hükmedilmesine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı ile davalı tarafından yatırılan gider avansının karar kesinleştiğinde bakiye kısımının yatıran tarafa iadesine,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.03/03/2020

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …