Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/745 E. 2021/755 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/745 Esas
KARAR NO : 2021/755

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2019
KARAR TARİHİ : 02/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket tarafından, davalı borçlu aleyhine … 8. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, asıl alacak miktarı tahsil günündeki karşılığı ödenmek üzere 1.432,64 USD’ olduğunu, ilgili dosyadan davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olup, davalı taraf tebliğ almış olduğu işbu ödeme emrine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve icra takibi davalı tarafların itirazı ile durduğunu, taraflar arasında 2018 yılında davalı şirkete ait ürünlerin gemi aracılığıyla nakliyesine ilişkin anlaşma yapmış ve müvekkili şirket davalıya ait bu nakliye işlemini gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin sunmuş olduğu nakliye hizmetine ilişkin davalı şirkete e-fatura kesilmiş ve faturalar davalıya tebliğ edilmiş ve faturalar kesinleştiğini, davalı taraf ilgili nakliye hizmetlerinin bir kısımına ilişkin olarak ödeme yapmış ancak daha sonra ödeme yapmayı durdurduğunu, davalı tarafından dönem dönem Türk Lirası olarak ödeme yapılmış ancak daha sonra kalan bakiye ücret kendisine defalarca hatırlatılmasına rağmen ödemekten imtina ettiğini, … 8. İcra Dairesi … E sayılı dosyaya yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, davalı şirketin mal varlığı üzerinde dava değeri kadar ihtiyati haciz nitelinde tedbir konulmasına, müvekkili şirket lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmadaki beyanında özetle; öncelikle müvekkili şirket borçlu olmayıp, başlatılan icra takibi ve açılan dava haksız ve hukuksuz olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında ilk defa girişilen ticari münasebette, müvekkilinin zor durumundan kaynaklı fırsatcılık yaptığını, müvekkili şirket’in Çin’den satın almış olduğu ürünlerin taşımasına davalı yan talip olmuş ve de işi almak için piyasa şartlarına uygun navlun fiyatını iletmiştir ve nihai fiyat konusunda hiçbir bilgilendirmede de bulunmadığını, ürünlerin Türkiye gümrüğüne gelip de müvekkili şirketin gümrük müşaviri tarafından gümrük dosyası oluşturulduğunda müvekkili şirket yüksek navlun fiyatlarını öğrendiğini ve durumu davacı yan müşteri temsilcisine iletmeye kalktığını, ancak o tarihte çalışan müşteri temsilcisinin işten ayrıldığı bilgisi verildiğini, faturaya itiraz ederek doğru fatura kesimini ileteceği kimse bulamadığını, davacı yanın ticari hayata aykırı olan yüksek navlun taleplerinin yanında kötüniyetli olarak müvekkili şirket’in onayı veya rızasını aramaksızın fatura tarihindeki kurun Türk Lirası karşılığının ödenmesini istemesi gerekirken kur farkı talebinde bulundığını, davacı yan sadece bunlarla kalmayarak fatura tutarı kendisine ödenene kadar sessiz kaldığını, faturanın ödendiği tarihi izleyen günlerde kötüniyetini bir kez daha sergileyerek anlaşmanın dolar kuru üzerinden olduğunu, faturanın Dolar olarak kesildiğini ve ayrıca TL Kurunun Muhasebesel uygulama olduğu iddiasıyla ek ödeme talebinde bulunduğunu, haksız ve hukuka aykırı şekilde açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların bildirmiş olduğu delil toplanmış, icra dosyası, bilirkişi raporu dosyamız arasına alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağından kaynaklı takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya konu … 8. İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı icra dosyası dosyamız arasına alınıp incelendiğinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 30/07/2019 tarihinde 1.432,64 USD’lik ilamsız takipte bulunulduğu, ödeme emrinin borçluya 19/09/2019 tarihinde tebliğ olduğu, davalı borçlu vekili 19/09/2019 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı görülmüştür.
Tarafların bildirmiş olduğu delillerin toplanmasının ardından Mahkememizin 06/11/2020 tarihli ara kararı gereğince davacının ticari defterlerinin incelenmesi için … Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat Mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle;
“a) Dava dosyasına getirilen … 8. İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu icra takip dosyası incelenmiş olup, buna göre davacı/alacaklı … TİCARET A.Ş. vekili tarafından davalı/borçlu …TİCARET A.Ş. aleyhine 30.07.2019 tarihli İLAMSIZ TAKİPTE ÖDEME EMRİ ile CARİ HESAPTAN kaynaklı 1.432,64 USD alacak (harca esas değer teşkil etmek üzere 1 USD alış=5,66 TL’den 8.103,58 TL) ve İcra takibinden alacağın tahsili tarihine kadar işleyecek Reeskont Avans faizi ile tahsiline yönelik İcra takibi başlatılmış olduğu,
b) Davacı tarafından icra takibine konu edilen 4 adet satış faturasının davalı defterlerinde işlenmiş olduğu, satış faturalarının USD döviz cinsinden kesilerek ayrıca muhasebeleştirme amaçlı olarak TL değerlerinin de faturalarda yazılı olduğu, ancak faturaların döviz olarak yapılması gerektiğinin fatura altında açıklama olarak yazılmış olduğu,
c) Davacının icra takip dosyasına sunmuş olduğu cari hesap ekstresi ile davalının ticari defterlerindeki cari hesap muavin dökümü kaırşılaştırıldığında 13.06.2018 tarihi itibariyle tarafların TL cari hesap bakiyeleri 10.000,00-TL. olarak birbiriyle uyumlu olduğu, bu tarihteki davalının USD cinsinden cari borcu 3.268,95 $ olarak görünmekte olduğu, davalı şirketin bu borcunu 13.03.2019 tarihinde, yani en son kesilen satış faturası tarihinden sonra yaklaşık 13,5 ay sonra 10.000,00-TL olarak Yapı Kredi Bankasından göndermiş olduğu havale ile cari hesap bakiyesini (kendisi açısından) kapatmış olduğu,
d) Davacının icra takip dosyasına sunmuş olduğu cari hesap ekstresine göre; 13.03.2019 tarihinde davalının gönderdiği 10.000,00-TL’yi TCMB döviz alış kuru (5,4457) ile dolara çevirerek 1.836,31-$ olarak davalının cari hesabından düşmüş olduğu, netice itibariyle davacının davalıdan 1.432,64-$ alacak bakiyesinin görünmekte olduğu,
e) Bilindiği üzere bazı sektörlerde düzenlenen faturalar, yapılan ödemeler, tahsilatlar ve hatta işçi maaşları yabancı para cinsinden düzenlenmekte ve yapılmaktadır. Davacı şirketin de navlun yani yurtdışı taşımacılığı sektöründe faaliyet gösterdiği ve satış faturalarını da USD döviz cinsinden düzenlemiş olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca Faturaların döviz olarak ödenmesi gerektiği satış faturalarına açıklama olarak yazılmıştır.
f) Sayın Mahkeme’nin de davacının kestiği faturaların döviz cinsinden ödenmesi gerektiği kanaatine varması durumunda davalı şirketin davacıya 1.432,64$ borç bakiyesi kaldığının kabulü gerekeceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulmuştur. Talimat Mahkemesince alınan Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Talimat mahkemesi aracılığıyla davacı defterlerinin incelenmesinin ardından Mahkememizin 16/02/2018 tarihli ara kararı gereğince davalının defterlerinin de incelenmesi suretiyle rapor hazırlanmak üzere dosyamız mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından ibraz edilen 23/08/2021 teslim tarihli raporda özetle;
“a) Davalı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiki süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve her üç defter kayıtları birbirini teyit ettiği tespit edilmiş olduğundan, davalı şirket ticari defterlerinin delil niteliği taşıdığı,
b) – Rapor içerisinde detaylı olarak açıkladığım üzere, davacı tafın icra takip ve dava tarihi itibariyle alacağı 1.423,61 USD olduğu,
– Davacının 1.423,61 USD’yi ve bu tutar üzerinden, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince Devlet Bankalarının USD ile açmış olduğu bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranından temerrüt faizi talep edebileceği” yönünde görüş ve tespitlerde bulunulduğu, alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli tespit ve değerlendirmeler içerdiği, açıklayıcı şekilde düzenlendiği görüldüğünden davalı vekilinin ek rapor alınması talebinin reddine karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporlarına göre, davacı ve davalı defterlerinin lehe delil vasfını haiz olduğu, davacı tarafından icra takibine konu edilen 4 adet satış faturasının defterlerinde işlenmiş olduğu, satış faturalarının USD döviz cinsinden kesilerek ayrıca muhasebeleştirme amaçlı olarak TL değerlerinin de faturalarda yazılı olduğu, ancak faturaların döviz olarak yapılması gerektiğinin fatura altında açıklama olarak yazılmış olduğu, davalı tarafından ise takibe konu faturaların ticari defterlerine işlendiği, ancak ödemesinin yapılması nedeniyle hesabın kapatıldığı tespit edilmiştir.
Eldeki davada, taraflar arasında uluslararası taşımacılık konusunda anlaşma yapıldığı, davacı tarafça taşıma ediminin yerine getirildiği ve bu kapsamda fatura düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafın esas savunması kapsamında uyuşmazlık, ödemenin USD kuru üzerinden mi yoksa TL olarak mı talep edilmesi gerektiği hususunda toplanmaktadır.
Bu kapsamda bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; taraflar arasında davalıya ait ürünlere ilişkin uluslararası taşımacılık konusunda anlaşma sağlandığı, davacı şirketin davalı tarafa uluslararası taşımacılık hizmeti verdiği, uygulamada, uluslararası taşımacılık hizmeti veren firmaların hizmet karşılığını döviz cinsinden tahsil ettiği, VUK m.215’e göre yurt içindeki şirketlere düzenlenen dövizli faturada TL karşılığının gösterilmesi zorunluluğu olduğu, davacı şirketin de ilgili hüküm gereğince satış faturalarını USD döviz cinsinden düzenlemiş olduğu, ayrıca faturaların döviz olarak ödenmesi gerektiğinin satış faturalarına açıklama olarak yazıldığı, davalı tarafından takip konusu faturaların ticari defterlerine işlendiği, herhangi bir şekilde itirazda bulunulmadığı anlaşılmakla bu kapsamda davacı şirketin raporda tespit edilen 1.423,61 USD alacağının kaldığı sonucuna ulaşıldığından davanın kısmen kabulüne, davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapımış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.423,61 USD üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya dair talebin reddine, alacak miktarı likit olduğundan icra inkar tazimatı talebinin kabulü ile kabul edilen tutar üzerinden (takip tarihinde geçerli kur esas alınmak üzere ) hesaplanan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … 8. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına yapımış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 1.423,61 USD üzerinden kaldığı yerden devamına, fazlaya dair talebin reddine,
2-İcra inkar tazimatı talebinin kabulü ile kabul edilen tutar üzerinden (takip tarihinde geçerli kur esas alınmak üzere ) hesaplanan % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihine göre alınması gereken 550,41 TL harçtan peşin alınan 138,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 412,02 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 138,39 TL peşin harç masrafının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı duruşmalarda kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar yönünden hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini duruşmalarda vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ret edilen miktar yönünden hesaplanan 45,94 TL ( AAÜT. 13/2 maddesi gereği ) vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13,14. Maddeleri ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26.maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul / ret oranına göre 1.312,51 TL’sinin davalıdan, 7,49 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
8-Davacının yapmış olduğu toplam 1.523,40 TL yargılama giderinin davanın red/kabul oranına göre 1.514,76 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,geri kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)

MASRAF BEYANI
44,40 TL Harç Masrafı
1.350,00 TL Bilirkişi Ücreti
129,00 TL tebligat ve müzekkere gideri
TOPLAM : 1.523,40 TL