Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/742 E. 2019/1256 K. 31.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/742 Esas
KARAR NO : 2019/1256

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 26/12/2019
KARAR TARİHİ : 31/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … adresindeki … Apartmanında mantolama işi için davalı ile anlaşmaya varıldığını, su almayan 14 nolu dairenin mantolama işleminden sonra su almaya başladığını, bu durumun davalıya bildirildiğini, davalının birçok defa çözümsüz yol denediğini ve su kesintisini başaramadığını, su sızıntısının müvekkilinin uğraşları ile tespit edildiğini, davalıdan müvekkilinin gösterimi ile işi yapması teklif edildiğinde işi yapmadığını, dairenin su alması sebebiyle kiracının daireyi boşalttığını ve müvekkilinin kira mağduriyetine uğradığını, bu olaylardan mütevellit yeni bir firma ile 60.000,00 TL + Kdv üzerinden anlaştıklarını, davalının yaşanan olaylardan dolayı müvekkilinin izolasyın işleri, aidat bedeli, mahkemelerden yaptırılan tespit dosyaları masrafları ve kira kaybı bedellerini karşılamakla yükümlü olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 71.900,00 TL’nin davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5.maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
Türk Ticaret Kanunun 3.maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Bir hukuki işlemin veya fiilin TTK’nun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunun Asliye Hukuk Mahkemelerinin Görevleri başlıklı 2.maddesi “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. Bu Kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesi diğer dava ve işler bakımından da görevlidir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacı tacir değildir, dava sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile davacının varlığını iddia ettiği alacağın tahsiline ilişkin olup ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem veya fiilden, dolayısıyla ticari bir davadan sözedilemez. Bu durumda TTK 3 ve 4. maddeleri ile HMK 2. maddesi çerçevesinde mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmış, HMK 114/1-c, 115/1,2. fıkraları gereğince dava şartı yokluğundan davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra yasal iki haftalık süresi içerisinde talep edildiğinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal gerektirici nedenlere göre;
Davanın görev nedeni ile reddine, HMK 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinin ardından iki haftalık yasal süresi içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin esas hüküm ile birlikte görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 31/12/2019

Katip …

Hakim …