Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/731 E. 2021/391 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/731
KARAR NO : 2021/391

DAVA : Tazminat (Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı )
DAVA TARİHİ : 20/11/2018
KARAR TARİHİ : 09/06/2021

İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1353 E, 2019/55 K sayılı dosyasından 26/09/2019 tarihinde verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize tevzi edilen Tazminat (Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA VE TALEP :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu işyerinin … nolu poliçe ile davalı tarafından yurt içi taşıyıcının sorumluluğu blok sigorta poliçesi ile sigortalanarak yurt içinde taşıma emtia ve diğer hususlar ile birlikte hırsızlığa karşı teminat altına alındığını, 15.05.2016 tarihinde saat 14.30 sıralarında … park halinde bulunan … plaka sayılı çekiciye bağlı … plakalı dorse kasasında bulunan malzemeler dorsenin kilidinin kırılmak sureti ile müvekkiline ait bir çok ürün ve malzemenin çalındığı ve akabinde … Cumhuriyet Başsavcılığı …numaralı soruşturma dosyasının açıldığını, zararın meydana gelmesi ile davalıya başvuru yapılarak … numaralı hasar dosyasının açılmış olmasına rağmen davalı tarafça hasarın teminat dışında kaldığından bahisle reddedildiğini, davalı gerekçesinde “ sevkiyat sırasında konaklama yapılması durumunda nakil aracının konaklama yerinin otoparkında veya emniyetli sürekli gözetim altında tutulan bir alana park edilmesi durumunda dahi hırsızlığı önlemek açısından tüm tedbirlerin alınması zorunludur. Aksi takdirde mutat sefer sahası içindeki beklemeler sırasında meydana gelebilecek hırsızlık rizikosu teminat kapsamı dışındadır.” gerekçesi ile red edildiğini, aracın otopark içerisindeki konaklama yerinin otoparkına veya emniyetli sürekli gözetim altında tutulan bir alana park edilmesi durumu teminat altına alınmış olup hasar teminatı kapsamı içinde olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davalının hasar red sebeplerine ilişkin müvekkilini hiçbir şekilde aydınlatmadığı, sigorta şirketlerinin poliçeler yapılırken kapsam dışı kalan halleri hiçbir şekilde belirtmediği gibi müzekkere dahi yapmadığı bu durumun 5684 sayılı sigortacılık yasası ve buna bağlı olarak yayınlanan bilgilendirme yönetmeliğine aykırı olduğunu, TTK 1424.maddesine göre; Sigortacının sigorta sözleşmesi kendisi veya acentesi tarafından yapılmışsa, sözleşmenin yapılmasından itibaren 24 saat, diğer hallerde 15 gün içinde, yetkililerce imzalanmış bir poliçeyi sigorta ettirene vermekle yükümlü olduğu, sigortacının poliçenin geç verilmesinden doğan zarardan sorumlu olduğu hükmünün bulunduğunu, davalı … şirketinin hasarı reddetmesinin basiretli tacir sıfatı ile bağdaşmamakta olup TTK 1409/2 m. gereğince red sebebini hukuki dayanakları ile ispat etmesi gerektiğini ifade ederek, davacıya ait işyerinde hırsızlık olayı neticesinde oluşan hasarlar nedeniyle 6100 sayılı yasanın 107. maddesi gereğince fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile 5.000,00 TL maddi tazminatın belirlenerek sigorta limitini aşmamak üzere davalıdan hasar ret tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile tahsiline, avukatlık vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, davacı vekili bu talebini 25/12/2020 tarihli dilekçesi ile 67.1432,00-TL olarak artırmıştır.
CEVAP :
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; Usule ilişkin itirazında, davacı ile müvekkili arasında 27.10.2016-27.10.2017 tarihleri arasında sigorta poliçesinin akdedildiğini, poliçenin taşıyıcının sorumluluğunda olduğundan çalındığı iddia edilen malzemelerin emtia sigortacısına gidilmesi gerektiğini, davaya konu bahsi geçen üçüncü kişiye ait ise bu durumda taşımayı yapan davacının çalındığı iddia edilen malzemelerin sigortalı tarafından ödendiğini ispat etmesi gerektiğinden husumet itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Dava şartı yokluğuna ilişkin itirazında, ticari davalarda arabuluculuk dava şartı olarak oluştuğundan ticari davalarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı oluğundan, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, Zamanaşımı yönünden itirazında; emtia sözleşmelerinden kaynaklı zamanaşımı süresinin 1 yıl olduğunu ve bir yıl zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, Esas Yönünden Açıklamalarında, Söz konusu hasarın, ruhsatı sigortalı firmaya ait … plakalı kamyonla, …’ den —> …’ ya yapılan taşıma esnasında, 17.06.2017 günü saat 06:00 sıralarında, … Karayolu 26. km’ si’ nde, meydana gelen zincirleme trafik kazası sonucu oluştuğunu (taşıma sırasında, nakliye aracının, park halinde bulunan 3 araca çarpması sonucu), trafik birimince düzenlenen kaza tespit tutanağına istinaden, meydana gelen kazada, nakliye aracı sürücüsü …’ nın “şerit izleme ve değiştirme” ve “trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymamak” kurallarını ihlal etmesi nedeniyle kusurlu bulunduğunu, sigorta poliçesinde “Sigortalının özmal araçları ile yapacağı sevkiyatların teminata dahil edilebilmesi için poliçe tanzim aşamasında özmal araç plakalarının poliçeye ilavesi teminatın geçerliliği açısından şarttır. Kiralık araç taşımalarının poliçe teminatına ilave edilmesi halinde ise “Sigortalı/ Sigorta Ettirenin Yükümlülüğü” maddesinde belirtilen ilgili şartların yerine getirilmesi gerekmektedir. ” hükmünün yer aldığını, sevkiyatı yapan … plakalı nakliye aracı, sigortalı firmaya ait özmal aracı olduğunu, sigorta poliçesinde, kooperatife (sigortalı firmaya) üye olan araçların listesinin yer aldığını, ancak sigorta poliçesindeki listede, sigortalı kooperatife ait herhangi bir araç plakası (taşımayı yapan … plakalı nakliye aracı da) görülmediğini, davaya konu aracın poliçede yer almaması nedeniyle poliçedeki maddeye istinaden konu hasarın, “teminat harici” olarak değerlendirildiğini, davalının sorumluluğunun poliçede yer alan firma araçları için olduğunu beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
Taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesi, … CBS … sayılı soruşturma dosyası örneği, araç trafik kayıtları, … İlçe Jandarma Komutanlığı olay yeri İnceleme formu, ticari belge ve faturalar, bilirkişi raporu.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ KABUL VE GEREKÇE:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıya blok sigorta poliçesi ile sigortalı… plakalı çekiciye bağlı … plakalı dorsede bulunan emtianın çalınması sebebiyle davacının zararını davalı … şirketinden tazmin etme hakkının bulunup bulunmadığı, davacının tazmin hakkı bulunuyor ise miktarlarının ne kadar olduğu, husumet itirazının, zorunlu arabuluculuk itirazının ve zamanaşımı definin yerinde olup olmadığı hususlarındadır.
Zorunlu arabuluculuğun düzenlendiği 27/12/2018 tarihinden önce 20/11/2018 tarihinde işbu dava açılmış olduğundan bu yöndeki itirazın reddine, dava konusu olaya haksiz fiil zamanaşımı uygulanması gerektiğinden zaman aşımı definin reddine karar verilmiştir.
Davalı … tarafından davalıya hitaben 20.07.2017 tarihli bilgilendirme yazısı ile hasar talebinin … sayılı poliçe şartları gereği teminat dahilinde değerlendirilmediği bildirilmiş olup hasar red tarihinin 20.07.2017 olduğu anlaşılmıştır.
… Cumhuriyet Başsavcılığı… sayılı soruşturma dosyasından “daimi arama kararı” verildiği, kararda … plaka sayılı çekiciye bağlı … plaka sayılı dorse kasasından kilidi kırılmak suretiyle bir takım eşyaların kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce hırsızlandığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Deliller toplandıktan sonra mahkememizce tespit edilen uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu düzenlenmek üzere dosyamız, mali müşavir …, mülk bilirkişisi ….ve sigorta uzmanı ….’a tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından mahkememize sunulan raporda özetle; Dava konusu aracın kilitli olduğu ve kilidin kırılarak açılması durumunun mahkemece kabul edilmesi halinde, meydana gelen hırsızlık rizikosunun poliçe teminatında değerlendirilebileceği kanaati bildirilerek davacının, davalıdan 67.143,54 TL hasar bedelini dava tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte talep edebileceği beyan edilmiştir. Bilirkişi Raporu, dosya kapsamına uygun, ayrıntılı, açıklayıcı ve hükme esas almaya elverişlidir.
Sigortacılık Kanunu’nun 11. maddesi ile sigorta sözleşmelerinin ana muhtevasının, genel şartlara uygun olarak düzenleneceği belirlenmiştir. Türk Ticaret Kanunu’nun 1425. maddesinin 1.fıkrasında sigorta poliçesinin, tarafların haklarını, temerrüde ilişkin hükümleri ile genel ve varsa özel şartları içereceği düzenlenmiştir. Genel Şartlar türlerine göre, sigorta ettiren ile sigortacı, sigortalı ile sigortacı, üçüncü şahıs ile sigortalı veya zaman zaman da sigortacılar yönünden bir takım hak ve yükümlülükleri, teminat içi ve teminat dışı halleri, ek teminat hallerini tanımlayabilmekte, çerçevesini çizebilmektedir. Poliçenin özel şartları da muafiyet, bekleme süresi gibi hallere yer verebilmektedir.
Bu kapsamda, dava konusu hırsızlık sigortası genel şartları ile düzenlendiği üzere, bu sigorta ile poliçede belirlenen sigortalı yerde hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsün 1.1. Kırma, delme, yıkma, devirme ve zorlamayla girilerek, 1.2. Araç, gereç veya bedeni çeviklik sayesinde tırmanma veya aşma suretiyle girilerek, 1.3. Kaybolan, çalınan veya haksız yere elde edilen asıl anahtarla veya anahtar uydurarak veya başka aletler veya şifre yardımıyla kilit açma suretiyle girilerek, 1.4. Sigortalı yerlere gizlice girip saklanarak veya kapanarak, 1.5. Öldürme, yaralama, zor ve şiddet kullanma veya tehditle, yapılması halinde sigortalı kıymetlerde doğrudan meydana gelen maddi kayıp ve zararlar, teminat altına alınmıştır. Sigortalıya ve kendisiyle birlikte sürekli oturanlara ve çalışanlarına ait sigortalanabilir kıymetler sigorta kapsamı içindedir. Sigortalı yerlerde bulunan sigorta konusu kıymetler; a) Nitelikleri bakımından madde veya gruplara ayrılmış ise bu madde ve gruplardan herhangi birinin içine giren, b) Tek bir sigorta bedelinde belirtilmiş ise bu bedele ilişkin tanımın içine giren her şey poliçede ayrıca belirtilmiş olsun olmasın sonradan edinilmiş olsa dahi sigorta teminatı kapsamı içindedir. Hırsızlık eylemini gerçekleştirmek amacıyla sigortalı kıymetlerin bulunduğu yerlere girilmesi veya bu yerlerin açılması esnasında verilecek tahribat da sigorta teminatı kapsamındadır. Sigorta sözleşmesine, teminat altına alınacak kıymetlerin muhafazası için özel hükümler konabilir. Bu takdirde sigortacı, söz konusu kıymetlerin sigorta sözleşmesinde öngörülen şekillerde saklanmadığını ispat etmedikçe tazminat ödemekten kaçınamaz. Sözleşmeye genel şartlara aykırı olmamak kaydıyla özel şartlar konulabilir.
Somut olayda, dava konusu sigorta poliçe özel klozu “ Sevkiyat sırasında konaklama yapılması durumunda nakil aracının konaklama yerinin otoparkına veya emniyetli, sürekli gözetim altında tutulan bir alana park edilmesi durumunda dahi hırsızlığı önlemek açısından tüm tedbirlerin alınması zorunludur. Aksi takdirde; mutad sefer sahası içindeki beklemeler sırasında meydana gelebilecek hırsızlık rizikosu teminat kapsamının dışındadır. Sebebi belirsiz kaybolmalar, aşırma, yürütme rizikoları teminat haricidir. Araç ile birlikte komple çalınma teminata dahildir. Kısmi hırsızlık hasarları; olay başı ve poliçe süresince azami toplam 150.000,0YTL limit ile sınırlandırılmıştır. Kiralık araçlarla yapılacak taşımalarda gerekli önlemlerin alınmış olması şartıyla emniyeti suiistimal hasarları teminata dahildir. Ancak, sigortalının istihdam ettiği personelin veya şöförün emniyeti suiistimali (komple çalınma da dahil olmak üzere) teminat kapsamının dışındadır. ” şeklindedir.
Dava konusu sigorta poliçe özel klozunun geçerli olduğu ve hırsızlanan aracın olay yeri tespit tutanağında belirtildiği üzere açık park alanında kilitli olarak bulunduğu, poliçede “Sevkiyat sırasında konaklama yapılması durumunda nakil aracının konaklama yerinin otoparkına veya emniyetli, sürekli gözetim altında tutulan bir alana park edilmesi durumunda dahi hırsızlığı önlemek açısından tüm tedbirlerin alınması zorunludur. Aksi takdirde; mutad sefer sahası içindeki beklemeler sırasında meydana gelebilecek hırsızlık rizikosu teminat kapsamının dışındadır.” şeklindeki şarta göre “açık park alanına” park edilse de bütün önlemlerin alınması gerektiği aksi halde hırsızlık rizikosunun teminat dışında olacağı anlaşılmış, emtiaların çalındığı aracın “kilitli” olduğu ve “kilidin kırılarak” açıldığı hususu soruşturma dosyasında sabit olup bütün önlemlerin alınmış olduğu kabul edilerek TTK 1409 maddesi gereğince meydana gelen hırsızlık rizikosunun poliçe teminatında olduğu ve hasar bedelinden davalı … şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmış, davanın kabulü ile, 67.143,54 TL hasar bedelinin 5.000 TL’sinin hasarı ret tarihi olan 20/07/2017 tarihinden, 62.143,54 TL’sinin talep artırım tarihi olan 30/12/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Açıklanan yasal, gerektirici nedenlere göre;
Dava ve ıslah dilekçelerine göre davanın kabulü ile, 67.143,54 TL hasar bedelinin 5.000 TL’sinin hasarı ret tarihi olan 20/07/2017 tarihinden, 62.143,54 TL’sinin talep artırım tarihi olan 30/12/2020 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Harçlar Kanununca alınması gerekli 4.245,02 TL ilam harcından peşin yatırılan 85,39 TL ile 1.061,25 TL ıslah harcından mahsubu ile bakiye 3.098,38 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydedilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince hesaplanan 8.878,66 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 85,39 TL peşin harç, 1.061,25 TL ıslah harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 301,50 TL tebligat ve müzekkere giderlerinden oluşan toplam 3.884,04 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan bakiye gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır